Atanacak yasal temsilci gerçek kişinin küçük ve ergin olma haline göre farklılık…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült

Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
2.2.2.1.2. Sınırlı Ehliyetsiz
Sınırlı ehliyetsizler, ayırt etme gücüne sahip olmasına rağmen ergin olmayan yahut…
Eğer gerçek kişi, ergin ve hakkında kısıtlılık kararı verilmişse, vesayet makamı…
Öncelikle velayet halini incelersek, TMK’ya göre velayet hakkı anne ve baba tarafından…
‘‘………..küçükler ancak baba, ana ve vasi gibi bir kanuni temsilci marifetiyle davada taraf olabilirler. Bu sebeple öğrencinin okulda velisi durumunda bulunduğu anlaşılan ve bahsi geçen kanun hükmüne göre yargı yerlerinde onu temsile yetkisi bulunmayan ablası tarafından açılan davanın……..ehliyet noktasından reddine….karar verildi’’(95)…
Ayrıca TMK’nın 342. maddesinin 3. fıkrasında yer alan ‘‘Vesayet makamlarının iznine bağlı hususlar dışında kısıtlıların temsiline ilişkin hükümler velâyetteki temsilde de uygulanır.’’ hükmüne…
‘‘davacının babasının veli olarak atandığı ve davacının yasal temsilcisi olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş olması karşısında; davacının babasının vasi olarak tayin edilmediği ve dolayısıyla davacı tarafından bizzat açılan ve velisinin de onay vermiş olduğu davanın görülebilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesinden izin alınmasına gerek olmadığı açık olduğundan davanın ehliyet yönünden reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.’’(96)…
Anne veya babadan birisi ölmüş ise bu hak sağ olan veli tarafından kullanılır. Anne-baba…
Vesayet halinde ise kişiye hakim tarafından yasal temsilci sıfatını haiz vasi atanır.…
‘‘….davacının mahkum olması nedeniyle vasi atanıp atanmadığı vasi atanmış ise vasinin dava açabilmesi için vesayet makamından alınmış izin belgesinin istenildiği, vasinin açılan bu davayı takip edip etmeyeceğinin sorulduğu, ara kararına gelen cevaplardan, Derik Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.3.2003 tarih ve E:2001/44, K:2003/23sayılı kararı ile …’nin davacıya vasi olarak atandığı, vasi olarak atanan bu şahsın davacının açtığı bu davayı vasi olarak devam ettirebilmesi için 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun462/8.maddesi uyarınca vesayet makamı olan Sulh Hukuk Mahkemesinden alınmış izin belgesini sunmadığı gibi bizzat kendisi tarafından verilen 27.4.2004 tarihli dilekçe ile vasiliği kabul etmediğini Dairemize bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, vesayet altına alınan davacının açtığı bu…
‘‘Sulh mahkemesinden izin almadan, vasi tarafından açılan davaya ait dilekçenin, İYUK’nun 15/1-d maddesi uyarınca reddi gerekeceği’’(98)…
Evlatlık hususunda ise, evlât edinen, (küçüğün)evlâtlığın velisidir (TMK md.314).…
Velâyet ve vesayet altında olmamasına rağmen kendisine kayyım tayin edilen kişi,…
Danıştay 3. Dairesi bir kararında vesayet makamından izin almadan dava açan kayyımı…
Esasen kayyım sıfatıyla şirket adına dava açan davacı…’nın, dava devam ederken tasfiyeye giren davacı şirkete 18.6.2009 tarihinde tasfiye memuru olarak atanarak dava ehliyetini kazandığı görüldüğünden, mahkeme iznine de gerek kalmamıştır. Bu durumda kayyımın takip edebileceği davanın esası incelenmek üzere vergi mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.’’(100)…
Bilinmelidir ki, temsilcilerin temsilci sıfatıyla davacı olabilmeleri için avukat…
Ancak mümeyyiz küçükler ile kısıtlı kişilerin bazı hallerde dava ehliyetleri var…
‘‘Medeni Kanunun 16. maddesinde, mümeyyiz küçüklerin münhasıran şahsa bağlı hakları kullanabilecekleri belirtildiğinden, öğrencinin sınıf geçmesi ve istikbali ile ilgili bulunan işbu davada ehliyeti bulunmaktadır’’(102)…