I- İlk Hükümler
Kanunun şümulü
Türkiyede kurulmuş ve kurulacak bankalar ile yabancı memleketlerde teşekkül etmiş olup da Türkiye’de şube açmak suretiyle faaliyette bulunan veya bundan sonra Türkiye’de şube açarak faaliyete geçecek olan bankalar bu kanun hükümlerine tabidir.
Bu kanunda sarahat olmıyan ahvalde umumi hükümler tatbik olunur.
Hususi kanunlarla kurulmuş bankalara ait hükümler mahfuzdur.
Tarifler
Bu kanunun tatbikatında, aşağıdaki tâbirlerin ifade ettikleri mânalar karşılarında gösterilmiştir.
1. Millî Banka: Türk kanunlarına göre teşekkül etmiş ve sermayesi Türk parası olarak konulmuş ve sermayesinin ekseriyeti ve idare ve murakabesi Türklere ait olan bankalara millî banka denir.
2. Şube veya banka şubesi: Ayrıca tasrihe lüzum kalmaksızın bankaların şube, ajans ve banka muamelâtı ile iştigal eden sabit veya seyyar büroları gibi her türlü mahallî teşkilâtını ifade eder.
3. Ödenmiş veya Türkiye’ye tahsis edilmiş sermaye: Bankanın, muayyen bir hesap devresi sonunda fiilen ödenmiş veya Türkiye’ye tahsis ve tediye edilmiş sermayesinden bilânçoda görülen ve ihtiyatlarla karşılanamıyan zarar düşüldükten sonra kalan bakıyedir.
4. İhtiyat akçeleri: Bu kanunun 35 inci maddesine, bankaların kendi statülerine ve Türk Ticaret Kanununun 466 ve 467 nci maddelerine göre ayrılan ihtiyatlar yekûnundan, mevcut ise, zararların mahsubu sonunda elde edilen bakıyedir.
II- Kuruluş
Bankaların kuruluşları
Bankaların anonim şirket şeklinde kurulmaları şarttır. Türkiye’de banka muameleleri yapacak yabancı bankaların, tâbiiyetlerini taşıdıkları memleket kanunlarına göre anonim şirket veya muadili bir statüye sahip olmaları lâzımdır. Bu kanunun neşri tarihinde mevcut millî bankalarla halen Türkiye’de şubesi bulunan yabancı bankalar, hususi kanunlarına göre teşkil olunan veya sermayesinin tamamı yabancı bir Devlete ait bankalar ve İstanbul Emniyet Sandığı bu hükümden müstesnadır.
Hisse senedi ve ortaklar
Bankacılıkla uğraşmak amacıyla kurulmuş ve kurulacak Anonim Ortaklıklarda;
1. Hisse senetlerinin nakit karşılığında çıkarılması ve tamamının ada yazılı olması,
2. Hisse senetlerinin itibari değerlerinin 10 bin lirayı geçmemesi,
3. Bütün hisse senetlerinin menkul kıymetler borsasına kote edilmesi,
4. Ortak sayısının yüzden az olmaması,
5. Çalışanların çoğunluğunun yararlandığı yardım ve sosyal güvenlik vakıfları, dernekleri ve sandıkları ile sendikalara ait sermaye payları toplamının % 40 dan; diğer ortakların herbirine ait sermaye payının (ana, baba, kardeş, eş ve çocuklar ile bunların sermayesinin çoğunluğuna tek başına ya da birlikte sahip oldukları ortaklıklara ait paylar bir tek kişiye ait sayılır) % 30 dan fazla olmaması,
zorunludur.
Kamu İktisadi Teşebbüsü durumunda olan ya da sermayesinin çoğunluğuna kamu kurumlarının sahip olduğu bankalar için 4 ve 5 nci bent hükümleri uygulanmaz.
Ortak sayısının yüzden aşağı düşmesine ve 5 nci bentde yazılı sınırların aşılmasına yol açan işlemler pay defterine kaydolunmaz.
Belirlenen süre sonunda ada yazılı duruma getirilemeyen hamiline yazılı eski hisse senetleri ile yasal sınırlar üzerinde sermaye payı sahipleri bu maddenin 1 inci ve 5 inci fıkralarındaki koşullar yerine getirilinceye kadar temettü hariç ortaklık haklarından yararlanamazlar.
Bu maddenin 5 inci bendindeki oranların aşılması halinde;
a) Pay sahiplerince sermaye artırımı dolayısiyle ortaya çıkabilecek rüçhan hakları kullanılmaz,
b) Yeni pay senedi satın alınmaz,
Yukardaki hükümlere aykırı işlemler geçersizdir.
Müessislerin şahsi durumları
7 nci madde mucibince mezuniyet istihsali için yapılacak müracaat evrakına şirket müessislerinin, Maliye ve Ticaret Vekâletlerince hazırlanmış bir numuneye uygun şekilde ve noter huzurunda tanzim ve imza edecekleri birer beyanname eklemeleri mecburidir.
Bu beyannamelere, müessislerin:
1- İsimleri ve ikametgâhları;
2- Müracaat tarihine kadar hangi işlerle ve ne müddet meşgul oldukları;
3- Son beş sene içindeki yıllık gelirleri;
4- Mahkûmiyetleri bulunup bulunmadığı, varsa hangi suçlardan tevellüt ettiği ve cezaların nev’i ve miktarları;
5- Ticari ihtilâflardan dolayı şahsan ve idaresi ile mükellef bulundukları şirketlerin tazminat ödemeye mahkûm edilip edilmedikleri, edilmişlerse miktarları;
6- Nama ve hâmiline muharrer hisse senetlerinden satınalmayı deruhde edecekleri miktarlar;
İle Maliye ve Ticaret Vekâletlerince lüzum görülecek diğer malûmat dercedilir.
En az sermaye
Türkiye’de kurulan bankaların ödenmiş sermayeleri ile yedek akçeleri ve yabancı ülkelerde kurulmuş olup Türkiye’de şube açarak çalışan bankaların Türkiye’ye ayırdıkları sermaye ve yedek akçeleri toplamı 25 milyon liradan az olamaz.
Bankaların merkez şubesi dışında açılmış ve açılacak her şubesi için ayrıca;
1. Nüfusu 1 milyondan fazla olan kentlerde 5 milyon lira,
2. Nüfusu 500 binden fazla 1 milyondan az olan kentlerde 3 milyon lira,
3. Nüfusu 50 binden fazla 500 binden az olan kentlerde 1 milyon lira,
4. Nüfusu 50 binden az olan kentlerde 500 bin lira sermaye ayırmaları,
zorunludur.
Bankalar, genel nüfus sayımlarından sonra geçici sonuçların Devlet İstatistik Enstitüsünce yayımlanmasını izleyen bir yıl içinde en az sermaye tutarlarını bu madde hükümlerine göre ayarlamak zorundadırlar.
Başka yerde şubesi bulunmayan ve nüfusu 250 binden az olan kentlerdeki bankalar için bu maddedeki en az sermaye tutarları aranmaz.
Ödenmiş sermaye ve yedek akçelerin tutarı 100 milyon liradan az olan bankalar için yukarıdaki tutarlar % 50 oranında uygulanır.
Bu maddede yazılı en az sermaye tutarları, Ticaret Bakanlığının olumlu görüşü alınarak Maliye Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından üç katma kadar aktarılabilir.
İstanbul Emniyet Sandığı için bu madde hükümleri uygulanmaz.
Mezuniyet istihsali
Banka muameleleri yapmak üzere teşekkül edecek anonim şirketlerin müessisleri Maliye ve Ticaret Vekâletlerinin müşterek teklifleri ile İcra Vekilleri Heyetinden mezuniyet istihsal etmeye mecburdurlar.
Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre kurulmuş bir anonim şirketin sonradan banka statüsünü iktisap ve banka muameleleri yapabilmesi İcra Vekilleri Heyetinden yukarıdaki fıkra hükümlerine göre ayrıca mezuniyet istihsaline bağlıdır.
Bir bankanın teşekkülüne mezuniyet verilebilmesi için, yapılacak tetkikat ve tahkikat sonunda şirket statüsünün bu kanun hükümlerine uygun olduğunun ve müessislerin muhilli haysiyet ve namus bir cürümden dolayı mahkûmiyetleri bulunmadığının tesbit edilmiş olması lâzımdır.
Bankalar, statülerinde yapacakları tadilât için Ticaret Vekâletinden mezuniyet istihsal etmeye mecburdurlar.
Ticaret Vekâleti mezkûr mezuniyeti vermeden önce Maliye Vekâletinin muvafakatini alır.
Türkiye'de şube açmak istiyen yabancı bankalar
Türkiye'de şube açacak yabancı bankalar, teessüslerinden evvel, Maliye ve Ticaret Vekâletlerinin müşterek teklifleri üzerine İcra Vekilleri Heyetinden mezuniyet istihsaline mecburdurlar.
Bu mezuniyetin verilebilmesi için, İcra Vekilleri Heyetince lüzum görülecek hususi şartlardan başka yabancı bankanın statüsünün bu kanuna aykırı hükümler ihtiva etmemesi ve bankanın müesses bulunduğu memlekette mer’i mevzuata aykırı hareketlerden dolayı mevduat kabul veya bankacılık muameleleri ile iştigalden menedilmemiş olması şarttır.
Verilen mezuniyetin iptali veya mezuniyet almamış olanların banka ve benzeri kelimeleri kullanmaları memnuiyeti
Kuruluşu için mezuniyet verilen bankalarla, Türkiye’de şube açmak üzere mezuniyet istihsal eden yabancı bankalardan, mezuniyet itası tarihinden itibaren bir sene içinde faaliyete geçmiyen veya her hangi bir şekilde faaliyetlerine fasılasız olarak en az bir sene müddetle ara veren bankaların bu mezuniyetleri, Maliye Vekâletinin teklifi üzerine İcra Vekilleri Heyetince iptal olunur.
7 ve 8 inci maddelerde yazılı mezuniyeti almamış olanlarla yukardaki fıkra mucibince mezuniyeti iptal edilmiş bulunanlar, banka muameleleri yapamıyacakları, ticaret unvanlarında veya ilân ve reklâmlarında banka kelimesini kullanamıyacakları gibi; ticari unvanlarında banka muameleleri ile iştigal ettikleri intibaını yaratacak hiçbir kelime veya tâbiri de kullanamazlar.
Şubeler için mezuniyet istihsali ve faaliyetleri tatil edilen şubeler hakkında malûmat verme mükellefiyeti
Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak bankalarla yabancı memleketlerde teşekkül edip Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyette bulunan ve bulunacak olan bankaların, bu kanunun neşrinden sonra açacakları her şube için Maliye Vekâletinden müsaade almaları mecburidir.
Bu müsaade Ticaret Vekâletinin muvafakatı alındıktan sonra verilir.
Şubelerinden bir veya bir kaçının faaliyetini tatil veya tasfiye etmek istiyen bankalar, keyfiyeti bu husustaki kararın alındığı tarihten itibaren en geç 15 gün içinde Maliye ve Ticaret Vekâletlerine bildirmeye mecburdurlar.
T.C. Merkez Bankası müstesna olmak üzere, hususi kanunla kurulmuş bankalar da bu madde hükümlerine tabidirler.
Banka veya banka şubelerinin açılması şartları
Bir veya müteaddit bankanın veya banka şubesinin müesses bulunduğu bir şehir veya kasabada yeniden banka veya banka şubesi açmak talebinde bulunanlar, o mahaldeki iktisadi faaliyetlerin veya o mahalle olan muamele ve münasebetlerinin yeni bir banka veya banka şubesi açılmasına ihtiyaç göstermesi sebeplerini etraflı bir şekilde izah eden rapor ve vesikaları müracaat evrakı meyanına rapdetmekle mükelleftirler.
Maliye Vekâletince; o mahalde yeni bir banka veya banka şubesi açılmasında bir mahzur bulunup bulunmadığı hususunda, lüzum görüldüğü takdirde, bankalar yeminli murakıpları veya vazifelendirilecek diğer uzuvlar vasıtasiyle mahallinde gereken tetkikat yaptırıldıktan sonra bu mevzuda tanzim edilecek raporlar ile alâkalı bankanın müracaatına mesnet teşkil eden vesaik, Ticaret Vekâleti ile Bankalar Birliğine gönderilerek mütalâaları alınır.
İcra kılınan tetkikat ve alınan mütalâalar neticesinde bahis mevzuu mahalde yeni bir banka veya banka şubesi açılmasının mahzurlu olduğu neticesine varıldığı takdirde, keyfiyet Maliye Vekâletince İcra Vekilleri Heyetine arz olunur.
İcra Vekilleri Heyetince de aynı mahzur vârit görüldüğü takdirde bir sene müddetle o mahalde banka veya banka şubesi açılmak üzere yeni talepler kabul edilmez.
Teessüsten sonra verilecek beyannameler
İcra Vekilleri Heyetinden mezuniyet alındıktan ve Türk Ticaret Kanunu hükümlerine uygun şekilde Ticaret Mahkemesince kuruluşu tasdik ve ticaret siciline tescil ve ilân edildikten sonra bankalar, Maliye ve Ticaret Vekâletlerine birer beyanname vererek bankacılık muamelelerine ve mevduat kabulüne başlamak üzere ayrıca müsaade talep etmeye mecburdurlar.
Bunlardan:
A) Türk kanunlarına göre kurulan bankaların beyannamelerinde;
1. Bankanın unvanı ve kuruluş tarihi,
2. Türkiye ve yabancı memleketlerdeki merkez ve şubelerinin bulundukları mahallerin isimleri,
3. Sermayesi miktariyle bunun ne kadarının tediye edilmiş ve ne kadarının henüz tediye edilmemiş bulunduğu,
4. Varsa muhtelif nevi ihtiyat akçelerinin miktarları,
5. İştigal edecekleri muamele nevileri,
gösterilir.
Bu beyannameye bankanın teşekkülüne ait vesikaların musaddak suretleri ile tesis bilânçosu bağlanır.
B) Yabancı memleketlerde teşekkül etmiş olup da Türkiye’de şube açarak faaliyete geçecek olan bankalar da beyannamelerinde:
1. Bankanın unvanı ile hangi memleket kanunlarına göre teşekkül ettiğini ve merkezin bulunduğu mahalli,
2. Türkiye dâhilindeki şubelerinin bulundukları mahallerle bunların açılma tarihlerini,
3. Türkiye’deki şubelerine bu kanun mucibince fiilen tahsis ettikleri tediye edilmiş sermaye ve varsa ihtiyat akçesi miktarlarını,
4. İştigal ettikleri muamele nevilerini,
5. Bankanın hangi tarihte teessüs ettiğini,
6. Sermaye miktarı ile ne kadarının tediye edilmiş ve ne kadarının henüz tediye edilmemiş bulunduğunu,
7. Muhtelif ihtiyat akçelerinin miktarlarını,
8. Merkezinin bulunduğu memleketle diğer memleketlerdeki şubelerinin bulundukları mahallerin isimlerini,
Gösterirler ve şubelerin açılmasına mütaallik vesikaların ve son bilânçolarının musaddak suretlerini bu beyannameye eklerler.
Yabancı bankaların (3) numaralı bent mucibince Türkiye’deki şubelerine tahsis ettikleri tediye olunmuş sermaye ve varsa ihtiyat akçelerinin döviz olarak Türkiye’ye getirilmesi ve Merkez Bankasına satıldıktan sonra ait olduğu hesaplara ithal edilmesi mecburidir.
Türkiye'de şube açmak suretiyle faaliyette bulunan yabancı bankalar ikinci şubelerini açtıkları tarihten itibaren iki ay içinde Maliye Vekâletine ayrıca bir beyanname vererek Türkiye’deki şubelerinden birini diğer şubeleri temsile mezun ve salâhiyettar idare merkezi olmak üzere tâyine mecburdurlar.
Bankacılık muamelelerine ve mevduat kabulüne müsaade ve mevduat kabul salâhiyetinin iptali
12 nci madde mucibince verilecek beyannameler üzerine Maliye Vekâleti, alâkalıların işbu kanunda yazılı şartları yerine getirip getirmediklerini bankacılık muamelelerine ve mevduat kabulüne başlamak üzere kanunun lüzumlu kıldığı vasıfları haiz bulunup bulunmadıklarını tetkik ve Ticaret Vekâletinin mütalâasını aldıktan sonra durumları uygun bulunanlara beyannamenin tevdi tarihinden itibaren en geç iki ay zarfında gerekli müsaadeyi verir.
Yapılan tetkikat neticesinde durumları uygun bulunmıyanlara ıslâh ve noksanlarını ikmal için münasip bir müddet verilir. Bu müddet zarfında yeniden müracaat edenler hakkında birinci fıkra hükümlerine göre tekrar yapılan tetkikat sonunda durumları uygun bulunmıyanlara keyfiyet tebliğ ve 9 uncu maddenin birinci fıkrası hükmüne göre muamele olunur.
Yukarıdaki hükümlere göre müsaade almış bankaların tevdiat kabul etmelerinde bilâhara mahzur görülmesi halinde, Maliye Vekâletinin talebi üzerine İcra Vekilleri Heyetince Banka Kredilerini Tanzim Komitesinin mütalâası alındıktan sonra mevduat kabul salâhiyeti daimî veya muvakkat olarak alâkalı bankanın bütün teşkilâtına veya mütaaddit şubelerine şâmil olmak üzere ref edilebilir.
III- Teşkilât ve Organlar
Genel Kurulda oya katılma
Genel Kurulda ortakların, sahip oldukları pay sayısı kadar oy hakları vardır.
Esas sermayenin % 10 ve daha fazlasına sahip ortaklar ile idare meclisi başkan ve üyeleri ve birinci derecede imza yetkisine sahip olanlar vekil olarak oy kullanamazlar.
İkinci fıkra dışında kalan kimselerin vekil olarak kullanabilecekleri oy sayısı 50’yi ve banka sermayesini temsil eden payların % 1’ini geçemez.
İdare meclisi, murakıplar ve birinci derecede imza yetkisini haiz diğer uzuvlar
Bankaların idare meclisleri beş kişiden ve murakıplar da iki kişiden az olamaz.
Banka umum müdürü, idare meclisinin tabii âzasıdır.
Bu kanun hükümlerine aykırı hareketlerinden dolayı hapis cezası ile cezalandırılan kimseler ile muhilli haysiyet ve namus bir cürümden dolayı mahkûmiyeti bulunanlar, ile müflesler, banka idare meclisi reis ve âzalıkları ile murakıplık, veya umum müdürlük veya umum müdür muavinliği vazifelerinde veya birinci derecede imza yetkisini haiz diğer vazifelerde istihdam olunamazlar.
İdare meclisi reis ve âzalarının hisseleri
Banka idare meclisi reis ve âzalarından her birinin şirket sermayesinin asgari % 1 ini temsil eden hisse senedine sahip olmaları ve idare meclisine seçilmelerini mütaakip bu hisse senetlerini Merkez Bankasına ve mümkün olmadığı hallerde Maliye Vekâletinin göstereceği bankalardan birine makbuz mukabilinde yatırmaları mecburidir. Ancak, şirket sermayesinin % 1 i ve 20 bin lirayı mütecaviz ise fazlası aranmaz.
Devlet daire ve müesseseleri ile bankalar ve diğer teşekküllerin ve şirketlerin memurları bu daire ve müesseselerle bankalar, teşekküller ve şirketleri temsilen idare meclisine seçildikleri takdirde, bunlara terettübeden hisse senedi tevdi mükellefiyeti alâkalı daire, müessese, banka, teşekkül veya şirketler tarafından yerine getirilebilir.
Türkiye’de faaliyette bulunan yabancı bankaların idare komitesi reis ve âzaları da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası veya mümkün olmadığı takdirde Maliye Vekâletinin göstereceği bankalardan birine, bu maddenin birinci fıkrasında yazılı meblâğı yatırmakla mükelleftirler.
Yukarıdaki hükümler gereğince tevdi olunan hisse senetleri veya teminat akçeleri bir borca karşılık gösterilemez, terhin ve haczedilemez.
Bankalarda çalışması memnu olanlar
Menkul kıymetler ve kambiyo borsaları acenteleri ile esham ve tahvilâtın alım ve satımı ve piyasaya ihracı işleriyle uğraşanlar veya devamlı olarak bu işlerle müştagil şirketlerin (Bankalar hariç) idaresinden mesul olan ortakları veya idare meclisi reis ve âzaları ile müdürleri hiçbir bankada idare meclisi reis ve âzası, murakıp, umum müdür, umum müdür muavini veya birinci derecede imza salâhiyetini haiz müdür, memur veya müstahdem olarak vazife deruhde edemezler.
Bankalar, teşkilâtlarında vazife almış olan bu gibi kimselerin işlerine derhal son vermeye mecburdurlar.
Yemin
Banka idare meclisi reis ve âzaları ile banka umum müdürleri ve umum müdür muavinleri veya yabancı bankaların idare komitesi reis ve âzaları intihap veya tâyinlerini takibeden bir hafta içinde mahallî ticaret mahkemesine müracaatla tâyin edilecek günde mezkûr mahkeme huzurunda; vazifelerinin devamı müddetince, bankanın işlerini tam bir dikkat ve dürüstlük ile idare edeceklerine, bilerek ve istiyerek kanun hükümlerine aykırı hareket etmiyeceklerine ve ettirmiyeceklerine dair yemin etmekle mükelleftirler.
Bankaların bu husustaki müracaatları mahkemelerce müstacel mevattan addolunur.
Yemin zabıtlarının mahkemece tasdikli birer sureti Maliye Vekâletine gönderilir. İdare meclisi reis ve âzaları ile umum müdür ve umum müdür muavinleri ve yabancı bankaların idare komitesi reis ve âzaları usulü dairesinde yemin etmedikleri takdirde, vazife göremezler.
İdare komitesi
Anonim şirket şeklinde kurulan bankalarda Türk Ticaret Kanununda gösterilen idare uzuvlarından başka bir kanunda yazılı vazifeleri ifa etmek üzere idare meclisi tarafından, idare meclisi âzaları arasından seçilen iki âza ile umum müdür veya vekilinden mürekkep üç kişilik bir idare komitesi kurulur.
Bu kanunun mer’iyete girmesinden önce limitet ve hisseli komandit şirket şeklinde kurulmuş bankalarda idare komitesi, Türk Ticaret Kanunu ve Esas mukavelenameleri hükümlerine göre umumi heyetleri veya şerikleri tarafından seçilecek iki âza ile şirketin müdüründen terekküp eder.
Yabancı bankaların, 12 nci madde mucibince belli edilecek, Türkiye’deki idare merkezlerinde idare meclisi ve idare komitesi salâhiyet ve mesuliyetini haiz olmak üzere bankanın merkez müdürünün de dâhil bulunduğu üç kişilik bir idare uzvu tesis olunur.
Her hangi bir içtimaa iştirak edemiyecek surette mazereti zuhur eden idare komitesi âzası yerine vazife görmek üzere iki yedek âza seçilir.
İdare komitesi kararları
İdare Komitesinin ittifakla verdiği kararlar doğrudan doğruya, ekseriyetle verdiği kararlar idare meclisinin tasvibinden sonra infaz olunur.
İdare komitesi karar defteri
İdare komitesi kararları, aralarında açık bırakılmamak ve satır aralarında çıkıntı olmamak şartiyle, tarih ve numara sırasiyle Türk Ticaret Kanununun defterlere mütaallik hükmü mucibince tasdik edilmiş müteselsil sayfa numaralı bir deftere metnin sıhhatinden hiçbir veçhile şüpheyi davet etmiyecek şekilde günü gününe kaydedilir ve her kararın altı komite âzaları tarafından imza olunur.
Ancak, iş hacmı kesif bankalarda, Maliye Vekâletinin müsaadesi ile ve yıl sonlarında ciltlettirilmek kaydiyle yukarıda yazılı defter yerine yaprakları tasdikli ve müteselsil sıra numaralı kalamoza kullanılması caizdir.
İdare komitesinin murakabe edilmesi
İdare meclisi, idare komitesinin faaliyetini murakabe etmekle mükelleftir.
İdare meclisi âzalarından her biri idare komitesinden, bu komitenin faaliyeti hakkında her türlü malûmatı istemeye ve lüzumlu göreceği her çeşit kontrolu yapmaya salâhiyetlidir.
Murakıpların vazifeleri
Murakıplar, banka idare meclisi reis ve âzaları, idare komitesi âzaları ile müdür ve memurlarının bu kanun hükümlerine ve bankanın esas mukavelenamesine aykırı hareketlerini gördükleri takdirde bunları vesikalara dayanarak şirket umumi heyetine hitaben tanzim edecekleri raporda zikretmeye mecburdurlar.
Murakıplar raporlarının birer suretini tanzim tarihinden itibaren bir hafta içinde Maliye Vekâletine göndermekle mükelleftirler.
IV- Mevduata Ait Hükümler
Mevduat kabulüne mezun olmıyanlar
Bu kanuna veya hususi kanunlarına göre mevduat kabulüne mezun olanlardan başka hiçbir hakikî veya hükmi şahıs, aslen veya fer’an meslek edinerek mevduat kabul eyliyemez.
Hususi teşekküler
Resmî ve hususi idare, müessese ve şirketler ile mesleki teşekküller de yalnız kendi memur ve müstahdemlerine ait olmak üzere sıhhi ve içtimai yardım, ihtiyat ve tasarruf temini maksatları ile teşkil edilen sandıklarda kendi âzalarına munhasır olmak üzere mevduat kabul edebilirler.
Bu kabil sandıklar statüleri dâhilinde faaliyette bulunmakla beraber nakit mevcutlarının 5.000 liradan fazlasını millî bankalara mevduat olarak yatırmaya yahut Devlet Tahvili veya Amortisman ve Kredi Sandığı tahvili almaya mecburdurlar.
Mevduat çeşitleri
Bankalar, mevduat hesaplarım aşağıdaki türlere göre birbirinden ayırmak ve bunları vadelerine göre sınıflandırmak zorundadırlar.
1. Resmî Mevduat: Genel ve katma bütçeli daire ve kurumlara, yerel yönetimlere, kanunla kurulmuş döner sermayeli kuruluşlara, mahkemelere, savcılıklara, İcra ve İflâs dairelerine, tereke hâkimliklerine ve kanunla kurulmuş Sosyal Sigorta Kurumlarına ait mevduat resmî mevduattır.
2. Ticari Mevduat: Gerçek kişilerin ticarî işletmelerine, kooperatifler dahil her çeşit ortaklıklara, vakıflar, dernekler, sendikalar, birlikler ve meslekî kuruluşların kurdukları veya katıldıkları ticarî işletmelere, Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile bunların işletme ve kuruluşlarına, genel ve katma bütçeli daire ve kuruluşlarla yerel yönetimlerin ticarî işletmelerine ait mevduat ticarî mevduattır.
3. Bankalar Mevduatı: Bankaların (Kamu İktisadi teşebbüsü halindeki bankalar ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası dahil) ve özel kanunlarına göre mevduat kabulüne yetkili kılınan kuruluşların birbirlerine yaptıkları mevduat bankalar mevduatıdır.
4. Tasarruf Mevduatı: Gerçek kişilerce bu nam altında bankalara yatırılan paralar ile vakıflara, dernek ve birliklere, sendikalara, kanunla veya bir kanuna dayanarak kurulmuş tasarruf sandıklarına ve bu kanunun 25 inci maddesinde belirtilen sandıklara ait mevduat tasarruf mevduatıdır.
5. Diğer Mevduat: Yukarıda sayılanların dışında kalan her türlü mevduat diğer mevduat sayılır.
Resmî mevduatı kabul edebilecek bankalar Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenebilir.
Kalkınma ve Yatırım Bankalarının diğer bankalardan 1 yıl ya da daha uzun vade ile sağladıkları paralar mevduat kabul edilmez.
Tasarruf mevduatının imtiyazları
Tasarruf mevduatı sahipleri, mevduatlarının % 50 sine müsavi bir miktar için bu mevduatı kabul etmiş olan bankanın aktifinde mevcut bütün kıymetler üzerinde imtiyazlı alacaklıdırlar.
İflâs vukuunda tasarruf mevduatının imtiyazlı kısmı tasfiye neticesi beklenmeksizin sahiplerine tediye olunur.
Tasarruf mevduatı kabul sınırı
Bir bankanın kabul edebileceği tasarruf mevduatı tutan, ödenmiş ya da Türkiye’ye ayrılmış sermayesiyle yedek akçeleri toplamı:
1. 50 milyon liraya kadar olan bankalarda 12 katını,
2. 50 milyon liradan 250 milyon liraya kadar olan bankalarda 15 katını,
3. 250 milyon liradan 1 milyar liraya kadar olan bankalarda 18 katını,
4. 1 milyar liradan 2 milyar liraya kadar olan bankalarda 20 katını,
5. 2 milyar liradan fazla olan bankalarda 22 katını, geçemez.
Ancak, uygulanan en yüksek mevduat munzam karşılık oranının % 50 fazlası üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasındaki hesaba yatırılmak koşuluyla, bankalar yukarıdaki sınırlar üzerinde tasarruf mevduatı kabul edebilirler.
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ve İstanbul Emniyet Sandığı
Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası ile İstanbul Emniyet Sandığının kabul edecekleri tasarruf mevduatı yekûnu bu iki müessesenin sermaye ve ihtiyat akçeleri mecmuuna göre hesap edilir ve her ikisi tasarruf mevduatı kabulü bakımından bir banka addolunur.
Mevduatın çekilmesi
Borçlar kanununun rehinlere ve alacağın devir ve temlikine mütaallik hükümleri ile diğer kanunların verdiği yetkiler ve tahmil ettiği mükellefiyetler mahfuz kalmak şartiyle, mevduat sahiplerinin mevduatlarını diledikleri, anda bankalardan nakten geri almak hakları hiçbir suretle takyit ve tahdit edilemez.
Mevduat sahibi ile banka arasında vâde ve ihbar müddeti hakkında kararlaştırılan şartlar mahfuzdur.
Ancak, vâdeli ve ihbarlı mevduatın vâde ve ihbar müddetinden önce çekilmesine bankaların muvafakati halinde tatbik olunacak âzami faiz nispeti mevduatın yapıldığı tarihle çekiliş tarihleri arasındaki müddete göre hesaplanır. Daha önce mudie ödenmiş veya hesabına tahakkuk ettirilmiş fazla faizler mevduattan tenzil edilir.
Mevduatta zamanaşımı
Bankalar ve mevduat kabulüne yetkili diğer kuruluşlar, mevduat sahiplerine, aksine yazılı istekleri olmadıkça her yıl Ocak ayı içinde birer hesap özeti gönderirler.
Her türlü mevduat, emanet ve alacaklardan son istem, işlem ya da mudiin herhangi bir şekilde yazılı talimatı tarihinden başlayarak on sene geçtiği halde sahipleri tarafından aranmamış olanları, bu sürenin, bitişini izleyen takvim yılı başından başlayarak 8 ay içinde banka ve kurumlarca sahiplerinin isim, kimlik, adresleri ve haklarına faizleriyle birlikte ulaştıkları tutarlar gösterilerek düzenlenecek bir cetvel ile Maliye Bakanlığı emrine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına devredilir.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, devredilen bu tür haklardan 1.000 liradan fazla olanları 5 yıl süre ile saklamak ve bu süre içinde sahip ve mirasçılarını araştırmakla beraber en az bir kez Resmî Gazete'de sahip ve mirascılarının bankaya başvurmalarının gereğini duyurur. Sahip ve mirasçıları çıkmayan mevduat, emanet ve cari hesap bakiyeleri, 5 yılın bitiminde, 1.000 liraya kadar olanlar ise bu süre beklenmeksizin Hazine hesabına geçirilir.
Küçükler adına ve yalnızca bunlara ödeme yapılmak kaydıyla açtırılan hesaplarda, bu maddede yazılı zamanaşımı süreleri küçüğün reşit olduğu tarihte işlemaya başlar.
Tasarruf mevduatı sahiplerine munzam menfaatler
Bankalar munhasıran tasarruf mevduatı sahiplerine kur’a ile tevzi edilmek üzere tasarrufu teşvik ikramiyeleri tertibedebilirler.
Bankalarca bu madde hükmüne göre tevzi edilebilecek ikramiyelerin her yıl tatbik olunacak miktarı ve nispeti ile şekil, şart, mahiyet ve nevileri Bankalar Birliğinin mütalâası alınarak Banka Kredilerini Tanzim Komitesi tarafından tesbit edilir.
Şu kadar ki, kur’aya esas olarak tâyin edilecek asgari mevduat miktarı, vâdeli olanlarda, vâdesiz mevduat için tesbit edilmiş vâhidin yarısından fazla olamaz ve diğer şartlar vâdeli mevduat aleyhine değiştirilemez.
Mevduat kabulüne yeniden izin verilen bankalarda iznin verildiği yılı takibeden iki takvim yılı sonuna kadar tertibedilecek tasarrufu teşvik ikramiyeleri baliğinin âzami miktarını, bu bankaların ödenmiş sermaye ve ihtiyatlarını gözönünde tutarak Banka Kredilerini Tanzim Komitesi tâyin eder.
V- Umumi Disponibilite, Kanuni Karşılık ve İhtiyatlar
Umumi disponibilite ve kanuni karşılıklar
Bankalar taahhütlerine karşı bulunduracakları umumi disponibilitenin asgari nispeti Banka Kredilerini Tanzim Komitesince tâyin olunur.
Bankalar yukarıdaki fıkra mucibince tesis edecekleri umumi disponibiliteden başka Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nezdinde açılacak hususi bloke birer hesapta nakten munzam karşılık tesis etmekle mükelleftirler. Bu munzam karşılığın, işbu kanunun 51 inci maddesinde zikri geçen aylık mevduat cetvellerinde umumi mevduattan bankalar mevduatının tenzilinden sonra kalacak bakiyeye nispeti vâdeli mevduatta % 10 dan aşağı ve % 35 den fazla, vâdesiz mevduatta % 20 den aşağı ve % 45 ten fazla olmamak üzere memleketin umumi iktisadi durumu gözönünde bulundurularak zaman zaman Banka Kredilerini Tanzim Komitesince tesbit olunur.
Karşılık nispetlerinin artırılmasına mütaallik Banka Kredilerini Tanzim Komitesince alınacak kararlar ancak kararın tekemmül ederek mer’iyete girdiği tarihi takip eden ay başından itibaren vâki olacak mevduat artışlarına tatbik olunur.
Bankalar, aylık mevduat cetvellerine göre bu mevduatlarında vâki artışa tekabül eden munzam karşılıkları, mezkûr aylık cetvellerinin verilme müddeti içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankacındaki hususi hesaba yatırmak mecburiyetindedirler.
Yukarıdaki fıkra gereğince Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına yatırılacak munzam karşılıkların en çok % 20 si, Banka Kredilerini Tanzim Komitesince tesbit ve Bakanlar Kurulunca tasvip edilecek esaslar dairesinde Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası zirai finansmanlarına tahsis edilebilir.
Aylık mevduat cetvellerine göre mevduatın azalması halinde ilgili bankalar keyfiyeti Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirerek azalmaya tekabül eden karşılığın iadesini talep edebilirler. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bu talepleri derhal yerine getirmekle mükelleftir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, mevduatı olağanüstü çekilmekte olan ilgili bankanın talebi halinde, aylık mevduat cetvelinin verilmesini beklemeksizin azalmaya tekabül eden karşılığı derhal İade eder.
Karşılık nispetlerinin, indirilmesi halinde yeni nispetler kararın tekemmül ederek mer’iyete girdiği aynı başından itibaren vâki mevduat artışlarına tatbik olunur. İşbu karar aynı zamanda karşılıkların da iadesini mutazammın bulunuyorsa, kararda tesbit olunacak esaslara göre Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası gerekli iadeyi derhal yapar.
Karşılık nispetlerinin indirilmesi veya mevduat azalışı dolayısiyle gerekli iadenin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasındaki hesaptan karşılanmaması halinde bu madde gereğince zirai finansmana tahsis edilen karşılıklardan iade zarureti hâsıl olduğu takdirde bu tediye Hazînenin kefaleti altında Amortisman ve Kredi Sandığındaki karşılık hesabından derhal yapılır.
Kanuni karşılık hesapları
Bankalar, yukardaki maddede yazılı munzam karşılıkları ayrı bir hesapta gösterirler. Bunları mahiyet ve şekli ne olursa olsun, hiçbir muamelede kullanamazlar. Ve 33 üncü maddede yazılı maksattan gayrı bir husus için karşılık gösteremezler.
Muhtemel zararlar karşılığı
Türkiye’de faaliyette bulunan bilcümle bankalar Türk Ticaret Kanununun ve esas mukavelenamelerinin mecburi kıldığı ihtiyatlardan başka senelik sâfi kârlarından % 5 ini “ileride vukuu muhtemel zararlar karşılığı” olarak ayırmaya mecburdurlar.
Bu mecburiyet, ayrılan karşılıkların yekûnu tediye edilmiş veya Türkiye’ye tahsis olunmuş sermayenin tamamına müsavi oluncaya kadar devam eder ve zarar tahakkuk ettiği zaman bu karşılıktan yapılacak mahsuplar tamamen ikmal edilinceye kadar yeni karşılık ayrılır.
İhtiyat akçelerinin kullanılması
Bankalar, senelik kârlarından Türk Ticaret Kanununun bu husustaki hükmü mucibince ayırmak mecburiyetinde bulundukları kanuni ihtiyat akçeleri ile yukardaki madde mucibince tesis edecekleri muhtemel zarar karşılıklarının tamamını senelik bilânçolarının heyeti umumiyelerince kabul ve tasdikını müteakip bir ay içinde, mubayaa kıymetleri üzerinden, Devlet iç istikraz tahvillerine veya Amortisman ve Kredi Sandığı tahvillerine yatırırlar.
Vâkı zararların Türk Ticaret Kanununun bu husustaki hükmü veya bu kanunun 35 inci maddesi mucibince tesis edilmiş bulunan ihtiyatlardan karşılanması icabettiği hallerde, bankalar, zikri geçen tahvilleri piyasaya satmakta veya diledikleri şekilde elden çıkarmakta serbesttirler. Bankalar istedikleri takdirde sözü geçen tahviller, ihraç bedeline geçmiş günler faizinin ilâvesi ile elde edilecek kıymet üzerinden Amortisman ve Kredi Sandığı tarafından derhal satın alınır.
Yıllık bilânçolarına göre yeniden tahvil satın alınması gereken hallerde, bankalar, bilânçolarının tasdikı tarihinden itibaren bir ay içinde borsadan veya diledikleri yerlerden tahvil tedarik edebilecekleri gibi, Amortisman ve Kredi Sandığı da ihraç bedeline geçmiş günler faizinin ilâvesi ile elde edilecek kıymet üzerinden ihtiyaç miktarında Devlet iç istikraz tahvili veya kendi tahvillerini satmaya mecburdur.
Sandığın tahvilât mevcudu vâkı talepleri karşılamaya kâfi gelmediği takdirde tahvil temin edinceye kadar alâkalı bankalar mevzuubahis ihtiyatlarını Amortisman ve Kredi Sandığı namına Merkez Bankasına tevdiat olarak yatırmaya mecburdurlar.
İşbu tevdiata en son çıkarılan ikramiyesiz Devlet tahvillerinin faizi tatbik edilir.
Tahvillerin kayıt ve muhafazası
Bankalar, 36 ıncı madde gereğince satın aldıkları tahvilleri Türk Ticaret Kanununun bu husustaki hükmü mucibince tasdikli bir deftere kaydetmeye ve bu tahvilleri hususi bir kasada saklamaya ve her talep vukuunda bankalar murakıplarının kontrolüne hazır bulundurmaya mecburdurlar.
Defterin şekli ve kayıtların ne gibi muamelâtı ihtiva edeceği Maliye Vekâletince tâyin ve tesbit olunur.
Bu tahviller rehin edilemeyeceği gibi mahiyet ve şekli ne olursa olsun hiçbir muamelede kullanılamaz.
Maliye Vekâletince lüzum görüldüğü takdirde, yapılacak tebligat tarihinden itibaren 15 gün içinde mevzuubahis tahvillerin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına veya mümkün olmadığı takdirde T.C. Ziraat Bankasına tevdii mecburidir.
VI- Kredi Muameleleri
Kredi hadleri
1) Bir banka, gerçek ya da tüzel bir kişiye doğrudan doğruya veya dolaylı olarak nakit, mal, kefalet, teminat biçiminde ve niteliğinde ya da başka bir biçimde kendi ödenmiş veya Türkiye’ye ayrılmış sermayesi ile yedek akçeleri toplamının % 10 undan fazla kredi veremez, kefaletlerini kabul edemez veya tahvillerini satın alamaz.
2) Bu oran, Kalkınma Planı yıllık programlarında belirtilen sektörlerdeki işlerde ve dış satımda kullanılmak üzere açılan kredilerde % 25 dir. Kalkınma Planı yıllık programlarında belirtilen türlerdeki ortaklıklara açılan krediler ile gerice yörelerdeki işler için kullandırılan kredilerde anılan oran % 30 a kadar artırılabilir. Bu oran önemli projeler için ilgili Bakanlık ve Devlet Planlama Teşkilâtının olumlu görüşü alınması kaydı ile Maliye Bakanlığınca % 40 a kadar artırılabilir.
Ancak, kredinin fiilen bu işlerde kullanıldığının Maliye Bakanlığınca saptanacak biçimde belgelenmesi zorunludur.
Yıllık programlarda belirtilen sektörlerde değişiklik yapılması halinde yukarıda oranlardan yararlanan kredilerin durumu değişmez.
3) İkinci fıkradaki oranların hesabında, teminat mektupları ve kefaletler % 25 oranında nazara alınır. Maliye Bakanlığınca belirlenecek büyük kamu ihaleleri için bu oran % 10 a kadar indirilebilir.
4) Bu maddenin uygulanmasında,
a) Lehine kredi açılan bir gerçek kişinin sermayesinin % 10 ndan fazlasına sahip olduğu ortaklıklar ile Yönetim Kurulu Başkanı, üyesi, genel müdürü, genel müdür yardımcısı, müdürü bulunduğu ortaklıklara,
b) Lehine kredi açılmasa bile,
ba) Bir gerçek kişinin sınırsız sorumlulukla katıldığı ortaklıklara,
bb) Bir gerçek ya da tüzel kişinin sermayesinin en az % 40’ına sahip olduğu ortaklıklara,
bc) Bir gerçek ya da tüzel kişinin ve sermayesinin % 50 sinden fazlasına sahip oldukları ortaklıklarının ayrı ayrı yada birlikte sermayesinin çoğunluğuna sahip oldukları ortaklıklarına,
açılan krediler bu gerçek ya da tüzel kişiye dolaylı olarak verilmiş kredi sayılır.
Dolaylı kredi ilişkisi içerisinde bulunan gerçek ya da tüzel kişilerin bu krediler için bankaca kabul edilen kefaletleri kredi sınırının hesabında dikkate alınmaz.
Yukarıdaki dolaylı kredi ilişkisinin hesaplanmasında, bir gerçek kişi ile eşine ve reşit olmayan çocuklarına ait paylar bir kişiye ait sayılır.
Bankalar, kredi verdikleri kişilerden, yukarıdaki hükümlerin uygulanmasının gerektirdiği bilgileri almak zorundadırlar.
5) Yukarıdaki hükümler aşağıdaki işlemlere uygulanmaz.
a - Özel kanun hükümlerine göre yapılan işlemler;
b - Maliye Bakanlığı ile ya da bu Bakanlığın uygun görmesi üzerine Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile yapılan işlemler;
c - Vadesinin bitimine en çok iki yıl kalan Hazine Bonoları ve Hazine kefaletini haiz bonolar karşılığında yapılan işlemler;
d - Karşılığı Devlet iç istikraz ve Devlet Yatırım Bankası tahvili olan kredi işlemleri;
e - Bankaların kendi aralarındaki kredi işlemleri;
f - Yabancı bankaların veya benzeri kredi kurumlarının Maliye Bakanlığınca belirlenen limitler içindeki mukabil kefaleti ile verilen kefalet mektupları;
g - Diğer bankaların kendi kredi sınırları içindeki mukabil kefaleti ile verilen teminat mektupları (teminat mektuplarının mukabil kefaletler tutarını aşan kısmı için bu maddedeki sınırlara uyulur.)
h - En az üç bankanın riski paylaşarak yurt dışı ihale işlemleri için verecekleri teminat mektupları;
1- Dış işlemlerde kur değişikliklerinin doğurduğu kredi aşımları;
Bankalar, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce açtıkları kredilerden bu maddede belirtilen koşullara aykırı olanları, madde hükümlerine uygun hale getirinceye kadar artıramazlar.
Bankaların iştiraklerine verebileceği kredi toplamı
Bir bankanın kendi iştirak ya da kuruluşlarının tümüne ya da bu iştirak ve kuruluşların kefaletleri ile diğer gerçek ve tüzel kişilere açacağı kredilerin toplamı, bankanın ödenmiş ya da Türkiye’ye ayrılmış sermaye ve yedek akçeleri toplamının % 20 sini geçemez.
Barkalar, kalkınma planı yıllık programlarında belirtilen sektörlerde iş yapan iştirak ve kuruluşlarının tümüne, yalnızca bu sektörlerdeki işlerinde kullanılmak ve 38 inci madde hükümleri saklı kalmak kaydıyla, bir önceki yıl bilânçosunda mevcut nakdi kredi tutarının % 15 ine veya ödenmiş ya da Türkiye’ye ayrılmış sermayeleriyle yedek akçeleri toplamının 3 katma kadar kredi verebilirler.
Ancak bu işlemler her ne suretle olursa olsun üçüncü kişilere kredi sağlanması amacına yönelik olamazlar.
Kamu İktisadi Teşebbüsü niteliğindeki iştirak ve kuruluşlara açılan krediler 1 inci ve 2 nci fıkradaki sınırlamalara tabi değildir.
Banka iştiraki deyimi, bankaların sermayesinin en az %20 sine sahip olduğu ortaklıkları belirtir.
Bankalar, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girdiği günden önce açtıkları kredilerden bu maddede belirtilen koşullara aykırı olanları, madde hükümlerine uygun hale getirinceye kadar artıramazlar.
Kredi faizleri
Bankalar, her ne suret ve şekilde olursa olsun kendilerine kredi açtıkları hakikî ve hükmi şahıslardan kanunen tesbit edilen had ve nispetler fevkınde faiz tahsil edemezler veya fiilen bu nispetler fevkınde faiz tahsiline müncer olan muamelelerde bulunarak menfaat temin edemezler.
Bir bankanın:
1. İştirakleri ile sermayesinin tamamı bankaya ait teşebbüs ve ortaklıklarının,
2. Banka idare meclisi reis ve âzaları ile umum müdürlerinin,
3. Banka ortaklarının;
4. İdare meclisi reis ve âzaları ile umum müdürlerinin ve banka sermayesinin % 10 undan fazlasına sahip ortakların fiilen idare ve kontrolleri altında bulunan teşebbüs ve ortaklıkların;
Tavassutu veya garantisi ile açılan kredilerde bu teşebbüs ve ortaklıklara ve şahıslara garanti komüsyonu veya ücreti, iştirak geliri gibi haklarla veya her ne nam ile olursa olsun ödenen paraların heyeti mecmuası faiz nispet ve hadlerini tesbit eden kanunların tatbikatı bakımından bankaca tahsil edilmiş faiz, komüsyon ve ücret ad ve itibar edilir.
Banka mensuplarına kredi
Bir bankanın idare meclisi reis ve âzalarının ve murakıplarının, banka umum müdürü ve umum müdür muavinlerinin, banka adına kredi açmaya salâhiyetli müdürlerinin, memurlarının ve müstahdemlerinin doğrudan doğruya veya muvazaa yolu ile ve her ne şekilde olursa olsun bankadan kredi almaları, bankaya lehlerine olarak kefalet veya teminat verdirmeleri yahut menfaat rabıtası ile bağlı oldukları eşhas ve müesseseler lehine kredi, kefalet veya teminat verilmesini temin ettirmeleri ve bankaların da bu nevi muameleleri yapmaları memnudur.
Sonradan, lehine kredi açılması memnu hale gelen şahısların her türlü kredileri altı ay içinde tasfiye olunur.
Bu maddenin tatbikınde; kanun veya statü mucibince bir hükmi şahsın idare ve murakabesinde bulunan veya sermayesinin % 10 undan fazlasına sahip olan hakikî şahıs (Ortaklık nispetinin tâyininde ana, baba, karı, koca ve çocukların hisselerinin yekûnu bir tek şahsa ait hisse ad ve itibar olunur) hükmi şahsa menfaat rabıtası ile bağlı sayılır.
Ancak, bankalar kendi mensuplarına teminat mukabilinde üç maaşa kadar kredi açabilirler.
İdare meclisi âzalarının akrabalarına kredi
Bir bankanın idare meclisi ve idare komitesi reis ve âzaları Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 245 inci maddesinin 3 numaralı bendinde yazılı derecelerde karabeti bulunan kimselere taallûk eden kredi, teminat ve kefalet taleplerinin müzakeresine iştirak edemezler ve bu işler hakkında rey veremezler.
Bankaların kendilerine ait müesseseler
Bir bankanın kendi tesis ettiği veya sermayesine iştirak ettiği bir müessese veya ortaklığın idare meclisinde bulunan kimselerin aynı zamanda bu bankanın idare meclisinde bulunması, mezkûr müessese ve ortaklığın banka ile muamele yapmasına mâni değildir.
Kredi açma yetkileri
Gerçek yada tüzel bir kişiye verilecek kredilerden;
1. Toplamı ödenmiş yada Türkiye’ye ayrılmış sermaye ve yedek akçelerinin % 10 unu geçmemek üzere 2 milyon liraya kadar olanları banka Genel Müdürlüklerince ya da kendilerine verilen yetki içerisinde bölge ya da şube müdürlüklerince,
2. Toplamı ödenmiş ya da Türkiye'ye ayrılmış sermaye ve yedek akçelerinin % 10 unu geçmemek üzere 2 milyon liradan fazla 10 milyon liradan az olanları Genel Müdürlüğün yazılı önerisi ve idare komitesinin karan ile,
3. 10 milyon liradan fazla olanları Genel Müdürlüğün yazılı önerisi üzerine yalnızca idare meclisinin kararı ile,
açılabilir.
Yetki sınırlarının saptanmasında bir kişiye ve onun sınırsız sorumlulukla katıldığı ortaklıklara açılan kredilerin toplamı gözönünde tutulur.
Krediler (yabancı bankaların ya da benzeri kredi kuruluşlarının mukabil kefaleti ile verilen kefalet mektupları hariç) ancak adına açıldığı kişilere kullandırılabilir.
Açık krediler
Ödenmiş ya da Türkiye’ye ayrılmış sermaye ile yedek akçeleri toplamının % 10 unu geçmemek üzere verilecek açık (kişisel taahhüde dayanan ve tek imzalı) kredilerden;
1. 250 bin liraya kadar olanları genel müdürlükçe ya da kendilerine verilen yetki içerisinde bölge ya da şube müdürlüklerince,
2. 250 bin liradan fazla ve 1 milyon liradan az olanları idare komitesi kararı ile,
3. 1 milyon liradan fazla olanları yönetim kurulu kararı ile,
açılır.
Yetki sınırlarının saptanması ve kredilerin kullandırılması hakkında 44 üncü madde hükümleri saklıdır.
Kredi açma yetkilerine ilişkin yukarıdaki ve 44 üncü maddedeki sınırlar T. C. Merkez Bankasının görüşü alınmak suretiyle Maliye Bakanlığınca artırılabilir.
Hesap durumu alınması
Bankalar, Devlet ve Devlet Kuruluşları ile olan yada 25 bin lirayı geçmeyen işlemler ile nakit, borsada kote hisse senedi ve tahviller, Hazine Bonoları ve Hazine kefaletini haiz bonolar ya da altın rehin edilmesi karşılığında açılacak krediler ve yalnıza çiftçilere verilecek tarımsal amaçlı krediler dışında açacakları krediler ve verecekleri kefalet ya da teminatlar için, istemde bulunanlardan, Bankalar Birliğince saptanacak örneklerine uygun ve yetkililerin imzalarını taşıyan en son hesap durumunu almak zorundadırlar. Bu hesap durumlarının, kredilerin kullanıldığı sürece her yıl hesap dönemini izleyen 7 ay içinde alınmasına devam edilir.
Kurumlar vergisi yada yıllık beyanname veren gelir vergisi yükümlüsü olan kredi müşterilerine alt hesap durumlarında bağlı bulunulan vergi dairesi ve hesap numaralarının gösterilmesi gereklidir. Bu hesap durumlarına vergi dairesine verilen bilânço ya da işletme hesap özeti eklenir.
Özel kanunları gereğince taşınmaz mal ipoteği karşılığında kredi açmaya yetkili bankaların ve İstanbul Emniyet Sandığının ticari kredi dışındaki işlemlerinde hesap durumu aranmaz.
Maliye Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının görüşünü de alarak birinci fıkrada yazılı 25 bin liralık sınırı üç katma kadar artırmaya yetkilidir.
Banka Kredilerini Tanzim Komitesi
Bu kanunla verilen işleri yapmakla ve memleketteki iktisadî faaliyetlerin icaplarına göre banka plâsmanları üzerinde keyfiyet ve kemiyet bakımından tanzim tedbirleri ittihazına ve umumi kredi hacmı ile umumi kredi hacmı içinde muhtelif kredi nevilerinin sektörler ve mevzular itibariyle tevezzüü tarzını ayarlamaya mâtuf kararlar almak ve bu kanunun tatbikatı ile veya alehtiak bankacılık ve kredi mevzuları ile ilgili hususlarda Hükümetçe tevdi edilecek mevzularda istişari mütalâalar vermekle vazifeli “Banka Kredilerini Tanzim Komitesi” kurulur.
Bu komite; Maliye, Ticaret, Sanayi ve Çalışma Bakanları, Hazine Genel Müdürü, İç Ticaret Genel Müdürü, Sanayi Dairesi Reisi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Genel Müdürü, Amortisman ve Kredi Sandığı Genel Müdürü, Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği Genel Sekreteri, Ödenmiş sermaye ve ihtiyatları yekûnu beş milyon liradan fazla bankaların genel müdürlerinin kendi aralarından iki sene için seçecekleri dört genel müdür ile ödenmiş sermaye ve ihtiyatları yekûnu beş milyon liradan az olan banka genel müdürlerinin kendi aralarından iki sene için seçeceği bir genel müdür ile Kalkınma ve Yatırım Bankaları Genel Müdürlerinin kendi aralarından iki sene için seçecekleri bir Genel Müdürden ve Bankalar Birliği Genel Sekreterinden teşekkül eder.
Komiteye Maliye Vekili, bulunmadığı zamanlarda Ticaret Vekili riyaset eder.
Komitenin kararları, İcra Vekilleri Heyetinin tasdikı ile tekemmül eder.
Komite resmi daire ve teşekküllerle bankalardan ve risk santrali teşkilâtından lüzum göreceği malûmatı almaya ve risk santralizasyonu mevzuunda tedbirler ittihazına yetkilidir.
Komite bürosunda çalışacak kimselere verilecek ücret İcra Vekilleri Heyeti kararı ile tesbit olunur. Bu ücretlerle büronun diğer masrafları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca karşılanır.
VII - İşletme ve İştirakler
İştiraklere sermaye yatırımı
Bankaların, iştirak ve kuruluşlarına yatıracakları sermayelerinin toplamı; ödenmiş yada Türkiye'ye ayrılmış sermayeleri ile yedek akçeleri toplamının % 10’unu geçemez.
Ancak Bankaların;
1. Kalkınma planı yıllık programlarında belirtilecek sektörlerde iş yapan ya da yapacak olan ortaklık ve kuruluşlara,
2. Kanunla kurulan ortaklıklara,
3. Kalkınma ve Yatırım Bankalarına,
4. «İktisadi Devlet Teşekkülleriyle Müesseseleri ve İştirakler Hakkında Kanun» kapsamına giren bankaların, kendilerine verilen özel görevleri gerçekleştirmek amacıyla kuracakları ya da sonradan katılacakları ortaklık ve kuruluşlara.
Yatırmış bulundukları yada yatıracakları sermayeleri için birinci fıkradaki sınırlayıcı hüküm uygulanmaz.
Yıllık Programlarda belirtilen sektörlerde değişiklik yapılması halinde, eski listelere göre sınırlama dışı bırakılan İştiraklerin durumu değişmez.
Bankalar ve sermayesinin % 50 sinden fazlasına sahip oldukları iştirakleri, banka sermayesinin % 10’undan fazlasına sahip olan hissedarların (Kamu kuruluşları dışında) idare meclisi başkan ve üyelerinin, genel müdür ve genel müdür yardımcılarının ayrı ayrı ya da birlikte sermayelerinin % 25 inden fazlasına sahip oldukları ortaklıklara katılamazlar.
Bankaların doğrudan ya da dolaylı olarak sermayelerinin en az % 20’sine sahip bulundukları iştirakleri ana banka hisse senetlerini satın alamazlar, rehin olarak kabul edemezler ve karşılığında avans veremezler.
Bankaların yatıracakları sermaye deyimi, iştirak payını elde etmek için fiilen yapılan ödemeler ile henüz ödenmemiş sermaye taahhüdü toplamını belirtir.
Bankalar, bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinden önce, iştiraklerine ayırdıkları sermaye tutarlarını bu madde hükümlerine uygun duruma getirinceye kadar mevcut iştiraklerine yeniden sermaye ayıramazlar ve yeni iştirakte bulunamazlar.
Emtia ticareti yapma memnuiyeti
48 inci madde hükümleri mahfuz kalmak şartiyle, bankalar ticaret maksadı ile emtia alım ve satımı ile meşgul olamazlar. Meskûk ve külçe halinde altın alım satımı bu hüküm dışında kalır.
Bankalar, alacaklarından dolayı temellük mecburiyetinde kaldıkları ticari emtiayı temellük tarihinden itibaren 9 ay zarfında elden çıkarırlar. Elden çıkarmanın imkânsız veya banka için büyük bir zararı mucibolacağı hallerde veya diğer muhik sebepler tahtında Maliye Vekâleti, Ticaret Vekâletinin mütalâasını da almak suretiyle bu müddeti uzatabilir.
Taşınmaz mal üzerine işlemler
1) Bankalar, ticaret amacıyla taşınmaz mal alım ve satımı ile uğraşamazlar ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca alınan kararlara uygun olarak bankacılık işlerini yürütebilmek için gereksindikleri sayı ve vüsatin üstünde herhangi bir biçimde taşınmaz mal edinemezler.
Bankaların, sermayesine % 10'un üstünde katıldıkları ortaklıklarla bunların ortağı olduğu kuruluşların iş konularının gerektirdiği iş yeri, fabrika, imalâthane ve eklentileri gibi taşınmaz mallar dışında taşınmaz mal edinmeleri Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının iznine bağlıdır.
2) Bankalar, taşınmaz mal yapımı işleri ya da ticareti ile uğraşan ortaklıklara katılamazlar ve bu konuda iş yapan gerçek ve tüzel kişilere kredi açamazlar. Ancak aşağıda belirtilen iştirak ve kredilere bu hüküm uygulanmaz.
a) Yol, köprü, baraj, liman, okul ve hastane gibi bayındırlık tesisleri ile sanayi ve turistik tesislerin inşaat taahhüdü ile uğraşan ortaklıklara bankalarca yapılan iştirakler;
b) Yukarıda 2 (a) bendinde belirtilen konularda iş yapan banka iştiraklerine ve diğer gerçek ya da tüzel kişilere yalnızca bu alanlarda kullanılmak üzere açılan krediler;
c) Kendisine ya da eşine ait konutu bulunmayanlara satılmak ya da kiralanmak üzere, nüfusu 100 bini aşan kentlerin belediye sınırları ya da mücavir alanlar içerisinde, İmar ve İskân Bakanlığınca onanmış projeleri gereğince toplu ve sosyal konut yapacak kamu kuruluşları ile kooperatiflere ya da bunların müteahhitlerine açılan krediler;
d) Her çeşit taşınmaz mal yapımının taahhüdü işleriyle uğraşan gerçek ve tüzel kişilere verilen teminat mektupları;
3) Bankalar;
a) Tarım, sanayi madencilik, enerji, bayındırlık, ulaştırma, dışsatım ve turizm işleri ile 2/c bendindeki toplu ye sosyal konut yapımına yönelik krediler;
b) Artırma, Eksiltme ve İhale Kanunu’nun ya da özel şartnamelerinin hükümlerine göre resmi daire ve kurumlara, iktisadi Devlet Teşekküllerine ve müesseslerine, kanunla kurulmuş teşekküllere, banka, ortaklık, dernek ve vakıflara ihaleye koydukları çeşitli işler için ve ayrıca mahkemelere, vergi ve icra daireleriyle gümrüklere hitaben bunlar tarafından istenen konular için verilecek teminat mektupları;
c) Kredi sağlamak amacıyla kalkınma ve yatırım bankalarına ve (a) bendindeki işler için diğer bankalara hitaben verilecek teminat mektupları;
dışında taşınmaz mal ipoteği karşılığında kredi açamazlar.
Yeniden kredi açılmaması koşuluyla, verilen kredilerden tahsili tehlikeye düşenlerin sağlamlaştırılması için sonradan ipotek tesis olunabilir.
4) Bankalar, alacaklarından dolayı edinmek zorunda kaldıkları taşınmaz malları, edinme gününden başlayarak 3 yıl içinde elden çıkarmak zorundadırlar. Bu süre içinde elden çıkarmanın olanaksız olduğunun ya da banka için büyük zarar doğuracağının belgelendiği hallerde bu süre Maliye Bakanlığı tarafından uzatılabilir.
Bankalara taşınmaz mal üzerine borç verme konusunda yetki veren özel kanun hükümleri saklıdır. İstanbul Emniyet Sandığı ve bu kanun kapsamına giren bankaların yabancı memleketlerdeki şubelerine 3 üncü fıkra hükmü uygulanmaz.
VIII- Hesap Hulâsaları, Bilânço ve Muhafaza Edilecek Vesaik
Hesap hulâsaları ve bilânçolar
Bankalar, üç aylık hesap hulâsalarını ve senelik bîlançoları ile kâr ve zarar hesaplarını, Ticaret Vekâleti ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve Bankalar Birliğinin mütalâaları alındıktan sonra Maliye Vekâletince tesbit edilecek formüle mutabık olarak tanzim ederler.
Bankaların iştiraklerine açmış oldukları krediler ile iştiraklerine yatırdıkları sermayenin 39 ve 48 inci maddelere göre tasnif edilmiş durumunu üç aylık hesap hulâsaları ile senelik bilânçolarında diğer muamelelerinden ayrı olarak göstermeye mecburdurlar.
Üç aylık hesap hulâsaları mevcut ise umumi heyetçe tâyin edilen murakıplar tarafından tasdikli olarak taallûk ettikleri üç aylık devrenin hitamından itibaren en geç iki ay içinde ve senelik bilânçolarla kâr ve zarar hesapları da idare meclisi ve murakıpları raporları ile birlikte umumi heyetlerin toplantı tarihinden itibaren bir ay içinde, bankalar tarafından Maliye ve Ticaret Vekâletleriyle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına verilir ve bilânçolar aynı müddet zarfında biri Resmî Gazetede olmak üzere en az iki gazete ile neşir ve ilân olunur.
Ayrıca, bankalar, vaziyet cetvellerine nazaran bir ay evvelki ay sonu itibariyle başlıca kredi ve mevduat nevilerini ve umumi yekûnlarını gösterir birer cetveli aynı veçhile mütaakıp ayın sonuna kadar tevdi etmeye mecburdurlar.