2. Hâkim pay sahibinin çıkarma hakkının bu şekilde hem şirketler topluluğu hukuku hem takeover hukuku…
-
Git
: -
-
ᴀ⇣ Yazı karakterini küçült
Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Standart, Profesyonel veya Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.
SONUÇ
I.Kuramsal Temele İlişkin Sonuçlar
1. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun Türk hukukuna getirdiği yeniliklerden biri de yabancı hukuk sistemlerinde genellikle squeeze-out…
a. İşletmeler arasındaki merkezi yoğunlaşmaların bir türü olan şirketler topluluğu (konzern) yapılanmasında hâkimiyeti elinde bulunduran kişiye/teşebbüse, şirketler
b. Takeover hukukuna ilişkin düzenlemelerin merkezinde de kontrol kavramı yer almaktadır. Bu düzenlemeler de tıpkı şirketler topluluğu hukukunda olduğu gibi, kontrolü elinde bulunduran hâkim pay sahibi ve azınlık arasında meydana gelebilecek temsil problemini (agency problem)…
c. Son olarak, şirket birleşmelerindeki temel amacın ekonomik olarak büyümeyi sağlamak ve işletmenin piyasadaki etkinliğini artırmak olduğu düşünüldüğünde, burada da kontrol kavramının ne denli önemli olduğu görülecektir. Bu kez de birleşmeyi gerçekleştirmek isteyen şirketin hâkim ortağı, birleşme sonrasında varlığını devam ettirecek olan şirkette hâkimiyetini devam ettirmek ve yönetim kontrolüne tek başına sahip olmak istemektedir. Zira devrolunan şirketteki azınlık pay sahiplerinin, devralan şirkette pay sahipliklerinin devam etmesi, yukarıda sözü edilen örneklerde olduğu gibi hâkim pay sahibi ile azınlık arasındaki menfaat çatışmalarının ortaya çıkmasına neden olabilecek ve bunun sonucunda birleşme ile amaçlanan sinerji etkisi yaratılamayacaktır. Dolayısıyla burada da yine merkez kavram olan “hâkimiyet/kontrol” kavramından yola çıkılarak ve benzer amaçlarla birleşmeye ilişkin hükümlerde squeeze-out…
3. Klasik çıkarma düzenlemelerinde çıkarma, “haklı sebep” olgusu üzerine inşa…
a. Klasik çıkarma düzenlemelerinde çıkarma ile şirketin haklı sebeple feshi arasında bir bağlantı bulunmaktadır. Haklı sebebe dayalı çıkarma düzenlemelerinin temelinde, şirketin feshinin yaratacağı olumsuzlukları bertaraf etme gayesi bulunmaktadır. Gerçekten de şirketin haklı sebeple feshedilebilmesine yol açan sebeplerin bir kısmı, ortağın şahsından ileri gelmekte olup bu sebepler aynı zamanda şirketin feshinin talep edilebilmesine de yol açmaktadır. Bu bakımdan kanun koyucu, bu iki müessese arasında bir denge kurmaya çalışmıştır. Bu dengeyi açıklayan temel ilke, şirketin feshinin son çare olması ilkesidir. Yaşayan bir şirketin iradî olarak sona erdirilmesi, sadece ortakları değil diğer tüm menfaat sahiplerini etkileyeceğinden, kanun koyucu, fesih çaresinden önce başvurulmak üzere ortaklara çıkarma hakkı tanımıştır. Bir ortağın şahsından ileri gelen sebeplerle şirketin feshinin istenebileceği durumlarda, diğer ortaklar şirketin feshini talep etmek yerine, bu sebebi ortaya çıkartan ortağın şirketten çıkarılmasını isteyebilecektir. Şu hâlde, haklı sebeple çıkarma müessesesi, fesih imkânı öncesinde ortaklara sunulan ex ante bir…
b. Hâkim pay sahibinin çıkarma hakkı ise hâkimiyet olgusuna dayalı, şirketin feshi kurumuyla doğal bir bağlantı
c. Çeşitli hukuk sistemlerindeki örnekleri incelendiğinde squeeze-out müessesesini düzenleyen kanun koyucuların, azınlık ve hâkim pay sahibi arasındaki menfaat dengesini göz önünde bulundurmak suretiyle, hakkın kullanılabilmesi için bir ön şart olarak “haklı sebep” şartına yer vermedikleri görülmektedir. Böylece gerçekleştirilecek olan çıkarma işleminin gerekli olup olmadığı, diğer bir deyişle işlemin objektif/haklı bir sebebinin olup olmadığı, hakkın kullanım safhasında araştırılmamaktadır. Kanun koyucular, söz konusu çıkarma hakkını haklı sebep şartından ârî olarak düzenlerken menfaatler dengesini önceden tespit ederek bir sonuca varmakta; diğer bazı müesseselerde olduğu gibi (ör. rüçhan hakkının kısıtlanması/kaldırılması)
d. Karşılaştırmalı hukuktaki squeeze-out düzenlemelerinde durum böyle iken, hâkim pay sahibinin çıkarma hakkının düzenlendiği TTK 208’de hakkın dayandığı kuramsal temele aykırı düşecek bir şarta yer verilmektedir. Sözü edilen hakkın kullanılabilmesi için hem hâkimiyet olgusunun hem de hükümde sayılan ve “haklı sebep olgusu” üst başlığı altında sınıflandırılabilecek olan sebeplerin ortaya çıkmış olması gerekmektedir. Tespit edebildiğimiz kadarıyla karşılaştırmalı hukuktaki squeeze-out…