Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
1. GİRİŞ
Suç gelirlerinin aklanması ya da bir diğer deyişle aklama suçu, genel tanımıyla, yasa dışı yollardan elde edilen kazançların kaynağının gizlenmesi veya niteliğinin değiştirilmesi suretiyle yasal görüntü kazandırılarak ekonomik sisteme entegre edilmesidir. Aklama suçu ile mücadelede amaç, mali sistemlerin ve kurumların aklama süreçlerinde araç olarak kullanılmalarını önlemek ve sisteme güveni sağlamak ayrıca suçluları suç gelirlerinden mahrum etmek suretiyle temel var olma nedenlerini ortadan kaldırmaktır. Terörizmin ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ise, genel olarak, yasal ve yasa dışı faaliyetlerden elde edilen fon veya malvarlığı değerlerinin teröristler ya da terör örgütleri ya da nükleer, faaliyetlere veya nükleer silah atma sistemlerinin geliştirilmesi amacıyla transfer edilmesidir. Terörizmin finansmanı suçu ile mücadelede amaç ise, terör örgütlerinin finansman kaynaklarının kurutulması ve elde edilen fonların dağıtım kanallarının engellenmesiyle terör örgütlerinin başarı şansının azaltılmasıdır.
Bu kapsamda, suç gelirlerinin aklanması, terörizmin ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile etkin mücadele edilebilmesi ve mali sistemin suçlular tarafından kullanılmasının engellenebilmesi için, gerek uluslararası alanda gerekse iç hukukta finansal kuruluşlara ve diğer bazı meslek gruplarına yönelik bir takım “yükümlülükler” getirilmiştir.
Buna göre, iç hukukumuzda, 5549 sayılı Kanunun “Yükümlülükler ve Bilgi Değişimi” başlıklı ikinci bölümünde; kimlik tespiti, şüpheli işlem bildirimi, eğitim, iç denetim, kontrol ve risk yönetim sistemleri ile diğer tedbirler, devamlı bilgi verme, bilgi ve belge verme, muhafaza ve ibraz ile elektronik tebligat “yükümlülükler” i düzenlenmiştir.
Yükümlülerin, suç gelirlerinin aklanması terörizmin ve kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanı ile ilişkili kişi ve eylemlerden korunması, risklerinin etkin yönetimi açısından “müşterinin tanınması ilkesi”, hakkında yeterli bilgiye sahip olunması ve gerekli hallerde “sıkılaştırılmış tedbir” olarak kabul edilen ilave önlemlerin alınarak bu bilgilerin etkin kullanımı önem taşımaktadır. Müşterinin tanınması aynı zamanda söz konusu suçların önlenmesine ilişkin diğer tüm süreçlerin temelini oluşturmaktadır.
İşbu Rehberin amacı; müşterinin tanınması ilkesi kapsamında, “sıkılaştırılmış tedbir” olarak alınacak ilave önlemlerin hangi müşteriler, işlemler, ürün/hizmetler için önem arz ettiğine, hangi tedbirleri içerdiğine ve bu kapsamda dikkat edilmesi gereken diğer hususlara dair yükümlülere yardımcı olunmasıdır.
2. MÜŞTERİNİN TANINMASI YÜKÜMLÜLÜĞÜ
5549 sayılı Kanunun 3/1 maddesinde “Yükümlüler, müşterinin tanınmasına ilişkin esaslar kapsamında; kendileri nezdinde yapılan veya aracılık ettikleri işlemlerde işlem yapılmadan önce, işlem yapanlar ile nam veya hesaplarına işlem yapılanların kimliklerini tespit etmek ve gerekli diğer tedbirleri almak zorundadır.” hükmüne yer verilmiştir.
Bilindiği üzere, “Müşterinin Tanınmasına İlişkin Esaslar” Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmeliğin üçüncü bölümünde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir.
Tedbirler Yönetmeliğinin 6 ila 14 ncü maddelerinde, kimlik tespitinin; gerçek kişiler, ticaret siciline kayıtlı tüzel kişiler, dernek ve vakıflar, sendika ve konfederasyonlar, siyasi partiler, yurt dışında yerleşik tüzel kişiler, tüzel kişiliği olmayan teşekküller, kamu kurumları ve başkası adına hareket eden kişiler için hangi usulde yapılacağı belirtilmiştir.
3. MÜŞTERİNİN TANINMASI YÜKÜMLÜLÜĞÜ VE SIKILAŞTIRILMIŞ TEDBİRLER
Yükümlüler; müşterinin tanınması kapsamında, Tedbirler Yönetmeliğinin 18 inci maddesinde düzenlenen “özel dikkat gerektiren işlemler”, 20 nci maddesinde düzenlenen “teknolojik risklere karşı tedbir alınması” ve 25 inci maddesinde düzenlenen “riskli ülkelerle ilişkiler” kapsamındaki işlemler ile risk temelli yaklaşım çerçevesinde tespit edecekleri “yüksek riskli” durumlarda, tespit edilen riskle orantılı olarak aşağıda belirtilen tedbirlerin bir veya birden fazlasını ya da tamamını uygulamak zorundadır. Bu tedbirler;
a) Müşteri hakkında ilave bilgi edinmek ve müşteri ile gerçek faydalanıcının kimlik bilgilerini daha sık güncellemek,
b) İş ilişkisinin mahiyeti hakkında ilave bilgi edinmek,
c) İşleme konu malvarlığının ve müşteriye ait fonların kaynağı hakkında mümkün olduğu ölçüde bilgi edinmek,
ç) İşlemin amacı hakkında bilgi edinmek,
d) İş ilişkisine girilmesini, mevcut iş ilişkisinin sürdürülmesini ya da işlemin gerçekleştirilmesini üst seviyedeki görevlinin onayına bağlamak,
e) Uygulanan kontrollerin sayı ve sıklığını artırmak ve ilave kontrol gerektiren işlem türlerini belirlemek suretiyle iş ilişkisini sıkı gözetim altında tutmak,