Mecelle-i Celile ikrahı ikiye taksim etmiştir: Sayfa 157…
Biri ikrah-ı mülcî ki itlaf-ı nefs veya kat-ı uzuv veyahut bunlardan birini müeddi…
Diğeri de ikrah-ı gayr-i mülcîdir ki yalnız gam ve elemi mucib olur, darb-ı hafif…
Kanun-ı Ceza dahi (184) üncü maddesinde amir-i mücbiri şöyle tarif ediyor:…
Amir-i mücbir: Memuru emrine muhalefet ettiği takdirde itlafına muktedir olan ki…
Avrupa müellifîni cebir ve ikrahı maddi ya manevi kısımlarına ayırırlar(50)…
Cebr-i maddi: Contrainte materielle (ou physique) Def ve mukavemeti gayr-i kâbil bir kuvve-i maddiyenin tesir ve tazyikiyle husule gelen cebirdir ki bunda memur, tabir-i diğerle mükreh olan kimse adeta mücbirin maddi bir alet-i müteharrikesi mesabesinde bulunduğundan hakkında ceza terettüb etmez. Mesela bir mahpusun firarını teshil için gardiyanı cebren tutup bir turuka haps ve tevkif etmek veyahut bir adamın elini cebren tutup tesmim edilmek istenilen bir diğerin bardağına sem attırmak gibi ahvalde mükreh asla düçar-ı mücâzat edilemeyip bu halde cürmün müstelzim olduğu mücâzat mücbir hakkında hüküm olunur. Bir de force majeure denilen…
Cebr-i manevi ise Contrainte morale tehdit ve ihafe ile bir kimsenin ihtiyâr ve salahiyet-i harekâtını men ve izale eden cebirdir ki mükrehin akıl ve kuvâ-yı sairesine manevi bir tesir hâsıl ve binaenaleyh bu korku ve teessür failin kuvve-i mümeyyize ve iradesini selb eyler(51)…
Cebir ve ikrah failin mutlak surette muafiyetini müstelzim olmak lâzım gelip gelmeyeceği…
Evvelâ: Cebir ve ikrah def ve mukavemet edilemeyecek derecede şedid olmalıdır. Yani…
Saniyen: Mücbir tehdidini îkaa muktedir olmak şarttır. Binaenaleyh şart-ı evvelde…
Salisen: Mükreh, mükrehün-aleyhi yani ikrah olunan fiili işlemediği halde mücbirin…
Rabian: Mükreh mükrehün-aleyhi yani (işleyecek cürmü) mücbirin huzurunda ve cebir…
Binaenaleyh mücbirin hazır olmadığı ve bittabi cebir ve ikrah devam etmediği bir…
Elhasıl cebir ve ikrah suver ve şerait-i meşruha dâhilinde esbab-ı muafiyetten addolunabilir…
Mükrehin irtikâb eylediği cürmün cezasından vareste olduğu gibi mesuliyet-i hukukiyyeden…
Garo [Garraud]’nun bâlâda aynen derc ve tercüme olunan mütalaatı bu babda tereddüde mahal bırakmamıştır.…