Medeni Yargılamada Hukuka Aykırı Yoldan Elde Edilmiş Deliller

Tresenreuter’e göre(369) de temel hakların özünde bireyin devlete yönelmiş savunma hakları olmalarından da yola çıkarak, koruma yükümlülüğü teorisinin belirli durumlarla sınırlanması gerekir. Bu çerçevede, ancak temel hak sahibinin telafi edilemez zararlara maruz kalma tehlikesi söz konusu olduğunda koruma yükümlülüğünün varlığı kabul edilmelidir. Erkler ayrımı nedeniyle koruma yükümlülüğü, bu korumayı en etkili biçimde sağlayabilecek ve aynı zamanda anayasaya göre yetkili olan devlet organına, yani bu noktada öncelikle parlamenter kanun koyucuya düşmektedir. Delilin elde edilmesiyle, karşı taraf için temel hakların

Diğer yandan, özel hayatın ve aile hayatının korunmasına ilişkin İHAS m. 8’den, devletin…