Esasen nasıl ki yapay zekâ sistemlerinin birçok görünümü(360)…
Yapay zekâ itibariyle otonom sözcüğüne(363), insan açısından kullanıldığı gibi bütünsel ve kapsamlı bir anlam yüklemek güncel durum itibariyle mümkün olmadığı gibi doğru da değildir. Örneğin hukuk penceresinden bir (gerçek) kişinin özgür iradesinden, özerkliğinden ve bu yönüyle irade özerkliğinden(364) söz ettiğimizde, onun hukuki ilişkilerini hukuk düzeni içinde kural olarak kendi istediği gibi düzenleyebilmesini, hukuki işlemler itibariyle mesela istediği kişiyle, istediği şekil, konu, içerikte ve istediği zamanda sözleşme yapabilmesini veya istediği şekil ve içerikte ölüme bağlı tasarrufta bulunabilmesini de kastederiz(365). Üstelik bu anı-Sayfa 189lan hususlar genel olarak kişinin ve onun irade özerkliğinin(366) sadece bir -Sayfa 190kesitini oluşturmaktadır. Bu dar alan itibariyle dahi, bunun kayda değer bir kesitiyle bütünüyle örtüşür bir otonominin (özerkliğin) yapay zekânın en gelişmiş halinde dahi bulunmadığı ve esasen bu alana dair güncel bilgi, gelişim ve uygulama düzeyi itibariyle bu şekilde bir otonominin yapay zekâda zaten bulunamayacağı da anlaşılmaktadır. Bugünkü bilimsel ve teknolojik bilgi ve düzeyi açısından(367) yapay zekânın nihayetinde güncel -Sayfa 191özellikleri ve gelişim yönü itibariyle bazı belirsizlikler içeren özgün bir araç/eleman/aktör/etmen olduğu ve bu çerçevede bir anlam kazandığı söylenebilir. Buna bağlı olarak kendinde bir amacı bulunmadığı(368) gibi, kendi kendine mutlak veya nihai anlamda bir amaç belirlemesi(369) de söz konusu değildir. Yapay zekânın ne kadar becerikli olursa olsun insandaki gibi bir bilinci de yoktur(370). Olsa olsa bilinci, ne olduğunu bilmeden, bir ölçüde taklit etme yeteneğinden ve kendisine verilenleri gerçekleştirmesine imkan sağlayan programlanması çerçevesinde (geniş anlamda) hareket edebilme özelliğinden söz edilebilir. Bu şekilde görünüşteki (insan bilincini taklit etmek anlamında) muhtemel bilinç de nihayetinde dar kapsamlı ve kısmi olabilecektir. Ancak ifade etmek gerekir ki bu konu oldukça tartışmalıdır, bu bağlamda “yapay bilinç” ya da “makine bilinci” kavramları kullanılmakta(371) ve sorunun “yapay bir bilinç mümkün müdür” şeklinde ele alındığı görülmektedir(372).Sayfa 192Hukuk penceresinden bir bakışla yapay zekânın otonom özelliğine dair hareket çerçevesinin temel iki yönünün olduğu söylenebilir: Bunlardan ilki, belirli bir durumda nasıl bir yön çizileceğine dair verilen çerçeve/olasılıklar demeti içinde kendisinin artık bir dış etki olamadan karar verebilmesi imkan(373) ve durumuna dairdir: Örneğin bir aracı süren insan nasıl ki sürüşün, koşulların ve kuralların gerektirdiği durumlarda dışarıdan bir kişi ya da etmenin yönlendirmesine gerek kalmadan aracı durduruyor, hareket ettiriyor veya diğer kararları veriyorsa otonom araç da durma, hareket etme, hızlanma, yavaşlama ve sair hususlarda o an kendi kendine karar vermektedir. Yapay zekânın kendisine verilen bir çeviri emrini, eldeki sürekli öğrenme sürecinde yararlanılan veri kümesindeki son gelişmeleri de dikkate alıp kendiliğinden sonuca yansıtması da bu çerçevedeki bir davranış olarak değerlendirilebilir. Diğer, muhtemelen daha kapsamlı ve derin otonomi açısından belki daha önemli olabileceği düşünülen yön, bizatihi bir sorunun çözümünde kullanılacak yolun, çözüm algoritmalarının, doğrudan ve bizzat yapay zekânın kendisi tarafından öğrenilerek en azından kısmen de olsa oluşturulması, bir diğer deyimle kendi kendini giderek daha kapsamlı şekilde (belki daha özgürce -verilen amaç ve çerçeveyi aşar şekilde-) programlayabilmesi ve işlevselliğini arttırabilmesi ihtimalidir. Bu çerçevede de iki yönü muhtemelen birbirinden ayırmak uygun olacaktır. Şimdiye kadar ki açıklamalardan anlaşılacağı üzere yapay zekâ ve bunun güncel işleyiş ya da hazırlanış süreci açısından en temel unsur mahiyetindeki yapay öğrenme, daha önce bu şekilde programlanmamış, pek muhtemelen nasıl programlanacağı bilinmeyen bir çözüm yolunun verilerden ve/veya diğer öğrenme süreç-Sayfa 193lerinden hareketle oluşturulması düşüncesine dayanmaktadır. Bir diğer deyişle bu yolla öğrenme algoritması/algoritmaları yardımıyla bizatihi çözüm yolu öğrenilmekte ve böylece hazırlanmış uygulama daha sonra yeni durum ve olasılıklarda çözüm algoritması veya yazılımı olarak kullanılabilmektedir. Daha önce teknik açıdan bazı modeller, öğrenme yöntem ve özelliklerine dair hususların genel hatlarıyla açıklandığı kısımda bunun farklı uygulamaları kısaca açıklandı. Orada görüldüğü üzere bu öğrenme süreçlerinin birçok görünümü (gözetimli, gözetimsiz, parametreli, yarı parametreli, parametresiz vs.) bulunmaktadır. Esasen bu alt yön, hemen üstte açıklanan diğer temel yönün hazırlık aşamasına denk geldiğinden aynı zamanda oranın da bir bileşenidir. Diğer alt yön ise bundan biraz daha derin niteliktedir diyebiliriz. Öğrenme sürecinin gerek amaç ve gerekse yön, yöntem ve sair hususlardan insanlar (ya da dışarıdan) bir şekilde biçimlendirilmesine, ilkelerinin, çerçevesinin çizilmesine ve sair belirleyici unsurların bulunmasına gerek kalmadan sistemin yepyeni şeyler öğrenebilmesi, yeni yönler çizip, amaçlar belirleyebilmesi şeklinde bir genel belirleyiş buraya denk gelecektir ve muhtemelen yapay zekânın geleceğine dair ifade edilen olumsuz eleştiri ve endişeler esasen bu olası yön itibariyle de bir ölçüde belirlenmektedir. Bu şekilde bir yapay zekâ sistemi, dışarıdan hukukçu olarak anlayabildiğimiz kadarıyla bulunmamaktadır, en azından bu kapsamda yoktur. Teknik olarak bunun ne ölçü ve kapsamda geliştirilebilir/gerçekleştirilebilir olduğuna dair bilgi düzeyimizin -alandan olmadığımız için- son derece sınırlı olması çekincesi altında, yapay zekânın bu şekilde kendi kendini bir ölçüde ve bir anlamda bağımsız programlayabileceği varsayımı altında belki şu değerlendirme yapılabilir: Muhtemelen bu yönün somut olarak ne ölçüde ve derinlikte gerçekleşebileceğine, nasıl yapılandırıldığına, temel çerçevesinin ne olduğuna ve bu temel çerçeveyi aşma, bunun mümkünse de ne ölçüde aşma potansiyeline sahip olduğuna bakmak gerekecektir. Daha önce doğal dil işlemeye çerçevesinde anılan(374) GPT-3 (Generative Pre-trained Transformer 3) yani öğretide Üretken Ön İşlemeli Dönüştürücü 3 şeklinde Türkçeye çevrilen yazılımın (sistemin) belirli bir alanda doğrudan bilgisayar programı kodu dahi yazabildiği ifade edilmektedir. Bu, anlaşı-Sayfa 194labildiği kadarıyla, çözülmesi hedeflenen soruna dair eldeki verilerde yer alan kodlar (ve böylece nihayetinde çözüm yolu kesitlerinden) hareketle, yani bir nevi bunlardan öğrenilerek oluşturulan kodlar niteliğinde gözükmektedir. Bu yönüyle genel olarak verilerden öğrenmeye dayalı yapay öğrenmenin bir uygulaması ya da görünümü niteliğinde durmaktadır. Bu açıdan hem öğrenilen veri kapsamı ve hem de bunlardan sonuç çıkarmanın niteliği itibariyle belirli bir (dar) çerçeve bulunduğu anlaşılmaktadır. Bunun gibi başka alanlarda da dar bir çerçevede yapay zekâ uygulamalarının verilen görevleri yerine getirmesi sürecinde yeni algoritmik çözümler gerçekleştirmesi mümkün gözükmektedir(375). Elbette bu tür sistemlerin daha ve her yönüyle genişletilmesi teorik olarak mümkün görülebilir ve bu nihayetinde teknik bir konu olduğundan, hukukçu gözüyle sadece dar ve yüzeysel bir tespit ya da değerlendirme yapılabilir. Bu açıdan örneğin bilinen yazılım kodlarının tümünden oluşan bir veri bankası üzerinde işlev gören, öğrenebilen bir yapay zekânın muhtemelen çok daha farklı çözümler önerebileceği veya bulabileceği söylenebilir. Bunun gibi Dünyadaki verilerin önemli bir kısmı üzerinde işlem yapabilen bir yapay zekâ sistemi, bu şekilde insan bilgisinin önemli bir kesitine sahip olup, çeşitli pencerelerden işleyebileceğinden, yapılandırılış özelliklerine göre kendisine verilen amaçları gerçekleştirmek üzere yepyeni öneriler, çözüm yolları bulabilir, hatta fiziksel yapılandırılışına göre (varsa uygun fiziki unsurlarını kullanarak ya da bağlantılı unsurları harekete geçirerek) bunları bizatihi kendisi uygulama yoluna gidebilir vs. Ancak bu şekilde gelişmiş yapıların da kendiliğinden ve durup dururken yepyeni bir amaç belirlemesi (yani önceki amacın kapsamında kalmayan) söz konusu olmayacaktır. Onları buna yöneltecek, örneğin bir içgüdü, fiziksel ve doğal özelliklerinden kaynaklı bir istek, beyinlerinde bu şekilde durup dururken(376) bir amaç oluşturmalarını gerektirecek bir içsel dönüşüm kendiliğinden ger-Sayfa 195çekleşmeyecektir. Bu tür sistemlerin fiziksel yapıları (üzerinde işlev gördükleri bilgisayar ve unsurları) canlı değildirler, örneğin insanda olduğu gibi evrilebilir mahiyette olmayacaktırlar vs.(377) Evrimle oluşmuş genetik özellikleri ve bunlarla da yönlendirilebildiği düşünülen iradeleri söz konusu olmayacağından, örneğin kendiliklerinden yepyeni bir amaç belirleyemeyecekleri veya kendileri korumaları gerektiği fikrine varamayacakları söylenebilir. Otonomi penceresinden bakarsak, özetle, ancak kendilerine verilen çerçeve ile hedefler ve hesaplama yetenekleri kapsamında bir biçimlenişleri söz konusu olacaktır. Hem bunların kapsam ve yetenekleri (gerek algoritmalarının yetenekleri gerek kullandıkları veriler ve gerekse üzerinde işlev gördükleri bilgisayarların -sinir ağlarının- kapsamı ve biçimlenişleri) hem de bunlara verilen görev çerçevesinin kapsamı muhtemelen ortaya çıkabilecek otonominin alanını da belirleyecektir. Bu şekilde geniş bir otonomi alanına sahip yapıların verilen amaç oldukça geniş olsa bile yine de benlik bilincine ulaşmaları için kendiliğinden, yani özlerinden gelen bir ihtiyaç duymalarına gerek yoktur. Bu açıdan özerkliğin nihai temelinde bulunan, benlik, bilinç ve irade sahibi olmak, kendi öz amacını kendi belirleyebilmek, hayatını kendi isteğine, kısaca kendine göre düzenlemeye çalışabilmek gibi özelliklerin insanda olduğu gibi yapay zekâda da bulunması en azından güncel bilgi, gelişim ve uygulama düzeyi itibariyle mümkün gözükmemektedir. Özellikle bu şekilde programlansalar bile, insandaki gibi özden gelen ve bütünsel bilinç sahibi varlıklar haline gelmeyecekleri söylenebilir(378). Şu halde bunun hangi temelde ve -Sayfa 196hangi içerik ve kapsamda gerçekleşebildiğine bakmak yani somut görünümlerine göre değerlendirmelerde bulunmak uygun olacaktır. İfade etmek gerekir ki, bu kapsamda bir otonomi olsun ya da olmasın yapay zekâ uygulamalarının başta insanlara yönelik olmak üzere çeşitli tehlikelere sebebiyet vermeleri(379), bazı senaryolarda olduğu gibi çok beklenmedik -Sayfa 197
BOŞ SAYFA