Görüntüleme Ayarları:
Sayfa numarasını gizle

Aşağıda bir kısmını gördüğünüz bu dokümana sadece Profesyonel + pakete abone olan üyelerimiz erişebilir.

Sayfa 113

SONUÇ

Schmitt’te iki farklı çoğulculuk tanımı gözlemlenir. Bunlardan ilki liberal öğretiye içkin gördüğü ve siyasal birlik için bir tehdit olarak algıladığı türden, tek bir devlet özelinde söz konusu olabilecek çoğulculuktur. Schmitt açısından…

Tüm çalışmaları boyunca faş etmeye uğraştığı liberal kandırmacanın yarattığı hasar…

Bu anlamda Schmitt’le aynı çıkış noktasına sahip olmamakla beraber, çeşitli düzeylerde benzer sonuçlara ulaşmak olasıdır. Liberalizm, liberal demokrasi, parlamentarizm bir kriz içindedir. Günümüzde de bu kriz artarak devam etmekte, çoğulculuk gibi yaklaşımlar sistemin kendi açığını kapatmasına ne söylemsel ne de pratik düzlemde yetmektedir. Toplumsal, ekonomik, siyasal çelişkiler ve çatışmalar tüm açıklığıyla mevcutken, bu gerçekliği deforme etmek hali hazırdaki egemen güçlerin işini kolaylaştırarak daha kolay yönetilebilir kitleler yaratmaktan başka işe yaramayacaktır. Schmitt’in çoğulculuk eleştirisi kapsamında dikkat çekmek istediği en mühim nokta olan apolitizmin yaygınlaştırılması, liberal demokrasi pratiklerinin tüm dünya çapında doğruladığı üzere, aslında bir politik tutumdur, güçlü öznelerin hizmetindedir ve çoğulculuk bu tutumun kullanışlı bir parçası olarak işlev görmektedir.

IV. NORBERTO BOBBİO’NUN ÇOĞULCUK PERSPEKTİFİ
KAYNAKÇA