Hemen belirtelim ki kısıtlanmış kişilere ender rastlansa da nüfusumuzun büyük çoğunluğu…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
On İki Levha Yayıncılık
Yayın tarihi:
Ekim 2022
Son Güncelleme:
Ekim 2022
ISBN:
978-625-432-286-0
eISBN:
978-625-432-289-1
Baskı:
9
Sürüm:
1
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
III. Sınırlı Ehliyetsizlik Rejimi
Ayırt etme gücüne sahip oldukları halde, henüz erginliklerini kazanamamış olan ya…
Ayırt etme gücüne sahip sınırlı ehliyetsiz kişi kendisini borç ve yük altına sokmayan,…
Buna karşılık, ayırt etme gücüne sahip sınırlı ehliyetsiz kişi, kendisini borç veya…
Özetle, MK 16’ya göre, sınırlı ehliyetsizin kişiye sıkı biçimde bağlı hakkı kullanmasında…
Yasal temsilci velinin oluru ana ve babanın birlikte oluru anlamına gelir. Yalnız ana babadan biri işleme olurunu verdiğinde ötekinin de buna katıldığı karine olarak kabul edilir (MK 342 II).…
İcabın reddi, takas, teminat verme, mirasın kabulü, mirasın reddi, sorumsuzluk anlaşması,…
Bu bağlamda, ilk bakışta zararlı değil de yararlı gibi görülen, ama sınırlı ehliyetsizi…
Aslında, MK 16’nın söylemi fazla dardır: “Küçükler ve kısıtlılar, velilerinin ve…
Öte yandan, MK 16 kuralının sadece “karşılıksız kazanmada bu olur gerekli değildir”…
Buna karşılık, yalnız hak kaybettirici tasarruf işlemlerinin değil, aynı zamanda hak kazandırıcı tasarruf işlemlerinin de, sözün özü, hiç ayrımsız tüm tasarruf işlemlerinin yasal temsilcinin olurunu gerektirdiği, sınırlı ehliyetsizlerin eşyayı ve parayı devralmakla aynı zamanda alacak haklarını yitirdikleri ve bu nedenle bu işin de sakıncalı sayılarak yasal temsilcinin olurunu gerektirdiği yolundaki baskın görüş tutarlı ve inandırıcı sayılamaz. Eğer bu görüş geçerli sayılacak olursa, sınırlı ehliyetsizin kendisine bağışlanmış olan eşyayı veya parayı bir başına buyruk almasını bile olanaksız saymak gerekir. Sınırlı ehliyetsizi koruma amacını aşan bir görüştür bu. Oysa edimi ele geçirme, buna bağlı olarak alacak hakkının yitirilmesinden hiç kuşkusuz daha yararlıdır. Nitekim Romalılar da böyle düşünürlerdi. Minus est actionem habere quam rem! Türkçesi: Önemli olan alacak hakkını korumak değil, edime kavuşmaktır!…
Üstelik şu da var: Eğer edimi bir tasarruf işlemiyle devralan sınırlı ehliyetsizin alacak hakkı mutlaka kendisi için korunup saklı tutulmak isteniyorsa, bu amaç şu yollardan pekala sağlanabilir: a) Edimi alma ile edimi kabul (ifa anlaşması) birbirinden ayrı tutulabilir ve edim sınırlı ehliyetsize kazandırıldığı halde yasal temsilcinin oluru alınmaksızın kotarılan ifa anlaşması askıda hükümsüz sayılabilir. b) Sınırlı ehliyetsizde ahzu kabz yetkisinin, alacak hakkı üzerinde tasarruf yetkisinin (Empfangszuständigkeit) bulunmadığı söylenebilir. Her iki durumda da alacak hakkı sınırlı ehliyetsiz için saklı kalır.…
Bu görüş ayrılığının pratik sonucu vardır: Küçüğe veya kısıtlıya hak kazandırıcı tasarruf işlemi velinin veya vasinin oluru bulunmasa da geçerli sayılınca, soyutluk ilkesi bağlamında mülkiyet de küçüğe veya kısıtlıya geçmiş sayılır. Küçüğün veya kısıtlının saklı kalan alacak hakkına dayanarak edimi ikinci kez istemesi ise ifayı gerçekleştiren borçlunun haksız zenginleşme kökenli karşı alacağıyla püskürtülür.(15)…
Sonra, sınırlı ehliyetsizler iradi temsilcilik gibi renksiz (neutral) yetkileri de…
Renksiz işlemler bakımından temsilcilik etkinliği tartışmasız olmakla birlikte (MK 344), geride verilen örnekte olduğu gibi, başkasının eşyasında tasarruf konusu tartışmalıdır. Kimi hukukçular, iyi niyetli üçüncü kişinin, örnekte Güven’in (ki ehliyetsizlik karşısında onun güveni kural olarak korunmaz) böyle bir rastlantıdan yararlandırılmasını yerinde bulmazlar.(16)…
Sakıncalı işlemi sakıncasız işlemden ayırırken iki noktaya dikkat edilmelidir:…
Birincisi şudur: İşlemin sakıncalı olup olmadığı bir ekonomistin (homo oeconomicus’un)…
Örnek: Bisiklet satıcısı S şöyle bir ilan verir: “Kaçırılmaz yılbaşı fırsatı! Gıcır…
Sakıncalı işlemi sakıncasız işlemden ayırırken dikkat edilmesi gerekli ikinci nokta…
Buna karşılık, sınırlı ehliyetsize bağışlanan taşınmazda yürürlükte bulunan kira sözleşmesinin yasa gereği sınırlı ehliyetsiz tarafından devir alınması (BK 310) kendisi için sakıncalı sayılır ve dolayısıyla yasal temsilcinin bağışlamaya olur vermesini gerekli kılar.…
Sınırlı ehliyetsizlerin yasal temsilcilerinin olurunu almadan bağımsızca gerçekleştirebilecekleri…
Ama konu sanıldığı kadar basit değildir. Her kişiye sıkı biçimde bağlı hakkın sınırlı…
Sınırlı ehliyetsiz için hangi işlemin sakıncalı, hangisinin yararlı olduğunu saptamak…
Sınırlı ehliyetsiz küçüklerin kişiye sıkıca bağlı haklarını tek başlarına bağımsızca kullanabilmeleri ulusalüstü ve anayasal çocuk hakları açısından önemli ve olumlu bir açılımdır. Çocuklar bu sayede Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde ve TC Anayasası’nda tanınmış olan çocuk haklarını kayıtsız koşulsuz kullanabileceklerdir.…