Tazminatın üçüncü kişiye göre belirleneceğini savunanların ileri sürdüğü gerekçeler…
Kanaatimce bu gerekçelerin hiçbiri yerinde değildir. Borçlunun borcunu gereği gibi…
Her ne kadar burada asıl karşı çıkılan husus borçlunun sorumluluğun genişlemesinden…
Von Graffenried’e göre öncelikle üçüncü kişinin zararının tazmininde de sorumluluğun genel şartları uygulama alanı bulacaktır. Yani sorumluluk sınırsız değildir. Örneğin uygun illiyet bağı şartı sorumluluğu makul derecede sınırlayacaktır. Ayrıca borçlu alacaklıya karşı sahip olduğu savunmaları üçüncü kişiye karşı da ileri sürebilecektir. Buna ek olarak hâkimin tazminatın kapsamını belirlemesine ilişkin OR 43 (TBK 51) hükmünün uygulanmasıyla tazminatın kapsamının sınırlanması da mümkündür.(501)…
Öncelikle belirlemek gerekir ki uygun illiyet bağı şartının sorumluluğu yeterince…
Ayrıca von Graffenried’in kendisi de sorumluluğun sınırlanması gerektiğinin farkındadır. Nitekim yazara göre aksi görüşü savunanların bazı itirazlarına hak vermek gerekir. Bu görüşteki bir başka yazar Bärtschi de…
Von Graffenried’e göre sorumluluğu sınırlandırmak için borçlunun zararın yaklaşık kapsamını sözleşmeyi yaptığı sırada öngörebiliyor olmasını bir şart olarak aramak düşünülebilir. Bu durumda öngörülebilirlik, yazara göre, üçüncü kişinin sözleşme ilişkisine dahli değil, borçlunun objektif olarak olası bir sözleşme ihlali halinde hangi zararlardan sorumlu tutulmayı bekleyebiliyor olmasıdır.(505)…
Kanaatimce yazarların önerdiği yaklaşım oldukça belirsizdir. Yazarlar açık ve net…
İleri sürülen diğer argümanlarla devam etmek gerekirse, zararın kimin malvarlığında…
Bu çözüm yolunun daha pratik olduğu doğru olsa da pratiklik tek başına bir görüşün…
Benzer şekilde kimi zaman üçüncü kişinin ekonomik ilişkilerinin dikkate alınmasının…
Alacağın devrindeki çözüme dayanan son argümanı daha detaylı ele almak yerinde olur.…
Öncelikle belirtmek gerekir ki bu konudaki görüşler genellikle temerrüt üzerinden…
İkinci görüşe göre ise borçlunun borcunu ihlal ettiği sırada devirden haberdar olup…
Üçüncü görüşe göre ise borçlu, devirden sonra borcunu ihlal etmesi hâlinde, her hâlükârda…
Bu görüşteki Peters’e göre borca aykırı davranan borçlunun herhangi bir korumayı hak etmediği yönündeki argüman yüzeyseldir. Borçlu davranışlarını spesifik bir alacaklıya göre konumlandırmaktadır. Borçlunun bu doğrultudaki konumu boşa çıkarılmamalıdır. Nitekim burada zaten borçlu sorumluluktan kurtulmamaktadır, sadece borca aykırı davranışının sonuçları sınırlanmaktadır.(522)…
Eski alacaklıya göre zararın hesaplanmasının zor olacağı iddiasına karşı(524)…
Son olarak bu görüşteki yazarlara göre eski alacaklının uğrayacağı farazi zararın…
Bu görüşü desteklemek için başka gerekçeler de ileri sürülebilirdi. Borçlu alacağın…
Görüldüğü üzere alacağın devrinde de her zaman zararın devralan alacaklının şahsı…
