Resmi Gazete Dışındaki Kaynak
No.:
1478
Kurum:
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü
Kabul Tarihi:
27.11.1985
Yürürlüğe Giriş Tarihi:
27.11.1985
Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Genelge No: 1478
Genelge Tarihi: 27.11.1985
Konusu: Miras Payının Devri ve Taksimi Hk.
Bilindiği üzere, miras, miras bırakanın ölümü ile bütün hak ve borçlarının kanunun veyahut murisin ölüme bağlı bir tasarrufla gösterdiği kimselere geçmesidir. Muris birden fazla mirasçı bırakmış ise kalan mal ve borçların taksime kadar iştirak halinde mülkiyet olarak kalacağı Medeni Kanunun 581 nci maddesinde, iştirak devam ettiği sürece taksim ve şayi cüzüde tasarrufun mümkün olmaycağı aynı kanunun 630 ncu maddesinde hükme bağlanmıştır.
Murisin ölümünden sonra, mirasçılar mirasa dahil belli bir şey almaksızın, mirasdaki (terekedeki) payın tamamını diğer mirasçılardan birine veya birkaçına ivazlı veya ivazsız olarak temlik etmesi Medeni Kanunun 612/1 fıkrası gereğince mümkün olup, temlike ilişkin sözleşmenin yazılı olması yeterli görülmekte ve bugüne kadar uygulama buna göre yapılmakta idi.
Ancak, 20/Temmuz/1985 gün 18817 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1984/2 Esas, 1985/5 Karar sayılı kararında; "Medeni Kanunun 612 nci maddesi uyarınca mirasın taksiminden önce terekeye dahil belli bir taşınmaz maldaki miras hakkının diğer bir mirascıya temlikine ilişkin sözleşmenin geçeril bulunması için temlik edenin terekedeki tüm miras haklarını kapsaması gerekmediğine, bu nitelikteki sözleşmenin geçerli bulunduğuna ve böyle bir sözleşmenin iştirak hali bozulmadan tapuda işlem yapılmasını sağlıyacağı açıklanmıştır.
Bu durumda;
A - Miras Payının Temliki
1) Medeni Kanunun 612 nci maddesi gereğince gerek noterler ve gerekse tapu sicil müdürlüklerince düzenlenecek miras payının temlikine ilişkin sözleşmelerin terekedeki bütün miras paylarını kapsamasına gerek bulunmamaktadır. Mirascılar arasında yapılacak miras payı temliklerinin iştirak hali bozulmadan yine iştirak halinde mülkiyet olarak, payını devreden mirascı veya mirascıların yerlerine devralan mirascı veya mirascılar yazılmak suretiyle tescil işlemlerinin yapılması gerekmektedir.
Örnek: Taşınmaz mal Mehmet Õnlü, İsmet Ünlü, Osman Ünlü, Mustafa Ünlü adlarında verasette iştirak halinde tescillidir. Mirascılardan Osman Ünlü bu taşınmaz maldaki miras payını diğer mirascı Mehmet Ünlüye satmıştır. Tescil işlemi aşağıdaki şekilde yapılması gerekir.
2) Medeni Kanunun 612 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre, mirascılardan bir veya bir kısmı ile üçüncü şahıs (mirascı olmayan) arasında miras payı temlik sözleşmesinin yapılması mümkündür. Ancak üçüncü kişinin hakkı, mirasın taksimi veya iştirakin bozulmasından sonra miras payını temlik eden mirascıya ait payın kendisine verilmesini istemekten ibarettir. Õçüncü şahsın mirascılık veya miras ortaklığı sıfatını kazanması ve mirasın taksimini istemesi ve taksime katılması söz konusu değildir.
Bu durumda, üçüncü kişiye yapılan miras payı temlik sözleşmelerinin, tapu sicil müdürlüklerince düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, noterler tarafından düzenlenen ve tarafları bağlayan bu tür sözleşmelerin iştirak çözülmediği sürece tescili mümkün görülmemektedir.
B - Mirasçılar Arasındaki Pay Devir ve Temlikleri
Mirascılar adına verasette iştirak olarak kayıtlı taşınmaz mallardaki, miras veya mirasçıların diğer miras veya mirasçılara yapacakları hertürlü devir ve temlikleri de, terekeye dahil bir veya birkaç taşınmaz malda pay temliki olarak kabul etmek gerektiğinden, mirasçılar arasında tapu sicil müdürlüklerince düzenlenecek resmi senetle yapılacak devir ve temlik taleplerinin de, iştirak hali bozulmadan, yine verasette iştirak olarak tescil edilmek suretiyle karşılanması gerekmektedir.
C - Mirasın Taksimi
Medeni Kanunun 611 nci maddesi mirascılar arasındaki taksim sözleşmesinin yazılı olmasını yeterli saymış, taksimin geçerli ve tapu siciline tescili için ayrıca resmi senet düzenlenmesini aramamıştır. Ancak taksim sözleşmesinin geçerli olabilmesi için taksim sözleşmesine terekeye dahil bulunan bütün malların dahil edilmesi gerektiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14/Nisan/1971 gün 6/520/246 sayılı kararında belirtilmişti.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 1984/2 Esas, 1985/5 karar sayılı kararında "İçtihad aykırılığının giderilmesi isteminde dayanılan kararlardan" biride yukarıda sözü edilen Yargıtay Hukuk Kurulu Kararıdır.
Bu nedenle; Yargıtay İçtihad Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararının genel esprisi içerisinde miras taksim sözleşmelerininde, terekeye dahil bütün taşınmaz malları kapsamasına gerek bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bilgi edinilmesini ve taleplerin buna göre yönlendirilmesinin temenini rica ederim.