Demokratik görüş, sivil itaatsizliğin meşruluğunu çoğunluğun adalet duygusuna hitap…

‘Şu ana kadar, insanların sivil itaatsizliğe başvurmaları halinde korkunç şeyler olacağı fikrine karşı çıktım.Ancak vurgulanması gereken sivil itaatsizliğin olumlu yönleridir.Demokrasi kendini sürekli geliştirmeli ya da çürüyüp gitmelidir.Eğer yurttaşlar hukuktan ziyade insan haklarına evrensel bir saygı gösterirlerse, toplum bu yüzyılda insanların hızla değişen beklentilerini karşılayacak kadar hızlı değişebilir.Yurttaşların, yasalarıninsan haklarını ciddi şekilde çiğnediğinde ihlal edilmesi gerektiğini, bazı koşulların o kadar tahammül edilemez olduğunu ve bunları dramatize etmek için makul yasaların (trafik yasaları veya izinsiz giriş yasaları gibi) ihlal edilmesini gerektirebileceğini öğrenmeleri iyi olur.”(946)…

“ Hukukun üstünlüğünü mutlak olarak yüceltmek totalitarizmin işaretidir ve demokrasinin pek çok özelliğine sahip bir toplumda bile totaliter bir ortamın oluşması mümkündür. Yurttaşların adaletsiz yasalara itaatsizlik etme hakkını ve tehlikeli yasalara itaatsizlik etme görevini savunmak, hükümetin ve yasalarının kutsal olmadığını, ancak yaşam, özgürlük ve mutluluk gibi belirli amaçlara hizmet eden araçlar olduğunu varsayan demokrasinin özünü oluşturur:Araçlar vazgeçilebilirdir. Amaçlar değildir.’

‘…çünkü, bir yasanın hukukiliğini sınamak amacıyla onu ihlal eden bireyin davranışını ‘sivil itaatsizlik’ olarak nitelemek esas olarak mümkün değildir. Güçlü ahlaki bir nedenle itaati reddeden ve davranışını daha üstün bir yasa ile gerekçelendiren bireyden Anayasa mahkemesinin yüzyıllar boyu verdiği kararları, bütün yasaların üzerinde ve ana özelliği değişmezliği olan bu üstün yasanın ifadesi olarak tanınmasını talep etmek epey yadırgatıcı olurdu.’(971)…

Arendt’a göre sivil itaatsizlik, ‘anlamlı sayıda yurttaşın ya geleneksel değişim yollarının tıkandığına yani itirazlarının artık dinlenip incelenmediğine ya da tersine birtakımdeğişiklikleri gündemine alan hükümetin yasallığı ve anayasaya uygunluğu ciddi biçimde kuşkulu olan politikada ısrar ettiğine inandıkları bir durumda ortaya çıkar.’
Sivil itaatsizliği 1960’lı yılların ABD’sine hâkim olan genel politik iklimden yola…

‘sivil itaatsizlik eylemine başvuran bu özel grup, davranışını başlangıçtaki gerekçe ile -vicdan ile- açıklasa bile, grubun üyeleri gerçekte artık sadece kendi vicdanları ile başbaşa değildir. Kamusal alanda vicdanın sesinin kaderi, filozofun doğrularının kaderinden farklı değildir: ikisi de çıkış noktalarından bağımsızlaşıp, diğerlerinden ayırt edilemeyecek fikirler haline gelirler. Ve bir fikrin gücü vicdana değil, onu paylaşanların sayısına bağlıdır.’(982)…

Sivil İtaatsizlik

Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.

D.Demokratik Görüş: Adaletin Siyasi Eylem İle Sağlanması