GENEL GEREKÇE
İş sağlığı ve güvenliği, çalışanların sağlıklı ve güvenli ortamlarda çalışabilmeleri için büyük önem arz etmektedir. Bu öneme binaen 20/6/2012 tarihli ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yürürlüğe konulmuştur. Ancak zaman içinde, ilk defa müstakil bir kanunla düzenlenen iş sağlığı ve güvenliği kurallarının uygulanmasında karşılaşılan bazı problemlerin yasal düzenleme ile çözülmesi ve diğer kanunlarda yer alan bazı hükümlerin İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunuyla uyumlaştırılması ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Bu saiklerden hareketle hazırlanan Tasarı ile; iş güvenliği uzmanları ile işyeri hekimlerinin bağımsız görev yapabilmelerine ilişkin güvenceleri arttırılmakta, işyerinde işverenin, iş güvenliği uzmanlarının ve işyeri hekimlerinin sorumluluk sınırları net olarak belirlenmekte, işyeri hekimlerinin veya iş güvenliği uzmanlarının görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle haklarının kısıtlanması veya iş sözleşmelerinin sona erdirilmesi halinde iş güvencesi tazminatı getirilerek etki altında kalmadan görevlerini yerine getirmeleri sağlanmaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa göre işin durdurulması kararı verilen yerlerde gereğinin yapılabilmesi için kolluk kuvvetlerine açık yetki verilmekte ve durdurulan işyerlerinde durdurma kararma aykırı olarak çalışma yaptıran işverenlere hapis cezası getirilmektedir. Ayrıca iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının etkinliğinin arttırılması için idari yaptırımların kademelendirilmesi, yaptırım mercii, bu yaptırımların uygulanması ve tahsil edilen idari para cezalarının İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerinde kullanılabilmesine imkân sağlayan düzenleme yapılmaktadır.
Diğer taraftan, iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde etkinliğin sağlanması amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde yer alan İş Sağlığı ve Güvenliği Enstitüsü Müdürlüğü, İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı olarak yeniden yapılandırılmaktadır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda yapılan değişiklik ile, özellikle iş güvenliği uzmanı olabilecekleri mezun eden fakültelerde iş sağlığı ve güvenliği dersleri zorunlu okutulacak ders olarak belirlenmektedir.
Öte yandan, yapı denetim kuruluşlarının denetimlerindeki yerlerde iş sağlığı güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını etkin şekilde denetlemeleri sağlanmakta, ayrıca yapı müteahhitlerine de iş sağlığı ve güvenliği önlemleri yönünden sorumluluk getirilerek iş sağlığı güvenliği Önlemlerinin alınmasında etkinlik sağlanmaktadır. Ayrıca, Kamu İhale Kanununa tabi işlerde iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin yükümlülüklerin sözleşmede yer alması sağlanmaktadır.
4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda yapılan değişiklikle, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının etkinleştirilmesi ve mesleki yeterlilik belgeli çalışmanın özendirilmesi için çeşitli teşvikler öngörülmektedir. Bu çerçevede tehlikeli ve çok tehlikeli işlerden olup Bakanlıkça çıkarılan tebliğlerde belirtilen mesleklerde mesleki yeterlilik belgesi sınavları ve belge masraflarının ilgili maddelerde öngörüldüğü şekilde İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması öngörülmektedir. Ayrıca üç yıl içerisinde ölümlü veya sürekli ya da geçici iş göremezlikle sonuçlanan iş kazası meydana gelmeyen işyerleri için prim indirimi teşviki getirilmekte, iş kazası meydana gelen işyerleri için ise primlerin arttırılması öngörülmektedir.
Karaman ilinin Ermenek ilçesinde 28/10/2014 tarihinde yaşanan iş kazasının sosyal ve ekonomik etkilerinin giderilebilmesi amacıyla kaza tarihi itibarıyla sigortalı olanlar ile hayatını kaybedenlerin hak sahiplerine İşsizlik Sigortası Fonundan ödeme yapılması ve Manisanın Soma ilçesinde meydana gelen iş kazası sonrası hayatını kaybeden sigortalı ve hak sahiplerine sağlanan imkânların bu iş kazasında hayatını kaybeden sigortalı ve hak sahiplerine de sağlanması amacıyla düzenleme yapılmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununda yapılan değişikliklerle maden işyerlerinde çalışma süreleri yeniden düzenlenmekte, 4857 sayılı Kanunda açıkça belirtilmediği için uygulamada tereddütlere neden olan mazeret izni süreleri açıkça belirlenmekte ve uzaktan çalışmaya ilişkin kurallar düzenlenmektedir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda yapılması öngörülen değişiklikle, 506 sayılı Kanun kapsamındaki sandıkların Sosyal Güvenlik Kurumuna devir tarihini belirleme yetkisi Bakanlar Kuruluna bırakılmakta ayrıca bu kapsamdaki tüzel kişiliklerin kuruma olan borçları ile ilgili ortak olmayan temsilcilerin sorumlulukları düzenlenmektedir.
Mesleki Yeterlilik Kurumu, ulusal ve uluslararası meslek standartlarını temel alarak, teknik ve mesleki alanlarda ulusal yeterliliklerin esaslarım belirlemek; denetim, ölçme ve değerlendirme, belgelendirme ve sertifikalandırmaya ilişkin faaliyetleri yürütmek için gerekli ulusal yeterlilik sistemini kurmak ve işletmek üzere 5544 sayılı Kanunla 2006 yılında kurulmuştur. 7/7/2010 tarihli ve 2010/660 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kabul edilen İstihdam ve Meslekî Eğitim İlişkisinin Güçlendirilmesi Eylem Planı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının koordinasyonunda Mesleki Yeterlilik Kurumunun sekretaryasında yürütülmektedir. 11/10/2011 tarihli ve 665 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin oluşturulması, yönetimi ve uygulanması görevi Mesleki Yeterlilik Kurumuna verilmiştir. Yüksek Planlama Kurulunun 6/5/2014 tarih ve 2014/4 sayılı Kararı ile kabul edilen Ulusal İstihdam Stratejisinin eğitim ve istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi politika eksenindeki çalışmalar Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından yürütülecektir. Ulusal İstihdam Stratejisi ve Eylem Planlarında Mesleki Yeterlilik Kurumunun idari ve mali kapasitesinin güçlendirilmesine ilişkin yasal düzenleme yapılacağı kabul edilmektedir. Yine iş sağlığı ve güvenliği kapsamında tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde Mesleki Yeterlilik Kurumu Mesleki Yeterlilik Belgesinin zorunlu hale getirilmesine yönelik yasal çalışma başlatılması nedeniyle kurumsal kapasitenin artırılması amaçlanmaktadır. Onuncu Kalkınma Planının Temel ve Mesleki Becerileri Geliştirme Programı Mesleki Yeterliliklerin Artırılması bileşeni kapsamında yürütülecek olan Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin oluşturulması, hayat boyu Öğrenmenin teşviki, eğitim akreditasyonu gibi görevler Mesleki Yeterlilik Kurumuna tevdi edilmiştir. 62 nci Hükümet Programında eğitim ve istihdam ilişkisinin güçlendirilmesi bağlamında ulusal meslek standartlarının hazırlanması gibi temel çıktılar Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından hazırlanmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı ve Mesleki Yeterlilik Kurumunun bir araya gelerek oluşturacağı Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinin yönetimi ve uygulanması kapsamında oluşturulması gereken Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi Koordinasyon Kurulu, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi Kurulu, Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi Sekretaryası ve İstişare Meclisi gibi alt organları koordine etmek, kapsamlı ve sürekli görevleri ifa etmek üzere Kurum bünyesinde ayrı bir Daire Başkanlığı oluşturulması hedeflenmiştir. Diğer taraftan, Kurum hizmetlerinde kalitenin arttırılması ve denetimlerin sağlanması amacıyla Denetim Dairesi Başkanlığı kurulması hedeflenmiştir. Öte yandan, Sayıştay Başkanlığının, Kurumun strateji ve muhasebe birimlerinin yapısının 5018 sayılı Kamu Malî Yönetim ve Kontrol Kanunu ve ilgili mevzuatına uygun olmadığı yönündeki tespiti çerçevesinde, Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı kurulması öngörülmektedir. Ayrıca; gerek Kanun gerekse üst politika belgeleri ile Kuruma verilen görevlerin etkili bir şekilde yerine getirilebilmesi, uygulamada tespit edilen sorunların giderilerek asli görevlerini yerine getirebilir bir yapıya kavuşturulabilmesi amacıyla Kurumun kapasitesinin arttırılmasına yönelik düzenleme yapılmaktadır. Diğer taraftan, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarında etkinliğin sağlanabilmesi için, çok tehlikeli ve tehlikeli işlerden Bakanlıkça belirlenenler için mesleki yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getirilmektedir.