Halefiyetin hukuki yapısının açıklanması bakımından kavramın ortaya çıktığı dönemden…
-
Go to
: -
-
ᴀ⇣ Reduce font

You only have rights to document if you have Profesyonel + package.
A. Alacağın İntikalini Esas Alan Teoriler
İntikale dayanan teoriler, temel olarak, alacaklının sahip olduğu alacak hakkının,…
Dava alım-satımı fiksiyonu, Roma hukukunda kefilin halefiyetinin hukuki yapısının…
Oertmann da Schulz’a benzer şekilde, fiksiyonun kabul ettiği bu sonucun kefilin iradesiyle değil; aksine, kefilin iradesine aykırı olarak meydana geldiğini savunarak kefilin kendi borcunu ifa etmesi nedeniyle asıl borçluya karşı olan alacağın sona ermediğini ileri sürmüştür. Oertmann’a göre kefil kendi borcunu ifa ettiği için asli borç şekli olarak ifa edilmemiştir ve maddi olarak da rücuya hizmet eden amacı henüz gerçekleşmemiştir; bu nedenle de asli borcun sona ermesi mümkün değildir(479).
Schims de kefilin alacaklıya causa solvendi ile değil, alacaklının alacak hakkını iktisap etmek için kazandırmada…
Halefiyetin hukuki yapısının açıklanmasında alacak hakkının işlevlerinden yararlanan…
Benzer bir değerlendirme, İsviçreli hukukçu Gadmer tarafından yapılmıştır. Gadmer’e göre ifa, sözleşmenin öngördüğü düzen çerçevesinde tarafların malvarlıklarını değiştirmek ve nihai olarak belirtilen düzen doğrultusunda dengelemek amacını güder. Kanun koyucu tarafından halefiyetin bir araç olarak kullanıldığı durumlarda dengelenmesi gereken üç ayrı malvarlığı bulunduğuna göre bu ilişkilerde gerçek anlamda bir “ifadan” söz edebilmek, ancak her üç malvarlığının da hukuki ilişkideki düzen doğrultusunda dengelenmesi neticesinde mümkün olabilir. Diğer bir ifadeyle, yazara göre, bahsedilen malvarlıkları dengeye gelene kadar gerçek anlamda bir ifadan söz edilemeyecektir(484)…
Endemann, Schims ve Hartmann gibi hukukçular tarafından kullanılan “göreceli itfa”…
Ünlü hukukçu von Tuhr da Romalı hukukçuların dava satımı görüşünü, müteselsil kefil veya müteselsil borçluların kendi aralarındaki rücuyu temellendirmek için ürettiklerini savunmuş, kurumun kefilin asıl borçluya başvurusuna aracı olmak ile ilgisi bulunmadığını ifade etmiştir(487).…
von Tuhr’un yukarıda aktarılan görüşü kadar ileri gitmemekle birlikte, İsviçreli…
Benzer şekilde, Alman hukukçu Lippman’a göre ifada bulunan kefil, (eski) alacaklı karşısında sadece şekli olarak…
Alman hukukçu Schims ise konuya BGB’nin sistematiği açısından yaklaşmış ve müteselsil borçluluk hükümlerinden yola çıkarak BGB’nin kurucu teorileri reddettiğini açıklamıştır: BGB § 422/I’de müteselsil borçlulukta, borçlulardan birinin ifasının diğer borçlular için de borcun sona ermesi sonucunu doğuracağı; § 426/II’de alacaklının alacak hakkının, iç ilişkideki payını aştığı ölçüde, ifa eden borçluya geçeceği düzenlenmiştir. Yazara göre bu “örtüşen sistem”, alacaklının alacak hakkının ortadan kalkmayıp ifa edene intikal ettiğini göstermektedir(491)…
Türk hukukunda Kılıçoğlu, satım fiksiyonunda alacaklı tarafından yapılan mecburi bir satışın söz…
Halefiyetin hukuki yapısına ilişkin değerlendirme aşağıda ayrı bir başlık altında
Satım fiksiyonuna ilişkin ilk sorun, kural olarak bir hukuki işleme dayanarak talepte…
Sonuç olarak, hukuken kabul edilebilecek olan, satım fiksiyonunun sonuçlarıdır.…