Naip üyenin, bilirkişi isim bildirim yazısıyla taraflara bildirmiş olduğu bilirkişilere…
Konusu “İdarî Yargıda Bilirkişinin Yasaklılığı ve Reddi” olan çalışmamızda tarafların,…
İdarî yargı uygulamasında, naip üyenin bilirkişi isim bildirim yazısıyla taraflara…
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, Bilirkişilik Kanunu’nda ve Bilirkişilik Yönetmeliği’nde…
Kanun koyucu, bilirkişinin haber verme yükümlüğü gereğince, bilirkişinin uyuşmazlığa…
Mahkemenin, uyuşmazlık konusunu doğru tespit edememesi veya bunun kapsam yahut niteliğinde…
Bir Danıştay kararında(165) korunması gerekli taşınmaz kültür varlığına ilişkin uyuşmazlıkların çözümünde, taşınmaz kültür varlıklarının özelliği gereği taşınmazın sanat değeri, mimari, tarihi, estetik, mahalli, arkeolojik değerler kapsamı içinde; strüktürel, dekoratif, yapısal durum, malzeme, yapım teknolojisi, şekil bakımından özellik ve güzellikler içermesi ve mutlaka korunması gerektiğinin anlaşılabilmesi için sanat tarihçisi ve mimar gibi konusunda uzman olan kişilerden bilirkişi heyeti oluşturularak inceleme yaptırılması gerektiği belirtilmiş ve sadece yüksek mimar bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, üniversitelerin ilgili bölümlerinden seçilen sanat tarihçisi ve mimarlardan oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılması suretiyle uyuşmazlığın esası hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiğine karar verilmiştir. Farklı uyuşmazlıklara ilişkin de aynı yönde verilmiş Danıştay kararları mevcuttur(166).
Ara karara Bilirkişilik Bölge Kurulu’nca cevap verilmemiş olup(168)…
“Uyuşmazlıkta davalı idarece onaylanan planların A grubu plan müellifi tarafından onaylandığı ve bu planlara ilişkin uyuşmazlığın çözümü için teknik görüş veren bilirkişilerinde bu grupta yer almasının gerekli olduğu dikkate alındığından şehir plancısı olan bilirkişilerin bu grupta yer almaması karşısında A grubu plan müellifi yeterliliğine haiz olmayan bilirkişilerin, bilirkişi raporundaki, değerlendirmeleri esas alınarak verilen istinafa konu kararda hukukî isabet görülmemiştir, denilerek istinaf konusu kararın yürütmesinin durdurulmasına” karar…
Öğretide Toraman, “Uyuşmazlığa ilişkin uzmanlığa sahip olmayan” bilirkişilerin görevlendirilmesi meselesinin çözümünün iki hususa bağlı olduğunu ifade etmektedir. Bunlardan birincisi, mahkeme tarafından, uyuşmazlık konusunun doğru bir şekilde tahlil edilmesi, tüm delillerin taraflarca ibrazı yahut mahkeme tarafından toplanması; bilirkişi incelemesine bundan sonra başvurulmasıdır. Hâkim, bu sayede bilirkişiye yöneltebileceği sorular kadar, bu bilirkişiye hangi konuda ihtiyaç duyduğunu, net bir şekilde belirleme imkânına da sahip olacaktır. İkinci olarak, tüm mahkemeler tarafından başvurulacak, yeknesak bir uzmanlık dalları tablosunun varlığı, yakın alanlar arasından tereddüt yaşanmasının önüne geçecek ve özellikle teknik yönü ağır basan uyuşmazlıklarda, ciddi bir ihtiyacı karşılayabilecektir(169)…
“Uyuşmazlığa ilişkin uzmanlığa sahip olmayan” bilirkişilerin görevlendirilmesi meselesinin…