Siyasi Partiler Kanunu‘nun 4. maddesinde yer alan “ Siyasi partilerin kuruluşu, organlarının seçimi, işleyişi, faaliyetleri ve kararları Anayasada nitelikleri belirtilen demokrasi esaslarına aykırı olamaz.‘‘ hükmü…
Siyasi partilerin milletvekili adaylarını belirleme yöntemleriyle ilgili düzenlemelerin…
Bu davalardan ilk örnekte, AYM 1965 yılında 648 sayılı SPK‘nın 29. maddesinde yer…
“Kanunun dava konusu olan 29. maddesinde parti üyesi olan tüm seçmenlerin katılımını öngören bir ön seçim sistemi benimsenmiştir. Seçmenler ile milletvekili adayları, liderler veya delegelerin iradesine mahkum olmaktadırlar. Yalnızca lider veya delegelerin söz sahibi olduğu bir usulle adayların belirlenmesinde seçmen çoğunluğunun iradesinin tecelli etmediği açıktır. Ön seçim yönteminde partiye oy verebilecek üye olan kişilerin aday belirleme işlemine katılımı sağlandığı için, parti ve partililerin iradesi yansımış olmaktadır. Bu nedenle partiye yazılı olan kişilerin çoğunluğunun isteğine uygun karar alınmasını sağlayan ön seçim yönteminin, Anayasa‘daki kişi hak ve hürriyetlerine zarar verdiği düşünülemeyeceği gibi, bu sistemin demokratik olduğu da bir gerçektir.”(485)…
Bir diğer davada ise 1986 yılında adayların belirlenmesinde ön seçim yapılması zorunluluğunun…
‘‘Siyasi partilerin parti içi çalışmaları ve kararları demokratik esaslara uygun olmalıdır. Bu uygunluğu sağlamaya dikkat ederek siyasi partiler çalışmalarını kendileri düzenlemektedir. Milletvekili adaylarının tespit edilmesi de temel olarak parti içi bir konudur. Bu nedenle aday belirleme konusunun partilerin tercihine bırakılmasında Anayasa aykırılık bulunmamaktadır. Ön seçim zorunluluğunun kaldırılması, bu yöntemin yasaklanması anlamına gelmemektedir.Siyasi partilerin kendisine tanınan bir yetkiyi kötüye kullanma ihtimali anayasal denetimin konusuna girmemektedir. Bu nedenlerle Siyasi Partiler Kanunu‘nun 37.maddesindeki söz konusu değişiklik Anayasaya aykırı görülmemiştir.”(486)…
Anayasa Mahkemesi’nin bu kararıyla birlikte siyasi partiler dilediği aday tespit…
Aday belirleme yöntemlerine ilişkin AYM‘nin vermiş olduğu önemli kararlardan bir…
‘‘Demokratik bir yöntem olarak tanımlanan ön seçim siyasi partiler tarafından uygulanmak istendiğinde buna engel olunmamalıdır. Ancak bu düzenlemeyle siyasi partiler adeta demokrasiden uzaklaşmaya zorlanmıştır. Partiler aday belirleme konusunda tüzüğünde ön seçimlere yer verse ve bu yöntemi uygulamak istese dahi, öngörülen yasaklama nedeniyle ön seçim yapamayacaktır. Parti içi demokrasiyi gerçekleştiren, genişleten ve güçlendiren bir uygulama partilerin elinden alınamaz. Ön seçim zorunluluğunun kaldırılmasıyla ön seçimin yasak hale getirilmesi çok farklı bir durum olarak görülmelidir. Yasaklama, erken seçim nedeniyle ve bir seçime mahsus olsa dahi kabul edilemez. Zira kural bir seçim dönemi için uygulanıyor olsa da kuralın etkisi 5 yıllık yasama dönemi boyunca yaşanacaktır. Seçim hazırlıklarının en önemli aşaması olarak tanımlanabilecek milletvekili adaylarının belirlenmesinde partiler özgür bırakılmalıdır. Bu hususta özgürlüğü sınırlandıran veya zedeleyen düzenlemeler Anayasaya aykırı olacaktır. Demokratik bir sistemde parti üyelerinin veya seçmenlerin adayları belirleme hakkı kanunla ellerinden alınamaz.Ön seçimin yasaklanması seçmenin oy hakkını zedeler. Seçmenin, siyasi partiyle birlikte oy…
AYM‘nin ön seçim esnasında yapılan propagandanın kısıtlanmasıyla ilgili vermiş olduğu…
“Adaylık ilk bakışta siyasi partilerin bir iç sorunu olarak görülse de, aday belirleme yöntemlerinin siyasi iktidarın oluşması ve siyasi partilerin varlığıyla ilgili önemli bir konu olduğu ve bu açıdan da kamu düzeni ile yakından ilişkili bir kavram olduğu görülmektedir. Aday belirlemede lidere öncelik tanınması oligarşik yapılanmaların doğmasına ve güçlenmesine neden olmaktadır. Aday adaylarının propaganda faaliyeti kamu düzenini sağlamak düşüncesiyle amaca uygun biçimde ve ölçülü olarak kısıtlanabilir. Zira ön seçimde amaç siyasi partinin tüzük programını beğendirmek, seçimde çoğunluğu sağlamak ve iktidara gelebilmek değildir. Sadece parti içindeki aday listesinde ilk sıralarda yer almaktır ve parti içi rekabet söz konusudur. Ön seçim propagandasının parti dışındaki seçmenlere karşı sınırlandırılmış olması, demokratik siyasi hayatın özüne ve serbest seçim ikesine olumsuz etki etmemektedir.”(489)…
AYM‘nin, merkez adayı gösterme yetkisinin parti liderine verilmesiyle ilgili vermiş…