Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel +
pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
Sayfa 973.Yargıtay’ın Tutumu
Yargıtay, haklı sebeple fesih davasının kime karşı açılması gerektiği konusunda bugüne…
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu yeni tarihli bir kararında ise;…
“Limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davada (fesih davasında) davacı sıfatı şirketin ortaklarına aittir. Bu kapsamda TTK’nın 636/3. maddesi kapsamında ancak pay defterine kayıtlı ortaklar limited şirketin haklı nedenle feshini mahkemeden isteyebilirler. Limited şirketin feshini isteyen davacının ortaklık sıfatının yargılama boyunca mevcut olması gerekir. Aksi durumda ortaklık sıfatını yitiren davacı, taraf sıfatını da yitirecektir. Bu durum yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınır.…
Limited şirketin fesih davasında davalı sıfatı kural olarak limited şirketin tüzel kişiliğine aittir. Zira feshi istenen limited şirket, açılacak davada kural olarak davalı olarak yer almalıdır.…
Öte yandan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 30. maddesi “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” hükmünü haiz olup anılan hükümle amaçlanan; yargılamanın makul sürede tamamlanmasını sağlamaktır. Bu amaç; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesiyle düzenleme altına alınan adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından olan “yargılamanın makul bir süre içinde” bitirilmesi ilkesine dayanmaktadır. Bu bağlamda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), sözleşmenin tarafı devletlerin hukukî sistemlerini, AİHS şartlarına uyacak şekilde düzenlemekle görevli olduğunu belirtmiştir (AİHM, Zimmerman ve Steiner-İsviçre, 13 Temmuz 1983, 29. Paragraf ). Anayasa’nın 141. maddesiyle de “davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması yargının görevidir” denilerek ve HMK’nın “Usul Ekonomisi ilkesi” başlıklı 30. maddesi de benzer hükümle davaların makul bir süre içerisinde bitirilmesi gerektiğini açıkça düzenlenmiştir. Usul ekonomisi ilkesi, HMK’nın 30. maddesiyle düzenleme altına alınmış olup; uyuşmazlıkların en az giderle, en makul sürede ve en az emekle çözümü ve gereksiz yere dava açılmasının engellenmesi şeklinde açıklanmaktadır.…
Sayfa 99Bu…
yönünde hüküm tesis ederek iki kişilik limited şirkette haklı sebeple fesih davasının…
2.Doktrindeki Görüşler
4.Değerlendirme ve Görüşümüz