Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
Kurum:
Sağlık Bakanlığı
Kabul Tarihi:
07.12.2010
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
07.12.2010
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Sayı : B. 10.0.TSH.0.27.01/
Konu: 4207 Sayılı Kanun Uygulamaları
.......................VALİLİĞİNE
İlgi: 17.09.2009 tarihli ve 27556 sayılı yazımız.
4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'un ikinci maddesinde tütün ürünü tüketilmesinin yasaklandığı açık ve kapalı alanlar sayılmıştır.
Kanunun uygulanması bakımından hangi alanların kapalı, hangi alanların açık alan kabul edileceği hususu ise 2009/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile belirlenmiştir.
Mezkûr Genelge'de kapalı alan “Sabit veya seyyar bir tavanı veya çatısı (çadır, güneşlik vb. dâhil) olan, kapıları, pencereleri ve giriş yolları dışında bütün yan yüzeyleri geçici veya kalıcı olarak tamamen kapatılmış alanlar ile aynı şekilde tavanı veya çatısı olup yan yüzeylerinin yarısından fazlası kapalı bulunan yerler” şeklinde tanımlanmaktadır.
İlgi yazımız ile yapılan kapalı alan değerlendirmesinde, tavan veya yan yüzeyleri otomatik veya manüel sistemlerle açılıp kapanabilen işletmelerde yan yüzeylerinin yarısından fazlasının açık tutulması halinde tavan kısmı kapalı da olsa açık alan olarak değerlendirileceği, ayrıca, yan yüzeyleri tamamen kapalı da olsa tavan kısmı tamamen açık olduğu durumlarda bu yerlerin açık alan olarak kabul edileceği bildirilmişti.
Ancak. 4207 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin denetimler esnasında; kapalı alan şeklinde inşa edilen veya düzenlenen bir kısım alanların, yan yüzeylerinin ya da tavan kısmının açılır-kapanır mekanizmalarla gün içinde zaman zaman açılmak suretiyle açık alan haline getirilmeye çalışıldığı gözlemlenmiştir. Bu çerçevede; Tütün Kontrolü Ulusal Komitesi üyelerinden oluşan bilim insanlarının var olan bilimsel kanıtlardan yararlanarak oluşturdukları görüş, esasen kapalı alan olan bir kısım alanların gün içerisinde açılmasının tütün ürünlerinin zararlı etkilerinden korunmak için yeterli olmadığı şeklindedir. Ayrıca, konuyla ilgili 30 Kasım 2009 tarihli ve 209/C. 296/2 sayılı Avrupa Birliği Konseyi kararları da dikkate alınarak, mezkûr Kanunun “kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından koruma" amacının gerçekleştirilebilmesine yönelik sahadaki uygulamaların yerindeliği ve yeterliliğinin yeniden değerlendirilmesi gerekmiştir.
Dolayısıyla, 4207 sayılı Kanunun ve 2009/13 sayılı Başbakanlık Genelgesinin amacına uygun olarak, tavanı veya yan yüzeyleri ya da her ikisi birden açılır-kapanır bir düzeneğe sahip olan işletmelerde, bu düzenekler yardımıyla tavan veya yan yüzeyleri zaman zaman açık tutulsa dâhi, kapalı alan mahiyetindeki bu alanlarda tütün ve tütün ürünlerinin tüketilmesi mezkûr Kanunun ihlali anlamına gelmektedir. Bu sebeple söz konusu alanlarda tülün ve tütün ürünlerinin tüketilmesine izin verilmeyecek ve ihlal edenler hakkında gerekli yasal işlemler gecikmeksizin yapılacaktır.
Bu çerçevede;
1. Başta lokanta, kahvehane, kafeterya ve birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmeler olmak üzere tütün kullanımının yasak olduğu tüm mekânlarda 4207 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması ile ilgili il düzeyinde yürütülen çalışmalarda ve denetimlerde gerekli hassasiyetin gösterilmesi,
2. Denetimlerin 24 saat üzerinden planlanması, denetim sayılarının arttırılması ve sorumlu diğer kurumlarla işbirliği içerisinde ihlallerin engellenmesi,
3. Kanun ile kendilerine verilen sorumlulukları dikkate almayan ve görevlerini yerine getirmeyen tüm kamu görevlileri ve belediye encümeni üyeleri hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun çerçevesinde soruşturma açılmasını teminen keyfiyetin yetkili mercilere ve gerektiğinde yetkili Cumhuriyet Savcılıklarına intikal ettirilmesi.
4. Sorumlular hakkında yapılacak idari ve disiplin işlemlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri çerçevesinde başlatılmasına yönelik ilgili Kaymakamlıklara, Valiliklere veya İçişleri Bakanlığına gerekli bildirimlerin yapılması.
Hususlarında bilgilerini ve gereğini rica ederim.