B.07.1.GİB.0.03.43/4319-2 Sayılı Özelge

Bilindiği gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 121 inci maddesinde düzenlenen vergi indirimi müessesesinin uygulanmasına ilişkin açıklamaların yer aldığı 255 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğin "Vergi İndirimine Ait Bildirim Verilmeden Önce İşi Bırakan Mükellefin Yanında Çalışmış Olan Ücretlilerde Vergi İndirimi Uygulaması" başlığını taşıyan 10.6.1. bölümünde, "Çalıştığı işverenin mükellefiyetinin sona ermesi ve tekrar ücretli olarak çalışmaması nedeniyle işverenleri aracılığıyla vergi indiriminden yararlanamayan ücretliler, "Ücretlilerde Vergi İndirimine Ait bildirimi" 20 Ocak tarihine kadar eski işvereninin muhtasar gelir vergisi beyannamesi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine vereceklerdir.

Vergi bildiriminin verildiği vergi dairesi, ücretlinin ilgili yılda o işyerinde çalışıp çalışmadığı, çalıştığı döneme ilişkin ücretlerinin vergi matrahı, bu ücretler üzerinden kesilen vergilerin muhtasar beyanname ile beyan edilip tahakkuk ettirildiği, vergi indirimine konu harcamaların vergi indirimi konusuna girip girmediği, belgelerin geçerli belge olup olmadığı, hususlarında yapacağı inceleme sonucunda vergi indirimi tutarını hesaplayacak ve Mart ayı sonuna kadar ücretliye nakden iade edecektir.

Tasfiye haline girmiş olan kurumlarda vergi indirimi ile ilgili işlemler tasfiye memurlarınca yerine getirilecektir. " denilmiştir.

Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 162 nci maddesinde tasfiye ve iflas hallerinde, mükellefiyetin vergi ile ilgili muameleler tamamen sona erinceye kadar deevam edeceği, bu hallerde tasfiye memurlarının veya iflas dairesinin tasfiye veya iflas kararlarını ve tasfiyenin ve/veya iflasın kapandığını vergi dairesine ayrı ayrı bildirmeye mecbur oldukları hüküm altına alınmıştır.

Diğer taraftan, 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 164 üncü maddesinde, ticaret mahkemesince verilen nihai kararların tebliğinden itibaren on gün içinde temyiz edilebileceği, iflas kararının temyizinin iflasın ilanına ve masanın teşkiline mani olmadığı, 165 inci maddesinde, iflasın hükümle açılacağı ve bu hükümde açılma anının gösterileceği, 184 üncü maddesinde, iflas açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün malları hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil edileceği ve alacakların ödenmesine tahsis olunacağı, iflasın kapanmasına kadar borçlunun uhdesine geçen malların masaya gireceği, 191 inci maddesinde, borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufunun alacaklılara karşı hükümsüz kaldığı, 226 ncı maddesinde ise masanın kanuni temsilcisinin iflas idaresi olduğu, idarenin masanın menfaatlerini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükellef bulunduğu hükümlerine yer verilmiştir.

Mezkur Kanunun 208 inci maddesinin ilk fıkrası uyarınca, iflas dairesi, iflasın açılması kendisine tebliğ olunur olunmaz, müflisin mallarının defterini tutmaya başlar ve muhafazaları için lazım gelen tedbirleri alır. Aynı Kanunun 223 üncü maddesi hükümleri gereğince de iflas idaresi teşekkül edince, masanın idare ve tasfiye işleri iflas dairesinden alınarak iflas idaresine havale edilir.

Yukarıda belirtilmiş olan madde hükümlerine göre, ticaret mahkemesince verilen nihai kararlar tebliğinden itibaren on gün içinde temyiz edilebilecektir. İflas kararının temyizi iflasın ilanına ve masanın teşkiline mani olmamaktadır. İflas hükümle açılmakta ve bu hükümde açılma anı gösterilmektedir. İflas açıldığı zaman borçlunun haczi kabil bütün malları, alacak ve hakları nerede bulunursa bulunsun kendiliğinden bir masa teşkil eder ve alacakların ödenmesine tahsis olunur. İflasın kapanmasına kadar müflisin uhdesine geçen mallar da masaya girer. İflasın açılması ile borçlu, masaya dahil mal varlığı üzerinde tasarrufta bulanamaz; iflas masasına dahil mallar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi iflas masasına geçer. İflas masası, mezkur mal, alacak ve haklar üzerindeki tasarruf yetkisini, kanuni temsilci olan iflas idaresi, iflas idaresi teşkil edilmemişse iflas dairesi vasıtası ile kullanır.