EN
TR
Bu konuda genel kurulun serbestisinin sınırını çoğunluk gücünün kötüye kullanılması…
Fransız hukukunda çoğunluk gücünün kötüye kullanılması da esasen sınırlayıcı bir…
Kâr payını sadece dağıtıma iştirak hakkı ile sınırlayan hukuk sistemlerine Amerikan…
Belirtmek gerekir ki, Amerikan hukukunda(250) kâr dağıtımının azınlık pay sahibine karşı baskı kurma amaçlı olduğunun kabulü için çeşitli olguların birlikte bulunması aranır. Öncelikle pay sahibinin mutlak şekilde kâr payı almak yönünde bir beklentisi makul görülmemektedir. Örneğin şirketin bir yatırım veya genişleme planının bulunması gibi ticari sebeplerin varlığı halinde, kâr dağıtılmaması kararı meşru beklentilerin ihlali
Kâr dağıtmama kararının azınlık pay sahiplerine yönelik bir baskıya dönüşmesi halinde,…
Sonuç olarak, Amerikan hukukunda da pay sahibinin şirketin kâr dağıtmama kararına…
İngiliz hukukunda da pay sahibinin şirket kârı üzerinde doğrudan bir hakkı olmadığı…
İngiliz hukukunda da yedek akçe ayırmak suretiyle kâr dağıtmama konusunda şirkete…
Sonuç olarak, yukarıda incelenen hukuk sistemlerinde pay sahiplerinin kâr payı hakkı,…
Söz konusu hukuk sistemlerinin ortak özelliği, kâr dağıtımı kararının per se hukuki…
Bu noktada Alman hukukunda farklı bir yaklaşımın belirlendiğini söylemek mümkündür.…
Hüküm iptal davası açabilecek pay sahipleri bakımından bir sınırlama getirmiştir.…
Öte yandan, AktG m.254 pay sahibinin asgari kâr payı hakkını ihlal eden genel kurul…
AktG m.254 hükmünü konumuz açısından değerlendirdiğimizde, Alman hukukunda kâr payı…
AktG m.254 hükmünden yola çıkarak tespit edilebilecek bir diğer husus, pay sahiplerinin…
Özetle Fransa, İngiltere ve Amerikan hukuk sistemlerinde pay sahibinin kâr payı tek…
Son olarak mehaz İsviçre hukukunda konunun nasıl ele alındığına değinmek isteriz.…
Öte yandan İsviçre öğretisinde söz konusu normların yorumu bakımından Türk hukukundan…
Hemen belirtmek gerekir ki, İsviçre öğretisi de şirketin yedek akçe ayırma konusundaki…
İsviçre Federal Mahkemesi’nin yaklaşımı da genel olarak bu yöndedir. Federal Mahkeme’ye…
