Yargılama sonucunda davayı kaybeden tarafın, eğer lehine karar verilen karşı taraf…
-
Git
: -
Favorilere ekle veya çıkar
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
c.Vekâlet Ücreti
İYUK 31. maddesinde HMK’ya atıfta bulunulan hâller arasında yargılama giderleri konusu…
AAÜT’nin ikinci kısmında maktu vekâlet ücretine, üçüncü kısmında ise konusu para…
Bireysel başvuru usûlü kapsamında, vekâlet ücretine ilişkin olarak AYM önüne gelen…
Konuya ilişkin ilk kararlardan birinin verildiği başvuruya konu somut olayda, başvurucu,…
“bir hukuki uyuşmazlığı mahkeme önüne taşıyan başvurucuların, reddedilen dava konusu miktar üzerinden hesaplanan vekâlet ücretini karşı tarafa ödemeye mahkûm edilmeleri ihtimali veya olgusu, belirli dava koşulları çerçevesinde mahkemeye başvurmalarını engelleme ya da mahkemeye başvurmalarını anlamsız kılma riski taşımaktadır. Bu çerçevede, davanın özel …
Daha sonra somut olayı inceleyen AYM, başvurucu aleyhine hükmedilen vekâlet ücretinin…
“Tazminat alacağının miktarı, ancak bilirkişi incelemesi ve benzeri araştırmalardan sonra mahkemenin takdir yetkisi çerçevesinde belirlenebilen bir olgudur. Tazminat müessesesinin bu özelliği gereği, hak kazanılan tazminat miktarının dava açılmadan önce tam olarak bilinmesi veya öngörülmesi mümkün değildir. Dava açılması aşamasında karşı karşıya kalınan bu belirsizliğin, talep miktarının sonradan düzeltilmesi (ıslah) yoluyla aşılması da 1602 sayılı Kanun gereği 02/11/2011 tarihi öncesinde mümkün olmadığından, hak kaybına uğramak istemeyen davacılar için, tazminat taleplerine ilişkin miktarları yüksek tutmaktan başka seçenek bulunmamaktadır. Başvurucu da bu şartlar altında düzenlediği 29/7/2011 tarihli dilekçe ile idare aleyhine tam yargı davası açarak 200.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur. AYİM önündeki davalarda haksız çıkan davacı aleyhine ve davalı idare lehine vekalet ücreti ödenmesine ilişkin 659 sayılı KHK’nin 14. maddesindeki düzenleme, 02/11/2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ve bu düzenlemeyi dikkate alan AYİM de başvurucu lehine toplam 25.311,00 TL tazminata hükmettikten sonra başvurucunun, reddedilen fazlaya ilişkin tazminat talepleri üzerinden davalı idareye 18.531,34 TL vekalet ücreti ödemesine karar vermiştir. Görüldüğü üzere başvurucu, hak kazandığı 25.311,00 TL tazminatın ancak 6.779,66 TL’lık kısmına kavuşabilmiştir. Bu nedenle AYİM’in tazminata ilişkin bu kararının etkili bir sonuç doğurmadığı, başvurucunun tazminat alacağının önemli bir kısmından mahrum kaldığı ve bu durumun başvurucunun …
Somut olayda davacı aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti sebebiyle doğan müdahalenin…
“somut olayın koşulları bir bütün halinde değerlendirildiğinde, başvurucunun maddi durumunun elverişsiz olması nedeniyle lehine adli yardım kararı verildiği, ayrıca dava açıldığı sırada ıslah imkânının olmaması nedeniyle hak kaybına uğramamak amacıyla talebini yüksek tuttuğu, bilirkişi raporlarının tamamlanmasından sonra fazlaya ilişkin taleplerinden feragat etmesine rağmen bunun mahkemece kabul edilmediği ve hak kazandığı tazminatın yaklaşık 3/4’ünü vekâlet ücreti adı altında davalı idareye geri ödemek zorunda bırakıldığı ve açılan tazminat davasının bu şekilde başvurucu açısından anlamsız hale geldiği dikkate alındığında yapılan müdahalenin ölçülü olduğu söylenemez”
Söz konusu ihlâl kararına yol açan gerekçelerden en önemlisi, tazminat talebiyle…
Öte yandan, hukuki gerekçesi 659 sayılı KHK ile ilgili olmadan da, idarî ve askerî…
“Somut olayın koşulları bir bütün halinde değerlendirildiğinde başvurucunun, dava açtığı sırada ıslah imkanının olmaması nedeniyle hak kaybına uğramamak için talebini yüksek tuttuğu ve yargılama sonucunda talep edilen ancak reddedilen tazminat talebi üzerinden 15.700 TL avukatlık ücretini davalı idareye ödemek zorunda kaldığı görülmüştür. Bu durumda başvurucunun, ıslah imkanı olmadığından davanın açıldığı sırada yüksek tazminat talebinde bulunduğu, buna göre yargılamanın sonucunda aleyhine hükmedilen avukatlık ücretinin ise ölçülü olmadığı, bu nedenle mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiği sonucuna varılmıştır…
AYM’nin konuya ilişkin vermiş olduğu ihlâl kararlarında müdahalenin ölçülülüğünü…
“Somut olayın koşulları bir bütün hâlinde değerlendirildiğinde başvurucuların dava açtığı sırada ıslah imkânının olmaması nedeniyle hak kaybına uğramamak için talebini yüksek tuttukları görülmüştür. Buna göre, başvurucular aleyhine müştereken ödenmesine hükmedilen vekâlet ücretinin (35.854,83 TL), tüm başvurucuların toplam olarak elde ettiği tazminat miktarının (256.129,34 TL) %14’üne denk geldiği, bu oranın Anayasa Mahkemesinin önceki kararlarında da belirtildiği gibi başvurucular üzerinde aşırı bir külfet yüklemediği gözetildiğinde başvurucular aleyhine hükmedilen vekâlet ücreti miktarının ölçülü olmadığından bahsedilemeyecektir.”
