Fazlaya ilişkin hakların saklı tutularak tam yargı davası açıldığı durumda ise ilk…
“… Bir idari işlemden doğan ve iptal ve tam yargı davasının birlikte açıldığı tarihte kesin miktarı belli olmayan zararların kalan kısmını iptal ve tam yargı davasıyla ilgili kararın, bu karara karşı kanun yollarına başvurulmuşsa verilecek kararın tebliğinden itibaren 12. maddede öngörülen süre içinde ayrıca açılacak bir tam yargı davasına konu edilebileceğini kabul etmek gerekir. 2577 sayılı Yasanın metni yukarıya alınan 12. maddesinin idari işlemlerden doğan ve iptal ya da iptal ve tam yargı davalarının açılmasından sonra da devam etmekte olan zararlarla ilgili olarak tam yargı davası açma hakkının belirtilen biçimde kullanılmasını engelleyici bir hüküm içermediğini vurgulamak gerekir. 12. madde idari işlemlerden doğan zararlarla ilgili tam yargı davasının idari işlemin tebliği tarihinden itibaren 60 gün içinde doğrudan veya iptal davasıyla birlikte açılmasını zorunlu kılmadığına ve hukuka aykırı idari işlemler nedeniyle uğranılan gerçek zararların Anayasanın 125. ve 2577 sayılı Yasanın 2. maddelerinde yer alan buyurucu kurallar ile hukuk devleti ilkesinin doğal gereği olarak işlemi tesis eden idarece tam olarak karşılanmasının gerekmesine binaen bu tür işlemlerden doğan ve süregelmekte olan zararların, 12. maddede öngörülen süre koşuluna uyulmak kaydıyla, kısımlara ayrılarak da dava konusu edilebileceğini kabul etmek gerekir. Bu kabulün, dayanağı yukarıda belirtilen gerekçelere göre, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun sözü edilen ve “kamu görevlilerine ait mevzuattan doğan uyuşmazlıklarda, idari işlemin neden olduğu zararın miktar olarak tesbitinin mümkün olmadığı hallerde, dava dilekçesinde uyuşmazlık konusu miktar gösterilmeden tam yargı davası açılabileceği”ne ilişkin kararı ile çelişen bir yönü bulunmadığı ayrıca belirtilmesi gereken bir husustur.…
Açıklanan hukuksal durum nedeniyle Mahkemenin, askerlik dönüşü göreve başlatılmayan ve açtığı dava sonucunda bu yoldaki işlemin iptali ile kendisine dava tarihine kadar olan zararları karşılığı 243.000.- lira ödenmesine karar verilen davacının iptal kararının tebliği üzerine göreve başlatılıncaya kadar geçen sürede doğan zararının kalan kısmının karşılanması için açtığı davayı esastan karara bağlamasında hukuka aykırılık görülmemiştir.”
Davacının iptal ve tam yargı davasını birlikte açtığı davada karşıoy ise: “… yani işlemin iptali ile bu işlemden doğan zararın tazminini birlikte dava etmiştir. Artık diğer olanaklara başvuramaz. Esasen zarar aynı işlemden doğmuş bulunduğuna göre bu zararın giderilmesini iki ayrı davada istemek işlemin parçalanması anlamına gelir ki buna da hukuken olanak yoktur.” diyerek…