(A) Bey, İstanbul-İzmir yolu üzerinde bir dinlenme tesisi açmaya karar vermiştir.…
SORULAR/CEVAPLAR
1) (A)’nın başvurabileceği hızlı bir hukuki imkân var mıdır?
(A), zilyetliğin idari yoldan korunması yoluna gidebilir. Zira, zilyedin kuvvet kullanması her zaman mümkün olmayacağı gibi, zilyetliğin dava yoluyla korunması da bu davanın nispeten uzun sürmesi nedeniyle her durumda uygun çözüm olmayabilir.
3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun m.1’de kanunun amacı şöyle öngörülmüştür: “Bu Kanun; gerçek veya tüzel kişilerin zilyed bulunduğu taşınmaz mallarla kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan veya Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerin, idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlar.”
2) (A)’nın zilyetliğin idari yoldan korunması için hangi makama başvurması gerekir?
Ortada bir taşınmaz bulunduğundan (A) zilyetliğinin idari yoldan korunmasını talep edebilir. 3091 sayılı Kanun m.2’de bu konuda yetkili makam gösterilmiştir. Buna göre taşınmaz mallara tecavüz veya müdahale edilmesi halinde; taşınmaz mal merkez ilçe sınırları içinde ise, il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından bu tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilir ve taşınmaz mal yerinde zilyedine teslim edilir.
Bu itibarla (A) taşınmazın bulunduğu yerin en yüksek mülki amirine başvuruda bulunarak da koruma talep edebilir.
3) Zilyetliğinin idari yoldan korunması için (M)’nin başvuru yapması mümkün müdür?
Bu başvuru zilyet tarafından yapılmalıdır. Malın birden fazla zilyedi var ise hiç kuşkusuz her biri bu başvuruyu yapabilir. Tüzel kişilerin veya kamu kurum ve kuruluşlarının zilyedi olduğu bir taşınmaz için başvuru yapılacak ise bu başvuru yetkili kişilerce yapılmalıdır.
Somut olayda (M)’nin arazi üzerinde zilyet olduğunu söylemek mümkün değildir. Henüz inşaata dahi başlanmamıştır. Bu nedenle, başvurunun (A) tarafından yapılması gerekir.
4) Bu başvurunun hangi sürede yapılması gerekir?
3091 sayılı Kanun m.4’e göre “Yetkililerin; tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten altmış gün içinde, idari makama başvuruda bulunmaları gerekir. Ancak, tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren bir yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz.
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde süre aranmaz.”
İdari yoldan talep edilebilecek koruma, fiili ve faili öğrenmeden itibaren 60 gün, en geç fiilin gerçekleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye tabiidir.
5) Başvurunun sonuçlanması için (A)’nın ne kadar beklemesi gerekecektir?
Başvuru üzerine 3091 sayılı Kanun m.5 uyarınca mülki amir veya yetkilendireceği memur(lar) tarafından ilgili yerde soruşturma yapılır. Tarafların şahitleri dinlenir, soruşturmacı memur gerekli görmesi halinde tarafsız kişileri ya da örneğin köy muhtarını, belediye temsilcilerini vs. dinleyebilir. Bu kişilerin yeminli ifadesi alınır. Bunlardan sonra, 3091 sayılı Kanun m.6 uyarınca soruşturmanın en geç 15 gün içinde tamamlanarak karara bağlanması gerekir.
Bu başvuruyu alan mülki amir, talep kendisine geldikten sonra 15 gün içinde incelemede bulunmalı ve karar vermeli, koruma talebi yerindeyse kolluk kuvvetleri vasıtasıyla harekete geçmelidir.
6) Başvuru sonucunda verilen koruma kararının uygulaması nasıl olacaktır?
Taşınmaza saldırı ve müdahalenin önlenmesi için idari koruma başvurusunun kabulü halinde, karar vermeye yetkili amirlerin görevlendireceği infaz memuru tarafından taşınmaz, bulunduğu yerde, zilyedine teslim edilir. 3091 sayılı Kanun m.9, f.2 uyarınca karar gereğinin, kararın infaz memuruna geldiği tarihten itibaren en geç 5 gün içinde yerine getirilmesi zorunludur.
7) Söz konusu saldırı tekrarlanırsa bunun yaptırımı ne olacaktır?
Bu husus 3091 sayılı Kanun m.12’de düzenlenmiştir. Buna göre, aynı kimse veya onun yararına başkaları tarafından taşınmaza mala yeniden saldırıda buluulursa, yukarıda bahsedilen soruşturma yeniden yapılır ve karara bağlanır. Ayrıca 3091 sayılı Kanun m.15 uyarınca, mahkeme kararıyla kendisine teslim edilmeksizin aynı taşınmaz mala ikinci defa yapılan tecavüz veya müdahale suç teşkil eder ve bunlar hakkında,
a) Taşınmaz mal, kamu kurum veya kuruluşlarına ait bulunuyorsa veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz veya umumun menfaatine ait yerlerden ise altı aydan iki yıla kadar; şayet taşınmaz mal diğer tüzelkişilere veya gerçek kişilere ait ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.