GENEL GEREKÇE
Bir ülkede yatırım ortamının iyileştirilmesi, yargı sisteminin kalitesi, hızı ve sözleşmelerin icrası konusundaki gücüyle yakından ilişkilidir. Ekonomi ve hukuk alanları birbiriyle yakın ilişki içinde olup bu ilişki aynı zamanda bir ülkenin yatırım ortamının iyi olup olmadığı hakkında fikir vermesi bakımından önemlidir. Etkin bir hukuk sistemi, yatırım ortamının iyileştirilebilmesi için olmazsa olmaz bir şart olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye'de yatırım ortamının iyileştirilmesi amacıyla oluşturulan Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK) uzun süredir çalışmalarını sürdürmektedir. YOİKK çalışmaları, çeşitli bakanlıklar tarafından yürütülen teknik komiteler eliyle ve her yıl iş dünyasının talepleri doğrultusunda güncellenen eylemler doğrultusunda yapılmaktadır. Bu komitelerden olan ve 16/1/2012 tarihli ve 2012/2 sayılı Bakanlar Kurulu Prensip Kararı ile oluşturulan Yatırım Ortamı Mevzuatı ve Hukuksal Süreçler Teknik Komitesi Adalet Bakanlığı başkanlığında çalışmalarını sürdürmektedir. YOİKK Platformu, Ülkemizdeki sivil toplum kuruluşlarının da görüşlerine uygun olarak 2016-2017 dönemindeki çalışmalarını; uluslararası raporlarda, Ülkemizin yatırım yapılabilme görünümünün iyileştirilmesine teksif etmiş ve bunun için yapılması gereken çalışmaları eylem planı olarak gündemine almıştır.
Yatırım ortamının iyileştirilmesi amacına hizmet eden hukuksal süreçlerle ilgili çalışmalar Adalet Bakanlığı tarafından yürütüldüğünden iş bu tasarı taslağı hazırlanmıştır.
Tasarıyla; İcra ve İflas Kanunu, Türk Ticaret Kanunu, Kooperatifler Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Milletlerarası Tahkim Kanunu, Tebligat Kanunu, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun, Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun, Posta Hizmetleri Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun ile Sınai Mülkiyet Kanununun bazı hükümlerinde değişiklik yapılmaktadır.
Tasanda yer alan en önemli değişiklik, bünyesinde pek çok sorunu barındıran iflas erteleme kuruntumun yürürlükten kaldırılması ve konkordato kurumunun etkin ve işlevsel bir yapıya kavuşturulmasıdır.
Ülkemizde 2003 yılından bu yana uygulanan iflasın ertelenmesi kurumu, ihdas amacının gerçekleştirilmesi konusunda isteneni verememiştir. Bu sebeple 15 Temmuz 2016 tarihinde kabul edilen 6728 sayılı Kanunla iflasın ertelenmesi kurumu revize edilmiştir. İflasın ertelenmesi kuruntunda alacaklıların herhangi bir şekilde söz sahibi olmaması, sürecin borçlu ve mahkeme arasında yürütülmesi ve yaşanan yargılama sorunları birlikte değerlendirildiğinde bu kurumun tamamıyla yürürlükten kaldırılması ve bunun yerine alacaklılar ile borçlunun bir müzakere sonrasında anlaşmaları ve bu anlaşmanın mahkemece tasdiki esasına dayanan konkordato kuruntunun daha etkin ve aktif bir şekilde kullanılması ticari ve sosyal hayat bakımından bir ihtiyaç olarak görülmüştür.
Ülkemizde tahkim yargılamasına konu olan uyuşmazlıkların önemli bir kısmını ticari uyuşmazlıklar oluşturmaktadır. 20 Temmuz 2016 tarihinde bölge adliye mahkemelerinin tüm yurtta faaliyete geçmesinden sonra özellikle tahkim yargılamasında görevli ve yetkili mahkeme sorunu gündeme gelmiştir. Görevli mahkemenin belirlenememesi nedeniyle mahkeme yargılama süreleri uzamış buna bağlı olarak tahkim yargılama süreleri de artmıştır. Tahkim yargılamasının daha hızlı bir şekilde yapılabilmesi için Tasarıyla görevli ve yetkili mahkeme açıkça belirlenerek bu sorun da çözüme kavuşturulmaktadır. Diğer taraftan ticari uyuşmazlıkların daha hızlı bir şekilde çözüme kavuşturulması amacıyla da bazı düzenlemeler yapılmaktadır.
Öte yandan tasarıyla elektronik tebligat zorunluluğu kapsamı genişletilerek tüm kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler, köyler, şirketler, kooperatifler, dernekler, vakıflar, sendikalar, meslek birlikleri, KIT’ler, sermayesinin çoğu kamuya ait şirketler, avukatlar, noterler, bilirkişiler, arabulucular ve kurumların hukuk müşavirleri hakkındaki tebligatlar zorunlu olarak elektronik ortamda yapılacaktır. Böylece 2017 yılı verileri itibarıyla yaklaşık 40 milyon tebligatın 28 milyonunun elektronik ortamda yapılması öngörülmektedir.
Günümüzde uzun yargılamaların en önemli sebebi tebligat sürecinin uzamasıdır. Yargılama sürecinin kısaltılması ve adil yargılama hakkının temini açısından tebligat sürelerinin kısaltılması önemlidir. Uzun yargılama süreci, yatırımcının yatırım yapacağı ülke tercihlerini de etkilemekledir. Tebligat, kişilerin Anayasa ve temel kanunlarla güvence altına alınan adil yargılanma, iddia ve savunmada bulunma, idari işlem ve eylemlerden haberdar olma ve gerektiğinde bunlara karşı kanun yoluna başvurma haklarının korunması bakımından önemlidir. Elektronik tebligatla; yargılama süreçleri kısaltılacak ve yatırımcının Ülkemizi tercih etmesi yolunda bir adım daha atılmış olacaktır.