I. KISIM
Milletlerarası Özel Hukuk
I. BÖLÜM
Genel Hükümler
Kapsam:
Yabancılık unsuru taşıyan özel hukuka ilişkin işlem ve ilişkilerde uygulanacak hukuk, Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi, yabancı kararların ve tenfizi bu Kanunla düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin taraf olduğu milletlerarası sözleşme hükümleri saklıdır.
Yabancı Hukukun Uygulanması:
Hâkim, Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku resen uygular. Hâkim, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımını isteyebilir.
Yabancı hukukun olaya ilişkin hükümlerinin tüm araştırmalara rağmen tespit edilememesi batinde, Türk hukuku uygulanır.
Uygulanacak yabana hukukun kanunlar ihtilafı kurallarının bir başka hukuku yetkili kılması halinde bu hukukun maddi hükümleri uygulanır.
Değişken ihtilaflar:
Yetkili hukukun vatandaşlık, ikametgâh veya mutad mesken esaslarına göre tayin edildiği hallerde, aksine hüküm olmadıkça, dava tarihindeki vatandaşlık, ikametgâh veya mutad mesken esas alınır.
Vatandaşlık Esasına Göre Yetkili Hukuk:
Bu Kanun hükümleri uyarınca yetkili olan hukukun vatandaşlık esasına göre tayin edildiği hallerde, bu kanunda aksi öngörülmedikçe:
a) Vatansızlar hakkında ikametgâh, bulunmadığı hallerde mutad mesken, o da yoksa dava tarihinde bulunduğu devlet hukuku,
b) Birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olanlar hakkında, bunların aynı zamanda Türk Vatandaşı olmaları halinde Türk hukuku,
c) Birden fazla devlet vatandaşlığına sahip olup, aynı zamanda Türk Vatandaşı olmayanlar hakkında, daha sıkı ilişki halinde bulundukları devlet hukuku,
Uygulanır.
Kamu Düzenine Aykırılık:
Yetkili yabancı hukukun belirli bir olaya uygulanan hükmünün Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması halinde, bu hüküm uygulanmaz; gerekli görülen hallerde, Türk hukuku uygulanır.
Hukuki İşlemlerde Şekil:
Hukuki işlemler, yapıldıkları yer hukukunun veya o hukuki işlemin esası hakkında yetkili olan hukukun öngördüğü şekle uygun olarak yapılabilir.
Zamanaşımı:
Zamanaşımı, hukuki işlem ve ilişkinin esasına uygulanan hukuka tabidir.
II. BÖLÜM
Kanunlar İhtilafı Kuralları
Ehliyet:
Hak ve fiil ehliyeti ilgilinin milli hukukuna tabidir.
Milli hukukuna göre ehliyetsiz olan bir yabancı Türk hukukuna göre ehil ise, Türkiye'de yaptığı hukuki işlemle bağlıdır. Aile ve miras hukuku ile yabancı ülkedeki taşınmaz inallar üzerindeki ayni haklara ilişkin işlemler bu hükmün dışındadır.
Kişinin milli kanunu ile kazandığı rüşt hali vatandaşlığının değişmesi ile sona ermez.
Tüzelkişilerin veya kişi veya mal topluluklarının hâk ve fiil ehliyetleri, statülerindeki idare merkezi hukukuna tabidir. Ancak fiili idare merkezinin Türkiye'de olması halinde Türk hukuku uygulanabilir.
Vesayet, Hacir ve Kayyımlık:
Vesayet veya hacir kararı verilmesi veya sona erdirilmesi sebepleri, hakkında vesayet veya hacir kararının verilmesi veya sona erdirilmesi istenen kişinin milli hukukuna tabidir.
Yabancının milli hukukuna göre vesayet veya hacir kararı alınması mümkün olmayan hallerde bu kişinin mutad meskeni Türkiye'de ise Türk hukukuna göre vesayet veya hacir kararı verilebilir veya kaldırılabilir.
Vesayet veya hacir kararı verilmesi veya sona erdirilmesi sebepleri dışında kalan bütün hacir veya vesayete ilişkin hususlar ve kayyımlık Türk hukukuna tabidir.
Gaiplik veya Ölmüş Sayılma:
Gaiplik veya ölmüş sayılma kararı, hakkında karar verilecek kişinin milli hukukuna tabidir. Milli hukukuna göre hakkında gaiplik veya ölmüş sayılma kararı verilemeyen kişinin mallarının Türkiye'de bulunması veya eşinin veya mirasçılardan birinin Türk vatandaşı olması halinde Türk hukukuna göre gaiplik veya ölmüş sayılma kararı verilir.
Nişanlanma:
Nişanlanma ehliyeti ve şartları taraflardan herbirinin kendi milli hukukuna tabidir.
Nişanlanmanın hükümlerine ve sonuçlarına müşterek milli hukuk, taraflar ayrı vatandaşlıkta iseler Türk hukuku uygulanır.
Evlenme:
Evlenme ehliyetine ve şartlarına taraflardan her birinin evlenme anındaki milli hukuku uygulanır. Evlenmenin şekli yapıldığı yer hukukuna tabidir. Milletlerarası sözleşmeler hükümlerine göre konsolosluklarda yapılan evlenmeler geçerlidir.
Evlenmenin genel hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları halinde müşterek ikametgâh hukuku, bulunmadığı takdirde müşterek mutad meskenleri hukuku, bununda bulunmaması halinde Türk hukuku uygulanır.
Boşanma ve Ayrılık:
Boşanma ve ayrılık sebepleri ve hükümleri eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir.
Eşler ayrı vatandaşlıkta iseler müşterek ikametgâh hukuku, bulunmadığı takdirde müşterek mutad meskenleri hukuku, bununda bulunmaması halinde Türk hukuku uygulanır.
Geçici tedbir niteliğinde olmayan boşanma ve ayrılıkla ilgili nafaka talepleri, boşanma ve ayrılık hakkında yetkili olan hukuka tabidir.
Evlilik Malları:
Evlilik malları hakkında eşler ikametgâh veya evlenme anındaki milli hukuklarından birim seçebilirler; böyle bir seçim yapılmamış olan hallerde evlilik malları haklarında evlenme anındaki müşterek milli hukuk, müşterek bir milli hukukun bulunmadığı hallerde, evlenme atımdaki müşterek ikametgâh hukuku, bu da bulunmadığı takdirde, malların bulunduğu yer hukuku uygulanır.
Evlenmeden sonra yeni bir müşterek hukuka sahip olan eşler, üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak üzere, bu yeni hukuka tabi olabilirler.
Evlilik İçi Nesep:
Evlilik içi nesep ilişkileri, doğum anındaki evlenmenin genel hükümlerini düzenleyen hukuka tabidir.
Nesebin Düzeltilmesi:
Nesebin düzeltilmesi, babanın düzeltme anındaki milli hukukuna, nesebin bu hukuka göre düzeltilememesi halinde ananın milli hukukuna, buna göre dahi düzeltmenin mümkün olmaması halinde, çocuğun milli hukukuna tabidir.
Evlilik Dışı Nesep:
Evlilik dışı çocuk ile ana arasındaki kişisel ve mali ilişkilere ananın milli hukuku, çocuk ile baba arasındaki kişisel ve mail ilişkilere ise babanın milli hukuku uygulanır.
Evlat Edinme:
Evlat edinme ehliyeti ve şartları hakkında, taraflardan her birinin evlat edinme anındaki milli hukuku uygulanır.
Evlat edinmenin hükümleri evlat edinenin milli hukukuna, birlikte evlat edinme halinde ise evlenmenin genel hükümlerini düzenleyen hukuka tabidir.
Evlat edinmeye diğer eşin rızası konusunda eşlerin milli hukukları birlikte uygulanır.
Velayet:
Velayet, nesebi düzenleyen hukuka tabidir.
Boşanmada velayet:
Boşanmada velayet ve velayete ilişkin sorunlar hakkında boşanmanın tabi olduğu hukuk uygulanır.
Yardım Nafakası:
Yardım nafakası borçlunun milli hukukuna tabidir.
Miras:
Miras ölenin milli hukukuna tabidir. Türkiye'de bulunan taşınmaz mallar hakkında Türk hukuku uygulanır.
Mirasın açılmasına, iktisabına ve taksimine ilişkin hükümler terekenin bulunduğu yer hukukuna tabidir.
Türkiye'de bulunan mirasçısız tereke Devlete kalır.
Ölüme bağlı tasarrufun şekil 6 ncı madde hükmüne bağlıdır. Ölenin milli hukukuna uygun şekilde yapılan ölüme bağlı tasarruflar da geçerlidir.
Ölüme bağlı tasarruf ehliyeti, tasarrufta bulunanın, tasarrufun yapıldığı andaki milli hukukuna tabidir.
Aynî Haklar:
Taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki mülkiyet hakkı ve diğer aynî haklar malların bulunduğu yer hukukuna tabidir.
Taşınmakta olan mallar üzerindeki aynî haklara varma yeri hukuku uygulanır.
Yer değişikliği halinde henüz kazanılmamış aynî haklar malın son bulunduğu yer hukukuna tabidir.
Taşınmaz mallar üzerindeki aynî haklara ilişkin hukuki işlemler şekil yönünden bu malların bulundukları yer hukukuna tabidir.
Sözleşmeden Doğan Borç ilişkileri:
Sözleşmeden doğan borç ilişkileri tarafların açık olarak seçtikleri kanuna tabidir.
Tarafların açık olarak bir kanun seçmemiş olmaları halinde borcun ifa yeri hukuku, borcun ifa yerinin birden fazla olması halinde borç ilişkisinin ağırlığını teşkil eden edimin ifa yeri hukuku, bu yerin de tespit edilemediği hallerde ise, sözleşmenin en yakın irtibat halinde bulunduğu yer hukuku uygulanır.
Haksız Fiiller:
Haksız fiilden doğan borçlar haksız fiilin işlendiği yer hukukuna tabidir.
Haksız fiilin işlendiği yer ile zararın meydana geldiği yerin farklı ülkelerde olması halinde, zararın meydana geldiği yer hukuku uygulanır.
Haksız fiilden doğan borç ilişkisinin başka bir ülke ile daha yakın irtibatlı olması halinde bu ülke hukuku uygulanabilir.
Sebepsiz iktisap:
Sebepsiz iktisap hukuki bir ilişkiye dayanıyorsa bu ilişkinin tabî olduğu hukuk, diğer hallerde sebepsiz iktisabın gerçekleştiği yer hukuku uygulanır.
II. KISIM
Milletlerarası Usul Hukuku
I. BÖLÜM
Türk Mahkemelerinin Milletlerarası Yetkisi
Milletlerarası Yetki:
Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder.
Türklerin Kişi Hallerine İlişkin Davalar:
Türkiye'de ikametgâhı bulunmayan Türk vatandaşlarının, kişi hallerine ilişkin davaları, ikamet ettikleri ülke mahkemesinde açılmadığı veya açılamadığı takdirde Türkiye'de yer itibariyle yetkili mahkemede, bulunmaması halinde ilgilinin sakin olduğu yer, Türkiye'de sakin değilse Türkiye'deki son ikametgâhı mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir Mahkemelerinden birinde görülür.
Tabancıların Kişi Hallerine İlişkin Bazı Davalar:
Türkiye’de ikametgâhı bulunmayan yabancı hakkında vesayet, kayyımlık, hacir, gaiplik ve ölmüş sayılma kararları ilgilinin Türkiye'de sakin olduğu yer, sakin değilse mallarının bulunduğu yer mahkemesince verilir.
Miras Davaları:
Mirasa ilişkin davalar ölenin Türkiye’deki son ikametgâhı mahkemesinde, son ikametgâhının Türkiye’de olmaması halinde terekeye dahil malların bulunduğu yer mahkemesinde görülür.
Yetki Anlaşması:
Yer itibariyle yetkinin kamu düzeni veya münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hallerde, taraflar aralarındaki yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devlet mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler. Yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması halinde dava yetkili Türk mahkemesinde görülür.
Teminat:
Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzelkişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadırlar.
Mahkeme, dava veya takibin niteliğine ve duruma göre davacıyı, davaya katliam veya takip isteğinde bulunanı karşılıklılık esasına göre teminat göstermekten muaf tutabilir.
Yabancı Devletin Yargı Muafiyetinden /Yararlanamayacağı Haller:
Yabancı devlete, özel hukuk ilişkilerinden doğan hukukî uyuşmazlıklarda yargı muafiyeti tanınmaz.
Bu gibi uyuşmazlıklarda yabancı devletin diplomatik temsilcilerine tebligat yapılabilir.
II. BÖLÜM
Yabancı Mahkeme ve Hakem Kararlarının Tenfizi ve Tanınması
Tenfiz Kararı:
Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilanarın Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk Mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.
Yabancı mahkemelerin ceza ilamlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir.
Görev ve Yetki:
Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir.
Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki ikametgâhı, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de ikametgâhı veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse, Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.
Tenfiz İstemi:
Tenfiz istemi dilekçe ile olur. Dilekçeye, karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenir. Dilekçede aşağıdaki hususlar yer alır.
a) Tenfiz isteyenle, karşı tarafın ve varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad, soyad ve adresleri,
b) Tenfiz konusu hükmün hangi devlet mahkemesinden verilmiş olduğu ve mahkemenin adı ile ilamın tarih ve numarası ve hükmün özeti,
c) Tenfiz, hükmün bir kısmı hakkında isteniyorsa bunun hangi kısım olduğu.
Dilekçeye Eklenecek Belgeler:
Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir:
a) Yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı ve onanmış tercümesi,
b) İlamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi.
Tenfiz Şartları:
Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dahilinde verir.
a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilamın verildiği Devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilamların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiili uygulamanın bulunması,
b) İlamın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması,
c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması,
d) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyapta hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk Mahkemesine itiraz etmemiş olması,
e) Türklerin kişi hallerine ilişkin yabancı ilamda Türk kanunlar ihtilafı kuralları gereğince yetkili kılınan hukukun uygulanmamış ve Türk vatandaşı olan davalının tenfize bu yönden itiraz etmemiş olması.
Tebliğ ve İtiraz:
Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir. İstem, basit yargılama usulü hükümlerine göre incelenerek karara bağlanır.
Karşı taraf ancak bu bölüm hükümlerine göre tenfiz şartlarının bulunmadığını veya yabancı mahkeme ilamının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş yahut yerine getirilmesine engel bir sebep ortaya çıkmış olduğunu öne sürerek itiraz edebilir.
Karar:
Mahkemece ilamın kısmen veya tamamen tenfizine veya istemin reddine karar verilebilir. Bu karar yabancı mahkeme ilamının altına yazılır ve hâkim tarafından mühürlenip imzalanır.
Yerine Getirme ve Temyiz Yolu:
Tenfizine karar verilen yabancı ilamlar, Türk Mahkemelerinden verilmiş ilamlar gibi icra olunur.
Tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizi genel hükümlere tabidir. Temyiz, yerine getirmeyi durdurur.
Tanıma:
Yabancı mahkeme ilanımın kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 38 nci maddenin (a) ve (d) bentleri uygulanmaz.
İhtilafsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tabidir.
Yabancı mahkeme ilamına dayanılarak Türkiye'de idari bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.
Yabana Hakem Kararlarının Tenfizi:
Kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış yabancı hakem kararları tenfiz edilebilir.
Yabancı hakem kararlarına tenfizi, tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer asliye mahkemesinden dilekçeyle istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı takdirde, aleyhine karar verilen tarafın Türkiye'deki ikametgâhı, yoksa sakin olduğu, bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır.
Dilekçe ve İnceleme Usulü:
Yabancı bir hakem kararının tenfizini isteyen taraf, dilekçesine aşağıda yazılı belgeleri karşı tarafın sayısı kadar örnekleriyle birlikte ekler.
a) Tahkim sözleşmesi veya şartının astı yahut usulüne göre onanmış örneği,
b) Hakem kararırım usulen kesinleşmiş ve icra kabiliyeti kazanmış astı ve onanmış örneği,
c) (a) ve (b) bentlerinde sayılan belgelerin tercüme edilmiş ve usulen onanmış örnekleri,
Mahkemece hakem kararlarının tenfizinde 38/a., 39, 40 ve 41 nci madde hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Ret Sebepleri:
Mahkeme:
a) Tahkim sözleşmesi yapılmamış veya esas sözleşmeye tahkim şartı konulmamış ise,
b) Hakem kararı genel ahlaka veya kamu düzenine aykırı ise,
c) Hakem kararına konu olan uyuşmazlığın Türk kanunlarına göre tahkim yoluyla çözümü mümkün değilse.
d) Taraflardan biri hakemler önünde usulüne göre temsil edilmemiş ve yapılan işlemleri sonradan açıkça kabul etmemiş ise,
e) Hakkında hakem kararının tenfizi istenen taraf hakem seçiminde usulen haberdar edilmemiş yahut iddia ve savunma imkânından yoksun bırakılmış ise,
f) Tahkim sözleşmesi veya şartı taraflarca tabi kılındığı kanuna, bu konuda bir anlaşma yoksa hakem hükmünün verildiği yer hukukuna göre hükümsüz ise,
g) Hakemlerin seçimi veya hakemlerin uyguladıkları usul, tarafların anlaşmasına, böyle bir anlaşma yok ise hakem hükmünün verildiği yer hukukuna aykırı ise,
h) Hakem kararı, hakem sözleşmesinde veya şartında yer almayan bir hususa ilişkin ise veya sözleşme veya şartın sınırlarını aşıyor ise, (bu kısım hakkında)
i) Hakem kararı tabi olduğu veya verildiği yer hukuku hükümlerine göre kesinleşmemiş yahut icra kabiliyeti kazanmamış veya verildiği yerin yetkili mercii tarafından iptal edilmiş ise,
Yabancı hakem kararının tenfizi istemini reddeder.
Yukarıdaki (d), (e), (f), (g), (h) ve (l) bentlerinde yazılı hususların ispat yükü, hakkında tenfiz istenen tarafa aittir.
III. KISIM
Son Hükümler
Kaldırılan Hükümler:
23 Şubat 1330 tarihli «Memaliki Osmaniyede Bulunan Ecnebilerin Hukuk ve Vezaifi Hakkında Kanunu Muvakkat» ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 18 nci maddesi ve aynı Kanunun yabancı ilamların tanınması ve tenfizine ilişkin Dokuzuncu Babının Birinci Fasıl hükümleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük:
Bu Kanun hükümleri yayımı tarihinden altı ay sonra yürürlüğe girer.
Yürütme:
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.