Bu doküman Resmi Gazete dışında bir kaynakta yayınlanmıştır. Konsolide metin çalışmaları ilgili kaynak güncellendikçe sağlanabilmektedir.
T.C.GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü
Sayı: 27575268-105[323-2019-337]-E.135334
Konu: Konkordato sürecindeki borçludan olan alacaklar için şüpheli alacak karşılığı ayrılıp ayrılmayacağı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden;
- Şirketinizin ticari ilişki içinde bulunduğu … A.Ş. adlı firmadan toplam 3.054.870,27 USD alacağının bulunduğu,
- Borçlu firmanın konkordato sürecine girdiği ve firma hakkında 2/7/2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, 2/10/2018 tarihinde geçici mühletin 2 ay süre ile uzatıldığı, ancak 30/11/2018 tarihinde söz konusu 2 aylık süre dolmadan ilk derece mahkemesinin konkordato talebini reddettiği ve konkordato kararının kalktığı,
- 28/12/2018 tarihinde şirketinizin elinde bulunan iki adet arkası yazılmış çek (toplam 1.114.592 USD bedelli) için gönderilen ödeme emrine istinaden, takibe konulan kısım kadar, 31/12/2018 tarihinde şüpheli ticari alacak karşılığı ayrıldığı,
- 14/3/2019 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesinin ilk derece mahkemesi kararını kaldırarak 2/12/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere bir yıllık kesin mühlet kararı verdiği,
- Borçlu firmanın önce konkordato sürecine girmesi, sonra ilk derece mahkemesi tarafından konkordato projesinin reddedilmesi ve istinaf mahkemesinin 2019 yılında verdiği kararla geriye dönük olarak konkordato sürecinin kesin mühletle devam ettirilmesi nedeniyle şirketinizin söz konusu alacaklarına ilişkin olarak 2018 yılında ayırdığı şüpheli ticari alacak karşılığının durumu ile geçici mühlet döneminde karşılık ayrılmayan ve takibe konu edilmeyen alacaklar için ise 2019 yılında şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılıp ayrılmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği
anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde "Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
1. Dava veya icra safhasında bulunan alacaklar;
2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar;
şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir." hükümlerine yer verilmiştir.
Bu hükümlere göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla; dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, bu şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması durumunda ise şüpheli alacak kaydına imkân bulunmamaktadır.
Ayrıca, şüpheli alacaklar için dava veya icra takibine başlanıldığı yılda karşılık ayrılması gerekmekte olup, şüpheli hale geldiği hesap döneminde karşılık ayrılmayan alacaklar için daha sonraki dönemlerde şüpheli alacak karşılığı ayrılması mümkün bulunmamaktadır. Bir alacağın dava safhasında olduğunun kabulü için, mahkemeye dava, icraya takip için dilekçe verilmiş olması, ancak gerek mahkemeye gerek icraya yapılan başvuruların ciddiyetle takip edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunla yapılan değişikliklerle iflas ertelemesi müessesesi kaldırılarak konkordato müessesesi kapsamlı bir şekilde yeniden düzenlenmiş olup, konkordato sürecine giren borçludan olan alacakların şüpheli alacak uygulaması karşısındaki durumuna ilişkin olarak 14/2/2019 tarih ve VUK-112/2019-2 sayılı Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde açıklamalar yapılmıştır.
Söz konusu Sirkülerin;
- "3. Konkordato Sürecinde Şüpheli Alacak Karşılığı Uygulaması" başlıklı bölümünde, "...
Öte yandan, konkordato, bir borçlunun, alacaklılarının belli bir çoğunluğu ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir cebri anlaşma olup, bununla alacaklılar, borçluya karşı olan alacaklarının bir kısmından feragat ederler ve/veya borçluya borcunu ödeme konusunda belli bir süre verirler. Konkordato; temelde iflasın engellenmesini ve borçlunun borçlarının yeniden yapılandırılmasını amaç edinmiş bir kurumdur.",
- "3.1. Geçici Mühlet Kararı Verilmesinin Sonuçları" başlıklı bölümünde, "2004 sayılı Kanun uygulamasında, geçici mühlet kararı verilmesi ile borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamamakta, evvelce başlamış takipler durmakta ve ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararları uygulanamamakta olup, ...",