Karar tarihi: 23.05.2016 …
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült

Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
Davacı ZTS poliçesini düzenlemiş olan sigortacının “alkollü sürücünün kaza sonrasında kaza yerini terk etmiş olduğu ve sürücü değişikliği yapılmış bulunduğu” olgularını ileri sürerek sigorta ettiren araç işleteni aleyhine açtığı rücu davası
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi …
Esas No.: 2016/3214 …
Karar No.: 2016/6132 …
Davacı vekili; davacı ... şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı…
Davalı; meydana gelen kazada kendisinin herhangi bir kusurunun bulunmaması sebebiyle…
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının ... İcra Müdürlüğü’nün 2014/588 Esas sayılı…
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan…
2-) Dava, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine dayalı…
Somut olayın incelenmesinde; sigortalı araç maliki davalı ...’ın kardeşi ...’ın kazadan…
20.05.2015 tarihli nöroloji uzmanı, hukukçu ve trafik kusur uzmanından oluşan heyet…
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d maddesinde; tazminatı…
Bununla birlikte, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d maddesinin…
Hasarın teminat dışı kalabilmesi için kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün…
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; sürücünün aldığı alkolün oranının doğrudan…
O halde, mahkemece aynı heyetten olay sonrası davalıya yapılan test ve davalının…
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının…
YORUM…
Yargıtay kararına konu oluşturan olayda davalı araç sürücüsü ile kardeşi önce davalının alkollü araç kullanması sebebiyle sürücü belgesinin iptal edilmesini önlemek amacıyla yanıltıcı ifade vermişler fakat sonradan bu ifadelerini değiştirerek gerçek durumu kabul etmişlerdir. Buna göre kaza sırasında araç (alkollü olduğunu kabul eden) davalı tarafından yönetilmektedir. …
Kazadan 4 saat sonra yapılan alkol incelemesinde davalının kanında alkol belirlenmemiştir. …
Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalının almış olduğu alkolün kazaya ne oranda etki ettiğinin saptanamadığı, ancak kazanın % 100 davalının kusuru sonucunda meydana geldiği sonucuna varılmıştır.…
Davacı (ZTS poliçesini düzenlemiş bulunan) sigorta şirketi, olayda park halindeki araçlara vurup kaçma şeklinde gerçekleşmiş olan kaza sebebiyle zarar görenlere ödemiş olduğu tazminat tutarını sigorta ettiren davalıdan geri almak için rücu davası açmıştır. …
Sorun ZTS Genel Şartlarına dayanılarak açılan bu rücu davasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İlk derece mahkemesi davayı yerinde bulmuştur. …
Yargıtay ise eksik inceleme ile karar verildiği sonucuna varmış ve ilk derece mahkemesi kararını bozmuştur. Yargıtay kararındaki bozma gerekçeleri özetle şunlardır: …
- ZTS GŞ B.4.d’de kazanın alkollü içki nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneğinin kaybedilmiş olmasından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.…
- Bununla birlikte, ZTS GŞ B.4.d maddesinin dayanağını teşkil eden KTK.’nun 48. maddesinin yasaklamayı düzenleyen ilk fıkrasında, alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli araç sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmeleri yasaklanmıştır. Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97. maddesinde, bu yasa hükmü tekrarlandıktan ……sonra, yasada yer alan hüküm dikkate alınmadan salt 0.50 promilin üstünde alınan alkol miktarına göre araç kullanma yasağı getirilmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Geçersiz yönetmelik hükümlerinin yasaya aykırı bir şekilde genel şart olarak kabulü mümkün değildir.…
- Hasarın teminat dışı kalabilmesi için sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. …
- Hasarın teminat dışı kaldığını ispat yükü 6102 sayılı TTK 1409. maddesi hükmü gereğince sigortacıya düşmektedir.…
- Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında; bilirkişi kurulu aracılığıyla olayın salt alkolün etkisiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin, alkol dışında başka unsurların da olayın meydana gelmesinde rol oynayıp oynamadığının saptanması, sonuçta olayın tek başına alkolün etkisiyle meydana geldiğinin belirlenmesi durumunda, oluşan hasarın poliçe teminatı dışında kalacağından davanın kabulüne aksi halde reddine karar verilmesi gerekeceği ilkesi benimsenmektedir. (YHGK 23.10.2002 gün ve 2002/11-768-840; YHGK 7.4.2004 gün ve 2004/11-257-212; YHGK 2.3.2005 gün ve 2005/11-81-18; YHGK 14.12.2005 gün 2005/11-624-713 sayılı ilâmları)
- O halde, mahkemece olay sonrası davalıya yapılan test ve davalının tüm beyanları dikkate alınarak bilimsel verilere göre olay saatindeki alkol oranı hesap edildikten sonra kazanın münhasıran alkol etkisiyle meydana gelip gelmediği konusunda ek rapor alınması, ondan sonra varılacak sonuca göre karar vermek gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.…