madde:

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
81A
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
295
296
297
298
299
300
301
302
303
304
305
306
307
308
309
310
311
312
313
314
315
316
317
318
319
320
321
322
323
324
325
326
327
328
329
330
331
332
333
334
335
336
337
338
339
340
341
342
343
344
345
346
347
348
349
350
351
352
353
354
355
356
357
358
359
360
361
362
363
364
365
366
367
368
369
370
371
372
373
374
375
376
377
378
379
380
381
382
383
384
385
386
387
388
389
390
391
392
393
394
395
396
397
398
399
400
401
402
403
404
405
406
407
408
409
410
411
412
413
414
415
416
417
418
419
420
421
422
423
424
425
426
427
428
429
430
431
432
433
434
435
436
437
438
439
440
441
442
443
444
445
446
447
448
449
450
451
452
453
454
455
456
457
458
459
460
461
462
463
464
465
466
467
468
469
470
471
472
473
474
475
476
477
478
479
480
481
482
483
484
485
486
487
488
489
490
491
492
493
494
495
496
497
498
499
500
501
502
503
504
505
506
507
508
509
510
511
512
513
514
515
516
517
518
519
520
521
522
523
524
525
526
527
528
529
530
531
532
533
534
535
536
537
538
539
540
541
542
543
544
545
546
547
548
549
550
551
552
553
554
555
556
557
558
559
560
561
562
563
564
565
566
567
568
569
570
571
572
573
574
575
576
577
578
579
580
581
582
583
584
585
586
587
588
589
590
591
592
593
594
595
596
597
598
599
600
601
602
603
604
605
606
607
608
609
610
611
612
613
614
615
616
617
618
619
620
621
622
623
624
625
626
627
628
629
630
631
632
633
634
635
636
637
638
639
640
641
642
643
644
645
646
647
648
649
650
651
652
653
654
655
656
657
658
659
660
661
662
663
664
665
666
667
668
669
670
671
672
673
674
675
676
677
678
679
680
681
682
683
684
685
686
687
688
689
690
691
692
693
694
695
696
697
698
699
700
701
702
703
704
705
706
707
708
709
710
711
712
713
714
715
716
717
718
719
719A
G1
720
RG. 06.09.1961/10899
Kurum: Milli Savunma Bakanlığı
Yürürlüğe Giriş Tarihi: 27.05.1961
Son Değişiklik Tarihi: 28.10.2020
Bu Sürümün Yürürlük Tarihi: 28.10.2020
Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:
Salt metin olarak göster (Kelime işlemcilere uygun görünüm)
Değişikliklere ilişkin notları gizle

Konsolide metin (Sürüm: 46)

A) ESASLAR

1 - Disiplin

MADDE 1

Yurt ve Milletin saadet ve selâmetini ve istiklâlini temin etmek ve Cumhuriyeti korumak, ancak disiplini mükemmel olan Silâhlı Kuvvetlerle kabildir.

Silâhlı Kuvvetlerde disiplinin yerleşmesi için, Silâhlı Kuvvetlerin bütün mensuplarını mutlak bir itaate ve vicdan mesuliyeti duyarak doğrulukla vazife görmeğe, her hizmeti en küçük teferruatına kadar, büyük bir dikkatle ve istekle yapmağa alıştırmak; kalplerine yurt, Cumhuriyet, Milliyet meslek ve vazife sevgisini sokmak lâzımdır. Bunlar her âmirin baş vazifelerindendir.

MADDE 2

Tam ve sağlam bir disiplin için, âmir ile maiyetin karşılıklı sevgi ve saygı ile birbirlerine itimat beslemeleri şarttır. Böyle olmıyan disiplin tehlikeli olur ve sıkışık zamanlarda çabuk gevşer, bu da muvaffakiyetsizliği ve felaketi doğurur.

MADDE 3

Disiplinin azıcık dahi bozulduğunu veya gevşediğini sezen her âmir bunun maddi ve manevi sebeplerini araştırarak gidermeğe ve disiplinin korunması için icabında kanun ve nizamlar dairesinde her türlü tedbirleri almağa ve yetkilerini tamamiyle kullanarak disiplini sağlamağa mecburdur.

2 - Ast'ın vazifeleri

MADDE 4

Mesleğin istediği mutlak itaati her ast'ın gönül isteği ile yapması şarttır.

İtaatin; âmir veya üstün kanuni selâhiyetinden korkmaktan ziyade onun bilgisine, rütbe ve makamına ve şahsına karşı duyulan ve beslenen saygı ve sevgiden ileri geldiği, astın bütün hal ve hareketlerinde, her yer ve zamanda göze çarpmalı ve bakışlarında parlamalıdır. Bu saygı ve sevgi hislerini telkin eylemek de âmirin ve üstün esas vazifelerindendir.

MADDE 5

Her ast'ın âmirlerinin daha bilgili ve tecrübeli olduğuna, Silâhlı Kuvvetlere ve memlekete daha fazla hizmeti bulunduğuna ve kendi hakkında daima iyi düşünür olduğuna itimat etmesi ve korunduğuna emin olması lâzımdır.

Bunlar itaat ruhunun temelidir.

MADDE 6

Resmî veya hususi bir iş sebebiyle bir âmir veya üst ile münasebette bulunacak her ast, her zaman askerî usullere ve askerî terbiyeye tamamiyle uymağa ve onlara karşı yüksek bir saygı göstermeğe mecburdur.

MADDE 7

Amirlerin, üstlerin asker ve şahsi şeref ve haysiyetlerine dokunacak sözler söylemek, nerede olursa olsun çekiştirmek, şahsiyetlerini hor ve hakir görmek gibi teşebbüslerin; Silâhlı Kuvvetlerin disiplin ruhuna asla uygun olmayan çok fena haller olduğunu ve bunların hiç bir zaman cezasız kalmıyacağını her askerin bilmesi lâzımdır.

MADDE 8

Ast; âmirin her emrini bütün tahammül kuvvetini, sarf ederek istekle ve tam zamanında yapmağa mecburdur. Bundan başka gerek vazife sırasında ve gerekse vazife dışında âmirlerine yardım etmek de her ast'ın borcudur.

MADDE 9

Astlar âmirlerinin yanında her vakit dikkatli bulunurlar ve bir hizmet sırasında verilecek emirleri yapmağa hazır olduklarını göstermek için âmirlerinin gözüne istekle bakmalıdırlar.

MADDE 10

Astın, aldığı bir emirden dolayı âmirine mütalâada bulunması kat’îyen yasaktır. Alınan emir hiç bir kayıt ve şarta bağlanmaksızın ve hiç bir düşünceye kapılmaksızın yapılacaktır. Bir emri alırken veya aldıktan sonra mırıldanmak, doğru bulmadığını sezdirecek hal ve harekette bulunmak cezayı müstelzimdir.

MADDE 11

Ast, icabında âmirin yerini tutabilmek için onun vazifesini iyice öğrenmeye çalışmalıdır.

Esasen bir yukarı rütbeye terfi için o rütbeye ait vasıf ve şartları haiz bulunmak esas olduğundan ast, buna ne derece erken muvaffak olursa âmirin kendi hakkındaki emniyet ve itimadını o derece erken kazanır ve yukarı rütbe ve makamlara aksamaksızın yükselir.

MADDE 12

Astların üstlere isimle hitap etmeleri caiz değildir. icap ettikçe (Mareşalım, Kumandanım, Generalim, Amiralim, Başkanım, Binbaşım, Yüzbaşım, Astsubayım) ve rütbesi olmayanlara bayım veya bayan tâbirleri kullanılmalıdır.

Askerî memurlara muadili subaylığın rütbesi ile hitap edilir.

3 - Amirin vazifeleri

MADDE 13

Amir maiyetinden mutlak bir itaat beklemeğe ve istemeğe haklıdır. Amir de maiyetinin şeref ve haysiyetlerini, sağlığını ve özlük haklarını gözetmeğe mecburdur.

MADDE 14

Amir, maiyetine eşit muamele yapmağa ve haklarında âdil hareket etmeğe mecburdur. Fakat iyilik ve koruma düşüncesi âmirin kanun ve nizamlardan ayrılmasına sebep olamaz. Amir, göreve bağlılık ve gayret, kanun ve nizamlara uyarlık, çalışkanlık, hal ve tavrı ile maiyetine örnek olacaktır.

MADDE 15

Amirlerin emirlerini, maiyetinde bulunan rütbe ve kıdemce kendisinden büyük personel de yapmağa mecburdur. Amirler de bu zevata rütbeleri itibarı ile lâyık oldukları saygıyı göstermeğe mecburdurlar.

MADDE 16

Vazife esnasında âmirlerin maiyetleri ile münasebetleri daima ciddi olmalı, vazife dışındaki münasebet ve görüşmeleri de samimi ve candan olmalı, bununla beraber itaat ve itimat hislerini bozacak derecede senli benli olmamalıdır.

MADDE 17

Amirler; maiyetine vazife verirken onların hususi hallerini, kabiliyetlerini ve işe dayanırlıklarını düşünmelidirler.

MADDE 18

Amirler maiyetini rütbeleri veya unvanlar ile çağırabilecekleri gibi sevgi ve samimiyet uyandırması itibarı ile soyadları ile de çağırabilirler. (Teğmen KALMAZ, Binbaşı EMEKSİZ gibi)

MADDE 19

Amirler maiyetlerinin yapmağa selâhiyetli oldukları işlere mücbir sebepler olmadıkça karışmamalıdırlar. Lüzumsuz karışmak âmire karşı duyduğu sevgi ve emniyeti sarsar, teşebbüs kudretini azaltır, yetişme istidadını söndürür. Yalnız maiyetin selâhiyetini kullanması yüzünden işler çığırından çıkarsa veya çıkacağına hükmolunursa o zaman âmirin işe karışıp düzeltmesi ve yoluna koyması bir hak ve vazife olur.

MADDE 20

Amirler, maiyetlerinin ruhlarına hâkim olmalıdır. Onların resmî veya hususi işlerinde muvaffak olmalarını temin için mümkün olan yardımları yapmalı, onların haklarını korumalı, onlara candan bir baba ve büyük kardeş duygusu ile her türlü yardımda bulunmalıdır. Bölük, eşidi birlik, uçuş filosu bölüm, bakım, ikmal ve daha küçük birlik kumandanları maiyetlerindeki subay, astsubay, erbaş ve erleri isimleri ve şahısları ile bunların hususi hallerini bilmelidir.

MADDE 21

Resmî işlerden dolayı sırası düştükçe verilen öğütlerin, yapılan tenbih ve ihtarların hükümsüz ve tesirsiz kaldığını gören ve hususiyle vazifede ihmal ve kayıtsızlık sezen her âmir derhal kanuni selâhiyetini kullanarak maiyetini yola getirmeğe mecburdur.

MADDE 22

Oy vermek ve kanaat söylemek icap eden herhangi bir işte mesuliyet; oy ve kanaat sahiplerine ait olduğu hallerde (Satın alma komisyonları, muayene komisyonları vesaire) âmirler, oyun şu veya bu suretle ve kanaatın de şu veya bu merkezde olması hakkında emir veremezler.

MADDE 23

Amirler icabında hükmedecekleri cezanın cins ve miktarını yalnız yapılan yolsuzluğun ve kabahatin derecesi ile ölçmemeli, astın itaate nizam ve intizama itiyadını gözönüne koyarak onun istidat, ruhi haletini de hesaba katarak tâyin etmelidir. Bu iş âmirlerden maharet ve cesaret ister.

MADDE 24

Gerek cezanın ve gerekse mükâfatın tesirli olabilmesi için daima haklı olarak ve tam zamanında verilmesi şarttır.

MADDE 25

Gerek boru vesair işaretlerle, gerekse ağızdan veya yazı ile veya her türlü muhabere araçları ile verilen emirlerin behemahal tam vaktinde yapılmasına çok dikkat etmek ve gecikilirse katiyyen af edilmeyip maiyetini vazifelerini sevmeğe ve tam vaktinde yapmağa alıştırmak her âmirinin birinci vazifesidir.

MADDE 26

Amirler, maiyetinin katlandığı her türlü zahmet ve mahrumiyetlere fiziki imkân nispetinde beraber katlanmalı, bir kolaylık çıkınca bunlardan istifade için nefsini sona bırakmalı ve bir zorluk çıkınca bilâkis öne atılmayı şerefli bir vazife telakki etmelidir.

MADDE 27

Amirler; bayramlarda, bulundukları garnizonlardaki kışlalara giderek askerlerle bayramlaşmalı ve hem bayramlarda, hem de her münasip fırsatta bizzat hastaneye giderek veya yerlerine rütbeli ve yetkili birini göndererek hasta yatan subay, astsubay, erbaş ve erlerin hal ve hatırlarını sormalıdırlar. Bilhassa bölük kumandanları bu ziyaretleri bizzat yapmalıdır.

Bu ziyaretler askerin kalbinde derin sevgi izleri bırakır ve âmirlerine karşı besledikleri itimadı çoğaltır.

4 - Emir

MADDE 28

Emir; her türlü askerî vazifelerin ve hizmetlerin nâzımıdır. Emrin üniforma ile verilmesi lâzımdır. Üniformasız olan bir âmirin verdiği emirleri onu tanıyanlar yapmağa mecburdur. Üniformasız iken emir vermek lüzumunu gören âmirler (Kanuna göre emir vermek mevkiinde bulunan üstler) ast tarafından tanınmıyorlarsa kimlik kartları ile kendilerini tanıtırlar. Bu ahvalde de astlar tarafından emirleri yapılır.

MADDE 29

Emir vermekte makamlar silsilesine tabi olmak usulünden ayrılarak hal ve vaziyet icabı ikinci ve daha alt derecedeki makama emir vermek mecburiyetinde kalan âmir, atlanmış olan kademelere mümkünse derhal, değilse imkân hâsıl olunca keyfiyetten haber verir. Emir alan ise ilk fırsatta kendi âmirini aldığı emirden haberdar eder.

MADDE 30

Emirler açık, kısa ve kesin olmalı ve astın verilen emri tamamen anlayacağına ve anladığına dair emir veren âmire kanaat gelmelidir. Bir vazife veya hizmetin yapılması için yalnız emir vermek yetmez; verilen emri zamanında takip etmek ve istenilen işin başarılmasını emniyete almak her âmirin vazifesidir.

İcabında verilen emrin ne vakte kadar yapılması lâzım geldiği ve emrin yapılma tarzı da açıkça bildirilmelidir. Bu vakti tâyin ve tahditte âmir çok hesaplı ve toleranslı davranmalı, olmıyacak veya vazifeyi eksik bırakacak vakit darlığına meydan verilmemelidir.

MADDE 31

Verilen emirler, katî bir mecburiyet olmadıkça veren tarafından değiştirilmemelidir. Buna mecbur olmamak için de emri verirken onun tatbik ve icra kabiliyetini iyi düşünüp hesap etmek lâzımdır. Emri verenin kendisini daima emri yapacak olanın yerine koyması gerekir. Emirlerin değiştirilmesi kararsızlığı gösterir; bu da itimadı bozar ve astı gevşekliğe ve itimatsazlığa sürükler. Fakat emir değiştirecek mühim sebepler çıkınca değiştirmemekte de ısrar etmemelidir.

MADDE 32

Emirler, hizmetin mahiyetine göre verildiği esnadaki şartlara ve hizmetin taallûk ettiği talimatnamelerin icaplarına tâbi olarak sözlü veya yazılı olarak verilir. Anlaşılmada yanlışlıkları bertaraf etmek için uzun ve karışık emirler mümkün olan hallerde yazılı olarak verilmesi veya ast tarafından not edilmeli ve esasları tekrar edilmelidir. Emrin ağızdan veya yazılı olarak verilmesi hususunu takdir âmire aittir. Ast'ın muhtemel sorumluluğunu bertaraf etmek için bu bakımdan mühim olan emirler mümkün olan hallerde yazılı olarak verilmelidir. Emir, tekrarından maksat ast tarafından anlaşıldığına kanaat getirmek ve tamamı tamamına, zamanında yapılmasını temin etmektir. Bu sebeple sözlü emir alan her astın kendiliğinden emri tekrar etmesi kaidedir. Lüzum ve imkân oldukça emir ast tarafından not edilmelidir. Hitap mahiyetindeki kısa emirlerin tekrarına lüzum yoktur.

MADDE 33

Emirlerin, hizmete mütaallik olması (Silâhlı Kuvvetler İç Hizmet Kanunu madde 8 ve 16) ve kanun ve nizamları ihlâl etmemesi şarttır. Ancak, Askerî Ceza Kanununun 41 inci maddesinin b fıkrası şümulüne giren haller haricinde ast, aldığı emri kanun ve nizama uygun bulmasa bile emri yapar ve ondan sonra şikâyet eder.

Amirin verdiği emir Askerî Ceza Kanununun 41 inci maddesinin b fıkrası şümulüne giren hallere mütaallik ise emir ifa olunmaz ve fakat gecikmeksizin en kısa yoldan bir derece yukarı âmire malûmat verilir. Bu takdirde emrin yapılmasından doğacak bütün mesuliyet ast'a aittir.

MADDE 34

Herhangi bir komutanın merkezden veya gemisinden uzaklaşması veyahut hizmet edemeyecek derecede mazeretinin vukuu halinde, kuruluşuna göre rütbe ve kıdemce komutanın rütbesine en yakın muharip sınıfa mensup ast vekil bırakılır. Ancak; komutanın rütbesine en yakın muharip sınıfa mensup personel ile aynı rütbede komutan yardımcısı ya da ast birlik komutanı varsa komutan yardımcısı veya ast birlik komutanından kıdemli olan, gemilerde 2 nci komutan, Hava Kuvvetleri Komutanlığında; uçuş birliklerinde uçucu subay, hava savunma birliklerinde hava savunma sınıfı subay, kontrol ihbar birliklerinde kontrol ihbar sınıfı subaylardan rütbece en kıdemlisi vekil bırakılır.

Muharip olmayan sınıflarda ise sınıf ve hizmetin özelliği dikkate alınarak rütbe ve kıdemce en yakın ast vekil bırakılır.

Komutanlığına hem muharip sınıftan hem de muharip olmayan sınıftan personelin atanabildiği birliklerde komutana rütbe ve kıdemce en yakın ast vekil bırakılır.

Vekâlet durumu üst makamlara bildirilir, ast birlik ve personele tebliğ edilir.

Vekâlet verme imkânı olmayan müstesna hallerde, (birinci fıkradaki istisnai durumlar hariç) rütbe ve kıdemce en yakın muharip sınıfa mensup veya muharip olmayan sınıflarda rütbe, kıdem ve hizmetin özelliği itibarıyla en yakın şahıs, hiçbir emir beklemeksizin derhal komutayı ele alır. Böyle haller, sebebiyle birlikte daha büyük amire bildirilir. Vekâlet uzun müddet sürecek olursa yetkili makamın tensip ve emredeceği şahıs, emir ve komuta makamına gelir.

Karargâh ve kurumlarda vekâlet işleri, karargâh ve kurumların bağlı bulundukları komutan ve makamlar tarafından tanzim ve emredilir.

5 - Günlük emir

MADDE 35

İç hizmetlerin ve bütün vazifelerin intizam ve disiplin içinde yürümesini ve her türlü işlerde görülen yolsuzlukların ve noksanların giderilmesini temin için kıt'a ve garnizon kumandanları, karargâh ve kurum âmirleri icabettikçe günlük emir çıkarırlar.

Günlük emre gerektiğinde yapılması lâzımgelen sürekli işlere ait umumi maddelerde yazılabilir.

MADDE 36

Alaydan (Deniz ve havada benzeri) yukarı makamların çıkaracakları günlük emir, emrin yapılması gerekli görülen en küçük birliklerin sayısı kadar hazırlanır ve gönderilir.

MADDE 37

Alaylarda (Deniz ve havada benzeri) müstakil ve müfrez birlikler yukarı makamlardan alınan günlük emirleri kendilerine maledinerek, bunun için de daha aşağı makamlara aynen tebliği lâzım gelenler varsa bunları, aynen tebliğ ederler, diğerlerini kendilerinin çıkaracakları (günlük emre) esas tutarlar ve kendilerince düşünülen ve yaptırılmak istenen başka hizmetler varsa bunları da ilâve ederek günlük emirlerini, emirlerindeki daha küçük birliklerin adedine göre yazılı olarak hazırlarlar ve yollarlar.

MADDE 38

Bölüklerde (birlik ve bataryaların, gemilerde bölüm âmirleri) günlük emirleri (birlik, batarya) kumandanı tarafından görevlendirilen personel tarafından bölük (Birlik, batarya, bölüm) subay ve astsubaylarının her birine tebliğ ettirir. Emri okuyan her subay ve astsubay emrin altına imza koyar ve müsaade edilen emirler için icabeden notu alır. Bu günlük emir bilâhare dosyasına konur.

Havada uçuş filoları ve benzeri birliklerde alınan günlük emirler birlik kumandanı tarafından ilgili personele topluca okutturulup imza ettirilerek dosyaya konur.

MADDE 39

Bölük kumandanı; günlük emirden bölük erbaş ve erlerine aynen tebliğ edilmesi lâzım gelenleri bölüğün tutacağı günlük emir defterine geçirir. Ve bölüğün iç hizmetine ait ayrıca bir diyeceği varsa bunu da ilâve eder. Bu emir akşam yoklamasından sonra bölük nöbetçi subayı, nöbetçi astsubayı veya nöbetçi erbaşı tarafından bütün erbaş ve erlere okunur ve anlatılır.

MADDE 40

Devamlı talimat:

a. Tarifi: Kıt'a ve kurumlarda taktik ve idari hizmetlerden genel olarak her zaman aynı şekilde cereyan eden ve talimname ve yönetmeliklerde bulunmayan hususlar için ne gibi usul ve esaslar takibedileceğini tesbit ve emretmek üzere kumandanlık tarafından evvelden hazırlanan yönetmeliklere denir.

b. Her kıt'a veya kurum, mevcut şartlara ve bir kademe üst birliğin devamlı yönetimine uyarak gerekli ve verimli usulleri kendisi tesbit ederek bir devamlı yönetmelik hazırlar.

Bu yönetmelik değişen şart ve usullere uydurulur.

B) PERSONEL İŞLERİ

1 - Müracaatlar

MADDE 41

Her asker, resmi ve şahsi işlerinden dolayı müracaatını söz veya yazı ile en yakın âmirinden başlıyarak silsile yolu ile yapabilir.

Yazılı müracaatlar dilekçe ile yapılır. Dilekçeler iyi düşünülerek ve açık dille, maksadı en iyi ifade edecek surette kanun ve nizamlara uygun olarak yazılmalıdır.

Ağızdan yapılan müracaatlarda da aynı kaidelere uyulur.

Silâhlı Kuvvetlerde görevli sivil personelin de müracaatları aynı usul ve kaidelere uyularak yapılır.

MADDE 42

Amirler; astların sözlü veya yazı ile olan her türlü müracaatlarını sükûnet ve iyi kalplilikle dinlerler ve incelerler. Bunlardan uygun olanları kendi salâhiyetleri içinde ise kendileri neticelendirirler. Salâhiyetleri dışındakileri icabediyorsa kendi fikirlerini de yazarak en geç üç gün zarfında daha büyük makama gönderirler.

Yetkili makam da en geç bir ay içinde neticeyi müracaat sahibine bildirmeye mecburdur.

MADDE 43

Askerler ve Silâhlı Kuvvetlerde çalışan sivil personel geçici veya hususi bir memuriyet ile doğrudan doğruya bağlı olmadıkları diğer bir âmir emrinde bulundukları esnada, muvakkat âmir, mezkûr personelin sözlü veya yazı ile olan her türlü müracaatlarını kabul ederek işlem yapar, yetkileri dışındakileri müracaat edenin esas âmirine bildirir.

2 - Şikayetler

MADDE 44

Şikâyetler ilk âmir vasıtasiyle silsile yolu ile yapılır. Toplu olarak şikâyet yasaktır.

MADDE 45

Şikâyetleri incelemeye yetkili olan âmirler bizzat şikâyeti neticelendirirler. Daha yukarıdaki âmirlerin karar ve hükümlerine luzüm gösteren şikâyetleri onlara bildirirler ve alacakları hüküm ve kararlarını şikâyetçiye tebliğ ederler.

MADDE 46

Erbaş ve erlerin, sivil memurlara ve sivil şahıslara ait şikayetlerinin işlemi de askerî makamlar vasıtasiyle yürütüldükten sonra ait olduğu makama verilir. Ve o makamın icraatı alınıp şikayetçiye bildirilir.

Subay, askerî memur, astsubay ve sivil personelin şikâyetleri de bu tarzda yürütülebilir.

MADDE 47

Amirin yüzüne karşı kendisinden şikâyet yasaktır. Ötede beride âmirinden şikâyet edeceğini söylemek, işi dedikoduya çevirtmek de cezai muciptir.

MADDE 48

Yapılan şikâyet üzerine âmirlerin verdikleri hükme ve yaptıkları icraata razı olmayan şikâyetçi ve şikâyet edilen mertebeler silsilesi yolu ile yüksek âmirlere itirazda bulunabilir.

MADDE 49

Nöbetçi bulunanların nöbet hizmetinden olan şikâyetleri nöbetindeki silsileye uyularak ilk âmirine yapılır, bunda da yukarıdaki kaidelere riayet olunur.

3 - Mükâfat

MADDE 50

Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarının görecekleri en büyük mükâfat, vazifelerinde ahlâk ve ilim itibariyle parlayıp âmir ve üstlerin sevgilerini ve itimatlarını kazanmak suretiyle iyi not veya sicil almak; terfi ve terakki yolunda durmadan ilerlemek ve daha yükselmek şeklindeki muvaffakiyettir.

MADDE 51

Her âmir maiyetindekilerin gayret ve muvaffakiyetlerini bitaraf ve müşvik bir bakışla daima tetkik ve takip ederek maddi mükâfatlar için elde bulunan kanun ve nizamlara göre bir hak ve menfaat kazanmalarına delâlet etmeli ve manevi mükâfatlar için tamimlerle takdir, üstlere arz ve tavsiye suretiyle hakları olan tergip ve mükâfat fırsatını kaçırmamalıdır. Ancak, herkes kendisine verilen vazifeyi çok iyi ve tam olarak vaktinde yapmakla mükelleftir. Bu sebeple, (Vazifesini yapmıştır, vazifesini vaktinde yapmıştır.) diye mükâfatlar dağıtmak, taltifte ifraata varmaktır. Ve bu hal vazifenin mükâfat karşılığı olarak yapılacağı hissinin ve düşüncesinin Silâhlı Kuvvetlere aşılanması gibi mahsurlu neticeler verir.