a) Genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, belediyeler, il özel idareleri, fonlar, sosyal güvenlik kurumlan, bütçelerin yatırım ve/veya transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar ile 8.6.1984 tarihli ve 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında kalan kuruluşlarda istihdam edilecek sözleşmeli personelin çalışma usul ve esasları ile personele ödenebilecek ücret ve diğer mali haklar, 6.6.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar" ile düzenlenmiştir. Adı geçen Esaslarda yurtdışı teşkilatlarında çalıştırılacak yabancı uyruklu sözleşmeli personele "iş sonu tazminatı” ödenmesini öngören düzenlemelere yer verilmiş olmasına karşın, Türk uyruklu personel için “iş sonu tazminatı" öngörülmemiştir. Ayrıca, anılan esaslarda yer alan sözleşmeli personele, sözleşme ücreti dışında herhangi bir ad altında ödeme yapılamayacağı ve sözleşmelere bu yönde hüküm konulamayacağına ilişkin düzenleme, Danıştay 11 inci Dairesinin 25.10,2001 günlü ve E: 2001-365, K; 2001-2335 sayılı kararıyla iptal edilmiş, Türk uyruklu personele iş sonu tazminatı ödenmemesine ilişkin olarak açılan davaların sonucunda verilen mahkeme kararlarında, Türk uyruklu sözleşmeli personele de iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı adı altında ödeme yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen Türk uyruklu sözleşmeli personele iş sonu tazminatı ödenebilmesi için, 6.6.1978 tarihli ve 7/15754 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar"da değişiklik yapılmasını teminen buna ilişkin kanuni dayanağın oluşturulması hususunda düzenleme yapılmaktadır.
Ayrıca, bu kapsamda istihdam edilen sözleşmeli personelin izinlerine ilişkin yaşanan sorunların giderilmesi amacıyla Bakanlar Kuruluna yetki verilmektedir.
b) 0-6 yaş grubundaki çocuklar için aile yardımı ödeneği artırılmaktadır.
c) Doğum yardımı ödeneği artırılmaktadır.
a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 4919 sayılı Kanunla değişik 40 ıncı maddesinin yaş haddine ilişkin hükümlerinin Anayasa Mahkemesinin 8.10.2003 tarihli ve Esas No; 2003/67, Karar No: 2003/88 sayılı Kararı ile 65 yaşını doldurmayanlar yönünden iptal edilmesi nedeniyle T.C. Emekli Sandığı iştirakçilerinin görevleriyle ilişkilerinin kesilmesini gerektiren yaş haddi açısından hukuksal boşluk meydana geldiğinden, yapılan düzenleme ile bu boşluğun ortadan kaldırılması amaçlanmaktadır.
b) Sigortacılık ilkeleri göz önünde bulundurularak, T.C. Emekli Sandığına tabi bir göreve atanmadan önce malul sayılmayı gerektiren hastalık veya sakatlığı olduğu belirlenenler hakkında malullüğe ilişkin hükümlerin uygulanmaması sağlanmaktadır.
c) İştirakçilerin veya emekli aylığı almakta olanların evlenmemiş veya evlendikten sonra dul kalmış ya da boşanmış kız çocuklarına yetim aylığı bağlanmasına ilişkin şartlar, uygulamada ortaya çıkan suiistimaller ve diğer sosyal güvenlik kurumlarına ilişkin benzer düzenlemeler dikkate alınarak yeniden düzenlenmektedir.
d) Ek 20 nci madde ile yapılan düzenleme neticesinde emekli ikramiyelerine ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi açısından 39 uncu maddenin uygulama alanı kalmamıştır. Aynı konuyu düzenleyen bu iki maddenin bir arada yürürlükte bulunması uygulamada problemlere sebep olmaktadır. Bu nedenle, uygulama alanı kalmayan 89 uncu madde yürürlükte kaldırılmaktadır.
e) İştirakçilerin veya emekli aylığı almakta olanların evlenmemiş veya evlendikten sonra dul kalmış ya da boşanmış kız çocuklarından 75 inci madde uyarınca aylık almakta iken aylık bağlanmasına ilişkin şartları kaybedenlerin aylıklarının hangi tarihten itibaren kesileceği belirlenmektedir.
f) 5434 sayılı Kanunun uygulanmasında kimlerin muhtaç sayılacağına açıklık getirilmektedir.
g) Emekli, adi malullük ve vazife malullüğü aylıklarına ilişkin alt sınırın ülkemiz ile diğer ülkeler arasında geçerli olan sosyal güvenlik sözleşmeleri uyarınca bağlanan kısmi aylıklar için uygulanamayacağına açıklık getirilerek uygulamada karşılaşılan problemlerin giderilmesi amaçlanmaktadır.
h) Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı % 50’nin altına düşen kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta iken emekliye ayrılacakların emeklilik işlemlerinin tekemmülüne yetkili olacak kurum belirlenmektedir.
i) Daha önce atanmış veya seçilmiş oldukları kadro, görev veya aylık almış oldukları dereceler için belirlenmiş olan ek göstergelerden daha düşük ek göstergeli bir kadro, görev veya dereceye atanan veya seçilenlerin, emeklilik yönünden yüksek ek göstergeden yararlanma şartları belirlenmiştir. Ayrıca, her kadrosu iptal edilenin değil, bir kadro unvanının mevcut kadro ve personel mevzuatı çerçevesinde herhangi bir kamu kurumu ayrımı olmaksızın tamamen ortadan yok olması sebebiyle, bu kadro unvanında daha önceden çalışmış olanlar için, mali haklar dahil olmak üzere bazı hakların tespit ve uygulanması imkanının bulunamaması halinde kaldırılmış kadrodan söz edilebileceği ve sadece bu durumda eşitlik işlemi yapılarak ilgililerin emeklilik yönünden ek göstergesinin tespit edileceği belirtilmiştir. Ayrıca, özel bir kanun hükmü olmadıkça bir kadro İhdas edilmemiş olan görevleri tedvir, vekalet, görevlendirme ve benzeri şekilde yürütenler hakkında eşitlik işlemi yapılamayacağı, bu şekilde yürütülen görevler için sonradan kadro ihdas edilse bile emeklilik yönünden yeni ihdas edilen kadroya ait ek göstergenin tedvir, vekalet veya görevlendirme yoluyla yürütülmüş olan hizmetlere esas alınamayacağı düzenlenmiştir.