Dikkat: İmkansızlık borçluyu salt asli edim yükümünden kurtarır; ama olası ikincil edim yükümleri, bu arada olası tasfiye yükümleri ve davranış yükümleri saklı kalır. (Yeni §275 BGB bu olguyu açıkça kurala bağlamıştır.)…
- Chapters
- Content
- Copy citation
-
Go to
: - Go to page
- Go to paragraph
- Display setting
-
-
ᴀ⇣ Reduce font
On İki Levha Yayıncılık
Publication date:
February 2022
Last Update:
February 2022
ISBN:
978-625-432-097-2
eISBN:
978-625-432-119-1
Edition:
8
Version:
1
You only have rights to document if you have package.
II. BORÇLUNUN SORUMLULUĞUNU GEREKTİRMEYEN SONRAKİ İMKANSIZLIĞA BAĞLANAN SONUÇLAR
Eğer sözleşmenin kurulmasından sonra ortaya çıkan ifa imkansızlığı olgularına borçlu…
BK 136 kuralının çözümü de aynen BK 27 kuralının çözümü gibi “sıfırlayıcı” bir çözümdür;…
“Borçların Sona Ermesi” bölümünde, yenilemenin, birleşmenin, takasın ve zamanaşımının arasına sıkıştırılan BK 136 kuralı, aslında, BK 112 kuralının yanına yakışır. Gerçekten de her iki kural da aynı hukuki olguyu, sonraki imkansızlığı düzenlerler. Biri (BK 136) borçluyu borcundan kurtarırken, ama aynı zamanda ona evvelce ele geçirmiş bulunduklarını iade yükümü yüklerken, öteki (BK 112), borçluya tazminat ödeme yükümü yükler.…
Borçlar Kanununda sorumluluğu gerektirmeyen sonraki (kusursuz) imkansızlık, borçların ve borç ilişkilerinin sona erme nedenleri arasında düzenlenmiştir. Oysa, sorumluluğu gerektirmeyen sonraki (kusursuz) imkansızlık olgusu borcun sona ermesi nedenleri arasından çekilip çıkarılmalı ve tüm yeni yasalarda yapıldığı gibi, ifa engelleri arasında sorumluluğu gerektiren (kusurlu) ifa imkansızlığının yanı başına taşınmalıdır. Hiç kuşkusuz komşusu işlem temelinin çökmesi (borçlunun aşırı ifa güçlüğüne düşmesi) olgusuyla birlikte! Hele işlem temelinin çökmesi olgusu hiç mi hiç oturtulamaz borcun sona ermesi kalıbının içine!…
Sorumluluğu gerektirmeyen ifa imkansızlığının borçların sona ermesi bölümünden çıkarılıp genel imkansızlık kuralının yanında düzenlenmesini İsviçreli hukukçular da önerirler(46)…
Unutulmasın ki her türlü imkansızlık (ister sorumluluğu gerektirsin ister gerektirmesin)…
Eğer yeni Borçlar Kanununu hazırlayanlar bu gerçeği algılamış olsalardı, dönme ve tazminat dışındaki yaptırımları …
İmkansızlığın hangi anlama geldiğini ve hangi sonucu doğurduğunu gördük. Şimdi borçlunun…
BK 136 kuralının öngörüp düzenlediği “borçlunun sorumluluğunu gerektirmez sonraki…
Özetle, BK 136 kuralı anlamında “borçlunun sorumluluğunu gerektirmeyen sonraki imkansızlık”,…
Borçlunun kusursuzluğu denince akla “mücbir sebep” (zorlayıcı neden, force majeur, höhere Gewalt) kavramı gelir. Öğretide giderek terk edildiği (ayrı) ve yasanın ya da somut sözleşmenin risk dağılımı anlayışına göre normun koruma amacı dışında kalan “atipik riziko” kavramıyla ikame edildiği halde, uygulamada dilden düşmez. En yüksek derecede özenin gösterilmesi halinde bile önlenemeyecek, denetlenemeyecek ve önceden kestirilemeyecek, doğadan veya üçüncü kişilerden, yani dışarıdan kaynaklanan, borçlunun işiyle ve işletmesiyle ilgisi olmayan, onun etki alanının dışından kaynaklanan olağanüstü olay diye bilinir. İstanbul Boğazı’ndaki tanker faciası balıkçıların balık teslim etme taahhütlerini engelleyen böyle bir “mücbir sebep” sayılabilir. (Eklemeli ki “mücbir sebep” aynı zamanda tehlike sorumluluğunu bile ortadan kaldırmaya yeterli bir “önü alınmaz olay” oluşturur.) Sadece kusursuzluk anlamındaki “kaza”dan (cas fortuit, Zufall) farklı olarak, mücbir sebep genelde kusursuz garanti sorumluluklarını bile dışlar. Aslında yalnız zorlayıcı neden değil, aynı zamanda kaza, mazur görülebilir hata, bilgisizlik ve hastalık da kurtarır borçluyu kusur sorumluluğundan. Gelgelelim, bu rastlantısal aksilikler, onu her zaman kusursuz garanti sorumluluklarından kurtarmaya yetmez. Garanti sorumluluğundan kural olarak ancak “mücbir sebep” (atipik risk) kayıtsız, koşulsuz kurtarabilir.…
Mücbir sebep ve kaza kavramları ile ilgili olarak şu noktalara dikkat edilmelidir: Bir kere, mücbir sebep ile kaza arasındaki sınırlar çok kaypaktır ve siliktir. Sonra bu iki kavram baştan aşağı takdire açık göreceli kavramlardır; önsel genellemelere elverişli sayılamazlar. Şöyle ki deprem, genel grev veya ihtilal kimi zaman ve kimi yerde mücbir sebep sayılmışken, kimi zaman ve kimi yerde hiç de böyle sayılmamıştır. Öte yanda hastalık da kimi zaman kusur sorumluluğundan, hatta garanti sorumluluğundan …
Dikkat edilecek bir başka nokta da şudur: Unutulmasın ki borçlunun kusursuz garanti sorumluluğuna yol açan olgularda, özellikle de borçlunun ifa yardımcısı kullandığı (BK 116) veya temerrüde düştüğü (BK 119) olasılıklarda, ayrıca çeşit ve para borçlarında, borçlu, alacaklısına karşı, kusuru olmaksızın (kazara) gerçekleşmiş imkansızlıktan da sorumlu tutulur. Nitekim işte salt bu nedenledir ki borçlunun BK 136 kuralı çerçevesinde sorumsuzluğuna yol açan sonraki imkansızlığa kusursuz imkansızlık denmez de sorumluluğu gerektirmeyen imkansızlık denir.…
Aslına bakılırsa, borçlunun kusursuz garanti sorumluluğunu gitgide yayıp genişleten ve geliştiren akımlar karşısında, BK 136’nın kusursuz borçluyu borcundan kurtarıcı kuralına hani neredeyse uygulanma alanı kalmamaktadır. Gerçekten de artık hemen hemen her imkansızlık olgusu kusur karinesine dayanan BK 112 çerçevesinde ya da garanti sorumluluğu bağlamında borçlunun sorumluluğunu gerektirmektedir(48)…