-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
3.13. Sözleşmeye Aykırılık Mı Sözleşme Öncesi Kusurlu Davranış Mı?
Sayfa 87Kanımca niyet mektupları açısından en ilginç tartışma konularından biridir bu; acaba…
Belki de biraz erken olduğunu düşünebilir okuyucu, fakat temel bakış açımı, uzun…
sorumluluk analizinin merkezine koymanın doğru bir yaklaşım olmadığını düşünüyorum.…
Ortaya çıkış sebepleri ve tarihsel gelişimi açısından culpa in contrahendo sorumluluğuna bakarsanız; aslında amacın, zarar görene daha iyi bir hukuki koruma sağlamak olduğunu görürsünüz. Asıl büyük uygulama tartışması bundan yaklaşık 100 yıl önce bir müşterinin mağazada ayağına (bazı kaynaklara göre kafasına) bir muşamba (linoleum)…
Niyet mektubunun aslında girişilen sözleşme müzakerelerinin kurallarını belirleyen…
Hatırlayalım, aslında niyet mektubu, bir müzakere sözleşmesi idi ve nihai sözleşmeleri…
Bu açıklamalardan hareketle bir sonraki aşamaya geçelim, daha doğrusu soruyu soralım:…
Niyet mektubu, taraf iradeleri bu yönde olduğu için culpa in contrahendo sorumluluğunu bertaraf eder ve onun yerine geçer, bunun sonucunda da artık culpa in contrahendo uygulama…
Niyet mektubunun varlığına rağmen, culpa in contrahendo sorumluluğu varlığını bundan bağımsız olarak devam ettirir, zira culpa in contrahendo özünde…
Dürüstlük kuralı olay bazında bazı yapma ve yapmama borçları yaratır ve taraflar…
İlk önermeye katılamıyorum; zira yasanın emredici hükmünü yok saymanın sağlıklı…
İkinci önermeye de katılamıyorum, zira bu durumda da taraf iradelerini yok saymak gibi bir durum ortaya çıkacaktır ve bu iradenin yöneldiği en önemli sonuç da sürpriz borçlarla karşı karşıya kalmamaktır; tam da bu sebeple imzalanmıştır zaten niyet mektubu. Aksi halde taraflara adeta, “Sen ne yazarsan yaz; bir de yasa var ve yasa sana hiç beklemediğin bir borç yükleyebilir ve buna aykırılık halinde de sorumlu olursun,” demek…
Sözleşmenin “belirleyici etkisi” kapsamında karşılıklı borçlarının neler…
Sözleşmenin “sınırlayıcı etkisi” kapsamında üstlenmedikleri borçları sözleşmeye…
Kitap üzerinde çalışırken Bucher’in eski tarihli bir makalesini okudum(44).…
Daha önce, Giriş bölümünde de değinmiştim belirleyici ve sınırlayıcı etki konusuna,…
Prensip itibariyle üçüncü önermenin, tarafların beklentileri ve birleşme ve devralma işlemleri açısından gerçek duruma en yakın önerme olduğunu ve fakat birkaç ekleme yapmak gerektiğini de düşünüyorum. Öncelikle tekrar hatırlatmak isterim ki, dürüstlük kuralı tek başına bir borç kaynağı değildir fakat borcun doğumuna ilişkin bir ölçüt teşkil etme fonksiyonu vardır. Dürüstlük kuralının bir diğer fonksiyonu ise yan borçlara sebep olabilmesidir. Bundan hareketle, her ne kadar taraflar niyet mektubu altında müzakereler sırasında ne yapacaklarını ve ne yapmayacaklarını tanımlamış iseler de, bu kapsamda genellikle sadece asli borçlarını belirlemişlerdir; fakat bu asli borçlar sebebiyle baştan öngöremedikleri ve bu sebeple de niyet mektubu metnine girmese dahi oluşabilecek yan borçların da kaçınılmaz olarak varlığının kabulü gerekir. Ancak bu sonuca ulaşılabilmesi için, bunun yepyeni bir borç değil, niyet mektubunda yer alan borçlardan birini “referans (temel) alan” bir yan edim yükümü olması gerektiğini düşünüyorum ve taraflara tamamen yeni borçlar yüklenemeyeceğini düşünüyorum. Gerçekten bazı şeylerin söylenmesine, yazılmasına gerek yoktur. Ders kitaplarında bu, lokantaya giden müşteriye çatal ve bıçak verilmesinin gerekli olmasıyla açıklanıyor(46);…
Kanımca niyet mektubu ile genel culpa in contrahendo sorumluluğu, içiçe geçmiş iki küme olarak anlaşılabilir. Olay bazında bu iki kümenin birbirleri ile ilişkisi aşağıda yer alan şemadaki şekillerde ortaya çıkabilir. Bu şemada yer alan A, B ve C, niyet mektubunda yer alan asli borçlardır ve aynı zamanda dürüstlük kuralı gereği de bunlara aykırılık bir culpa in contrahendo sorumluluğu…
Şema 2: Niyet Mektubu ve Culpa in Contrahendo İlişkisi…
Son bir örnekle bu kısmı artık bitirmekte fayda var. Culpa in contrahendo sorumluluğu…