Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:
Salt metin olarak göster (Kelime işlemcilere uygun görünüm)
Değişikliklere ilişkin notları gizle

Konsolide metin (Sürüm: 7)

MADDE 1

Yüksek seviye gösteren umumî ve hususi, kapalı veya akar suların taşmasiyle su altında kalan veya su baskınlarına uğrayabilecek olan sahaların sınırları Cumhurbaşkanı kararı ile tesbit ve ilân edilir.

MADDE 2

Birinci madde hükümlerine göre tesbit ve ilân edilen sahaların sınırları içinde suların akmasına engel olan bina, tesisler, fidan, ağaç, set, savak gibi mânialarla değirmen ve sulama arkları hakkında aşağıdaki hükümler tatbik olunur:

a) Bina ve tesisler hakkında İstimlâk hükümlerine göre muamele yapılır. Bu bina ve tesislerin arsaları ve bitişik arazileri sahiplerinin faydalanabilecekleri durumda ise, bunların kıymetleri istimlâk bedelinden indirilir ve arsa veya arazi sahiplerine terkedilir.

b) Fidan, ağaç ve asmalıklarla esaslı bent ve savaklar belediye sınırı içinde ise belediye encümeninin, bu sınır dışında ise vilâyet daimî encümeninin seçeceği üç vukuf ehli tarafından kıymetleri takdir edilerek, bedelleri sahiplerine peşinen ödendikten sonra kaldırılır veya yıkılır. Bunların takdir olunan kıymetleri için tebliğ tarihinden itibaren beş gün zarfında ilgililerce vilâyet idare heyetlerine itiraz edilebilir. Vilayet idare heyetlerinin nihayet bir ay içinde karar vermeleri lâzımdır. Bu kararlar icrayı durdurmaz. Ancak bu fıkra hükmü dairesinde kaldırılacak veya yıkılacak olan fidan, ağaç ve asmalıklarla bent ve savakların kısmen veya tamamen başka yerlere nakli için sahiplerince alâkalı makamlara yazı ile vuku bulacak müracaatlar üzerine, lüzumlu ve mümkün mühletler verilir. Bu hallerde takdir edilmiş olan bedellerden nakledilen kısımlara isabet eden miktarlar indirilir. Kaldırılan fidan, ağaç ve asmalıkların arazisi sahiplerince hiç bir surette kullanılmıyacak hale girmiş bulunursa, bunlar da (a) fıkrası hükümlerine göre istimlâk olunur.

c) Yukarıki fıkralara göre takdir edilecek bedeller Nafia Vekilliğince ödenir. Ancak Devlet ve belediyeye ve hususi idarelerle köy hükmi şahıslarına ait olan bina, tesisler, fidan, ağaç ve asmalıklarla diğer mânialar için hiç bir tazminat verilmez.

d) Âdi bent ve setlerle çit, dolma ve toprak birikintisi gibi mânialar da hiç bir tazminat verilmeksizin kaldırılır.

e) Baskın sahalarının dışındaki değirmenlere, sınai tesislere veya ekim sahalarına giden ve su baskın sahasından geçen ark ve kanallardan zararlı olanların fennî icaplara uygun olarak düzeltilmeleri için sahiplerine kâfi bir mühlet verilir. Bu müddetin sonunda düzeltilmedikleri takdirde yukarıki hükümler tatbik olunur.

MADDE 3

Birinci madde hükümleri dairesinde tesbit ve ilân edilmiş olan sınırlar içinde tesisat, inşaat veya tadilât yapmak, fidan veya ağaç dikmek yasaktır. Müsaade verilmesi, Su İşleri Müdürünün, bulunmıyan yerlerde Nafia Müdürünün fennî mahzur olmadığı hakkında rapor vermiş olmasına bağlıdır.

Birinci fıkra hükmüne muhalif olarak izin istihsal edilmeden yapılan ve suyun akmasına veya su seviyesinin yükselmesine tesiri olan tesisat, inşaat veya tadilât, dikilen fidan veya ağaçlar mahallî Su İşleri Müdürünün, yoksa Nafia Müdürünün teklifi üzerine valinin karariyle yıktırılır veya kaldırılır ve bu hususta yapılan masraflar sahiplerinden alınır.

MADDE 4

Daimî bakıma tabi olsun olmasın kenar ve setlerin taşkın sularla yıkılma tehlikesine veya halkın su afetine maruz bulunduğunu görenler, bunu derhal mahallin Su İşleri Nafia Müdür ve teşkilâtına veya en yakın muhtarlara, jandarma dairelerine veyahut mülkiye âmirlerine haber vermeğe mecburdurlar.

Bu mecburiyet, suların kabarma ve taşması mevsimlerinde halka ilân edilir.

MADDE 5

Tehlikenin aşağı mıntakalara sirayeti ihtimali varsa keyfiyet o mıntakalara da en seri vasıtalarla ihbar olunur.

MADDE 6

Taşkın sularla kenar ve setlerin yıkılma ve yarılma tehlikesine maruz bulunması veya yakın arazinin su baskınına uğraması gibi hallerde, hadisenin vukubulduğu mahallin en büyük mülkiye memurunun emriyle tehlike ile karşılaşan köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmamış bulunan erkekleri, ellerinde bulunan ve yıkıntıları düzeltmeğe yarayacak her türlü alât, edevat ve malzeme ve vasıtalarla tehlike yerine yardıma koşmağa ve gösterilen işlerde çalışmağa mecburdurlar.

Köylünün temin edemiyeceği anlaşılan lüzumlu vasıtaları Nafia Vekilliği önceden kâfi miktarlarda ve taşkın sahalarında bulundurur.

Tehlike ile karşılaşan veya tehlikeye uğrayan mahaller halkı ile bu afetin önlenemiyeceği anlaşıldığı takdirde, tehlike mıntakası dışında kalan komşu köy ve kasabalar halkı da birinci fıkra hükümleri dairesinde yardıma çağırılırlar. Bunlar da gösterilen işlerde çalışmağa mecburdurlar.

Mülki idare mıntakası ayrı dahi olsa komşu köy ve kasaba halkı tehlikeye maruz mahallin en büyük mülkiye memurunun bu yoldaki emirlerini yerine getirmekle mükelleftir. Şu kadar ki bu komşu köy ve kasabaların bağlı bulunduğu vilâyet veya kazaya derhal malûmat verilir ve yardım istenilir.

Yardıma giden komşu köy ve kasabalar halkı da ellerinde bulunan alât ve malzeme ve vasıtaları, ameliyatı idare edenlerin emrine vermeğe mecburdurlar.

Vali ve kaymakamlarla nahiye müdürleri ve köy muhtarları ve civardaki askerî ve jandarma gümrük muhafaza ve orman koruma kıta komutanları mafevklerinden emir beklemeksizin tehlike ile karşılaşan yerlere yardımcı göndermek ve icabında bizzat tehlike yerine gitmekle mükelleftirler.

MADDE 7

Altıncı maddede yazılı mükelleflerin önceden köy ve belediyelerce ikişer nüsha defterleri tanzim ve taşkın sahasının tabi olduğu vilâyet makamınca tasdik olunarak birer nüshası köy muhtarlarına, belediye reislerine ve birer nüshası da mahallin en büyük mülkiye memuruna tevdi edilir. Lüzumu halinde mükellefler bu defterler mucibince işe davet ve sevkolunurlar.

MADDE 8

Tehlike büyük ve geniş görünürse koruma işlerini idare eden âmir, gerek o mahalde ve gerek o civarda bulunan askerî ve mülki veya hususi, tahlis işlerinde faydalı teşekkül ve vasıtalardan yardım istemeğe ve bu hususta kendisine müracaat olunan her makam da derhal yardım etmeğe mecburdur.

MADDE 9

Yukarıki maddelerde yazılı koruma işlerinde çalışanların beraberlerinde getirdikleri veya ameliyatı idare edenlerin emrine verdikleri alât ve edevat ve malzeme ve vasıtalardan kırılan veya kaybolanların bedelleri Hükümetçe sahiplerine ödenir.

MADDE 10

Taşkın tehlikesine maruz bulunan yerlere geleceklerin muayyen tarifeli vasıtalarla hareket etmeleri takdirinde, nakliye ücretleri Hükümetçe ödeneceği gibi müstacel hallerde salâhiyetli memurların gösterecekleri lüzum üzerine bunlar kamyon, araba gibi diğer vasıtalarla gönderilirler. Bunların nakliye ücretleri de Hükümetçe ödenir. Bu işlerde çalıştırılanlara bu mesailerine mukabil ücret verilmez. Yalnız çalıştıkları müddetçe kendilerine parasız ekmek ve katık temin edilir.

MADDE 11

Bu işlerde çalıştırılırken engelli hâle gelenlerin engel derecelerine göre kendilerine ve ölenlerin ailelerine polis ve jandarma efradı için tatbik edilen esaslar dairesinde tazminat verilir. Yaralananlar veya engelli hâle gelenler en yakın hastanelere sevkedilir. Bütün hastaneler bu yaralı ve engellileri hemen kabul ve tedaviye mecburdurlar. Devlet ve âmme müessesesi hastanelerinde bunlar parasız tedavi ettirilirler. Hususi hastanelerde yapılan tedavi bedelleri Hükümetçe ödenir.

MADDE 12

Taşkınlar için çekilen tel yazılarını ve telefon muhaberatını Posta, Telgraf ve Telefon merkezleri ve demiryol istasyonları parasız ve acele olarak kabul etmeğe ve tel yazıyı alan memurlar da hemen mahalline göndermeğe mecburdurlar.

MADDE 13

Mahallî Hükümetin veya su işleri veya Nafia Müdürlüğü memurlarının sevk kâğıtları üzerine taşkınları önlemeğe gidecek olanları Devlet Demiryolları istasyon memurları asker tarifesiyle ve mahsubu bilâhare yapılmak üzere hadise mahalline veya civarına indirmek şartiyle yolcu veya marşandiz katarları ile göndermeğe mecburdurlar.

MADDE 14

Bu kanunun muhtelif maddelerinde yapılacağı ve ödeneceği tasrih edilen masraflar Nafia Vekâleti bütçesinden ödenir.

MADDE 15

6 ncı maddeye göre taşkınları önlemek, yangın ve yıkıntıları kapamak üzere salahiyetli memurlar tarafından hadise mahalline gitmeleri emrolunanları, hastalık veya diğer makbul bir sebep olmadıkça iş başına cebren sevketmeğe mahallin en büyük mülkiye memuru mezundur. Bu husustaki emirleri zabıta kuvvetleri derhal ifaya mecburdurlar.

Davet anında köy ve kasabalarında bulunup da sıhhi vaziyetleri müsait olduğu hâlde ve başkaca makbul bir sebep olmaksızın bu davete icabet etmeyenler ile gidip çalışmayanlar, kaymakam veya valinin kararıyla Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi uyarınca cezalandırılır.

6 ncı maddede yazılı memurlardan hadise mahalline yardımcı göndermeyenlerle bu Kanunun hükümlerini tatbikte ihmali görülenler Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır.

MADDE 16

Bu kanunun hükümlerinin tatbikına ait esaslar alâkalı vekâletlerce müştereken tesbit olunur.

GEÇİCİ MADDE 1

Seyhan Nehrinde 1949 ila 1951 yıllarında yaşanan taşkınlardan dolayı bu Kanun hükümlerinin uygulanması sonucunda mevcut binalarını boşaltmak durumunda kalan kişilere, üzerinde bina yapmak üzere Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tahsis edilen arazilerin mülkiyetinin rayiç bedeli üzerinden doğrudan satışını yapmaya arazi maliki idare yetkilidir.

Birinci fıkra kapsamında doğrudan satış talep eden kişiler bu maddenin yayımlanmasından itibaren altı ay içinde ilgili valiliğe müracaat eder. Müracaat süresinin sonunda tüm başvuranların hak sahipliği ilgili valilik bünyesinde oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilir ve hak sahipliği durumları tespit edilir. Tespit sonuçları başvuranlara tebliğ edilir. Tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içinde valiliğe itiraz edilebilir. Yapılan itirazlar valilikçe on beş gün içinde incelenerek sonucu itiraz edene bildirilir. Valiliğin tespitinden veya itiraz edilmişse itiraz sonucunun tebliğinden itibaren süresi içerisinde idare mahkemesinde dava açtığını belgeleyenlerin satış işlemleri dava sonucunda verilecek karara kadar durur.

Yukarıdaki fıkra uyarınca belirlenen hak sahipleri, satış işlemlerinin yapılması için ilgili valilikçe arazi maliki idareye bildirilir.

Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir.

MADDE 17

Bu kanun neşri tarihinden mer’idir.

MADDE 18

Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.

Bu kanunun, 15/5/1959 tarih ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısı ile Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun'a aykırı hükümleri 51. maddesinin (a) bendi ile yürürlükten kaldırılmıştır.