BİRİNCİ KISIM
Genel Esaslar
BİRİNCİ BÖLÜM
Kuruluş
Türk Milleti adına yargı yetkisini kullanacak askeri mahkemeler, askeri birliklerin teşkilat yapıları ve bulundukları yerlerin coğrafi durumu ile mahkemelerin iş yoğunluğu göz önünde tutulmak suretiyle, Kuvvet Komutanlıklarının görüşü alınarak Milli Savunma Bakanlığınca kurulur ve aynı yolla kaldırılır.
(...)
Bir garnizonda aynı Kuvvetten nezdinde askeri mahkeme kurulması gereken birden fazla kıta komutanlığı bulunursa Genelkurmay Başkanlığının uygun göreceği bir kıta komutanlığı nezdinde Milli Savunma Bakanlığınca yeteri kadar askeri mahkeme kurulması ile yetinilebilir.
Askeri Ceza Kanununun 55, 56, 57, 58 ve 59 uncu maddeleri ile 148 inci maddesinin (B) fıkrasında yazılı suçları işliyenlerin yargılanmaları Milli Savunma Bakanlığının önceden tesbit ve Resmi Gazete ile yayınlayacağı askeri mahkemelerde yapılır.
Mahkeme kuruluşu
Askerî mahkemeler, bu Kanunda aksi yazılı olmadıkça üç askeri hakimden kurulur.
Askerî mahkeme kurulunda bulunanların en kıdemlisi, mahkeme başkanlığı görevini yapar.
Subay üyelerin nitelikleri
(…)
Subay üyelerin Seçimi
(…)
(…)
Askeri savcılık
Nezdinde askeri mahkeme kurulan her kıta komutanı veya askeri kurum amirinin refakatinde bir askeri savcı ile yeteri kadar askeri savcı, yardımcı olarak bulunur.
Aynı komutanlık nezdinde birden fazla askeri mahkeme kurulduğu takdirde bir askeri savcılık teşkilatı ile yetinilebilir.
Kalem kuruluşu
Askeri mahkemeler ile askeri savcılıklarda birer kalem teşkilatı kurulur. Her kalem teşkilatında birer başkatip ile yeteri kadar katip bulunur. Ayrıca lüzum halinde er, erbaş ve astsubaylar veya sıkıyönetim ve savaş halinde subaylar kalemlerde görevlendirilebilirler.
Kalem teşkilatının ve personelinin görev ve sorumlulukları bir yönetmelikle düzenlenir.
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı ve askeri kurum amiri
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri bir suçun işlendiğini öğrendiklerinde refakatlerindeki askeri savcıya soruşturma açtırır ve yapılmakta olan soruşturma hakkında askeri savcıdan her zaman bilgi isteyebilirler.
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirlerinin refakatlerindeki adli müşavirler, bu yetkinin kullanılmasında bu komutan ve askeri kurum amirlerinin yardımcısıdırlar ve kanun yollarına başvurmada adı geçen komutan ve askeri kurum amirleri adına ilgili soruşturma ve dava dosyalarını incelemeye yetkilidirler.
Adli müşavirler, aynı zamanda refakatlerinde bulundukları, nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirlerinin hukuk işlerinde de yardımcısıdırlar.
Kıta komutanının ve askeri kurum amirinin kanuni ve şahsi engelleri yetkilerinin kullanılmasına imkan vermez ise bu yetkiler kanuni vekillerine geçer.
Teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri, subay ve astsubayların işledikleri suçlar dışında, diğer kişilerin işledikleri suçlara ait suç evrakını, soruşturma yapılması istemiyle askerî savcılığa göndermek üzere askerî hâkim sınıfından olan adlî müşavirlere yazılı yetki verebilir. Yetki verilen konularda kıt’a komutanı veya kurum amirine tanınan kanunî yetkiler adlî müşavirler tarafından kullanılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Askeri Mahkemelerin Görevleri
Genel görev
Askeri mahkemeler kanunlarda aksi yazılı olmadıkça, asker kişilerin askeri olan suçları ile bunların asker kişiler aleyhine yahut askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.
Asker kişiler
Bu Kanunun uygulanmasında aşağıda yazılı olanlar asker kişi sayılırlar
A) Muvazzaf askerler; subaylar, astsubaylar, askerî öğrenciler, uzman jandarmalar, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler, erbaş ve erler,
B) Yedek askerler (Askeri hizmette bulundukları sürece),
C) (…)
D) (…)
E) Rızası ile Türk Silahlı Kuvvetlerine katılanlar,
F) (…)
Yabancı asker kişilerin askerî mahkemelerde yargılanmaları
Uluslararası anlaşmalar gereğince yabancı asker kişilerin askerî mahkemede yargılanmalarını gerektiren suçları hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılması Millî Savunma Bakanının iznine bağlıdır.
Müşterek suçlar
(...)
Barış zamanında sivil kişilerin Askerî Ceza Kanununa tâbi suçlarında yargılama mercii
Askerî Ceza Kanununun 55, 56, 57, 58, 59, 61, 63, 64, 75, 79, 80, 81, 93, 94, 95, 114 ve 131 inci maddelerinde yazılı suçlar, askerî mahkemelerin yargı yetkisine tâbi olmayan sivil kişiler tarafından barış zamanında işlenirse; bu kişilerin yargılanması, adlî yargı mahkemeleri tarafından, Askerî Ceza Kanunu hükümleri uygulanmak suretiyle yapılır.
Savaş halinde askeri mahkemenin görevi
Askeri mahkemeler Savaş halinde aşağıda yazılı davalara bakarlar:
A) Asker kişilerin işledikleri suçlara ait bütün davalar,
B) Asker kişilerle müştereken suç işliyen sivil kişilere ait davalar,
C) Muharip Türk Silahlı Kuvvetleri nezdinde bulunmalarına izin verilmiş olan yabancı askerlerin işledikleri suçlara ait bütün davalar, (Türkiye Cumhuriyeti Hükümetince özel bir andlaşma yapılmamış ise),
D) Savaşta esir edilenlerin işledikleri suçlara ait bütün davalar,
E) Adliye mahkemelerinin bulunmadığı savaş bölgelerinde işlenmiş suçlara ait bütün davalar,
F) Bir hizmet veya sözleşme ve yüklenme veya her hangi bir sebep ve suretle muharip Türk Silahlı Kuvvetleri nezdinde bulunan veya Türk Silahlı Kuvvetlerini takibeden kişiler ile Türk Silahlı Kuvvetleri nezdinde bulunmasına izin verilmiş olan yabancı askerlerin yanlarında bulunan kişiler tarafından işlenen Askeri Ceza Kanununda yazılı askeri suçlara ait davalar,
G) 1632 sayılı Askerî Ceza Kanununun 55, 56, 57, 58, 59, 63, 64, 75, 78, 80, 81, 93, 94, 95, 100, 101, 102, 124, 125 ve 127 nci maddelerinde yazılı suçlara ait davalar,
H) İlan olunan harekât bölgesinde, birinci derece askerî yasak bölgeler içinde veya nöbet yerlerinde karakollarda kışla ve karargâhlarda, askerî kurumlarda, yerleşme ve konaklama amacıyla kullanılan bina ve mahaller içinde askerlere karşı işlenen 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 86, 106, 108, 113, 125 ve 265 inci maddelerinde yazılı suçlara ait davalar,
I) Nöbet, devriye, karakol, inzibat, askerî trafik, kolluk veya kurtarma ve yardım görevi yapan askerlere karşı bu görevleri yaptıkları sırada işlenen (H) bendinde yazılı suçlara ait davalar.
General ve amirallerin yargılanması
General ve amirallerin askeri mahkemelere tabi suçlarından dolayı yargılanmaları Genelkurmay Başkanlığı nezdinde kurulan askeri mahkemede yapılır.
Yüce Divanda yargılanacak asker kişilerle ilgili soruşturma usulü
Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları ile Jandarma Genel Komutanı, görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.
Bu suçlardan dolayı soruşturma açılmasına, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları hakkında Başbakan, Jandarma Genel Komutanı hakkında İçişleri Bakanı karar verir.
Bu suçlara ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri komutanları hakkında Başbakan, Jandarma Genel Komutanı hakkında İçişleri Bakanı, araştırma, gerekiyorsa ön inceleme yaptırarak soruşturma izni verilmesine veya verilmemesine karar verir. Soruşturma izni verilmiş bulunanlar izin vermeye yetkili merci tarafından soruşturmanın emniyeti ve sıhhatli olarak devam etmesi amacıyla geçici süre ile görevden uzaklaştırılabilir. Anılan kararlara karşı ilgililer on gün içinde Cumhurbaşkanlığına itiraz edebilirler.
İsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaşılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve şikayetler işleme konulmaz.
Araştırma veya ön inceleme, izin vermeye yetkili merci tarafından bizzat yapılabileceği gibi, görevlendireceği denetim elemanları eliyle de yaptırılabilir. Bu şekilde görevlendirilen kişiler, 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunda ön inceleme ile görevlendirilen kişilere tanınan yetkilere sahiptir.
Soruşturma izni verilmemesi kararı hakkında ilgililer tarafından yapılan itirazın Cumhurbaşkanı tarafından kabul edilmesi veya soruşturma izni verilmesi kararına karşı süresi içinde itiraz edilmemesi ya da bu itirazın Cumhurbaşkanı tarafından reddedilmesi üzerine, izin vermeye yetkili merci tarafından soruşturmayı yapmak üzere denetim elemanlarından üç kişilik bir soruşturma kurulu oluşturulur. Kurul, soruşturma sırasında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Cumhuriyet savcısına tanıdığı bütün yetkilere sahip olup, soruşturma sırasında hâkim kararı alınması gereken hususlarda yetkili mahkemelere başvurur.
Kurul, yaptığı soruşturma sonucunu bir rapor ile tespit ederek izin vermeye yetkili mercie sunar. İzin vermeye yetkili merci kamu davasının açılmasına gerek görmezse kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verir.
İzin vermeye yetkili merci kamu davasının açılmasına gerek görürse, soruşturma dosyasını Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapmak üzere Anayasa Mahkemesine gönderir.
İstirdat ve tazminat davalarında yetki
Suçlardan doğan istirdat ve tazminat davalarına kamu davaları ile birlikte askeri mahkemelerde bakılır.
Askeri savcılar Hazineye ilişkin zararları tesbit ve iddianameye yazarak askeri mahkemelerde kovuşturmak ve dava etmekle yükümlüdürler.
Ancak, askeri mahkemelerde kamu davasının kovuşturulmasına imkan kalmıyarak davanın adliye mahkemelerinde görülmesi gerektiği hallerde Devlet hakları özel kanuna göre kovuşturulur.
Askeri mahkemelerde yargılamayı gerektiren ilginin kesilmesi
Askeri mahkemelerde yargılamayı gerektiren ilginin kesilmesi, daha önce işlenen suçlara ait davalara bu mahkemelerin bakma görevini değiştirmez. Ancak suçun; askeri bir suç olmaması, askeri bir suça bağlı bulunmaması halinde askeri mahkemenin görevi sona erer.
Bağlı suçlar
(…)
Tek hâkimle ve kurulla bakılacak işler
Subay ve astsubayların işledikleri suçlara ait davalar ile ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlara ait davalar hariç olmak üzere, üst sınırı beş yıla kadar (beş yıl dahil) hapis cezaları ve bunlara bağlı adli para cezaları ile bağımsız olarak hükmedilecek adli para cezalarını ve güvenlik tedbirlerini gerektiren Askeri Ceza Kanununda ve diğer kanunlarda yazılı suçlara ait davalara ve suç konusu olmayan eşyanın müsaderesine tek hakim tarafından bakılır.
Kurulla veya tek hakimle bakılacak işlerin belirlenmesinde, cezayı ağırlaştırıcı veya hafifletici nedenler gözetilmeksizin, kanunda yer alan suçun cezasının üst sınırı göz önünde bulundurulur.
Bir kimse tarafından işlenmiş müteaddit fiillerin yargılanması görevinin belirlenmesinde, en ağır cezayı gerektiren fiil esas alınır. Fiilde veya failde bağlantı halinde de kurulla veya tek hakimle bakılacak işler, birinci fıkra hükmüne göre belirlenir.
Tek hakim tarafından bakılan davalarla ilgili soruşturmalarda, hakim kararı gerektiren her türlü işleme ait kararlar, tek hakim tarafından verilir. Bu kararlara karşı itirazları incelemeye en yakın askeri mahkeme yetkilidir.
İddianamenin kabulünden sonra, yargılamanın tek hakim tarafından yürütülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilemez.
Görülmekte olan davalar nedeniyle tek hakim ile askeri mahkeme kurulu arasında çıkan görev uyuşmazlıklarını, Askeri Yargıtay çözümler.
Davaların geri bırakılması
Er ve erbaşlar ile yedek subayların ve yedek astsubayların askere girmeden veya silâh altına çağrılmadan önce işledikleri yukarı haddi iki yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlara ait davalarda soruşturma ve kovuşturma işlemleri askerliklerini bitirmelerine kadar geri bırakılır.
Türk Silâhlı Kuvvetlerinden çıkarmayı gerektiren suçlardan sanık yedek subaylar ve yedek astsubaylar hakkında bu hüküm uygulanmaz.
Savaş hâlinde, silâh altında bulunan veya silâh altına çağrılan bütün asker kişiler aleyhine adliye mahkemelerinin görevine giren suçlardan aşağı haddi beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektirenler hariç olmak üzere, şüpheli veya sanık bulundukları diğer suçlara ait soruşturma ve kovuşturma işlemleri barışa veya askerliklerinin bitimine kadar geri bırakılır.
Savaş hâlinde, aşağıda yazılı suçlar hariç olmak üzere, askerî mahkemenin görevine giren asker kişiler hakkındaki suçlara ait soruşturma ve kovuşturma işlemleri, barışa veya askerliklerinin bitimine kadar geri bırakılır. Ancak teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri askerî menfaat ve zorunluluklar karşısında geri bırakma hükümlerinin uygulanmamasını askerî savcıdan isteyebilir:
A) Aşağı haddi beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar.
B) Askerî Ceza Kanununun 3 üncü babının birinci, üçüncü (63 üncü maddesinin birinci fıkrası ile 76 ve 77 nci maddeleri hariç), dördüncü, beşinci (82, 83, 84, 95 inci maddeleri hariç), yedinci fasıllarında yazılı suçlar.
C) Askerî Ceza Kanununun 130, 131 ve 137 nci maddelerinde yazılı suçlar.
Geri bırakma süresi içinde zamanaşımı işlemez.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Askeri Mahkemelerin Yetkisi
Genel olarak yetki
Askeri mahkemelerin yetkisi, nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya eskeri kurum amirinin kadro ve kuruluş itibariyle emirleri altında bulunan kişiler ile adli bakımdan kendisine bağlanmış birlik veya askeri kurum mensupları hakkında caridir.
Asker olmayan kişilerin asker kişilerle müştereken işledikleri suçlarda yetkili askerî mahkeme, asker kişiler yönünden yetkili olan askerî mahkemedir.
Savaş halinde, asker olmayan kişilerin askerî mahkemelerde yargılanmalarını gerektiren suçlarda ise, suçun işlendiği yere en yakın askerî mahkeme yetkilidir. Suçun işlendiği yer belli değil ise, yetkili askerî mahkeme 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda gösterilen usûllere göre belirlenir.
Savaş hâlinde saklı, yoklama kaçağı, bakaya ve geç iltihak suretiyle bakaya suçlarından sanık erbaş ve erler ile sevk edildiği eğitim merkezine zamanında katılmamak suretiyle bakaya suçu işleyen yedek subay adayları, eğitimlerini takiben verildikleri birlik veya kurumların tâbi oldukları askerî mahkemede yargılanırlar.
Savaş hâlinde saklı, yoklama kaçağı ve bakaya suçlarından sanık yedek subay aday adayları, kayıtlı bulundukları askerlik şubelerinin tâbi olduğu askerî mahkemede yargılanırlar.
Özel yetki
Kadro ve kuruluş itibarıyla hangi askerî mahkemenin yetkisine girdikleri belli olmayan kişiler, suçu işledikleri veya bölgesinde bulundukları yerdeki askerî birlik veya kurumun bağlı bulunduğu askerî mahkemenin yetkisine tâbidirler.
Yetkili askerî mahkeme birden fazla olduğu takdirde şüpheliyi yakalayan veya soruşturma yapılmasını daha önce isteyen kıt’a komutanı veya askerî kurum amirinin teşkilâtında kurulan askerî mahkeme yetkilidir.
Geçici görevlendirmede yetki
Bir askeri birlik veya kurumda geçici olarak görevlendirilen veya harekat komutasına verilen asker kişiler, bu görevlerinin devamı süresince, geçici olarak görevlendirildikleri veya harekat komutasına verildikleri askeri birlik veya kurumun bağlı bulunduğu askeri mahkemenin yetkisine tabidirler.
Yabancı memleketlerde işlenen suçlarda yetki
Asker kişiler tarafından yabancı memleketlerde Türk askeri kıtalarında veya diğer resmi görevler esnasında veya esir karargahlarında işlenen ve Türkiye'de askeri mahkemede kovuşturulması gereken suçlarda yetki, bundan önceki maddelere göre tayin edilir. Bununla beraber soruşturmayı istiyen komutan veya askeri kurum amiri ile askeri savcının veyahut sanığın istemi üzerine Askeri Yargıtay suçun işlendiği yere daha yakın olan bir askeri mahkemeye yetki verebilir.
Savaş hükümlerinin uygulanacağı bölgelerde yetki
Savaş hükümlerinin uygulanacağı ilan edilen bölgelerdeki bütün asker kişiler o bölge komutanının nezdindeki askeri mahkemeye tabi olurlar.
Yetki genişletilmesi ve daraltılması
Askeri mahkemelerin yetkileri, Kuvvet Komutanlıklarının gösterecekleri ihtiyaç üzerine veya doğrudan doğruya Genelkurmay Başkanlığının göstereceği lüzuma göre Milli Savunma Bakanlığınca genişletilip daraltılabilir.
Birden fazla suçlarda yetki
Bir kimse birden çok askeri mahkemenin yetkisine giren, birden fazla suçtan sanık olursa veya bir suçta birkaç sanık bulunur ve bunlar birden fazla askeri mahkemenin yetkisine tabi olursa; askeri mahkemeler arasındaki uyuşma üzerine bu davaların hepsine veya bir kısmına bu askeri mahkemelerden birinde birleştirilerek bakılabilir.
Askeri mahkemeler uzlaşamazlar ise nezdinde askeri mahkeme kurulan kıt'a komutanı veya askeri kurum amiri veya askeri savcılardan birinin istemi üzerine Askeri Yargıtay tarafından, davalara bakacak askeri mahkeme tayin olunur.
Birden fazla mahkemeye tâbi şüpheliler hakkında yetki
Bir suçta birkaç şüpheli bulunur ve bunlar birden fazla askerî mahkeme yetkisine tâbi olursa ilgili askerî savcılar hepsi hakkında soruşturmanın hangi askerî savcılık tarafından yapılacağını kararlaştırırlar. Uzlaşamazlar ise, soruşturmayı yapacak savcılığı Millî Savunma Bakanlığı tayin eder.
Birleştirilerek yapılan soruşturma sonunda şüphelilerin hepsi hakkında dava, soruşturmayı yapan askerî savcının teşkilâtında bulunduğu askerî mahkemede açılabilir.
Şüphelilerden biri hakkında evvelden dava açılmış ise askerî savcılardan birinin istemi üzerine Askerî Yargıtay tarafından bütün şüphelilerin davasına bakacak askerî mahkeme tayin olunur.
Davanın nakli
Soruşturmanın mahallinde yapılması Türk Silahlı Kuvvetlerinin emniyeti veya askeri disiplinin korunması bakımından mahzurlu olursa nezdinde askeri mahkeme kurulan komutan veya askeri kurum amirinin teklifine binaen veya doğrudan doğruya Milli Savunma Bakanlığınca yapılacak talep üzerine Askeri Yargıtay davanın başka bir yerde bulunan askeri mahkemeye nakline karar verebilir.
Duruşmanın mahallinde yapılması Türk Silahlı Kuvvetlerinin emniyeti veya askeri disiplinin korunması bakımından mahzurlu görülürse, askeri savcının talep etmesi şartiyle askeri mahkemenin vereceği karar üzerine Askeri Yargıtayca davanın başka bir yerde bulunan askeri mahkemeye nakline karar verilebilir.
Askeri mahkeme hukuki veya fiili sebeplerden dolayı yargı görevini yapamıyacak halde bulunursa nezdinde askeri mahkeme kurulan komutan veya askeri kurum amirinin veya tarafların talebi üzerine Askeri Yargıtay davanın başka bir yerde bulunan askeri mahkemeye nakline karar verir.
Olumlu yetki uyuşmazlığı
Askeri mahkemeler arasında çıkan olumlu yetki uyuşmazlıklarını Askeri Yargıtay çözümler.
Olumsuz yetki uyuşmazlığı
Birkaç askeri mahkeme arasında yetki hususunda olumsuz uyuşmazlık çıkar ve yetkisizlik kararları aleyhine kanun yollarına başvurma imkanı kalmamış bulunursa Askeri Yargıtay yetkili mahkemeyi tayin eder.
Yetkisizlik iddiası
Sanık, sınıf ve rütbe yönünden olmayan yetkisizlik iddiasını duruşmada sorgusundan önce askerî mahkemeye bildirir.
Yetkisizlik iddiası üzerine askerî mahkeme bu iddiayı, sanığın sorgusundan önce karara bağlar. Bu aşamalardan sonra yetkisizlik iddiasında bulunulamayacağı gibi mahkemeler de bu hususta re’sen karar veremez.
Yetkisi olmayan askerî savcının ve askerî mahkemenin yaptığı soruşturma ve kovuşturma
Yetkisi olmayan askerî savcı ve askerî mahkeme tarafından yapılan soruşturma ve kovuşturma işlemleri, sadece yetkisizlik nedeniyle hükümsüz sayılmaz.
Askeri savcının yetkisi, yetki ve görev uyuşmazlıkları
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirinin refakatindeki askeri savcının yetkisi, nezdinde bulunduğu askeri mahkemenin yetkisi ile sınırlıdır.
A) Askeri savcılar arasında çıkacak yetki uyuşmazlıkları aralarında halledilir.
B) Nezdinde disiplin mahkemesi kurulan kıta komutanları veya askeri kurum amirleri ile askeri savcılar arasında çıkacak görev uyuşmazlıkları aralarında halledilir.
Her iki halde de uyuşamadıkları takdirde Milli Savunma Bakanlığına başvurulur.
Milli Savunma Bakanının gözetim yetkisi
Askeri mahkemelerin idari işleri ile askeri savcılıkların bütün işlemleri Milli Savunma Bakanının gözetimine tabidir.
Bu görev Bakanlık Askeri Adalet İşleri Başkanlığı aracılığı ile yürütülür.
Bakanlık Askeri Adalet İşleri Başkanlığının görev ve yetkileri bir yönetmelik ile düzenlenir.
Teftiş Kurulu
Askeri mahkeme kalemleri ile askeri savcılıkları ve kalemlerini adli müşavirlik hizmetlerini ve askeri ceza ve tutuk evlerini Milli Savunma Bakanı adına teftiş ve murakabe etmek ve kanunun belirttiği hallerde soruşturma yapmak üzere müfettiş sıfat ve yetkisini taşıyan bir başkanın yönetimi altında lüzumu kadar müfettişten kurulu bir askeri adalet teftiş kurulu kurulur. Bu kurulun kuruluşu, görev, yetki ve hizmetlerini ne şekilde yürüteceği bir yönetmelik ile düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Hakimlerin Davaya Bakmaması ve Reddi
Hâkimin davaya bakamayacağı hâller ve hâkimin reddi
Hâkim, Ceza Muhakemesi Kanununda belirtilen hâllerde ve dava ile ilgili olarak teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri sıfatı ile istemde bulunmuş veya amir sıfatı ile vak’a hakkında rapor vermiş ise hâkimlik görevini yapamaz.
Savaşta, hâkimin davaya bakamayacağı hâller dışındaki bir sebebe dayanılarak hâkimin reddi isteminde bulunulamaz.
Karara katılamıyan hakim
(…)
Hakimin red sebepleri
(…)
Tarafsızlığını şüpheye düşürecek sebeplerden dolayı hakim ret isteminin zamanı
(…)
Hakimin reddi isteminin usulü
(…)
Red isteminin ispatı
(…)
Red istemi üzerine verilecek karar
Hakimin reddi istemi hakkında mensup olduğu askeri mahkemece karar verilir. Ancak reddolunan hakimin müzakereye katılamamasından askeri mahkeme kurulamaz ise yalnız bu hususta karar verilmesi için başka bir hakimle yeni bir kurul kurulur. Bu yolla'da mahkemenin kurulması mümkün olmazsa en yakın askeri mahkemeden bir hakim istenir.
(...)
Bir hakim, reddini gerektiren sebepleri bildirir yahut bazı haller bir hakimin davaya bakamıyacağı şüphesini doğurursa, bu hususta bir istem olmasa bile Askeri Yargıtay kendiliğinden de karar verebilir.
(...)
(...)
Red istemi üzerine verilecek kararlar ve kanun yolu
Hakimin reddinin kabulüne dair olan kararlar kesindir. Reddin kabul edilmemesi ile ilgili kararlar ile red isteminin esassız veya red sebebinin aksi sabit olduğuna dair kararlar aleyhine ancak hükümle birlikte temyiz yoluna başvurulabilir.
Reddi istenilen hakimin yapabileceği muameleler
(…)
Red isteminin geri çevrilmesi
(…)
Tutanak katiplerinin reddi
Bu Bölümde yazılı hükümler, askeri mahkemede bulunan tutanak katipleri hakkında da uygulanır.
Askerî savcıların reddi ve çekinmesi
Askerî savcılar reddedilemez. Ancak, hâkimin davaya bakamayacağı hâllerden veya hâkimin ret sebeplerinden biri bulunursa davadan çekinirler.
BEŞİNCİ BÖLÜM
Kararlar, Tefhim ve Tebliğ
Kararların nasıl verileceği
(…)
Kararların tefhim ve tebliği
(…)
Tebligat ve yazışma usûlü
Mahkeme kıdemli hâkimi veya hâkim, her türlü tebligatı, tüm gerçek veya özel hukuk tüzel kişileri veya kamu kurum ve kuruluşları ile ilgili yazışmaları yapar.
İnfaz edilecek kararlar, askerî savcılığa verilir.
Askerî Yargıtayda tebliğ veya yerine getirilecek kararlar, Askerî Yargıtay Başsavcısına verilir. Başsavcı, tebliğ veya yerine getirme için gerekli tedbirleri alır.
Gerekçe zorunluğu
(…)
Tebliğ
(…)
Tebliğ usulleri
Asker kişilere yapılacak tebliğler üst makam aracılığı ile ve ilgiliden alınacak bir belge karşılığı yapılır. Bu belgede tebliğ ve tebellüğ edenin imzaları ile tebliğin yer ve zamanının gösterilmesi lazımdır.
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirine gösterilecek evrak kendisine gönderilir. Bu gösterilme bir mehil başlangıcı olursa, gösterilen evrakın konusu ile yer ve zamanını belirten bir belge imzalanır.
Asker kişilerden başkasına yapılması gereken tebliğler, bir alındı karşılığında asker kişiler tarafından yapılabilir.
Tebligat Kanunu hükümleri askeri mahkemelerde de uygulanır.
Savaş halinde tebligat; işin ivediliğine göre basın veya radyo vasıtası ile yapılabilir.
ALTINCI BÖLÜM
Mehiller ve Eski Hale Getirme
Mehiller
(…)
Eski hale getirme
(…)
Eski hale getirme dilekçesi
(…)
Eski hale getirmenin mercii ve karar
(…)
Eski hale getirme isteminin kabulü ve reddi
(…)
Eski hale getirme isteminin karara etkisi
(…)
YEDİNCİ BÖLÜM
Tanıklar
Tanıkların getirilmesi
Asker kişi olan tanıklar, bağlı bulundukları birlik komutanı veya askerî kurum amirlerinin emri ile getirilirler.
Tutuklu ve ivedi işler ile savaş hâlinde tanıklar zorla getirilebilirler.
Hazırlık soruşturmasında yemin
(...)
Tanıklar hakkında uygulanacak usul hükümleri
(...)
SEKİZİNCİ BÖLÜM
Bilirkişi, Keşif ve Otopsi
Bilirkişi
(...)
Askerî mahallerde keşif
Askerî mahallerde yapılacak keşiflerde o yerdeki askerî birlik komutanı veya askerî kurum amiri haberdar edilir.
Otopsi
(...)
Bilirkişi, keşif ve otopside uygulanacak hükümler
(...)
DOKUZUNCU BÖLÜM
Arama ve Zapt
Aramaya ve zapta karar verme yetkisi ve buna itiraz
Aramaya ve zapta karar verme yetkisi; millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, askerî mahkemeye aittir.
Yukarıda belirtilen sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde askerî savcılar, teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amirleri ve bunların verecekleri yazılı emir üzerine diğer askerî makamlar da arama ve zapt işlemi yapabilirler. Arama ve zapt işlemleri, yirmidört saat içinde yetkili askerî mahkemenin onayına sunulur. Askerî mahkeme, kararını arama ve zapt işleminden itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, zapt kendiliğinden kalkar.
Askerî mahallerde yapılacak arama ve zapttan o yerdeki askerî birlik komutanı veya kurum amiri haberdar edilir.
Askerî mahkemenin onayına sunulmayan arama ve zapt işlemleri hakkında, aleyhine arama ve zapt işlemi yapılan kimse, askerî mahkemeden her zaman bu hususta bir karar verilmesini isteyebilir.
Yukarıdaki fıkralara göre verilecek kararlara karşı yedi gün içinde en yakın askerî mahkemeye itiraz edilebilir.
Arama esnasında bulunan diğer şeyler
Arama esnasında soruşturulan olay ile ilgili olmıyan ve fakat kovuşturmayı gerektiren diğer bir eylemin bulunduğunu gösteren maddeler de zaptedilir. Bunlar nezdinde askeri mahkeme bulunan kıta komutanı veya askeri kurum amirine veyahut yetkili Cumhuriyet savcısına evrakı ile birlikte gönderilir.
Bu takdirde 95 inci madde hükmü uygulanır.
Arama ve zaptta uygulanacak hükümler
(...)
ONUNCU BÖLÜM
Tutuklama, Yakalama ve Salıverme
Tutuklama kararı
Tutuklama kararı; soruşturma evresinde askerî savcının veya teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amirinin istemi üzerine, kovuşturma evresinde ise askerî savcının istemi ile veya re’sen askerî mahkeme tarafından verilir.
Teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri şüphelinin tutuklanmasını istediği takdirde bu istemini gerekçesi ile birlikte askerî savcıya bildirir. Askerî savcı, bu istemi yetkili askerî mahkemeye intikal ettirmekle yükümlüdür.
Tutuklama isteme yetkisi
(...)
Tutuklama nedenleri
Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması durumunda Ceza Muhakemesi Kanununda belirtilen tutuklama nedenlerinden birinin varlığı hâlinde veya askerî disiplinin korunması amacıyla şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir.
Sırf askerî suçlarda, kanunda öngörülen cezanın üst sınırı bir yıldan az olsa dahi tutuklama kararı verilebilir.
Tutuklunun sorguya çekilmesi
(...)
Şüpheli veya sanığın tutuklanmasından kimlere haber verileceği
Şüpheli veya sanığın tutuklanmasından; yakınları, teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri ile şüpheli veya sanığın mensup olduğu askerî birlik komutanı veya askerî kurum amiri derhâl haberdar edilir.
Tutuklama kararı ile ret kararına itiraz
Tutuklama kararına karşı şüpheli, sanık, askeri savcı ve nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri,
Tutuklama isteminin reddine dair karara karşı askeri savcı ile nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri,
Yedi gün içinde itiraz edebilirler.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı itirazlar, tutuklama istemini inceliyen askeri mahkemeye en yakın askeri mahkemeye yapılır. Bu mahkemenin verdiği karar kesindir.
Ancak, itirazı inceleyen mahkeme, şüpheli veya sanığın tutuklanmasına karar verdiği takdirde; şüpheli veya sanık, itirazda bulunan teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amirinin teşkilâtındaki askerî mahkeme hariç, en yakın askerî mahkemeye yukarıdaki süre içinde itiraz edebilir. Bu mahkemenin verdiği karar kesindir.
Tutukluluk halinin incelenmesi
Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda, askerî savcının istemi üzerine tutuklama kararını veren askerî mahkeme tarafından 71 inci madde hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilir. Bu karar şüpheliye tebliğ olunur.
Tutukluluk hâlinin incelenmesi, yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde şüpheli tarafından da istenebilir.
İnceleme tarihinde askerî mahkemenin vereceği karara karşı, teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri, askerî savcı ve şüpheli üç gün içinde bu mahkemeye en yakın askerî mahkemede itiraz edebilir. İtirazı inceleyen askerî mahkemenin vereceği karar kesindir.
Askerî mahkeme; tutuklu bulunan sanığın duruşmasında, tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğini, her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde davanın açılmasından hükmün kesinleşmesine kadar askerî savcı veya sanığın istemi üzerine veya re’sen inceleyerek karara bağlar.
Tutuklunun konacağı yer ve hakkında yapılacak işlem
Tutuklanan kimse mümkün olduğu kadar hükümlülerden ayrı bir yere konur ve ayrı bir odada bulundurulur.
Tutuklu hakkında ancak, tutuklama ile gözetilen gayeyi ve tutukevinin düzenini sağlayacak kadar kayıtlamada bulunulur. Tutuklu tutukevinin düzen ve emniyetini bozmamak ve tutuklanmasındaki gaye ile uygun olmak şartıyla servet ve durumuna göre kendisi masraf ederek istirahat veya meşgalesini düzenleyebilir. Bu hükme uymak şartıyla okuma ve yazmaktan mahrum bırakılamaz.
Tutuklu, tutukevinde ciddi bir tehlike teşkil ettiği veya diğer tutukluların emniyeti için gerekli görüldüğü veya intihara veya kaçmaya kalkıştığı veya bu yolda hazırlıkta bulunduğu takdirde sağlığına zarar vermeyecek tedbirler alınabilir.
Askeri tutukevinin kanun, yönetmelik ve emirlerle tespit edilmiş düzenini bozan tutuklular hakkında, askeri cezaevindeki hükümlülere uygulanan tedbir ve disiplin cezaları ile bunların neticelerine dair hükümler tatbik olunur.
Tutuklu, duruşmaya bağlı olmayarak çıkarılır.
Tutuklama müzekkeresinin geri alınması veya hükmünün sona ermesi
(...)
Askeri savcının sanığı salıvermesi
(...)
Yakalama
Aşağıda belirtilen hallerde, asker kişi herkes tarafından geçici olarak yakalanabilir:
a) Kişiye suçu işlerken rastlanması.
b) Suçüstü bir fiilden dolayı; izlenen kişinin kaçması olasılığının bulunması veya hemen kimliğini belirleme olanağının bulunmaması.
Tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde; askerî savcıya derhal başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, amiri, üstü, askerî karakol, nöbetçi, devriye, askerî inzibat ve kolluk görevlisi asker kişiyi yakalama yetkisine sahiptir.
Birinci fıkra hükmü, resmî elbiseli subay, astsubay ve askerî öğrenciler hakkında ancak ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlarda uygulanabilir.
Yakalanan kimsenin sorguya çekilmesi ve gözaltı
Yakalanan kişi serbest bırakılmaz ise hemen en yakın askerî inzibat karakoluna veya askerî makama teslim olunur veya yetkili askerî inzibat gelinceye kadar olay yerinde tutulur. Suçun Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan olması durumunda, yakalanan kişi Cumhuriyet savcısının talimatı ile adli kolluk görevlilerine teslim edilir.
Yakalanan kişi ve olay hakkında askerî savcı ve Cumhuriyet savcısına hemen bilgi verilerek emri doğrultusunda işlem yapılır. Kişinin yakalandığı bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir.
Yakalanan kişi askerî savcı veya Cumhuriyet savcısı tarafından bırakılmazsa soruşturmanın tamamlanması için gözaltına alınmasına karar verilir.
Gözaltı süresi, yakalama yerine en yakın askerî mahkeme veya sulh hâkimine gönderilmesi için zorunlu süre hariç yakalama anından itibaren yirmidört saati geçemez. Yakalama yerine en yakın askerî mahkeme veya sulh hâkimine gönderilme için zorunlu süre oniki saatten fazla olamaz.
Toplu olarak işlenen suçlarda, suçun niteliği, delillerin toplanmasındaki güçlük veya şüpheli sayısının çokluğu nedeniyle; askerî savcı veya Cumhuriyet savcısı gözaltı süresinin, her defasında bir günü geçmemek üzere, üç gün süreyle uzatılmasına yazılı olarak emir verebilir. Gözaltı süresinin uzatılması emri gözaltına alınana derhâl tebliğ edilir.
Yakalama işlemine, gözaltına alma ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin askerî savcı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emrine karşı, yakalanan kişi, müdafi veya kanunî temsilcisi, eşi ya da birinci veya ikinci derecede kan hısımı, hemen serbest bırakılmayı sağlamak için askerî mahkemeye veya sulh ceza hâkimine başvurabilir. Askerî mahkeme veya sulh ceza hâkimi incelemeyi evrak üzerinde yaparak derhâl ve nihayet yirmidört saat dolmadan başvuruyu sonuçlandırır. Yakalamanın veya gözaltına alma veya gözaltı süresini uzatmanın yerinde olduğu kanısına varılırsa başvuru reddedilir.
Dördüncü ve beşinci fıkralarda yazılı süreler içinde şüpheli, sorguya çekilmek üzere askerî mahkeme önüne çıkarılır; askerî mahkeme önüne çıkarılma imkânı olmaması halinde, en yakın sulh hâkimine gönderilir. Bu süreler geçtikten sonra mahkeme veya hâkim kararı olmaksızın hürriyetinden yoksun kılınamaz.
Askerî mahkeme veya sulh hâkimi, yakalanma veya gözaltına almayı gerektiren bir hal görmez veya bu sebepler ortadan kalkmış bulunursa gözaltına alınan kişinin serbest bırakılmasını emreder.
ONBİRİNCİ BÖLÜM
İfade Alma ve Sorgu
Şüpheli veya sanığın getirilmesi
Asker kişiler, ifadelerinin alınması veya sorguları için bağlı bulundukları askerî birlik komutanının veya askerî kurum amirinin emri ile getirilirler.
Tutuklu olanlar muhafaza altında gönderilir.
Savaş hâlinde asker olmayan şüpheli ve sanıklar davetiye çıkarılmadan zorla getirtilebilirler.
Asker olmayan kişilerin getirilmesi
(...)
Sorgunun usulü
(...)
Geçici olarak işten el çektirme
Askerî savcı, asker kişi olan bir şüphelinin yapılan soruşturma dolayısıyla geçici olarak işten el çektirilmesini gerekli görürse, bu hususta karar verilmesini teşkilâtında askerî mahkeme kurulan yetkili kıt’a komutanı veya askerî kurum amirinden ister. Kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri bu hususta en geç üç gün içinde kararını verir ve sonucunu askerî savcıya bildirir.
Bu işlem açığa çıkarma değildir.
ONİKİNCİ BÖLÜM
Savunma
Müdafi sayısının sınırlanması
Savaş hâlinde müdafilerin sayısı sınırlanabilir.
Müdafiler
Müdafi, avukatlık veya dava vekilliği etmeye kanunen yetkili olan kimselerden tutulur.
Askeri mahkemenin bulunduğu yerde avukatlık veya dava vekilliği etmeye kanunen yetkili kimse yoksa, hukuk fakültesini bitirmiş subaylar (Askeri hakim ve askeri savcı ile yardımcıları hariç) ve bunlar da yoksa diğer subaylar müdafi tutulabilirler.
Subaylar, savunmayı kabul etmeleri için en yakın amirinin iznini almak zorundadırlar. Askeri mahkemelerin doğrudan doğruya tutacağı müdafiler, askeri mahkemenin bulunduğu yerde olan veya askeri mahkemeye en yakın bulunan barolar ile haberleşilerek seçilir. Bunlar hizmetten kaçınamazlar.
Askeri mahkemece müdafi tutulması
(...)
Müdafiin görevini yapmaması halinde uygulanacak işlem
(…)
Müşterek savunma
(...)
Müdafiin evrakı incelemesi
(...)
Tutuklunun müdafii ile görüşmesi
(...)
Müdafi ücreti
(...)
İKİNCİ KISIM
Yargılama Usulü
BİRİNCİ BÖLÜM
Kamu Davasının Hazırlanması
İhbar ve şikayetler
Asker kişilerden başkası tarafından yapılacak sözlü veya yazılı ihbar ve şikayetler, Ceza Muhakemesi Kanunu hükümleri uyarınca yetkili makamlara veya şüphelinin amiri olan askeri makama yapılır. Asker kişiler tarafından yapılacak sözlü ve yazılı ihbar ve şikayetler ise silsile yolu ile şüphelinin amiri olan askeri makama yapılır.
Cumhuriyet savcılıklarına veya zabıta makam ve memurlarına yapılacak askeri yargıya tabi suç ihbar ve şikayetleri yetkili askeri savcılığa gönderilir. Kıt’a komutanı veya askeri kurum amiri maiyetinden birinin, ihbar veya şikayet yoluyla ya da doğrudan öğrendiği askeri yargıya tabi suçları hakkındaki evrakı adli yönden bağlı bulunduğu komutanlığa gönderir.
Cumhuriyet savcıları, zabıta makam ve memurları ve askeri amirler askeri savcının işe el koymasına kadar eylemin sübut vasıtalarının ve delillerinin kaybolmasını önleyecek tedbirleri alırlar.
Asker kişiler hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikayetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikayet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunması zorunludur.
Dördüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikayetler işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikayette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgah adresinin doğruluğu şartı aranmaz.
İhbarcı veya şikayetçinin kimlik bilgileri gizli tutulur.
Şüpheli ölüm ihbarları
Asker kişilerden birinin ölümünün tabii sebeplerden ileri gelmediği şüphesini verecek belirtiler olur, yahut kimliği bilinemiyen bir asker kişinin ölüsü bulunursa asker ve sivil zabıta memurları ve köy muhtarları durumu, Cumhuriyet savcılarına ihbar etmekle beraber en yakın askeri makama da bildirmekle yükümlüdürler.
Ölünün gömülmesi, ancak askeri savcının veya askeri makamın veya zorunluk halinde Cumhuriyet savcısının veya sulh hakiminin yazılı iznine bağlıdır.
Bir suç işlendiğinin ögrenilmesi ve ilk tedbirler
Cumhuriyet savcılıklarına veya zabıta makam ve memurlarına yapılacak askerî yargıya tâbi suç ihbar ve şikâyetleri şüphelinin amiri olan makama gönderilir.
Askerî birlik komutanı veya askerî kurum amiri maiyetinden birinin kendisine ihbar veya şikâyet olunan veyahut diğer suretle öğrendiği, askerî mahkemelerin görev alanına giren suçları hakkında şüphelinin kimliğini, isnat olunan suçu ve bu suçun delillerini gösterir bir vak’a raporu düzenler ve adlî yönden bağlı bulunduğu askerî mahkemenin teşkilâtında kurulduğu kıt’a komutanı veya askerî kurum amirine gönderir.
Teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri, suç evrakını inceledikten sonra askerî savcıya gönderir ve şüphelinin tutuklanmasını isterse bu husustaki istemini de bildirir.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar veya gecikmesinde sakınca umulan hallerde askerî savcılar derhal soruşturmaya başlarlar. Zorunluluk halinde bu soruşturma bir disiplin subayı tarafından da yapılabilir. Bu hallerde durum derhal yetkili askerî mahkemenin teşkilâtında kurulduğu komutan veya askerî kurum amirine bildirilir.
Cumhuriyet savcıları, zabıta makam ve memurları ve askerî amirler askerî savcının işe el koymasına kadar eylemin sübut vasıtalarının ve delillerinin kaybolmasını önleyecek, gecikmesinde sakınca umulan tedbirleri alırlar.
Soruşturma
Askerî savcı 95 inci maddede yazılı usûl ve yollarla bir suçun işlendiğini öğrenir öğrenmez, kamu davasının açılmasına lüzum olup olmadığına karar verilmek üzere bir soruşturma yapar.
Basit işlerde disiplin amirinin veya disiplin subayının yaptığı soruşturma ile yetinilebilir.
Şüpheli suçunu itiraf etse bile, öz vak’anın soruşturulması gerekir.
Askerî savcı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil yargılamanın yapılabilmesi için, kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almak ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Savaş halinde bu soruşturma mümkün olduğu kadar çabuklaştırılır.
Askeri savcıların yetkisi
Askerî savcı, gerek doğrudan doğruya ve gerekse askerî, adlî veya diğer kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir; bütün kamu görevlilerinden ve özel kuruluşlardan soruşturmaya ilişkin her türlü bilgiyi isteyebilir.
Askerî savcılar; diğer askerî savcılar ile Cumhuriyet savcılarını istinabe edebilirler.
Askerî, adlî ve diğer kolluk görevlileri, askerî savcının soruşturmaya ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Bu emirler yazılı; acele hâllerde sözlü olarak verilir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir.
Diğer kamu görevlileri de, yürütülmekte olan soruşturma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri, talep eden askerî savcıya vakit geçirmeksizin temin etmekle yükümlüdür.
Askeri savcının soruşturma istemi
Askeri savcılar, ancak hakim tarafından yapılabilecek olan bir soruşturma işlemine lüzum görürlerse, bu istemlerini nezdinde bulundukları askeri mahkemeye veya işlemin cereyan edeceği yerdeki askeri mahkemeye, yoksa sulh hakimine bildirirler.
Bu makamlar, işin gereğine göre istenen işlemin yapılmasının mümkün bulunup bulunmadığını incelerler.
Tutanak ve düzenlenmesi
(...)
Keşif, muayene, tanık ve bilirkişi işlerinde bulunacaklar
(...)
Sanığın hazır bulunmayacağı hal
(...)
Komutan veya askeri kurum amirinin soruşturmada yetkisi
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri soruşturma safhası hakkında, askeri savcıdan bilgi istiyebilir.
Askeri savcının kendiliğinden yapacağı soruşturma işleri
Soruşturma sırasında bu soruşturmanın başka bir kişiyi veya suçu kapsayacak şekilde genişletilmesi gerekirse, askerî savcı ivedi hâllerde bu soruşturmayı kendiliğinden yapar.
Bu halde 95 inci maddenin 4 üncü fıkrası hükmü uygulanır
Askeri hakimler ve savcılar hakkında soruşturma
Askeri hakimler ile askeri savcılar veya yardımcıları hakkında özel kanuna göre soruşturma yapılır.
Kovuşturmaya yer olmadığı kararı
(...)
Askeri savcının soruşturmanın geçici olarak tatiline karar vermesi
(...)
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara itiraz
Askerî savcı tarafından verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar, teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri ile şüpheli ve suçtan zarar görene bildirilir.
Bu karara karşı teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri ya da suçtan zarar gören, kararın kendilerine tebliğinden itibaren onbeş gün içinde kararı veren askerî savcının teşkilâtında olduğu askerî mahkemeye yer itibarıyla en yakın askerî mahkemede itiraz edebilirler. En yakın askerî mahkemenin tayininde kararsızlık olursa, bu husus Millî Savunma Bakanlığınca giderilir. İtiraz isteminde kamu davasının açılmasını haklı gösterecek olaylar ve deliller gösterilir.
İtirazın incelenmesi ve soruşturmanın genişletilmesi
İtiraz üzerine askerî savcının o zamana kadar yaptığı soruşturmayı içine alan dosya, itirazı inceleyecek olan askerî mahkemeye gönderilir.
Askerî mahkeme, süre tayin ederek bir diyeceği varsa bildirmesi için itiraz istemini şüpheliye tebliğ edebilir
Askeri mahkeme kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine lüzum görürse gereken soruşturmayı yetkili askeri savcıya yaptırabilir.
İtirazın reddi
İtiraz süresi içinde yapılmamış veya sebep gösterilmemişse veyahut kamu davasının açılması için yeter sebepler bulunmazsa askeri mahkeme itirazı reddeder.
Ret kararı suçtan zarar görene; eğer itiraz, teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri tarafından yapılmış ise bu makama tebliğ olunur ve ayrıca askerî savcıya ve şüpheliye bildirilir.
İtiraz reddedildikten sonra kamu davası ancak yeni olaylara ve yeni delillere dayanılarak açılabilir.
İtirazın kabulü
Askerî mahkeme, itirazın yerinde ve haklı olduğuna kanaat getirirse, şüpheli hakkında kamu davası açılmasının gerekli olduğuna karar verir ve evrakı yetkili askerî savcıya gönderir.
Bu karar üzerine askeri savcı soruşturma yapmaksızın iddianame ile kamu davasını açar.
Milli Savunma Bakanının askeri savcıya emir vermesi
Askerî savcı tarafından verilip süresi içinde itiraz edilmeyen veya itiraz edilip de süresi içinde itiraz edilmediğinden veya sebep gösterilmediğinden hakkındaki itiraz reddolunmuş bulunan kovuşturmaya yer olmadığı kararı üzerine, Millî Savunma Bakanı soruşturmaya devam edilmesi veya kamu davası açılması hususlarında askerî savcıya emir verebilir.
Kamu davasının açılması hususunda verilecek emir üzerine askeri savcı, soruşturma yapmaksızın iddianame ile kamu davasını açar.
Dosyanın yetkili makama gönderilmesi
Askeri savcı, işin nezdinde bulunduğu askeri mahkemenin görev ve yetkisi dışında olduğunu görürse dosyanın yetkili veya görevli makama gönderilmesine karar verir.
Bu karara karşı şüpheli ve suçtan zarar gören ile teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri onbeş gün içinde itiraz edebilir.
Bu itiraz hakkında 107, 108 ve 109 uncu madde hükümleri uygulanır. İtirazın kabul edilmesi halinde, askerî savcı, soruşturmanın sonucuna göre karar verir.
Yeni bir suçtan dolayı soruşturmanın tatili ve yeniden başlanabilmesi
(...)
Kamu davasının açılması
(…)
İddianamenin iadesi kararına itiraz
Askerî savcı, iddianamenin iadesi kararına karşı yedi gün içinde en yakın askerî mahkemeye itiraz edebilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Duruşma Hazırlığı
Duruşma gününün belirlenmesi ve duruşma hazırlığı
Mahkeme, iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününü belirler ve duruşmada hazır bulunması gereken kişileri çağırıp, diğer duruşma hazırlıklarını yerine getirir.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlara, genel ahlaka karşı suçlara ve Askeri Ceza Kanununun 30 uncu maddesinin birinci fıkrasının (B) bendinde yazılı suçlara ait davalar ile tutuklu veya açıklı işlerin davaları, önce görülür.
Çağrı - tebliğ ve sübut araçları
(...)
İddianamenin sanığa tebliği
(...)
Tutuklu olan ve olmıyan sanıkların çağrılması
(...)
Tebliğ ile duruşma günü arasındaki süre
(...)
Müdafiinin çağrılması
(...)
Sanığın savunma delillerinin toplanması istemi
(...)
Sanığın tanık ve bilirkişiyi doğrudan doğruya çağırtması veya birlikte getirmesi
(...)
Kıdemli hakimin delil toplaması
Askeri mahkeme kıdemli askeri hakimi de kendiliğinden tanık ve bilirkişilerin çağırılmasına ve başkaca sübut delillerinin toplanmasına karar verebilir.
Çağırılan tanık ve bilirkişilerin sanığa ve askeri savcıya bildirilmesi
(...)
Naip veya istinabe yolu ile dinlenilme
(...)
Tanık ve bilirkişinin dinleneceği günün bildirilmesi, yeniden keşif ve muayene, iddianamenin geri alınması
(...)
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Duruşma Usulü
Duruşma
(...)
Birden çok askeri savcı, müdafi ve tutanak katibinin duruşmaya katılması
(...)
Tehir ve talik istemi ve kararlar
(...)
Tehir süresi ve duruşmanın tekrarı
(...)
Askeri mahkemenin vereceği tutukluluk kararı
(...)
Sanığın gelmemesi
(...)
Duruşma sırasında sanığın savuşması
(...)
Sanık gelmese de duruşma yapılabilecek haller
(...)
Sanığın duruşmadan vareste tutulması
(...)
Davaların birleştirilmesi ve ayrılması
(...)
Duruşmanın açıklığı
(...)
Açıklığın kaldırılması hakkındaki duruşmanın kapalılığı:
(...)
Kapalılık sebeplerinin açıklanmaması için uyarma
(...)
Sanığın astı olanların duruşmada bulunmaması
Duruşmada asker kişilerden, sanığın astı olanlar dinleyici olarak bulunamazlar. Sanıklar birden çok ise en büyüğünün rütbe ve kıdemi esas alınır.
Suçtan zarar gören asker kişi, rütbesi ne olursa olsun, duruşmada hazır bulunabilir. Ancak, askeri mahkeme disiplin sebeplerinden dolayı bu kimseyi de duruşma salonundan çıkarabilir.
Yayım yasağı
(...)
Duruşmanın inzibati
Duruşmanın inzibatını sağlamak askeri mahkeme başkanına aittir.
(...)
(...)
(...)
(...)
Savaş halinde;
Duruşmanın inzibatını bozan sanık ve müdafileri, o günkü duruşmanın tamamına çıkmamak üzere askeri mahkeme başkanı salondan çıkartır. Birden ziyade duruşmadan çıkarılan sanık ve müdafiler bir daha aynı dava ile ilgili duruşmalara katılamazlar.
Yukarda yazılı hallerde salondan çıkarılan sanık ve müdafiler, mahkemenin tayin edeceği süre içinde yazılı savunma verebilirler.
Duruşmanın yönetimi
Duruşmayı askeri mahkeme kurulundaki en kıdemli askeri hakim yönetir. Bu hakimin görevini yapmasına kanuni engeller çıkarsa kendisinden sonra gelen askeri hakimler kıdemlerine göre bu görevi yaparlar.
Duruşmada ilgili olanlardan biri, duruşmanın yönetimine ilişkin kıdemli askeri hakim tarafından alınan bir tedbirin yerinde olmadığını ileri sürerse, askeri mahkeme bu konuda karar verir.
Tanık ve bilirkişilere soru sorulması
(...)
Duruşmanın başlaması
(...)
Delillerin ikamesi
(...)
Delillerden vazgeçilmesi ve delillerin reddi
(...)
Delil ve vakıanın geç iradedilmesi
(...)
Sorguda sanığın dışarı çıkarılabilmesi
(...)
Tanıkların ve bilirkişilerin mahkemeden uzaklaşmaları
(...)
Duruşma sırasında okunacak sübut sebepleri
(...)
Delilin bir tanık olması
(...)
Tutanağın okunması ile yetinme
(...)
Tanık ve bilirkişinin evvelki ifadelerinin okunması
(...)
Sanığın eski ifadesinin okunması
(...)
İfadelerin okunduğunun tutanağa geçirilmesi
(...)
Raporların ve diğer evrakın okunması
(...)
Delillere karşı ne diyeceğinin sanıktan sorulması
(...)
Askeri savcı, davaya katılan, davacı ve sanığın iddia ve savunması
(...)
Tercüman bulundurulacak haller
(...)
Duruşmanın bitmesi ve hüküm
(...)
Delillerin değerlendirilmesi
(...)
Hukuk mahkemelerini ilgilendiren konularda yapılacak işlem
(...)
Hükmün konusu ve eylemin değerlendirilmesi
(...)
Suçun mahiyet ve niteliğinde değişme
(...)
Duruşmada sanığın yeni bir suçunun meydana çıkması
(...)
Kararların görüşülmesi ve oyların toplanması
(...)
Oylamaya katılma zorunluğu
(...)
Hüküm ve kararlarda gerekli oy sayısı
(...)
Oy sırası
(...)
Görüşmeye katılacak olanlar
(...)
Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar
(...)
Hükmün ne suretle tefhim olunacağı
(...)
Yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilmiyen haller
Askeri mahkemece, davanın yetkili olmıyan bir askeri savcı tarafından açılmış olması veya sanığa aynı eylemden dolayı disiplin amirlerince ceza verilmiş bulunması sebepleriyle yetkisizlik veya görevsizlik kararı veremez.
Görevsizlik ve yetkisizlik kararı
Duruşma sırasında sanığın veya suçun askeri yargıya tabi olmadığı anlaşılırsa askeri mahkeme görevsizlik karari verir.
Sanığın rütbesi veya sınıfı uygun değilse yetkisizlik kararı verilir.
Bu kararlar temyiz olunabilirler ve iddianamenin bütün sonuçlarını meydana getirerek aynı şartlara tabi olurlar.
Duruşma tutanağı ve kapsayacağı hususlar
(...)
Tutanağa yazılacak diğer noktalar
(...)
Tutanağın ispat kuvveti
(...)
Hüküm fıkrası
(...)
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Gaiplerin Yargılanmaları
Gaibin tanımı
(...)
Gaip hakkında duruşma açılması
(...)
İlan yolu ile yapılacak tebliğ
(...)
Sanık adına duruşmaya kabul edilecek kimseler
(...)
Sanık adına kanun yollarına başvurma
(...)
Belirli malların haczi
(...)
Genel haciz
(...)
Gaip hakkında duruşma
(...)
Soruşturma işlerinde gaibe haber verilip verilmiyeceği
(...)
Gaibe ihtar
(...)
Gaip hakkındaki delillerin toplanması
(...)
Gaip hakkında haciz kararı ve ilanı ve askerlikten tard
(...)
Haczedilen mallar üzerinde sanığın tasarrufu
(...)
Haczin kaldırılması
(...)
ÜÇÜNCÜ KISIM
Kanun Yolları
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Esaslar
Kanun yolları
Kanun yolları itiraz ve temyizden ibarettir.
Kanun yollarına başvurma
Kanun yolları, askerî savcı, şüpheli, sanık ve katılan, katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar ile teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı ve askerî kurum amirine açıktır.
Askerî savcı ile teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri şüpheli veya sanık lehine de kanun yollarına başvurabilir.
Kanun yollarına başvurma mercii
Kanun yollarına başvurma, bundan feragat veya vazgeçme hakkındaki istemlerde merci, taarruz edilen kararı veren veya bu karara aracılık eden askeri savcılık ve eğer taarruz bir mahkeme kararına karşı ise, o mahkemedir.
Kanun yoluna başvurma dilekçe ile olur.
Ancak, askeri mahkeme veya askeri savcılık tutanak katibine bu hususta bir tutanak düzenlenmesi için yapılacak bir beyan ile de olabilir. Bu tutanak askeri savcı veya kıdemli askeri hakim tarafından onaylanır.
Asker kişiler tarafından en yakın askeri birlik komutanına veya askeri kurum amirine bir beyanda bulunmak suretiyle de kanun yoluna başvurulabilir. Bu hususta bir tutanak düzenlenir. Kanuni mehillere uyulmuş olmak için tutanağın bu mehiller içinde düzenlenmiş olması gereklidir.
Tutuklu olanların kanun yollarına başvurma usulü
(...)
Kanun yolunun tayininde yanılma
(...)
Askeri savcı ve kıta komutanı veya askeri kurum amirinin kanun yoluna başvurması:
Askeri savcı ile nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri tarafından aleyhine kanun yoluna başvurulan karar veya hüküm, sanığın lehine bozulabileceği gibi değiştirme de yapılabilir.
Başvurma hakkından vazgeçilmesi ve etkisi
Kanun yollarına başvurma hakkından veya yapılmış bir başvurmadan vazgeçilmesi, bu başvurma için belirli olan mehilin sona ermesinden önce de geçerlidir.
Şu kadar ki, askeri savcı ile nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri tarafından sanık lehine yapılmış olan başvurma onun rızası olmaksızın geri alınamaz.
Müdafiin yapılmış bir başvurmadan vazgeçmesi, ancak ayrıca özel bir vekaletnameye sahip bulunmasına bağlıdır.
(...)
İKİNCİ BÖLÜM
İtiraz
İtiraz olunabilecek kararlar ve itiraz merci
İtiraz, bu kanunda açıkça gösterilen hallerde kararlara veya askeri mahkeme kararlarına karşı yapılabilir.
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yapılacak itirazları en yakın askerî mahkeme inceler.
Yürütmenin durdurulması
(...)
İtirazın karşı tarafa bildirilmesi ve soruşturma yapılması
İtirazı inceliyecek merci, yazı ile cevap verebilmesi için, itirazı karşı tarafa bildirebilir.
Bu merci gerekli gördüğü soruşturmayı yaptırabilir veya kendisi yapabilir.
İtiraz hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir.
İtirazın incelenmesi Askeri Yargıtay'a ait ise ilk önce Başsavcının mütalaası alınır.
İtiraz yerinde görülürse bunu inceliyen merci, aynı zamanda itiraz konusu olan mesele hakkında da kararını verir. İtiraz üzerine verilecek kararlar kesindir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Temyiz
Temyiz edilebilen veya edilemiyen hükümler
Askerî mahkemelerce verilen hükümler temyiz edilebilir.
Onbeş yıl ve daha fazla hapis cezasına ilişkin hükümler kendiliğinden temyize tâbidir.
Ancak;
A) Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine,
B) Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere,
karşı temyiz yoluna başvurulamaz. Bu hükümler hakkında 243 üncü madde hükümlerine göre Askerî Yargıtaya başvurulabilir.
Hükümden önceki kararların temyizi
Hükümden önce verilip hükme esas alınan kararlar da hükümle beraber temyiz olunabilir.
Temyiz sebepleri
Temyiz, kural olarak hükmün hukuka aykırılığı sebebine dayanır.
Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.
Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hâllerde hukuka kesin aykırılık varsayılır:
A) Askeri mahkemenin kanuna uygun olarak kurulmamış olması,
B) Kanunen davaya bakamıyacak bir hakimin hükme katılması,
C) Tarafsızlığını şüpheye düşürecek bir sebepten dolayı hakkında red istemi olup da bu istem kabul olunduğu halde hakimin hükme katılması yahut bu istemin kanuna aykırı olarak reddolunması suretiyle hakimin hükme katılmasının sağlanması,
D) Askeri mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendisini görevli veya sınıf veya rütbe yönünden yetkili görmesi,
E) Askeri savcı veyahut kanunen bulunması gerekli diğer bir kişinin yokluğunda duruşma yapılması,
F) Sözlü duruşma sonucu olarak verilen hükümde duruşmanın açıklığı kuralına uyulmamış olması,
G) Hükmün gerekçeden yoksun olması,
H) Hüküm için önemli olan noktalarda mahkeme kararı ile savunma hakkının kısıtlanmış olması.
I) Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.
Sanık lehine olan kurullara aykırılık
Sanığın lehine olan hukuki kurallara aykırılık sanığın aleyhine hükmün bozulması için askeri savcıya ve nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirine bir hak vermez.
Temyiz isteminin süresi ve şartları
Temyiz istemi karar veya hükmün tefhiminden, tefhim sanığın yokluğunda yapılmış ise tebliğinden itibaren bir hafta içerisinde olur.
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri için temyiz süresi hükmün gerekçesiyle birlikte tebliği tarihinden başlıyarak bir haftadır.
Eski hale getirme süresi içinde temyiz süresinin işlemesi
Sanığın yokluğunda aleyhine verilen hükümlerde eski hale getirme isteminin süresi içinde temyiz süresi de işler.
Sanık eski hale getirme isteminde bulunur ise bu istemin reddi ihtimalinin gözönüne alınarak süresi içinde dilekçe vermek veya tutanak katibine bir beyan yapmakla temyiz isteminde bulunmalıdır. Asker kişiler hakkında 197 nci madde hükümleri burada da uygulanır.
Bu halde temyize ilişkin olan işler eski hale getirme istemi hakkında karar verilinceye kadar geri bırakılır.
Eski hale getirme isteminde bulunmaksızın temyiz yoluna gidilmiş ise bu istem, eski hale getirme istemi hakkından vazgeçilmiş olduğunu gösterir.
Temyiz layihası ve içinde bulunması gereken hususlar
Temyiz eden taraf hükmün hangi yönden ve neden dolayı bozulmasını istemekte, kural olarak temyiz dilekçesinde veya beyanında veyahut layihasında gösterir. Temyiz için dayanılan sebeplerde yargılama usulü ile ilişkin bir kurala mı yoksa kanuni diğer hükümlere mi aykırılık bulunmasından dolayı başvurulduğu gösterilir. Birinci halde kanuna aykırı olan hususlar açıklanır.
İsteme bağlı temyiz lâyihası ve tebliği
Temyiz dilekçesinde veya beyanında temyiz sebepleri gösterilmemiş ise, temyiz dilekçesi için belirli olan sürenin bitmesinden veyahut hükmün gerekçesi henüz tebliğ edilmemiş ise, tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan mahkemeye bu sebepleri kapsayan bir lâyiha da verilebilir.
Teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri veya askerî savcı, temyiz yoluna başvurma nedenlerini sanığın leh ve aleyhine olduğunu belirtmek suretiyle gerekçeleri ile birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde bu husustaki cevaplarını bildirebilirler.
Temyiz incelenmesi
Temyiz layihasının verilmemesi veyahut temyiz dilekçesinde veya beyanında temyiz sebeplerinin gösterilmemesi temyiz incelemesi yapılmasına engel değildir.
Temyiz isteminin hükmü veren askeri mahkemece reddi
Temyiz istemi, kanuni sürenin geçmesinden sonra yapılmış veya temyiz edilmeyecek bir hüküm temyiz edilmişse veya temyiz edenin buna hakkı yoksa, hükmü temyiz olunan askeri mahkeme bir karar ile temyiz istemini reddeder.
Temyiz eden taraf bu red kararının kendisine tebliğinden başlıyarak bir hafta içinde Askeri Yargıtay'dan bu hususta bir karar verilmesini istiyebilir. Bu takdirde dosya Askeri Yargıtay'a gönderilir. Şu kadar ki, bu sebepten dolayı hükmün yerine getirilmesi geri bırakılmaz.
Temyiz dilekçesinin veya beyanının etkisi
Süresi içinde verilen temyiz dilekçesi veya beyanı hükmün kesinleşmesini önler.
Hüküm, temyiz eden tarafa gerekçesi ile tebliğ edilmemiş ise, temyiz olunduğunu mahkemenin öğrenmesinden itibaren bir hafta içinde tebliğ edilir.
Temyiz evrakının yollanması
Temyiz dilekçesini ve beyanını ve varsa lâyihasını ve kendiliğinden temyize tâbi hükümleri, askerî savcı dosyaları ile beraber Askerî Yargıtay Başsavcılığına gönderir.
Askerî Yargıtay Başsavcılığınca düzenlenen tebliğname, hükmü temyiz etmeleri veya temyiz etmeseler dahi aleyhlerine sonuç doğurabilecek görüş içermesi hâlinde sanık veya müdafi ile katılan veya vekillerine tebliğ olunur. İlgili taraf tebliğden itibaren bir hafta içinde yazılı olarak cevap verebilir. Askerî Yargıtay Başsavcılığı tebliğname ile dosyayı Askerî Yargıtay Başkanlığına gönderir.
İkinci fıkra uyarınca yapılacak tebligatlar, ilgililerin dava dosyasından belirlenen son adreslerine yapılmasıyla geçerli olur. Ceza Muhakemesi Kanununun 262 ve 263 üncü madde hükümleri saklıdır.
Temyiz isteminin kabulü ve reddi
Askeri Yargıtay, temyiz isteminin süresi içinde yapılmadığını veya hükmün temyiz edilemez olduğunu veya temyiz edenin buna hakkı olmadığını görürse, temyiz istemini reddeder.
Askeri Yargıtay, gösterilen temyiz sebeplerini kabule değer görmezse reddine karar verir.
(...)
(...)
Savaş halinde; Askeri Yargıtay, dosyanın Askeri Yargıtay Başkanlığına intikalini müteakip en geç iki ay içinde karara bağlar.
Duruşmalı inceleme
On yıl veya daha fazla hapis cezasına ilişkin hükümlerde Askerî Yargıtay incelemesini, sanığın veya katılanın temyiz başvurusundaki istemi üzerine veya re’sen duruşmalı olarak yapar. İncelemenin duruşmalı yapılması, bir yıldan fazla hapis cezasına ilişkin hükümlerde Askerî Yargıtayın lüzum görmesine bağlıdır. Duruşma gününden sanığa, katılana, müdafi ve vekile haber verilir. Sanık duruşmada hazır bulunabileceği gibi vekâletnameye sahip bir veya birkaç müdafi ile kendisini temsil ettirebilir. Şu kadar ki; 85 inci madde hükmü saklıdır.
Sanık tutuklu ise duruşmada bulunmasını isteyemez.
Duruşma usulü
Askeri Yargıtayda duruşma, sözcü üye veya tetkik hakimi tarafından işin açıklanmasıyla başlar. Raporun duruşmadan önce düzenlenmesi ve imzalanarak dosyaya konulması gerekir.
Raporun, açıklanmasından sonra, Askerî Yargıtay Başsavcısı, sanık, müdafi, katılan ve vekili iddia ve savunmalarını açıklar. Bunlar arasında temyizi istemiş olan taraf önce dinlenir. Son söz sanığındır.
(...)
(...)
Askeri Yargıtay'ca hükmün bozulması ve esasa hükmedilecek haller
Askeri Yargıtay hükmü bozmuş ise, işi yeniden inceleyip sonuçlandırmak üzere dava dosyasını hükmü bozulan askeri mahkemeye gönderir. Askeri Yargıtay, askeri mahkemenin usulsüz olarak kendisini görevli veya yetkili görmesinden dolayı hükmü bozmuş ise aynı zamanda bu işe ait dava dosyasını görevli veya yetkili mahkemeye gönderir. Görev ve yetki hususundaki kararlarına karşı, askeri mahkemelerin direnme hakları yoktur.
Askeri Yargıtay, kanunun hükme esas olarak tesbit edilen vakalara uygulanmasında yanlışlık yapılmasından dolayı hükmü bozmuş ise aşağıda yazılı hallerde bizzat davanın esasına hükmeder:
A) Vâkıanın daha ziyade aydınlatılması gerekli olmaksızın yalnız beraate veya alt ve üst sınırı olmayan sabit bir cezaya hükmolunması gerekirse,
B) Askeri Yargıtay Başsavcılığının iddiasına uygun olarak kanunda yazılı cezanın en aşağı haddini uygulamayı uygun görürse,
C) Ceza kovuşturmasını düşüren sebeplerden biri var ise,
D) Artırma ve indirme sonunda ceza süresini veya miktarını tayinde maddi yanılma olmuş ise,
E) Açıkça tesbit edilmiş olan suçlunun doğum ve suç tarihlerine göre ceza tayininde gereken indirme yapılmamış veya yanlış indirme yapılmış ise,
F) Suçun hukukî niteliğinin tayinine ve ceza uygulamasına bir etkisi bulunmamak kaydıyla, dosyadaki bilgi ve belgelerin dışında hiçbir araştırma yapılmasına ve takdire gerek duyulmayacak şekilde tespiti mümkün olan, suçun tarihinde hata yapılmışsa,
G) Cezanın tayininde cezayı artırıcı veya azaltıcı kanuni sebeplerin uygulanmasında gözetilmesi gerekli sıraya uyulmamış ise,
H) Kanunun madde numarası yanlış yazılmış ise,
İ) Harçlar Kanununa ilişkin hükümlerin uygulanmasında veya avukatlık ücret tarifesi uyarınca mahkemelerce hükmedilecek vekalet ücretlerinin tespitinde hata yapılmış ise,
J) Hükümden sonra yürürlüğe giren kanun, suçun cezasını azaltmış ve mahkemece suçluya ceza tayininde artırma sebebi kabul edilmemiş veya yeni bir kanun ile fiil suç olmaktan çıkarılmış ise, birinci halde daha az bir cezaya hükmolunması ve ikinci halde de hiçbir ceza hükmolunmaması gerekirse.
Askeri Yargıtay'ca hükmün bozulması
Askerî Yargıtay, temyiz edilen hükmü, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar.
Hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılık, bu hükme esas olarak saptanan işlemlerden kaynaklanmış ise, bunlar da aynı zamanda bozulur.
207 nci madde hükümleri saklıdır.
Askeri Yargıtay'ca incelemelerin konusu
Askerî Yargıtay temyiz dilekçe, beyan ve lâyihasında ve tebliğnamede ileri sürülen hususları ve bunlar dışında hükmün esasına dokunacak derecede hukuka aykırı hâllerin bulunup bulunmadığını inceler.
Duruşmasız yapılan incelemeler
Duruşma istenilmemiş veya kendiliğinden buna lüzum görülmemiş ise, Askeri Yargıtay, tebliğname ve evrak üzerinde inceleme yapar.
İtiraz
Askeri Yargıtay Başsavcısı, daire kararlarına karşı kararın kendisine tebliği tarihinden itibaren onbeş gün içinde Askeri Yargıtay Daireler Kuruluna itiraz adebilir.
Kararın düzeltilmesi
Askeri Yargıtay Dairelerinin veya Daireler Kurulunun kararlarına karşı Askeri Yargıtay Başsavcısı doğrudan doğruya hükmün veya kararın özüne etkili ve temyiz dilekçe, beyan ve layihasında veya tebliğnamede yazılan bir hususun veya bunlar dışında esas hükme etkili olan noksan ve yanlışların temyiz incelenmesinde gözönüne alınmıyarak dokunulmadan geçilmiş olması hallerinde karar düzeltilmesi isteminde bulunabilir.
Bu istem üzerine temyiz incelemesi, kararı vermiş olan Daire veya Daireler Kurulu tarafından yapılır.
Askeri savcılar kendiliklerinden veya ilgililerin başvurmaları üzerine Askeri Yargıtay Başsavcısının bu hususta dikkatini çekerler ve dosyadaki ilgili temyiz dilekçe ve layihalarını yollarlar. Askeri Yargıtay Başsavcısının, tetkik için gerekli gördüğü belgeler de askeri savcılar tarafından ayrıca yollanır.
Askeri Yargıtay Başsavcısı bu başvurmayı, düzeltmeyi gerektirir derecede görmezse, başvurma hükmün yerine getirilmesinin geri bırakılmasına sebep olmaz. Aksi takdirde yerine getirilmenin geri bırakılmasını derhal yerine bildirir.
Kararın düzeltilmesi istemi reddedilirse, bir daha aynı sebeplerle karar düzeltilmesi isteminde bulunulamaz.
Hükmün bozulmasının diğer sanıklara etkisi
Hüküm, sanık lehine bozulmuş ise ve bu hususların temyiz isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanması olanağı varsa, bu sanıklar da temyiz isteminde bulunmuşçasına hükmün bozulmasından yararlanırlar.
Davaya yeniden bakacak askeri mahkemenin yetkisi
Askeri Yargıtay Dairelerince verilen bozma kararlarına askeri mahkemelerin, direnme hakları vardır.
Ancak, direnme üzerine Askeri Yargıtay Daireler Kurulunca verilen kararlara uymak zorunludur.
Hüküm, yalnız sanık tarafından veya onun lehine askerî savcı veya teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri veya 196 ncı maddede gösterilen kimselerce temyiz edilmiş ise, yeniden verilen hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
Sanık, müdafi, katılan ve vekilinin dosyada bulunan adreslerine de davetiye tebliğ olunamaması veya davetiye tebliğ olunmasına rağmen duruşmaya gelmemeleri nedeniyle bozmaya karşı beyanları saptanmamış olsa da, duruşmaya devam edilerek dava yokluklarında bitirilebilir. Ancak, sanık hakkında verilecek ceza, bozmaya konu olan cezadan daha ağır ise, sanığın her hâlde dinlenilmesi gerekir.
DÖRDÜNCÜ KISIM
Yargılamanın Yenilenmesi ve Kanun Yararına Bozma
Hükümlünün lehine yargılamanın yenilenmesi sebepleri
Kesinleşen bir hüküm ile sonuçlanmış olan bir dava, aşağıda yazılı hallerde hükümlü lehine olarak yargılamanın yenilenmesi ile tekrar görülür.
A) Duruşmada kullanılan ve hükme etkisi olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa,
B) Yemin verilerek dinlenilmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkiliyecek şekilde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçeğe aykırı tanıklık ettiği veya bilgiler verdiği anlaşılırsa,
C) Hükümlünün kendisi tarafından sebebiyet verilmiş olan kusur dışında hükme katılmış olan hakimlerden biri aleyhine ceza kovuşturmasını ve kanuni bir ceza ile hükümlülüğü gerektirecek nitelikte olarak görevini yapmada kusur etmiş ise,
D) Ceza hükmü, hukuk mahkemelerinin bir hükmüne dayanmış olup da bu hüküm kesinleşmiş olan başka bir hüküm ile bozulmuşsa,
E) Yeni vakalar veya yeni deliller ileri sürülüp de bunlar yalnız başına veya daha önce iradedilen delillerle birlikte göz önünde tutuldukları takdirde hükümlünün beraetini veya daha hafif cezayı gerektiren kanun hükmünün uygulanması ile hükümlülüğü gerektirebilecek nitelikte olursa.
F) Ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli suretiyle verildiği ve hükmün bu aykırılığa dayandığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olursa.
Birinci fıkranın (F) bendinde belirtilen hâlde yargılamanın yenilenmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl içinde istenebilir.
Yargılamanın yenilenmesine engel olmıyan haller
Hükmün yerine getirilmiş olması veya hükümlünün ölümü veyahut hükümlüyü Askeri Ceza Kanununa tabi kılan durumun son bulması yargılamanın yenilenmesi istemine engel olamaz.
Ölüm halinde, ölenin eşi, usul ve füruu, erkek ve kız kardeşleri yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunabilirler.
Aleyhe yargılamanın yenilenmesi
Kesinleşmiş bir hüküm ile sonuçlanan bir dava aşağıda yazılı hallerde sanık veya hükümlü aleyhine olarak yargılamanın yenilenmesi yolu ile tekrar görülür:
A) Duruşmada hükümlünün lehine kullanılan ve hükme etkisi olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa,
B) Yemin verilerek dinlenilmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkiliyecek şekilde sanık veya hükümlü lehine kasıt veya ihmal ile gerçeğe aykırı tanıklık ettiği veya bilgiler verdiği anlaşılır ise,
C) Hükme katılmış olan hakimlerden biri aleyhine ceza kovuşturmasını ve kanuni bir ceza ile hükümlülüğü gerektirecek nitelikte görevini yapmada kusur etmiş ise,
D) Sanık beraet ettikten sonra cezayı gerektiren eylem hakkında güvenilir bir ikrarda bulunmuş ise,
Yargılamanın yenilenemiyeceği hal
Kanunun aynı maddesinde yazılı hususların sınırı içinde olmak üzere cezanın değiştirilmesi amacı ile yargılama yenilenemez.
Yargılamanın yenilenmesi şartları
Yargılamanın yenilenmesi hakkında istem, cezayı gerektiren bir eylemin varlığı iddiasına dayanıyorsa, bu istem ancak suçun işlendiğine dair kesinleşmiş bir hüküm verilmiş olduğu yahut delillerin yokluğundan başka sebepler yüzünden soruşturma veya kovuşturmasının yapılması veya devamı mümkün olmadığı takdirde kabul edilir.
Bu madde, 228 inci maddenin birinci fıkrasının (E) bendinde yazılı hâlde uygulanmaz.
Yenilenme istemi hakkında uygulanacak hükümler
Kanun yollarına başvurma hakkındaki genel hükümler yargılamanın yenilenmesi istemi hakkında da uygulanır.
Yenilenme isteminin neleri kapsıyacağı ve nasıl yapılacağı
Yargılamanın yenilenmesi istemi, bu istemin kanuni sebepleri ile sübut delillerini kapsar.
Hükümlü veya 229 uncu maddenin ikinci fıkrasında gösterilen kimseler yargılamanın yenilenmesi istemini bir dilekçe ile veya 197 nci madde hükümlerine göre yapabilirler.
Yargılamanın yenilenmesi istemini inceliyecek mahkeme
İstemin kabule değer olup olmadığına Askeri Yargıtay karar verir.
Bu husustaki karar Askeri Yargıtay Başsavcılığının tebliğnamesi üzerine duruşma yapılmaksızın verilir.
Yargılamanın yenilenmesi istemi, hükmün yerine getirilmesini geri bıraktırmaz. Askeri Yargıtay, yerine getirilmenin geri bırakılmasına karar verebilir.
Yenilenme isteminin kabul olunmaması veya kabulü
Yargılamanın yenilenmesi istemi, kanunda yazılı şekilde ileri sürülmemiş, yargılamanın yenilenmesini gerektirecek kanuni hiçbir sebep gösterilmemiş veyahut bunu doğruluyabilecek sübut delilleri beyan olunmamış ise, bu istem, kabule değer olmaması noktasından reddedilir.
Aksi takdirde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa bildirmek üzere, bir mehil tayin edilerek karşı tarafa tebliğ olunur.
Delillerin toplanması
Askeri Yargıtay, yargılamanın yenilenmesi istemini esas olarak kabule değer gördükten sonra gerekirse delillerin toplanmasını askeri savcıdan ister veya bir naibe veyahut istinabe olunan hakime gönderir. Dinlenecek tanıklara ve bilirkişilere yemin verilip verilmemesini Askeri Yargıtay takdir eder.
Delillerin toplanması sırasında ilgililerin hazır bulunmalarına ilişkin konularda hazırlık soruşturmasındaki hükümler uygulanır. Delillerin toplanması bittikten sonra Askeri Yargıtay, Başsavcıdan ve sanıktan tayin edilecek mehil içinde, mütalaa ve düşüncelerini bildirmelerini ister.
İstemin reddi veya kabulü
Askeri Yargıtayın soruşturması sonucunda yargılamanın yenilenmesi isteminde yazılan iddialar yeter derecede gerçekleşmez ise veyahut işin durumuna göre 228 ve 230 uncu maddenin (A) ve (B) bendlerinde yazılı hallerin önceki hükme hiçbir etkisi olmadığı anlaşılırsa yargılamanın yenilenmesi istemi esassız olması noktasından reddedilir.
Aksi takdirde, Askeri Yargıtay yargılamanın yenilenmesine ve yeniden duruşmanın açılmasına karar verir ve duruşmanın hangi askeri mahkemede yapılacağını gösterir.
Duruşma yapılmaksızın yargılamanın yenilenmesi
Hükümlü ölmüş ise, Askeri Yargıtay yeniden duruşma yapmaksızın ve fakat gerektiğinde lüzumlu delilleri topladıktan sonra hükümlünün beraetine veyahut yargılamanın yenilenmesi isteminin reddine karar verir.
Beraet kararı ile beraber önceki hükmün hükümsüz bulunduğuna da karar verilir.
Başka hallerde de Askeri Yargıtay yeter delil varsa yine, duruşma yapmaksızın hükümlünün beraetine karar verir. Şu kadar ki, kovuşturma kamu davasının açılması suretiyle olmuş ise bu karar Askeri Yargıtay Başsavcısının uygun mütalaası ile verilebilir.
Yeniden yapılacak duruşma ve hüküm
Yeniden yapılacak duruşma sonucunda, askeri mahkeme ya önceki hükmü doğru görerek onaylar veya bu hükmü hükümsüz kılarak yenibaştan hüküm verir. Yargılamanın yenilenmesi istemi yalnız hükümlü tarafından olur veya hükümlü lehine olmak üzere askeri savcı veya 229 uncu maddenin ikinci fıkrasında gösterilen kimseler tarafından yapılır ise, yeniden verilecek hüküm önceki hükümle tayin edilmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
Haksız çıkacak olandan alınacak para cezası
(...)
Hükümsüz kılınan hükmün ilanı
Yargılamanın yenilenmesini istiyen kimse dilerse önceki hükmün hükümsüz kılındığı, Resmi Gazete ile ilan olunur.
Askeri mahkeme uygun görürse başka gazeteler ile de ilan olunabilir.
Kanun yararına bozma
Askerî mahkemelerden verilen ve Askerî Yargıtayda incelenmeksizin kesinleşen karar ve hükümlerde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Millî Savunma Bakanı, o karar veya hüküm hakkında kanun yararına bozma yoluna gidebilir. Bu takdirde o karar veya hükmün Askerî Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Askerî Yargıtay Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
Askerî Yargıtay Başsavcısı tebliğnamesine yalnız bu sebepleri yazar ve dosyayı Askerî Yargıtay Başkanlığına verir.
Askerî Yargıtay, ileri sürülen bu sebepleri yerinde görürse kararı veya hükmü bozar.
Bozma nedenleri;
A) Ceza Muhakemesi Kanununun 223 üncü maddesinde tanımlanan ve davanın esasını çözmeyen bir karara ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkeme, gerekli inceleme ve araştırma sonucunda yeniden karar verir.
B) Mahkûmiyete ilişkin hükmün, davanın esasını çözmeyen yönüne veya savunma hakkını kaldırma veya kısıtlama sonucunu doğuran usûl işlemlerine ilişkin ise, kararı veren hâkim veya mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucuna göre gereken hüküm verilir. Bu hüküm, önceki hükümle belirlenmiş olan cezadan daha ağır olamaz.
C) Davanın esasını çözüp de mahkûmiyet dışındaki hükümlere ilişkin ise, aleyhte sonuç doğurmaz ve yeniden yargılamayı gerektirmez.
D) Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Askerî Yargıtay doğrudan hükmeder.
Bu madde uyarınca verilen bozma kararına karşı direnilemez.
Kanun yararına bozma yetkisi, dördüncü fıkranın (D) bendindeki hâllere özgü olmak üzere ve kanun yararına olarak re’sen Askerî Yargıtay Başsavcısı tarafından da kullanılabilir.
Millî Savunma Bakanı tarafından kanun yararına bozma başvurusunda bulunulduğunda, bu yetki artık Askerî Yargıtay Başsavcısı tarafından kullanılamaz.
BEŞİNCİ KISIM
Cezaların Yerine Getirilmesi ve Yargılama Giderleri
BİRİNCİ BÖLÜM
Cezaların Yerine Getirilmesi ile İlgili Hükümler
Ceza ve güvenlik tedbirlerinin ne zaman, nasıl ve kimin tarafından yerine getirileceği
Askerî mahkemelerce verilen ceza hükümleri, kesinleşmedikçe yerine getirilmez. Bu Kanunda ve Askerî Ceza Kanununda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde cezalar ve güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesinde, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun ilgili hükümleri uygulanır.
Askeri mahkemelerden verilen hükümlerin aslına uygun olduğu ve yerine getirilmesi gerektiği askeri mahkeme kıdemli askeri hakimi tarafından, hükmün altına işaret edilmek suretiyle onaylanır.
(...)
Hükümlerin yerine getirilmesi davayı açan askeri savcılar tarafından kovuşturulur.
Subaylar hakkındaki hükümler, askeri savcının talebi üzerine teşkilatında askeri mahkeme kurulu kıt'a komutanı veya askeri kurum amiri tarafından yerine getirilir.
Asker kişi olmıyanlara ait hükümler yerine getirilmek üzere Cumhuriyet savcılıklarına gönderilir.
Cezaların askeri ceza ve tutukevlerinde ne suretle infaz edileceği Milli Savunma Bakanlığınca çıkarılacak bir yönetmelikte gösterilir. Askeri ceza ve tutukevlerinde bulunan hükümlü ve tutuklular hakkında uygulanacak disiplin cezaları ve tedbirleri ile kısıtlayıcı önlemler de 5275 sayılı Kanun hükümlerine tabidir. Uyarma haricindeki disiplin cezaları, subay ve astsubaylar hakkında askeri mahkeme kurulu, diğer hükümlü ve tutuklular hakkında askeri mahkemenin bir üyesi tarafından verilir. Ancak acil hallerde askeri savcılar veya askeri ceza ve tutukevi müdürü tarafından verilecek disiplin cezaları uygulamaya konulur ve derhal askeri mahkemenin onayına sunulur. Bu cezaların askeri mahkemenin onayına sunulması infazlarını durdurmaz. Hücreye koyma cezasının infazına askeri mahkemenin onayı ile başlanır. Onaya sunulan disiplin cezası ile ilgili olarak olayın özelliğine göre infazın durdurulmasına karar verilebilir. Bu disiplin cezası ve onay kararları duruşma açılmak, hükümlü veya tutuklunun savunması alınmak ve sübut delilleri toplanıp değerlendirilmek suretiyle verilir. Hükümlü veya tutuklu, savunmasını, hazır bulunmak ve istemi halinde vekaletnamesini ibraz etmek koşuluyla avukatıyla birlikte veya avukatı aracılığıyla yapabilir. Disiplin cezası ve onay kararlarına karşı teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri, askeri savcı, tutuklu veya hükümlü ve varsa müdafileri yedi gün içinde itiraz edebilir. İtiraz en yakın askeri mahkemede incelenir.
Ölüm cezasının tehiri sebebi ve yerine getirilme usulü
(...)
Diğer cezaların yerine getirilmesinde geri bırakma
Yoklama kaçağı, bakaya ve saklı suçlarından dolayı hükümlü olanların cezaları aynı dönemde askere çağırılanlar kadar hizmet ettikten sonra yerine getirilir.
(...)
(...)
Askeri Ceza Kanununun 64, 65, 66, 67, 68, 69 ve 70 inci maddelerinde yazılı suçları işliyen erbaş ve erler hakkında cezaların yerine getirilmesi, nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirinin teklifi üzerine, aynı dönemde askere çağırılanlar kadar hizmet gördükten sonraya bırakılabilir.
Cezasını çekmeye gelmiyen veya kaçacağından şüphe edilen hükümlüye yapılacak işlem
(...)
Savaş Halinde
Hükümlerin temyizi ve yerine getirilmesi
Savaşta, askerî mahkemelerden verilen hükümler temyiz olunamaz. Onbeş yıl ve daha fazla hapis cezası içeren hükümler, teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri tarafından temyiz edilebilir.
Bu takdirde sanık ve varsa müdafii ile askeri savcıya da bir hafta içinde temyiz sebeplerini bildirmeleri için müsaade olunur.
197 ve 198 inci maddeler hükümleri bu halde de uygulanır.
(...)
(...)
(...)
(...)
Savaş halinde yerine getirmenin tehiri
Savaş hâlinde, askerî mahkemelerden verilen ve Türk Silâhlı Kuvvetlerinden çıkarmayı, rütbenin geri alınmasını veya askerî öğrencilik hakkının kaybedilmesini kapsayan veya gerektiren cezalar hariç olmak üzere, diğer hapis cezalarının yerine getirilmesi, teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amirinin istemi üzerine Türk Silâhlı Kuvvetleri Komutanı veya onun yetki verdiği diğer komutanlar tarafından savaşın sonuna kadar geriye bırakılabilir.
Bu geri bırakma süresi içinde zamanaşımı işlemez.
Savaş halinin bitiminde yapılacak işlem
Savaş halinin bitmesinde 248 ve 249 uncu madde hükümleri uygulanmaz.
Henüz bitmemiş olan işlemler hakkında barış hükümleri uygulanır.
Önce hüküm verilmiş ve fakat kanunen yetkili merciler tarafından hükmün aslına uygun olduğu ve yerine getirmenin gerektiği onaylanmamış ise bu takdirde keyfiyet sanık ve varsa müdafiine ve askeri savcıya tebliğ edilir.
Bu tebliğ gününden başlıyarak kanuni mehil içinde sanık ve varsa müdafii ile askeri savcı ve nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri temyiz yoluna gidebilirler.
Tutukluluk ve hastalık sürelerinin cezadan indirilmesi
(...)
Değişik hükümlerdeki cezaların toplanması
(...)
Hükümlerin açıklanması
(...)
Cezaların yerine getirilmesi sırasında alınması gereken kararlar ve bu kararlara itiraz
Cezaların yerine getirilmesi sırasında, hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen şahsi hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran hâller nedeniyle geçirilmiş süreler ile hastanede geçen sürenin cezadan indirilmesine, değişik hükümlerdeki cezaların toplanmasına ve mahkûmiyet hükmünün yorumunda veya çektirilecek cezanın hesabında duraksamaya ilişkin bir karar alınması gerekirse, hükmü veren askerî mahkemeden karar istenir. Bu kararlar duruşma yapılmaksızın verilir.
Karar verilmeden önce askerî savcı ve hükümlünün görüşlerini yazılı olarak bildirmeleri istenebilir.
Hükmü veren askerî mahkeme kaldırılmış ise ona en yakın askerî mahkeme karar verir.
Yukarıdaki fıkralar uyarınca yapılan başvurular cezanın infazını ertelemez. Ancak, mahkeme olayın özelliğine göre infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir.
Bu kararların askerî mahkemelerden verilmesi hallerinde, askerî savcı ve teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri ile hükümlü ve varsa müdafi bir hafta içinde itiraz edebilirler.
İtiraz üzerine Askerî Yargıtay karar verir.
Mali hükümlerin yerine getirilmesi
Askeri mahkemelerin haciz, istirdat ve tazminata dair hükümleri maliye dairelerine bildirlerek kamu alacaklarının alınmasına dair olan 6183 sayılı kanuna göre yerine getirilir.
Asker kişiler hakkında verilen adlî para cezasına dair hükümler askerî savcılarca yerine getirilir.
Asker kişi olmayanlar hakkında verilen adlî para cezasına dair hükümler Cumhuriyet savcılarınca genel hükümlere göre yerine getirilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Yargılama Giderleri
Yargılama giderleri
Askeri mahkemelerde görülecek davaların ve askeri makamlar aracılığı ile uygulanacak cezaların giderleri, Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden ödenir.
ALTINCI KISIM
Katılma Yolu ile Dava, Şahsi Dava ve Yasaklanmış Hakların Geri Verilmesi
Katılma yolu ile dava ve şahsi dava
(...)
Yasaklanmış hakların geri verilmesi
(...)
YEDİNCİ KISIM
Son Hükümler
Kaldırılan ve değiştirilen kanunlar
22 Mayıs 1930 tarihli ve 1631 sayılı Askeri Muhakeme Usulü Kanunu ile ek ve tadilleri ve 10 Haziran 1930 tarihli ve 1706 sayılı Jandarma Kanununun 17 nci maddesinin birinci fıkrasındaki "Şu kadar ki bunların muhakemesinde bir jandarma subayı aza olarak bulunur" hükmü ve Askeri ceza Kanununun 5 inci maddesiyle 72 nci maddesinin birinci fıkrası bu kanuna göre kurulacak askeri mahkemelerin fiilen göreve başladıkları tarihten itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.
Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hâllerde Ceza Muhakemesi Kanununun, değerlendirme raporu yetkisine ilişkin 166 ve istinafa ilişkin 272 ilâ 285 inci maddeleri hükümleri hariç olmak üzere diğer hükümleri askerî yargıda da uygulanır. Bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden seçilir ve bunlar hakkında Bilirkişilik Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanununun ilgili hükümleri uygulanır. Ancak yurt dışında kurulan askerî mahkemeler ve savcılıklar tarafından yapılan bilirkişi seçim ve görevlendirmelerinde, Bilirkişilik Kanununun 10 uncu maddesi ile listeye ilişkin hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanunun uygulanmasında, atıf yapılan hükümlerde yer alan, Adalet Bakanı, Millî Savunma Bakanını; Yargıtay, Askerî Yargıtayı; mahkeme, askerî mahkemeyi; hâkim ve sulh ceza hâkimi, askerî hâkimi; mahkeme başkanı, duruşma hâkimini; Cumhuriyet Başsavcılığı, askerî savcılığı; Cumhuriyet savcısı, askerî savcıyı ifade eder.
(…)
Bu Kanunda ve askeri yargı ile ilgili diğer kanunlarda yazılı "başkatip" ünvanı "yazı işleri müdürü", "nezdinde" kelimesi ise "teşkilatında" olarak değiştirilmiştir. Ünvan değişikliği sebebiyle ilgililerin yeniden atanmaları gerekmez.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümleri, aşağıdaki hâller hariç askeri suç ve cezalar hakkında da uygulanır:
A) Sırf askeri bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreli hapis cezasına hükmedilmesi.
B) Fiilin, disiplini ağır şekilde ihlal etmesi veya birliğin güvenliğini tehlikeye düşürmesi ya da birliğin muharebe hazırlığını veya etkinliğini zafiyete uğratması ya da büyük bir zarar meydana getirmesi.
C) Fiilin savaş veya seferberlikte işlenmesi.
Geçici hükümler
Bu mahkemelerin kurulması ile mevcut adli amirliklerin ve askeri mahkemelerin görev ve yetkileri kendiliğinden sona erer.
Bu kanuna göre kurulan askeri mahkemeler fiilen göreve başladıkları tarihte nezdinde askeri mahkeme kurulmıyan adli amirlikler ile askeri mahkemelerde bulunan dava dosyalarından:
Disiplin mahkemelerinin görevi içine girenler nezdinde disiplin mahkemesi kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirine,
Askeri Yargıtay Dairesinin görevi içine girenler, Askeri Yargıtay Başsavcısına,
Askeri mahkemenin görevi içinde kalanlar nezdinde askeri mahkeme kurulan yetkili kıta komutanı veya askeri kurum amirine;
Görevsizlik kararı ile gönderilir.
Duruşma safhasında olan dosyalar için yeniden iddianame düzenlenmeden, dava dosyası görevli mahkemeye verilir.
Nezdinde askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amiri ile askeri mahkemece de yukardaki fıkra hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun birinci maddesiyle, Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun 1 nci maddesinde yapılan değişiklikten önce kurulmuş olan tümen askeri mahkemelerinin, kaldırılmadıkça kuruluşları aynen devam eder.
Bu Kanunun 8 nci maddesiyle, Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununa eklenen Ek 1 nci Madde hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış kamu davaları hakkında da uygulanır.
Bu Kanunun değiştirilen 2 nci maddesinin mahkeme kuruluşuna ilişkin hükümleri duruşması halen devam etmekte olan davalar hakkında da uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce başlamış bulunan soruşturmalar hakkında, 353 sayılı Kanunun 23 üncü maddesi gereğince yetkisizlik kararı verilemez.
Bu Kanunun 25 inci maddesiyle değiştirilen 353 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi hükmü, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış kamu davaları hakkında da uygulanır.
353 sayılı Askeri Mahkemeler Kuruluşu ve Yargılama Usulü Kanununun, bu Kanun ile değiştirilen ve yürürlükten kaldırılan hükümlerinin, yürürlüğe konulmasına ve uygulanmasına ilişkin, bu Kanunun yürürlüğe giriş tarihi esas alınarak 23/5/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda belirtilen esaslar uygulanır.
Bu Kanun hükümleri, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kesin hükme bağlanmış olanlar hariç, bütün soruşturma ve kovuşturmalarda uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, askerî mahkemelerce karar verilmiş ve henüz kesinleşmemiş olan dava dosyalarından görevli yargı yeri değişenler hakkında, askerî savcının yazılı görüşü alınmak suretiyle, mahkemesince duruşma yapılmaksızın görevsizlik kararı verilir. Bu karara karşı, teşkilâtında askerî mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askerî kurum amiri, askerî savcı, sanık ve varsa müdafi bir hafta içinde itiraz edebilir. İtirazlar en yakın askerî mahkemede incelenir. Bu dosyalardan temyiz ve itiraz edilmek suretiyle Askerî Yargıtay Başsavcılığında ve Askerî Yargıtayda inceleme aşamasında olan dosyalar mahkemesine iade edilir.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulla bakılmakta olan davalarda, davanın tek hakim tarafından yürütülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilemez.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulla verilerek kesinleşmiş kararlar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra da yine kurulla karar verilir.
Bu kanunun kuruluşa dair hükümleri ile geçici birinci maddesi yayımı tarihinde; usule dair ve diğer hükümleri ise bu kanuna göre kurulacak askeri mahkemelerin fiilen göreve başladıkları tarihte yürürlüğe girer.
Bu Kanunu Bakanlar Kurulu yürütür.