“MADDE 1 – 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrasından, 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 439 uncu maddesinin beşinci fıkrasından ve 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun 16 ncı maddesi ile değiştirilmeden önceki 429 uncu maddesinin üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
3.Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Bu değişiklik 17.04.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan 6460 sayılı Kanunla…
“Davanın esastan reddi veya kabulünü içeren bozmaya uyularak tesis olunan kararın önceki bozmayı ortadan kaldıracak şekilde yeniden bozulması üzerine alt mahkemece verilen kararın temyiz incelemesi, her hâlde Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılır.” Bir davada mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu usûl işlemi ile taraflardan biri…
Usûlî müktesep hak çeşitlerinden birisi , yerel mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına…
Usûlî müktesep hak, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu gibi Hukuk Muhakemeleri Kanunumuzda…
1959 gün ve 13/5 sayılı içtihadı birleştirme kararı bozma kapsamı dışında kalan hususların…
“… Temyizce bir kararın bozulması ve mahkemenin bozma kararına uyması halinde bozma kararının bozma sebeplerinin şümulu dışında kalmış cihetlerinin kesinleşmiş sayılması, davaların uzamasını önlemek maksadıyla kabul edilmiş çok önemli bir hükümdür. Bir cihetin bozma kararının şümulu dışında kalması da iki şekilde olabilir. Ya o cihet, açıkça bir temyiz sebebi olarak ileri sürülmüş fakat dairece itiraz reddedilmiştir, yahutta onu hedef tutan bir temyiz itirazı ileri sürülmemiş olmasına rağmen dosyanın Temyiz Dairesince incelendiği sırada dosyada bulunan yazılardan onun bir bozma sebebi sayılması mümkün bulunduğu halde o cihet Dairece bozma sebebi sayılmamıştır. Her iki halde de o konunun bozma sebebi sayılmamış ve başka sebeplere dayanan bozma kararına mahkemece uyulmuş olması, taraflardan biri lehine usuli bir müktesep hak meydana getirir ki, bu hakkı ne mahkeme, ne de Temyiz Mahkemesi halele uğratabilir. Zira usulü müktesep hakkın tanınması da âmme intizamı düşüncesiyle kabul edilmiş bir esastır…”
1960 tarih ve 21/9 sayılı içtihadı birleştirme kararında ise, usûlî kazanılmış hakkın,…
“… I- Bir mahkemenin Temyiz Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince karar verme mükellefiyeti meydana gelir ve bu itibarla mahkemenin sonraki hükmünün bozmada gösterilen esaslara aykırı bulunması, usule aykırıdır ve bozma sebebidir;… Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince muamele yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisi lehine ve …
Ancak içtihadı birleştirme kararlarıyla kabul edilmiş usûlî müktesep hakkın istisnaları…
• yeni bir içtihadı birleştirme kararı(28)
• görev(29)ve…
• yeni bir kanun kabul edilmesi(30)) usûlî…
• davada re’sen göz önünde tutulması gereken hususlara aykırılık(33)…
• kamu düzenine aykırılık(34) hâlinde usûlî kazanılmış haktan söz edilemeyeceğini kabul etmiştir(35)…
Buradan hareketle şu sonuca varabiliriz: Yargıtay bir taraftan içtihatlara güven…
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm…
Hukuk Genel Kurulunda yapılacak incelemenin asıl amacının “usûlî müktesep hakka aykırılığın…
“Dairenin birinci kesin bozmasından sonra dönmesi(2. Kez bozması) üzerine alt mahkemece verilen kararın yargı yolu denetiminin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca yapılması, ikinci kesin bozmaları gereklilik sınırlarına indirecek bir hukuk disiplinini de berberinde getirir. Sözgelimi, birinci bozmadan dönme formülü olarak sıkça kullanılan “maddi hata” gerekçesinin …
Adalet Komisyonu raporundan da görüldüğü gibi, HUMK m.429/4’e göre yapılacak temyiz…
“Vurgulanmalıdır ki, yeni sistem, birinci veya ikinci kesin bozma kararı lehine bir doğruluk veya kesinlik karinesi ihdas etmemektedir. Başta usuli kazanılmış hak olmak üzere, hukuk ve somut olay ekseninde iki zıt bozma kararından hangisinin uygun olduğuna yahut bunların dışında başka bir çözüm seçeneğinin bulunup bulunmadığına- üçüncü defa özel daire değil- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu karar verebilecektir. Bu model üçüncü kararların türlerine bakılmaksızın temyizen incelenmesi yönünden direnme kararlarındaki rejimi bu kararlara da bir tür teşmil etmektedir.…