Alacaklı takip talebinde alacak tutarı üst sınırı, ipotekteki limiti aşmamak şartıyla…
Alacaklı takip talebinde haciz yolu ile takip talep etmişse, İcra ve İflâs Kanunu’nun…
“İİK. nun 45/1 maddesi gereğince rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir .Hukuk Genel Kurulunun 14.10.1972 tarih ve 215-841 sayılı kararında da açıklandığı üzere bu madde asıl borçlu için sevkedilmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin rehni veren hakkında doğrudan doğruya genel haciz yoluyla takibe geçmesini önlediği rehinletemin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yokuyla takip yapılabileceğine ilişkin bulunmaktadır. B.K.nun 487. Maddesi hükmü nedeniyle alacaklı kredi sözleşmesiyle müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla borcun ifasını üstlenen kişilere karşı rehnin paraya çevrilmesinden önce ya da bundan ayrı olarak genel haciz yoluyla takip yapması mümkündür”(27)…
İpotek üçüncü kişi tarafından verilmişse veya gayrimenkulün mülkiyeti üçüncü kişiye…
Yargıtay’a göre, asıl borçlu dışında sadece gayrimenkul maliki üçüncü kişiye karşı…
“Şu halde ipotek veren üçüncü kişi ise, asıl borçlu işle bu kişi arasında birlikte takip zorunluluğu vardır. Mecburi takip arkadaşlığı nedeni ile takibin borçlulardan bir hakkında takip edilmeyerek diğeri hakkında yürütülmesi olanaksızdır. Bu hususun yasaya aykırılık nedeni ile tetkik merciince doğrudan göz önünde tutulması gerekir. Takip talepnamesinde gösterilmeyen borçluya teşmil suretiyle takibin yürütülmesi de mümkün olmadığı nazara alınarak, sadece ipotek veren üçüncü kişi hakkında takibin ipta
“Medeni Kanunun 802. maddesine göre ipotekle takyit edilmiş olan gayrimenkulün maliki borçtan şahsen mesul değilse, alacaklının tediye talebi kendisine karşı muteber olmak için ipotek borçlusu ile kendisine de tebligat yapılmak gerekir. Dosya içinde ipotekli malı satın alana veya önceki malike sözü edilen madde gereğince tebligat yapıldığına dair bir bilgi ve belge bulunmadığına göre borçlu N.A. hakkındaki itirazın kaldırılması isteğinin reddine karar vermek gerekirken bu borçlu hakkında da itirazın kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir”(29)…
“Somut olayda borçlulardan M.G.E. ipotek veren üçüncü kişidir. Borçlular arasında zorunlu takip arkadaşlığı olduğuna ve yukarıda yazılı madde hükmüne göre anılan kişiye ihbar yapılmak zorunluluğu bulunmasına göre, böyle bir işlem gerçekleştirilmeden takip yapılması mümkün değildir. İhbar yapılmadıkça, üçüncü kişi yönünden borç muaccel olmadığı cihetle, mercice işlemin kabulü gerekirken reddi isabetsizdir”(30)…
“Muteriz ipotek veren üçüncü kişilere MK. 802. maddesi gereğince ihbar yapılmadığı mercice tespit edilmiştir. Kredi borçlusu ile üçüncü kişiler arasında zorunlu takip arkadaşlığı bulunduğuna göre, sözü edilen ihbar hususu gerçekleştirilmeden borçlular hakkında birlikte takip yapılması mümkün değildir. Muteriz kredi borçlusu Ç.Şirketini de kapsayacak şekilde takibin iptaline karar verilmek gerekirken, sadece üçüncü kişiler hakkında takibin iptali isabetsizdir”(31)…
Ancak Yargıtay bir kararında alacak muaccel olmuşsa, sadece gayrimenkul malikine…
“...Hesap kat ihtarının kendisine tebliğ edilmediği alacaklı vekilinin 4. 11.1997 tarihli cevap dilekçesi ekindeki belge ile sabittir. MK.nun 802. maddesinde ipotekle takyit edilmiş olan gayrimenkulün maliki borçtan şahsen mesul değil ise alacaklının tediye talebi kendisine karşı muteber olmak için borçlu ile kendisine de tebliğ edilmek lazımdır, hükmü yer almıştır. Bu madde uyarınca ipotekli taşınmaz vekiline ihbar yapılmadıkça onun yönünden borç muaccel olmayacağından hakkında icra takibi yapılamaz. Bu durumda adı geçen yönünden takibin iptali gerekir ise de hakkında çıkarılan icra emrinin iptali isteminde bulunulduğu ve talebin aşılamayacağı nedenleri ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir”(33).…
“…Davacı banka tarafından davalılar M. A. ve Y. U. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılmıştır. İpotekle takyit edilmiş olan gayrimenkulun malik borçtan şahsen sorumlu değil ise alacaklının ödeme talebinin ona karşı etkili olması için bu talebin kendisine karşı yapılmış olmasına bağlıdır. Bir başka anlatımla bankanın hesabın kat ihtarının adı geçen davalılara MK.nun 802. maddesi uyarınca tebliği gerekir. Oysa bankanın hesabın katına dair ihtarının davalı Mehmet ve Yusuf a tebliğ olunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı banka davalı Mehmet ve Yusuf aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapamayacağı gözetilerek mahkemece davacının tale