‘(John Brown) üstün bir adamdı. Bedensel yaşamına ideal şeylerle karşılaştırıldığında değer vermedi. Adil olmayan insani yasaları tanımadı, ancak teklif edildiği gibi onlara direndi. Bir kez olsun siyasetin önemsizliğinden ve tozundan sıyrılıp gerçeğin ve erkekliğin bölgesine geçtik. Amerika’da hiç kimse, kendisini bir insan ve tüm hükümetlere eşit bilerek, insan doğasının onuru için bu kadar ısrarlı ve etkili bir şekilde ayağa kalkmamıştır. Bu anlamda o hepimizin en Amerikalısıydı. Kendisini savunmak için geveze bir avukata, sahte meseleler uydurmaya ihtiyacı yoktu.”(626)…
-
Git
: -
Favorilere ekle veya çıkar
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
3.John Brown Savunmaları
Thoreau’nun yurttaşlarının kölelik yasasına karşı gösterdiği duyarsızlığı ve ilgisizliği…
John Brown Amerika’nın yetiştirebileceği ‘tüm yargıçlara fazlası ile denk’ bir kişiydi. Bu nedenle ‘emsallerinden oluşan bir jüri tarafından yargılanamazdı çünkü emsali yoktu’.
Thoreau, basında John Brown hakkında yayınlanan yazılara da son derece öfkelenmiş…
“Hayır, o hiçbir anlamda bizim temsilcimiz değildi. Bizim gibileri temsil edemeyecek kadar dürüst bir adamdı. O zaman onun seçmenleri kimlerdi? Sözlerini anlayışla okursanız öğrenirsiniz. Onun durumunda ne boş bir belagat, ne yapmacık bir konuşma, ne de zalime iltifat vardır. Gerçek onun ilham kaynağıdır ve ciddiyet cümlelerini parlatır. Konuşma yetisini koruduğu sürece Sharp’ın tüfeklerini kaybetmeyi göze alabilirdi, hem de çok daha güvenli ve uzun menzilli bir Sharp’ın tüfeğini.”(629)…
Thoreau’ya göre sadece John Brown’ı ve yöntemlerini onaylayanlar güvenilir ahlaki…
‘Öyle bir adam ki, yaratılması ve anlaşılması çağlar alır; ne sahte bir kahraman, ne de herhangi bir partinin temsilcisi. Bu cahil topraklarda güneşin bir daha üzerine doğamayacağı bir adam. Yapımı için en pahalı malzeme, en iyi adamant kullanıldı; esaret altındakilerin kurtarıcısı olmak için gönderildi; ve ona atfedebileceğiniz tek değer onu bir ipin ucuna asmak!’(630)…
Thoreau, John Brown’a reva görülen muamele nedeniyle daha önceden insan vicdanına…
‘Pek çok kişinin bu adamları çok az oldukları için suçladığını duyuyorum. İyi ve cesur olanlar ne zaman çoğunlukta oldu ki?....Orada yoksullar ve ezilenler için hayatını ortaya koyanların her biri, milyonlarca olmasa bile binlerce insan arasından seçilmiş kişilerdi; görünüşe göre ilkeli, ender rastlanan bir cesarete ve kendini adamış bir insanlığa sahiptiler; hemcinslerinin iyiliği için her an hayatlarını feda etmeye hazırdılar. Tüm ülkede bu bakımdan onlara denk daha fazla kişi olup olmadığından şüphe edilebilir… Yalnızca bunlar zalimle mazlum arasına girmeye hazırdı. Asılmak için seçilebilecek en iyi adamlar kesinlikle onlardı. Bu ülkenin onlara verebileceği en büyük iltifat buydu. Darağacı için olgunlaşmışlardı.’(632) Bu nedenle Thoreau için haksız yasalara ve hükümet politikalarına karşı halkın pasif…
‘Bir insanın, bir köleyi kurtarmak için köle sahibine güç kullanarak müdahale etme hakkına sahip olduğuna dair kendine özgü bir doktrini vardı. Ben de ona katılıyorum. Kölelikten sürekli olarak dehşete kapılanların köle sahibinin şiddetli ölümünden dehşete kapılmaya hakları vardır, ama başkalarının yoktur. Böyleleri onun ölümünden çok yaşamıyla sarsılacaktır. Köleyi özgürlüğüne kavuşturmayı en çabuk başaran kişinin yönteminde yanıldığını düşünmekte gecikmeyeceğim. Yüzbaşı Brown’ın hayırseverliğini, beni ne vuran ne de özgürleştiren hayırseverliğe tercih ettiğimi söylerken köle adına konuşuyorum... Ne öldürmek ne de öldürülmek istiyorum, ancak bu iki şeyin de benim için kaçınılmaz olacağı durumları öngörebiliyorum. Toplumumuzun sözde huzurunu her gün küçük şiddet eylemleriyle koruyoruz.’(633)…
Thoreau, günlüğünde artık haksız yasalara karşı verilen tepkileri, sonuçlarına göre…
‘İster kalem ister kılıç kullanılsın, iyi sonuç veren hiçbir taktikten şikâyetçi değilim, ancak köleyi özgürlüğüne kavuşturmayı en çabuk başaran kişinin hata yaptığını düşünmeyeceğim. Taktikleri sonuçlarına göre değerlendireceğim.’(634)…
Son tahlilde, John Brown’ın eylemi Thoreu’nun haksız yasalara karşı gösterilecek…
