Özel Ceza Hukuku Cilt II Kişilere Karşı Suçlar

Yargıtay’ın bu uygulaması öğretide(49) haklı olarak eleştirilmiştir. Gerçekten de Kanun Koyucu taksirli davranışın bir kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olması halinde nasıl bir içtima uygulaması yapılacağını uygulamaya bırakmamış; ortaya çıkan bu sonucun nasıl cezalandırılacağını kendisi özel olarak düzenlemiştir. Bu düzenlemeyi yaparken de meydana gelen ölüm veya yaralanma sonuçlarından bir veya birden fazlasının şikâyete bağlı olarak soruşturulup kovuşturulacağına ilişkin bir düzenlemeye de yer vermemiştir. Bu düzenleme karşısında Kanun Koyucunun öngörmediği bir koşul eklemek suretiyle, bu koşul gerçekleşmediği durumlarda da eylemi temel suç düzenlemesine göre cezalandırmanın doğru bir uygulama olmadığı kanısındayım. Şayet Kanunda bu şekilde özel bir içtima düzenlemesine yer verilmemiş olsaydı, içtima kurallarının uygulanıp uygulanamayacağının belirlenmesi bakımından şikâyete tabi olan sonuçlar bakımından şikâyet koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması mümkün olabilirdi. Bununla birlikte yürürlükte olan bu düzenleme bakımından, taksirli davranışın bir kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olması halinde, artık yaralanma sonuçları bakımından şikâyet