Doktrinde Kıyak, seçimlik borçlarda görevli mahkemenin belirlenmesinde, mülga Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun seçimlik borçlarda görevi düzenleyen hüküm olan 3. maddesine paralel olan bir çözüm tarzının kabul edilmesinin daha makûl göründüğünü ifade etmektedir. Yazara göre dava, eğer para alacağı kira alacağı gibi sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giriyorsa diğer borcun niteliği ne olursa olsun dava sulh hukuk mahkemesinde görülmelidir. Anladığımız kadarıyla yazarın burada görüşünün hareket noktası Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 3. maddesi 2. fıkrası olmaktadır. Yazara göre eğer seçimlik borçlardan her ikisi de para alacağı ise bu alacaklardan birinde asliye hukuk mahkemesi diğerinde sulh hukuk mahkemesi görevliyse dava asliye hukuk mahkemesinde görülmelidir. Anladığımız kadarıyla sulh hukuk mahkemelerini genel mahkeme olarak gören yazar burada tercihini asıl genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinden yana kullanmaktadır. Yazara göre, eğer seçimlik borçlardan her ikisi de paradan başka bir şey ise seçimlik edimlerden birinde asliye hukuk mahkemesi diğerinde sulh hukuk mahkemesi görevliyse dava asliye hukuk mahkemesinde görülmelidir. Anladığımız kadarıyla sulh hukuk mahkemelerini genel mahkeme olarak gören yazar burada tercihini asıl genel görevli mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinden yana kullanmaktadır. Yazara göre eğer seçimlik borçlardan biri genel mahkemenin diğeri özel mahkemenin görevine giriyorsa özel mahkemede davanın görülmesi görüşü savunu-
Kıyak’ın yukarıda yer verdiğimiz görüşlerine katılamıyoruz. Zira görevin belirlenmesinde…
Öncelikle görevin kanunla belirlenmesi gerektiğinden hareketle bu konunun muhakkak…