E. 2011/4255…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
Sigorta sözleşmesindeki “aracın ticari amaçla kullanılmayacağı” kaydının anlamı ve sonuçları
T.C.…
YARGITAY…
17. HUKUK DAİRESİ…
K. 2011/12152…
T. 12.12.2011…
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın 09.11.2007 tarihinde meydana gelen kaza sonucu…
Davalı vekili, müvekkili şirkete kaşkolü olan davalıya ait aracın rent a car olarak…
Mahkemece, davacı aracının poliçeye derc edilen kloz hilafına kullanımının söz konusu…
1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan…
2- Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. TTK’nun 1281. maddesine göre hasarın teminat dışı olduğunu ispat davalı sigorta şirketine…
Taraflar arasında düzenlenen Kasko Sigorta Poliçesi’nde davacı aracı hususi oto olarak…
Bu itibarla, kasko sigorta poliçesinde davacıya tahakkuk ettirilen prim ile aracın…
YORUM…
Yargıtay kararında, sigorta sözleşmesindeki “sigorta konusu aracın ticari amaçla kullanılmayacağı” kaydı değerlendirilmiştir. Yüksek mahkeme poliçedeki “…..Aracın hiçbir şekilde taksi, dolmuş, uzun süreli kiralama/kiralık araç (rent a car) ve sürücü kursu aracı olarak kullanılmadığı beyan ve kabul edilmiştir. Aksi tespit edildiğinde, sigortalı aracın hasar hadisesinde hususi amaçlı kullanıldığı beyan edilse dahi tazminat ödenmez” kaydını “primi yükseltmeye ilişkin” bir kayıt olarak nitelemiş ve söz konusu kaydın hukuksal sonucunun “sigorta tazminatının alınan primle aracın ticari amaçlarla kullanılacağı bilinse idi alınacak prim arasındaki orana göre indirilmesi” olacağına karar vermiştir. Kararda yer alan bazı hususlara ilişkin yorumlarımız aşağıdadır: …
- Yüksek Mahkeme, “hasarın teminat dışı olduğunu kanıtlama yükünün davalı sigorta şirketine düştüğünü” belirtmiştir. 1956 tarihli TTK’da yer aldığı gibi 2011 tarihli TTK’da da mevcut olan bu kuraldan kararda neden söz edilmiş olduğu anlaşılamamaktadır. Anlaşıldığına göre davada sigorta şirketi sözleşmedeki kloza dayanarak meydana gelen rizikonun teminat dışında kaldığını ileri sürmüştür. Davalı sigorta şirketin bu savunmasını “sigorta konusu aracın rent-a-car olarak (ticari amaçla) kullanıldığı” maddi olgusuna dayandırmıştır. Bu hususta taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlığın bulunmadığı, kaldı ki Yargıtay tarafından da ticari amaçla kullanma olgusunun gerçeğe uygunluğunun belirlendiği görülmektedir. Şu halde, davalı savunmasını dayandırdığı maddi olguları kanıtlamış bulunmaktadır. Uyuşmazlık, poliçedeki klozun hukuken hangi anlama geleceği noktasında toplanmaktadır. …
- Yargıtay, Kasko Sigortası Genel Şartlarında özel aracın, sigortacının bilgisi dışında ticari (kiralık) olarak kullanılmasının teminat dışı bir hal olarak düzenlenmediğini vurgulamıştır. Bu saptamaya dayanarak Yüksek Mahkeme, olaydaki rizikonun sigorta kapsamında kaldığı sonucuna varmıştır. Buna katılmıyoruz. …
o Sigorta genel şartları, hukuksal açıdan yalnızca sözleşme hükmü niteliğini taşırlar. Bunlar sigorta teminatının sınırlarını emredici biçimde çizen değişmez kurallar olarak görülmemelidir. …
o Taraflar, her zaman sigorta genel şartlarını değiştirebilirler. Bu gibi değişiklikler özel hukuk bakımından geçerli sayılmalıdır. …
o Sigortacılık Kanunu m.11(1) hükmünün de bunun aksini kabul etmemizi gerektiren bir yönü bulunmamaktadır. Sigortacılık Kanunu m.11(1) sigorta sözleşmesinin “ana içeriğinin” Devletçe onaylanan genel şartlara uygun olması gerektiğini öngörerek “sınırları belirsiz” bir düzenleme getirmiştir. Bu hükmün yalnızca denetim hukuku alanında sonuç doğurması gereği bir yana, genel şartların öngördüğü “ana içerik” (bu kavramın ne olduğu belirsizdir ve madde hükmünü çoğunlukla uygulanamaz hale ge
o Ülkemizde her nedense yerleşmiş olan “sigorta sözleşmesine, sigorta genel şartlarına aykırı hükümler konulamayacağı” kuralının da kanımızca hiçbir geçerliği olamaz. Böyle bir yazılı kural zaten bulunmamaktadır. …
o Bazı genel şartların son kısmında yer aldığı görülen “sigorta sözleşmesine bu genel şartlara aykırı biçimde sigorta ettirenin aleyhine hükümler konulamayacağı” maddesi de kanımızca taraflarca iptal edilebilir ve hatta tarafların sigorta ettirenin durumunu genel şartlara göre kötüleştiren bir hüküm üzerinde anlaşmaları ve bunu sigorta sözleşmesine yansıtmaları halinde, örtülü biçimde iptal edilmiş sayılmalıdır. …
o Genel şartlara emredici yasa gücü tanımak, temel düzene (normlar arasındaki üstünlük sıralaması ilkesine) aykırıdır. Yönetim (Sigortacılık Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu Bakanlık) sözleşme özgürlüğünü yok edecek düzenlemeler getiremez. Bu yetki yasamaya aittir. …
o Öte yandan, yasama organı, sigorta sözleşmesine ilişkin olarak, maddelerinin aşağı yukarı dörtte üçü (çoğu sigorta ettireni korumak için) emredici olan bir yasal düzenleme (TTK Kitap VI) getirmiştir (1956 tarihli TTK da çok sayıda emredici kural içermekteydi). Sigorta sözleşmesine taraf olanların sözleşme özgürlüğü alanı bu şekilde kesin sınırlarla belirlenmiştir. Buna bir başka kurumun ek sınırlamalar öngörmesi hukuka uygun değildir. …