Devletin üstün konumunun tartışma konusu haline gelmesiyle beraber, önceden devletle…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült

Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
II. CARL SCHMİTT’İN ÇOĞULCULUK ELEŞTİRİSİ
Carl Schmitt siyasal birlik temelinde yükselmesi gereken devlet aygıtına alternatif olabilecek her türlü kurum ve siyasal varlığa karşıdır ve devlet iktidarının yanında var olabilecek ikincil iktidarlar onun için kabul edilemezdir(270).…
Çoğulcu yaklaşım, bir yandan devleti alternatif olarak sunduğu diğer iktidar odakları…
Toplumsal olan ve siyasal olan arasında Schmitt daima siyasal olandan yanayken, çoğulcu teori toplumsal olanı siyasal olanın önüne koyar(273).…
Toplumsal anlamda farklı güçlere ve dolayısıyla farklı etkilere sahip oldukları liberaller…
Devlete siyasal birliğin en üstün gücü olma vasfını kazandıransa zor kullanma gücü…
Her halükârda verili bir politik birliğin kendi alternatiflerini yok etme eğiliminde…
Parlamenter Demokrasinin Krizi adlı eserinde parlamentoların halkı gerçek manada temsil eden yerler olmaktan çıkıp, çeşitli çıkar gruplarının müzakere alanı haline geldiğini belirten Schmitt,…
Alman düşünürün yukarıda değinilen fikirlerinin gelişiminde, içinde bulunduğu tarihsel…
Çalışmalarında siyasal çoğulculuğun, devleti nasıl da yok olma tehlikesiyle karşı…
Schmitt, volonté tous (herkesin iradesi) ve volonté general (halkın iradesi) kavramları arasındaki ayrıma çoğulculuk eleştirisi kapsamında atıf yaparak, çoğulcu yaklaşımın partiler ve diğer toplumsal gruplar aracılığıyla ancak volonté tous’yu oluşturabileceğini,…
Schmitt’e göre, çoğulcu yaklaşım tarafından yaratılan bir diğer tehlike ise kamusal alanda halka karşı sorumlu olan öznelerin belirsizliğidir. Çoğulcu teori devlete ait kimi yetkileri asgariye çekerken, devlet içinde de güç/yetki kullanılan alanları bölerek sorumluları git gide daha muğlak hale getirmektedir(284).…
Devlet-toplum ayrımında çoğulcu görüşten oldukça farklı düşündüğünü vurguladığımız…
Toplumsal grupların kendi gündemlerinin dışına çıkıp politik birer özne olarak genele…
Alman düşünürün liberal öğretideki birey anlayışına yönettiği eleştirilere dönüp…
Çoğulcu teoride öngörülenin aksine, Schmitt’in yurttaşı homojen bir kitlenin parçasıdır. Farklılıkları ortaya çıkarıp vurgulamak ve onlara yaşam alanı tanımak gibi yaklaşımların tam tersi istikametteki bu bakış açısı, farklılıkların politik birliğe zarar vereceği varsayımı üzerinden hareket eder. Oysa çoğulcu teoride birey, devleti kendi haklarını koruduğu ölçüde meşru gören ve ona ancak bu koşulda yönetme yetkisi veren bir öznedir. Bu haliyle kavramsal olarak devletin karşısında tasvir edilmekte(291)…
Devletle kurduğu ilişkiyi bir tür sözleşmesel ilişki olarak algılayan ve devletin…
Carl Schmitt, Der Begriff des Politischen (Siyasal Kavramı) adlı yapıtında yukarıda izah edilen doğrultuda Gierke’nin genossenschaft…
G. D. H. Cole ve Harold Laski gibi İngiliz çoğulcu devlet teorisyenlerine de değinen Schmitt,…
Örneğin kilise ve sendika örgütleri arasındaki ilişki Schmitt açısından bir tipiklik içermektedir. Ona göre Anglosakson çoğulcu yaklaşımı, söz konusu ikiliği karşıtlıktan çok olası bir ittifak olarak görmektedir. Keza Gierke’nin birlik…
Harold Laski tarafından verilen örnekte, Bismark’ın kiliseye karşı giriştiği “kültür mücadelesi” ve sendikalara karşı giriştiği mücadelede aynı anda elde ettiği başarısızlık Schmitt tarafından…
Carl Schmitt açısından egemenliğin ve iktidarın temel göstergesi kriz anında verilen ayırt edici karardır demiştik. Kriz anında verilecek karar ve bu kararla yapılan dost-düşman tayininin en yoğun dışavurumunu “savaş kararı” olarak gören Schmitt,…
Schmitt’in eserlerinde sık sık vurgulanan bir diğer nokta da, bir yapının ancak “tayin edici bir birlik” halinde davrandığı zaman siyasallaşacağı ve devletleşeceği tespitidir. Ki bu tespit esasen düşünürün
Çoğulcu toplumun yukarıda açıklanan temel sorununa başka problemler de eklenmektedir.…
Anarşizmde ya da sendikalizmde yahut nihai hedefleri arasında devleti sönümlendirmek…
Çoğulcu yaklaşım devleti diğer toplumsal yapılarla aynı düzeyde değerlendirirken,…
Schmitt’in çoğulculuk eleştirisinin en önemli savlarından biri “siyasal kavramı eksikliği”dir. Bu eksikliğin sebebi olarak, çoğulcu teorinin işlerlik kazanabilecek bir devlet kuramına sahip olmayışı gösterilmiştir. Çoğulcu devletin öncelikle kendi içinde barındırdığı temel saikler açısından (ekonomi, din, kültür vs.) bir yaklaşım geliştirdiğini belirten Schmitt’e göre,…
Schmitt siyasal kavramının siyasal bir birlik olmadan var olamayacağını savunur(308).…