21. HD ise verdiği kararda “… Gerek mülga BK’nun 47. ve gerekse yürürlükteki 6098 sayılı TBK’nun 56. maddesinde hakimin bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.…
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23.6.2004, 13/291-370)…
Bu açıklamalar doğrultusunda davacı anne ve baba lehine takdir edilen 20.000 TL manevi tazminatın az olduğu açıktır.”…
Kanımızca Yargıtay 21. HD kararına katılmak gerekir. Kararda da bahsedildiği gibi,…
Buna göre: Hâkim hususi halleri nazara alarak adalete uygun tazminata karar verebilecektir.…
- Adalete Uygunluk, …
- Hükmedilen paranın zarara uğrayanda manevi huzuru doğurabilecek miktarda olması, …
- Zarara uğrayanda tatmin duygusunun etkisine ulaşabilecek kadar olması, …
- Ülkenin ekonomik koşulları, …
- Tarafların mali ve sosyal durumları, …
- Paranın satın alma gücü,…
- Tarafların kusur durumu, …
- Olayın ağırlığı, …
- Sürekli işgöremezlik oranı,…
- İşçinin yaşı,…
- Olay tarihi, …
- Kusurlu davalı yönünden caydırıcılık uyandıracak oranda olması gibi. Bu…