Danıştay içtihatlarında da gelişmekte olan belde sakini kavramı, içtihatlarda, bir…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült

Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
2.3.1.3.3. Belde Sakini ve Hemşehrilik
Bir belde, mahalle veya köy halkından olan kişilerin, o mahallin genelini ilgilendiren…
‘’5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Hemşeri Hukuku” başlıklı 13. maddesi uyarınca hemşerilerin belediye idaresinin karar ve hizmetlerine iştirak etme haklarının bulunduğu; bu hakların belediye hizmetlerinden yararlanan kişiler açısından, hizmetin hukuka uygun yürütülüp, yürütülmediği hususunu yargı önüne getirme hakkını içerdiği,buna göre de, Jeotelmal Merkezi Isıtma Sisteminin işletme ve irtifak hakkı verilmek suretiyle yaygınlaştırılması ve işletilmesi işi ile ilgili olarak tesis edilen idari işlemlerle, davacıların belde sakini olarak meşru, kişisel ve güncel menfaatlerinin etkileneceğinin tabii olduğu sonucuna varıldığından, davacıların dava konusu işlemle menfaat ilişkisi bu
‘’Dosyanın incelenmesinden; davacının 20 yıldır Şişli’de yaşadığı, Şişlili bir vatandaş olarak kamunun kaynaklarının verimli kullanılmasının sağlanmasında uyarı görevini gazetesinde haber yaparak kullandığı, ihale süreçlerinin usulsüz olarak ve ısrarla devam ettiği, bu ihaleye iştirak etmesinin söz konusu olamayacağı, ihaleye tek firma katıldığı için başka bir firmanın iptal için başvurmasının da söz konusu olamayacağı iddialarıyla bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Hemşehri Hukuku” başlıklı 13. maddesi uyarınca hemşehrilerin belediye karar ve hizmetlerine katılma hakkı bulunduğundan, kaynağı belediyece temin edilecek yapım ihaleleri ile ilgili tesis edilen idari işlemlere karşı belde sakinlerinin dava açma ehliyetinin bulunduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla, davalı belediye sınırları içinde oturan davacının uyuşmazlığa konu yapım ihalesi ile hemşehri hukukundan kaynaklanan meşru, güncel ve makul menfaat ilişkisi bulunduğundan, sözü edilen işlemin iptali istemiyle idarî dava açabileceği kuşkusuzdur. ‘’(246)…
‘’Davacının uyuşmazlık konusu alanda faaliyette bulunmadığı, dava konusu Kurul kararına dayanak ihaleye katılmadığı gibi ihale dokümanı da satın almadığı anlaşıldığından, bu yönlerden uyuşmazlık konusu işlemle arasında bir menfaat bağı bulunmadığı görülmekte olup; dava konusu işlemin davacının menfaatini etkileyip etkilemediği araştırılırken, davacının vatandaş ya da belde sakini sıfatıyla dava açıp açamayacağı hususu incelenmelidir.…
Davacı, İzmir nüfusuna kayıtlı olup aynı ilde ikâmet etmektedir. Özelleştirilen santraller ise Giresun ve Gümüşhane’de bulunmakta ve davacı tarafından bu özelleştirmeye konu unsurlarla ilgili olarak vatandaş ya da belde sakini olarak kendi menfaatinin ihlâl edildiğine ilişkin somut herhangi bir sebep ileri sürülememektedir. Davacı tarafından elektriğin ulusal ağ ile tek havuzda toplandığı ve Türkiye’nin herhangi bir köşesinde üretilen elektriğin maliyetinin tarifeler yoluyla kendisine yansıdığı ileri sürülse de, Türkiye’nin herhangi bir ilinde elektrik abonesi olmanın, ülkenin herhangi bir yerinde…
‘’Bu durumda, her ne kadar davacı bahse konu ihaleye katılmamış olsa da, ihale konusu işin teknik şartnamesinin bulunmadığı, ihalenin usulüne uygun duyurulmadığı, ihalede rekabet koşullarının oluşmadığı, ayrıca yapılacak konut ve işyerlerinin bedellerinin tespitinin kamu yararına aykırı olduğu, belde sakini olarak kullandığı güzergâhta trafiğin yoğunlaşmasına neden olacağı, dolayısıyla bu nedenlerle ihalenin hukuka aykırı olduğu iddialarının ileri sürüldüğü dikkate alındığında, dava konusu işlemle davacının menfaat ilgisinin bulunduğunun kabulü gerekmekte olup, davanın ehliyet yönünden reddi yolundaki Mahkeme kararında usul hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.’’(248)…
Ayrıca Danıştay bir kararında sürekli oturulan yer olmasa da tatilde gidilen yer…
“İdare Mahkemesince, davacının İstanbul’da ikamet etmesi ve naklini istediği mezarların bulunduğu taşınmazların davacıya ait olmaması nedeniyle davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiş ise de, davacının sözü geçen mezarların yanında evinin bulunduğu tartışmasızdır. …
Bu durumda, menfaatin etkilenmesi sürekli oturulan kentle sınırlı tutulamayacağından, İstanbul’da ikamet etse bile, davacının tatillerde gittiği köyünde yaptırdığı evinin önünde bulunan mezarların kaldırılması amacıyla idareye ve yargıya başvurmada kişisel, güncel ve meşru bir menfaati bulunmaktadır.”(249)…
Danıştay yine bir kararında ise, köy tüzel kişiliğinin orta malının kamulaştırılması…
Kısaca semt-belde sakininin dava ehliyetinin varlığı, o bölgede oturanları bizzat…