Doğup oluşmuş olduğu halde henüz muaccel olmamış (olgunlaşmamış, ifa günü gelmemiş)…
Ertesi ayın kira parası gibi henüz oluşmamış, “zamana bağlı”, ertelenmiş (befristet)…
Muacceliyetten önce bir edimin istenebilmesine aslında pek ender rastlanır. Muacceliyet…
Örneklendirelim: En başta bizzat taraflar BK 259 kuralının sınırlamalarına uyarak,…
Muacceliyet gününde zamanaşımı süresi de işlemeye başlar. Artık bu andan sonra alacaklı…
Kural olarak borçların ifası borç ilişkisi oluşur oluşmaz istenebilir. Başka bir…
Yeni BK 90 kuralında her borcun doğduğu anda muaccel olacağı yazılıdır. Eski BK ve yürürlükteki İsviçre BK böyle yazmamaktadır; her borç doğduğunda “ifa edilebilir” ve “talep edilebilir” demektedir. Daha anlaşılabilir, daha net, daha tutarlı bir söylemdir bu; çünkü muacceliyetin iki değişik anlamını vurgular: a) Borçlu tarafından ifa edilebilirlik (Erfüllbarkeit) ve b) alacaklı tarafından talep edilebilirlik (Beanspruchbarkeit). Birincisine karşı direnme alacaklı temerrüdüne, ikincisine karşı direnme ise borçlu temerrüdüne yol açar.…
Kural, ikisinin kronolojik birliğidir; aynı anda gerçekleşmesidir. Ama erkenden ifanın olanaklı sayıldığı durumlarda …
Şunu da eklemeli: İfa gününden veya süresinden (vadeden) önce erken talep edilebilirlik ile pek ender karşılaşılır. Bu ender olasılıklar yaygın deyimle sözleşmesel “muacceliyet kayıtlarında” (Fälligkeitsklausel’de), yasa gereği olarak da saklama (vedia) sözleşmesinde (BK 564), paylaşım (taksim) isteminde, kaim değer (Surrogat) isteminde ve makbuz isteminde karşımıza çıkar.…
Dili arılaştırma kaygıları içinde bulunduğu anlaşılan yasakoyucudan, halk ağzında kökleşmiş vade sözcüğü ile oynayacak yerde (bk. N 6), halkın hiç mi hiç anlamayacağı muacceliyet sözcüğüne anlaşılabilir bir karşılık bulması, eğer bulamayacak idiyse, eski BK 74 kuralının ifa edilebilirlik ve talep edilebilirlik deyimlerini koruması beklenirdi.…