Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel +
pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
2. Türk Yargısı
Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra verdiği ilk kararlarında Yargıtay’ın,…
Gerçekten, Yargıtay bir kararında “… mahkemece 6102 sayılı TTK’nın 122/4 maddesi gereğince 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açılan davanın reddine karar verilmiştir.…
Ancak, 6102 sayılı TTK’nın 122. maddesinde yer alan portföy tazminatı 6762 sayılı TTK’da karşılığı bulunmayan yeni bir madde olarak yer almıştır. Bu nedenle, somut olayda, portföy tazminatı için öngörülen bir zaman aşımı süresi bulunmamaktadır. 818 sayılı BK’nın 126/4 maddesi gereğince acentelik mukavelelerinden doğacak tüm davalar 5 yıllık zaman aşımına tabi olup, sözleşmenin feshi tarihi itibariyle de 818 sayılı BK ve 6762 sayılı TTK hükümleri yürürlükte bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece 6103 sayılı TTK’nın Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 6. maddesi ve 6101 sayılı TBK Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun’un 5. maddesi göz önünde bulundurularak bir karar verilmesi gerektiği gibi, davacının portföy tazminatı dışındaki gelir kaybı ve komisyon alacağı hakkında da 1 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması doğru ol”madığı…
Daha yeni tarihli içtihatlarında ise Yargıtay daireleri arasında 1 yıllık sürenin…
Benzer şekilde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi de, “Mahkemece ıslah edilen kısım yönünden 6102 Sayılı TTK’nun 122/4. maddesinde öngörülen hak düşürücü süre gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir” demek…
1. Türk Öğretisi
3. Görüşümüz