Umumî, mülhak ve hususî bütçelerle idare edilen daireler ve belediyelerle sermayesinin tamamı Devlete veya belediye veya hususî idarelere aid olan daire ve müesseseler arasında çıkan ihtilâflardan adliye mahkemelerinin vazifesi dahilinde bulunanlar bu kanunda yazılı tahkim usulüne göre halledilirler.
Umumî bütçeye dahil daireler arasında tahaddüs edecek ihtilâflar Cumhurbaşkanınca seçilecek Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakandan bir hakem vasıtasile hallolunur.
Mülhak bütçe ile idare edilen daireler veya bunlardan biri ile ikinci maddede yazılı daireler arasında hasıl olan ihtilâflar Temyiz Mahkemesi Birinci Reisi tarafından Temyiz Mahkemesi Daire Reisleri arasından, seçilecek bir hakem marifetile hallolunur.
Katma bütçe ile idare edilen daireler, belediyeler, özel bütçe ile idare olunan veya sermayesinin tamamı Devlet, belediye veya özel idarelere ait olan daire ve müesseselerin veya bu daire ve müesseselerden biriyle ikinci maddede yazılı dairelerden biri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bulunduğu yerin ve taşınmaza ilişkin uyuşmazlıklarda, taşınmazın aynına yönelik olanlar hariç olmak üzere o taşınmazın bulunduğu yerin ve taraflar değişik yerlerde bulunuyorlarsa davalı durumunda olan daire veya müessesenin ve davalılar birden çok olduğu takdirde bunlardan birinin bulunduğu yerin yüksek dereceli hukuk mahkemesi başkanı veya hâkimi tarafından hakem sıfatıyla çözümlenir.
Bu kanunun şümulüne giren işlerin tedkik edilebilmesi, taraflardan birinin vaki olacak yazılı müracaatına bağlıdır. Hakem, tedkikatın ve tahkikatın şeklini ve müddetlerini tayin eder ve hâkimin haiz olduğu bütün salâhiyetleri kullanabilir. Lüzum gördüğü takdirde tarafları da dinleyebilir.
2 nci madde kapsamında verilen kararlar hariç olmak üzere hakem kararlarına karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri uyarınca istinaf kanun yoluna başvurulabilir.
Bölge adliye mahkemesi yapacağı inceleme sonucunda;
a) Hakem kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kanaatine varırsa başvurunun reddine,
b) Hakem kararının usul veya esas yönünden hukuka aykırı olduğu kanaatine varırsa gerekirse duruşma açarak yapılacak yargılama sonucunda yeniden esas hakkında,
kesin olarak karar verir.
İstinaf kanun yoluna başvurulması hakem kararının icrasını kendiliğinden durdurur.*
Belediyeler arasındaki bir alacak iddiasına dayalı olarak, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna tabi olanlar dahil, herhangi bir takip veya dava sebebiyle borçlunun mal ve hakları üzerine konmuş ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve hacizler, bu konudaki işlem ve kararlar hangi merci veya yargı organınca tesis edilmiş olursa olsun, alacağı karşılayacak tutarda bir teminatın gösterilmesi halinde, talep üzerine mecburi tahkim mahkemesince kaldırılır. Bu karar kesin olup derhal uygulanır.
Şu kadar ki borçlu belediye tarafından alacaklı belediye lehine gösterilecek teminatın, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan neviden olması; asli ve fer’i alacaklar toplamını karşılaması şarttır. Himaye tedbirleri, borçlunun parası üzerine uygulanmış ise teminatın aynı maddenin 1, 2 ve 3 üncü bentlerinde sayılanlardan birisinin olması gerekir. Teminatın nevine, değerine ve diğer yönlerine ilişkin itirazlar, hakem mahkemesince çözümlenir.
Uyuşmazlık hakkında verilecek nihai karara göre teminat paraya çevrilir yahut iade veya terkin olunur.
Yukarıki maddelerde yazılı hakemler tarafından verilen kararlar, ilâmların icrasına dair olan umumî hükümlere göre infaz olunur.
Bu kanunun şümulüne girip de kanun mer’iyete girdiği tarihte mahkemelerce henüz intaç edilmemiş davalarla intaç edildiği halde haklarında verilen ilâmlar henüz kat’iyet kesbetmemiş olan davalar dahi bu kanun hükümlerine tabidir.
Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce, kaldırılan üçüncü madde kapsamında olması nedeniyle Yargıtay Birinci Başkanlığına intikal etmiş bulunan uyuşmazlıklar, anılan maddedeki hüküm uyarınca sonuçlandırılır.
Bu Kanun halen görülmekte olan mecburi tahkim davalarında da uygulanır.
6 ncı maddede yapılan değişiklik hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla itiraz aşaması tamamlanmamış olanlar dahil olmak üzere hakemde görülmekte olan davalarda da uygulanır.*
Bu kanun 1 eylül 1938 tarihinden muteberdir.
Bu kanun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.