Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
Giriş
Kamusal nüfuz sahibi kişiler, ülkemizin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü (Financial Action Task Force - FATF) tarafından “kendisine önemli bir kamusal görev tevdi edilen gerçek kişiler” olarak tanımlanmıştır. FATF bu kişilerin, bulundukları pozisyon ve buna bağlı olarak sahip oldukları kamusal güç nedeniyle çeşitli riskleri ihtiva etmekte olduğunu değerlendirmekte ve yükümlü gruplarının, kamusal nüfuz sahibi kişilerle olan iş ve işlemlerine özel dikkat göstermelerini ve bu kişilere karşı önleyici nitelikte çeşitli tedbirler almalarını öngörmektedir.
Kamusal nüfuz sahibi kişiler, ülkemizin önemli bir kamusal görevi tevdi ettiği kişiler olabileceği gibi, başka bir ülke tarafından bu şekilde görev tevdi edilen kişiler ya da uluslararası kuruluşlarda benzer görev ifa eden kişiler olabilmektedirler. Bu bakımdan, üst düzey politikacılar veya idari, adli ve askeri kurumlarda kamusal nitelikli görev icra eden üst düzey görevliler ya da kamu işletmelerinin üst düzey yöneticileri bu kapsamda yer almaktadır. Ayrıca bu kişilerin yakın akrabaları veya diğer yakınlarının gerçekleştirdikleri iş ve işlemlere de dikkat edilmesi gerekmektedir.
Yerli, yabancı ya da uluslararası kuruluşlarda görev yapan kamusal nüfuz sahibi kişiler bütünüyle aynı derecede riskli olarak nitelendirilemezler. Bu durum büyük ölçüde bu kişiler hakkında elde edilen bilgilere bağlı olarak yapılacak risk değerlendirmesine bağlıdır. Bu bakımdan yerli kamusal nüfuz sahibi kişiler hakkında yükümlülerin sahip oldukları veya erişim sağlayabilecekleri bilgilere istinaden yapılacak değerlendirmeye bağlı olarak risk seviyeleri azaltılabilmektedir. Buna karşılık, yabancı kamusal nüfuz sahibi kişilerin, yerli veya uluslararası kuruluşlarda görev yapanlara göre risk seviyelerinin daha yüksek olduğu kabul edilmektedir.
Günümüzde birçok ülke, kamusal nüfuz sahibi kişilerin aklama ve terörizmin finansmanı bakımından taşıdığı potansiyel risklere karşı, başta FATF olmak üzere Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, OECD tarafından kabul edilen standartlara uygun şekilde yasal düzenlemeleri yaparak uygulamaya geçirmiş bulunmaktadırlar.
Ülkemizde de, 17.11.2022 tarihli ve 32016 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Mali Suçları Araştırma Kurulu Genel Tebliği (Sıra No: 21)’nde (21 Sıra No.lu Tebliğ) uluslararası standartlara uygun şekilde kamusal nüfuz sahibi kişilere yönelik olarak finansal kuruluşlar, finansal olmayan belirli iş ve meslekler ile kripto varlık hizmet sağlayıcılar tarafından alınması gereken önleyici tedbirler belirlenmiştir. İşbu Rehber, söz konusu Tebliğ ile öngörülen tedbirlerin uygulanması bakımından, uluslararası standartlar ve uygulamalardan yararlanılarak uygulayıcılara yol göstermek amacıyla hazırlanmıştır.
A. KONUYA İLİŞKİN ULUSLARARASI STANDARTLAR
Kamusal nüfuz sahibi kişilere karşı alınması gereken tedbirler konusundaki en önemli uluslararası standart FATF’in 12 No.lu Tavsiyesidir. Tavsiyede “siyasi nüfuz sahibi kişiler - politically exposed persons (PEPs)” olarak adlandırılan bu kişiler, FATF tarafından yapılan tanımda vurgulanan hususlar dikkate alınarak 21 Sıra No.lu Tebliğde ve işbu Rehberde “kamusal nüfuz sahibi kişiler” olarak adlandırılmıştır. FATF tarafından kabul edilen düzenlemede, yabancı ve yerli kamusal nüfuz sahibi kişilerin yanı sıra uluslararası kuruluşlarda görev yapan kamusal nüfuz sahibi kişiler ile bunların aile bireyleri ve yakınları bakımından alınması gereken tedbirler açıklanmıştır.
FATF’ın 12 No.lu Tavsiyesi
“12. Siyasi Nüfuz Sahibi Kişiler
Finansal kuruluşlara, yabancı siyasi nüfuz sahibi kişilerle ilgili olarak (gerek müşteri gerekse gerçek faydalanıcı olsun) müşterinin tanınması hususundaki olağan tedbirleri uygulamanın yanı sıra:
a) Müşterinin ya da gerçek faydalanıcının siyasi nüfuz sahibi bir kişi olup olmadığının belirlenmesi için uygun risk yönetim sistemine sahip olması,
b) Bu tür iş ilişkisi tesis edilmesi (ya da mevcut müşteriler için devam ettirilmesi) için üst düzey yönetimden onay alması,
c) Fonların ve malvarlığının kaynağının tespiti için makul tedbirleri alması,
d) İş ilişkisini sürekli olarak sıkı bir şekilde izlemesi, zorunluluğu getirilmelidir.
Finansal kuruluşlar, müşterinin ya da gerçek faydalanıcının yerli siyasi nüfuz sahibi bir kişi ya da uluslararası bir kuruluş tarafından üst düzey bir görev tevdi edilen veya edilmiş olan bir kişi olup olmadığını belirlemek için makul tedbirleri almaya zorunlu tutulmalıdır. Söz konusu kişilerle daha yüksek risk taşıyan iş ilişkilerinde, finansal kuruluşlara (b), (c) ve (d) paragraflarında yer alan tedbirleri uygulama zorunluluğu getirilmelidir.
Her tür siyasi nüfuz sahibi kişi ile ilgili yükümlülükler, siyasi nüfuz sahibi kişinin aile bireyleri ve yakınları için de uygulanmalıdır.”