İcra ve İflas Kanununun 67 nci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.
İcra ve İflas Kanununun 68 inci maddesinin beşinci fıkrası ile yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Borçlunun gösterdiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkâr edilirse hakim, 68/a maddesinde yazılı usule göre yaptığı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde alacaklının itirazın kaldırılması talebini reddeder ve alacaklıyı sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve alacaklı bu davada alacağını ve imzanın kendisine ait olmadığını ispat ederse bu ceza kalkar.
İtirazın kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
İcra ve İflas Kanununun 68/a maddesinin beş, altı ve sekizinci fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Yapılacak duruşmada, yukarıda yazılı mazerete dayanmaksızın, borçlunun hazır bulunmaması halinde mercice başka bir cihet tetkik edilmeksizin itirazın muvakkaten kaldırılmasına ve borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilir. Duruşmaya gelmeyen borçlunun itirazının muvakkaten kaldırılmasına ve hakkında para cezasına karar verilebilmesi için keyfiyetin davetiyeye yazılması şarttır.
Merci hakimi, imzanın borçluya aidiyetine karar verdiği takdirde borçluyu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, bu para cezasının infazı dava sonuna kadar tehir olunur ve borçlu açtığı davayı kazanırsa bu ceza kalkar.
İtirazın muvakkaten kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu, bu talebin reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit veya istirdat davası açarsa, yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
İcra ve İflas Kanununa 68/b maddesi olarak aşağıdaki madde eklenmiştir.
Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde itirazın kesin olarak kaldırılması
MADDE 68/B
Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçtu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi ancak noter aracılığı ile krediyi kullandıran tarafa bildirildiği takdirde hüküm ifade eder.
Süresi içinde aldığı hesap özetinin muhtevasına, alındığından itibaren bir ay içinde itiraz etmeyen krediyi kullanan taraf, hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcunu ödedikten sonra dava edebilir.
Kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar bu Kanunun 68 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar. Krediyi kullanan taraf, itiraz etmediği hesap özetinin dayandığı belgelerde kendisine izafe edilen imzayı kabul etmiş sayılır. Bu hüküm bu Kanunun 150/a maddesinin söz konusu olduğu hallerde de aynen uygulanır.
İcra ve İflas Kanununun 69 uncu maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Borçtan kurtulma davasında haksız çıkan taraf, dava veya hükmolunan şeyin yüzde kırkından aşağı olmamak üzere münasip bir tazminatla mahkum edilir.
İcra ve İflas Kanununun 72 nci maddesinin dördüncü ve beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyatî tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde kırktan aşağı tayin edilemez.
Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlâmın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet katmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz.
İcra ve İflas Kanununa 83/c maddesi olarak aşağıdaki madde eklenmiştir.
Gayrimenkul rehni kapsamındaki teferruatın haczi
MADDE 83/C
Gayrimenkul rehni ipotek akit tablosunda sayılı bulunan teferruat gayrimenkulden ayrı olarak haczedilemez.
Türk Kanunu Medenisinin 777 nci maddesi hükmü saklıdır.
İcra ve İflas Kanununun 85 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Borçlu, menkul mal üzerinde üçüncü bir şahsın mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir aynî hakkının bulunması veya menkul malın üçüncü şahıs tarafından haczedilmiş olması halinde bu hususu haciz yapan memura beyan etmek ve beyanının haciz tutanağına geçirilmesini talep etmek, haczi yapan memur da borçluyu bu beyana davet etmek zorundadır. Bu tür mallar ile üçüncü şahıs tarafından ihtiyaten haciz veya istihkak iddia edilmiş bulunan malların haczi en sonraya bırakılır.
İcra ve İflas Kanununun 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Üçüncü şahıs, açtığı menfi tespit davasını kaybederse, mahkemece dava konusu şeyin yüzde kırkından aşağı olmamak üzere bir tazminat ile de mahkum edilir.
İcra ve İflas Kanununun 91 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Gayrimenkulün haczi ile tasarruf hakkı Medenî Kanunun 920 nci maddesi anlamında tahdide uğrar. Sicile kaydedilmek üzere haciz keyfiyeti, ne miktar meblağ için yapıldığı ve alacaklanın adı ile tebliğe yarar adresi icra dairesi tarafından tapuya ve mahcuz gemi ise kayıtlı bulunduğu daireye bildirilir. Adresi değişen alacaklı masrafını vermek sureti ile yeni adresinin tapuya bildirilmesini icra dairesinden istemeye mecburdur.
İcra ve İflas Kanununun 97 nci maddesinin onüçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İstihkak davası üzerine takibin talikine karar verilip de neticede dava reddolunursa alacaklının alacağından bu dava dolayısıyla istifası geciken miktarın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere davacıdan tazminat alınmasına hükmolunur.
İcra ve İflas Kanununun 103 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 103
Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.
İcra ve iflas Kanununun 111 inci maddesine üçüncü fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiş ve maddenin üçüncü fıkrası dördüncü fıkra olarak aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Borçlu ile alacaklının icra dairesinde yapacakları borcun taksitlendirilmesine ilişkin sözleşmenin devamı süresince 106 ncı maddedeki süreler işlemez.
Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.
İcra ve İflas Kanununun 116 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İkinci artırmada mal en çok artıranın üstünde bırakılır. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarım geçmesi şarttır.
İcra ve İflas Kanununun 118 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları birleştirilerek aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen sorumludurlar. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur.
İcra ve İflas Kanununun 124 üncü maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Artırmaya iştirak edeceklerin gayrimenkulün muhammen kıymetinin yüzde yirmisi nispetinde pey akçesi veya milli bir bankanın teminat mektubunu tevdi etmeleri şartnameye yazılır.
İcra ve İflas Kanununun 126 ncı maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Artırma, satıştan en az bir ay önce ilan edilir. İlan edilen metnin esasa müessir olmayan maddi hatalar nedeniyle tekrarlanması gerektiğinde, satış tarihi değiştirilmeksizin hata ilanen düzeltilir. Bu düzeltme ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmez. Ancak satış tarihi ile ilan tarihi arasında yedi günden az zaman kalmış ise bu takdirde satışın daha önce ilan edilen günden en az yedi gün sonrası için tespit edilen günlerde yapılacağı düzeltme ilanında belirtilir.
İcra ve İflas Kanununun 127 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 127
İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve gayrimenkulün tapu siciline kayıtlı bulunan alakadarlarının tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetedeki satış ilanı tebligat yerine geçer.
İcra ve İflas Kanununun 128 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İcra dairesi gayrimenkulün kıymetini takdir ettirir, gayrimenkulün kıymetinin takdirinde, gayrimenkul üzerindeki mükellefiyetlerin kıymete otan etkisi de nazara alınır. Kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir. Kesinleşen kıymet takdiri için iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez.
İcra ve İflas Kanununun 129 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Yukarıdaki fıkrada yazılı miktar elde edilmemişse gayrimenkul en çok artıranın taahhüdü saklı kalmak üzere artırma ilanında gösterilen müddet sonunda en çok artırana ihale edilir. Şu kadar kî, artırma bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin yüzde kırkını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşer.
İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesinin başlığı ve ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İhalenin feshi ve farkının tahsili
İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesuldürler. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairece tahsil olunur. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil olunur.
İcra ve İflas Kanununun 134 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İhalenin feshini, Borçlar Kanununun 226 ncı maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler tetkik merciinden şikayet yolu ile ihale tarihinden itibaren yedi gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç ihale günü ittila peyda ettiği kabul edilir. İhalenin feshi talebi üzerine tetkik mercii talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Talebin reddine karar verilmesi halinde tetkik mercii davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder.
İcra ve İflas Kanununun 150/d maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 150/D
İcra dairesi, takip talebi üzerine satış hazırlıklarına başlar. Bu maksatla tapudan kayıt örneklerini ve belediyeden imar durumunu getirtir, takibin kesinleşmesini beklemeden kıymet takdirini yaptırır.
İcra ve İflas Kanununun 150/g maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 150/G
Satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112’den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır.
İcra ve İflas Kanununa 150/ı maddesi olarak aşağıdaki madde eklenmiştir.
Borçtu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî kredileri ve gayri nakdî kredileri teminen alınan ipotekler
MADDE 150/I
Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdî veya gayri nakdî bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek âkit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakdî kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin noter marifetiyle krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti icra memuruna ibraz ederse icra memuru bu Kanunun 149 uncu maddesi uyarınca işlem yapar. şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın noter marifetiyle sekiz gün içinde bu hesap özetine veya gayri nakdî kredi nedeniyle tazmin talebine itiraz etmiş olduğunu isbat etmek suretiyle tetkik merdine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır. Bu takdirde krediyi kullandıran taraf bu Kanunun 68/b maddesi çerçevesinde alacağını diğer belgelerle ispatlayabiliyorsa krediyi kullanan tarafın şikâyeti reddedilir.
İcra ve İflas Kanununun 158 inci maddesi aşağıdaki şeklide değiştirilmiştir.
MADDE 158
Alacaklının iflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahele veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
Mahkeme, icra dosyasını celbeder ve basit yargılama usulüne göre duruşma yaparak, gerek iflas talebini gerek itiraz ve defileri umumi hükümler dairesinde tetkik ve intac eder. Şu kadar ki, borçlu takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve defıleri varit görülmemişse mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahda devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde Tebligat Kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir.
İcra ve İflas Kanununun 160 ıncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Mahkeme, bu masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.
İcra ve İflas Kanununun 164 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Ticaret mahkemesince verilen nihaî kararlar tebliğden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Kararlar 160 ıncı maddenin son fıkrasına göre alınacak masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece resen taraflara tebliğ olunur.
İcra ve İflas Kanununun 165 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İflasa karar verilmesinden sonra iflas davasından feragat geçersizdir.
İcra ve İflas Kanununun 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Daire, kararı kendiliğinden ve derhal tapuya, ticaret sicil memurluğuna, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, menkul kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelenlere bildirir. Daire, ayrıca kararı, yurt düzeyinde trajı en yüksek beş gazeteden biri ile birlikte iflas edenin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicili Gazetesinde ilan eder. Trajı en yüksek gazetenin yayınlandığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz.
İcra ve İflas Kanununun 168 inci maddesinin birinci fıkrasının 4 nolu bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
4. Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile tetkik merciine bildirmesi; aksi takdirde kambiyo senedindeki imzanın bu fasıl gereğince yapılacak icra takibinde kendisinden sâdır sayılacağı ve imzasını haksız yere İnkâr ederse sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edileceği ve merciden itirazının kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.
İcra ve İflas Kanununun 169/a maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu maddenin son fıkrasından önce gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Borçlunun ibraz ettiği belge altındaki imza alacaklı tarafından inkâr edilirse, merci hakimi, 68/a maddesindeki usule göre yapacağı inceleme neticesinde imzanın alacaklıya ait olduğuna kanaat getirdiği takdirde, borçlunun itirazının kabulüne karar verir ve alacaklıyı, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı birinci fıkra gereğince çağrıldığı duruşmaya gelmediği takdirde merci hakimi alacağın itiraz edilen kısmı için icranın muvakkaten durdurulmasına karar verir. Bunun üzerine alacaklı en geç altı ay içinde merci önünde duruşma talep ederek makbuz altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ispat etmek suretiyle, takibin devamına karar alabilir. Merci, imzanın alacaklıya ait olmadığına karar verirse borçluyu, sözü edilen belgenin taalluk ettiği değer veya miktarın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder.
Borçlunun itirazının kabulü halinde alacaklı, bu talebin reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine yüzde kırktan aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edilir. Borçlu, menfi tespit ve istirdat davası açarsa yahut alacaklı genel mahkemede dava açarsa, hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve dava lehine sonuçlanan taraf için, daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
İcra ve İflas Kanununun 170 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 170
Borçlu, 168 inci maddenin 4 numaralı bendine göre kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı yolundaki itirazını bir dilekçe ile tetkik merciine bildirir. Bu itiraz satıştan başka İcra takip muamelelerini durdurmaz.
Tetkik mercii duruşmadan önce yapacağı incelemede, borçlunun itiraz dilekçesi kapsamından veya eklediği belgelerden edindiği kanaata göre itirazı ciddi görmesi halinde alacaklıya tebliğe gerek görmeden itirazla ilgili kararına kadar icra takibinin geçici olarak durdurulmasına evrak üzerinde karar verebilir.
Tetkik mercii, 62 ila 68/a maddelerine göre yapacağı inceleme sonunda, inkâr edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İtirazın kabulü kararı ile takip durur. Alacaklının genel hükümlere göre dava açma hakkı saklıdır. İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa itirazın reddi ile birlikte borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına mahkûm edilir. Borçlu, borçtan kurtulma, menfi tespit ve istirdat davası açarsa hükmolunan tazminatın tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve davanın borçlu lehine sonuçlanması halinde daha önce hükmedilmiş olan tazminat kalkar.
Tetkik mercii itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm eder. Alacaklı genel mahkemede dava açarsa, para cezasının tahsili dava sonuna kadar tehir olunur ve bu davayı kazanırsa hakkında verilmiş olan para cezası kalkar.
İcra ve İflas Kanununun 170/a maddesine aşağıdaki üçüncü fıkra ilave edilmiştir.
Her ne suretle olursa olsun, imza inkârı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.
İcra ve İflas Kanununun 173 üncü maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İflas takibi kesinleştiğinde 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. İflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hâl bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
İcra ve İflas Kanununun 177 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fıkrası burada da uygulanır.
İcra ve İflas Kanununun 178 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve bu fıkradan sonra gelmek üzere maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikle iflasa karar verilemez.
İflas talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
İcra ve İflas Kanununun 185 inci maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
Rehinli mallar ve üretime yönelik yerler
Fabrikaların, imalathanelerin ve bunlara benzer üretime yönelik yerlerin, üzerinde rehin bulunmasa dahi, iflas idaresince derhal satışı yapılır.
Bu maddeye göre yapılacak satışlar, 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir.
İcra ve İflas Kanununun 193 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yoluyla yapılan takiplerle teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur.
Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplere iflastan sonra da takip alacaklıları tarafından iflas masasına karşı devam edilir ve satış bedeli 151 inci maddeye göre rehinli alacaklılara paylaştırılır. Artan kısım iflas masasına intikal eder. Şu kadar ki, takip alacaklısı, iflastan önce başlamış olduğu rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takipten vazgeçerek, rehnin 185 inci maddeye göre satılmasını isteyebilir.
İcra ve İflas Kanununun 194 üncü maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir. Bu hüküm şeref ve haysiyete tecavüzden, vücut üzerinde ika olunan zararlardan doğan tazminat davaları ile evlenme, ahvali şahsiye veya nafaka işlerine müteallik ihtilaflara, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerle ilgili olarak açılmış olan hukuk davalarına tatbik olunmaz.
İcra ve İflas Kanununun 195 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Müflisin vadesi gelmemiş faizsiz borçlarından yıllık kanunî faiz hesabıyla iskonto yapılır.
İcra ve İflas Kanununun 196 ncı maddesi başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Faiz
MADDE 196
İflasın açılması ile birlikte, iflas masasına giren alacaklarda faiz işlemeye devam eder.
Rehinle temin edilmemiş alacaklarda ticarî olmayan işlerdeki faiz oranı uygulanır.
Ancak, bu maddeye göre alacaklılara tahakkuk edecek Faiz ödemeleri, 195 inci maddeye göre hesaplanan ana paralar ödendikten sonra bakiyesi üzerinden yapılır.
İcra ve İflas Kanununun 208 inci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
İflas dairesi iflas kararının kendisine tebliğinden itibaren en geç üç ay içinde tasfiyenin adi veya basit şekilde yapılacağına karar vermek zorundadır.
İcra ve İflas Kanununun 219 uncu maddesinin ilk fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Tasfiye adî şekilde yapılacak ise, iflas dairesi 208 inci maddeye göre vereceği karar tarihinden itibaren en geç on gün içerisinde keyfiyeti 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan eder. Bu maddedeki sürelerin hesabında son ilan tarihi esas alınır.
İcra ve İflas Kanununun 221 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İlk alacaklılar toplantısına iflas müdürü veya yardımcılarından biri başkanlık eder. Müdür, alacaklı oldukları tercihan ellerinde noter veya ipotek senedi gibi resmî senetle yahut 68/b ve 150/ı maddelerinde belirtilen belgelerle sabit olan kişilerden bir veya iki alacaklı veya mümessilleriyle birlikte bir büro teşkil eder.
İcra ve İflas Kanununun 227 nci maddesine birinci fıkradan sonra aşağıdaki fıkra ikinci fıkra olarak ilave edilmiştir.
İflas idaresi, icra tetkik merciinin şikâyet üzerine verdiği kararlara uymak zorunda olup bunlara karşı iflas idaresi olarak itiraz veya temyiz yoluna başvuramaz.
İcra ve İflas Kanununun 232 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 232
Alacakların kaydı için muayyen müracaat müddeti geçtikten sonra ve iflas idaresinin seçilmesinden itibaren en geç üç ay içinde iflas idaresi tarafından 206 ve 207 nci maddelerde yazılı hükümlere göre alacaklıların sırasını gösteren bir cetvel yapılır ve iflas dairesine bırakılır. Zorunlu hallerde üç ayın hitamından önce iflas idaresinin tetkik merciine başvurması halinde merci bir defaya mahsus olmak üzere bu süreyi en çok üç ay daha uzatabilir. Süre içinde sıra cetvelinin verilmemesi halinde iflas dairesinin durumu mercie intikal ettirmesi üzerine iflas idaresi üyelerinin vazifesine son verilir ve sebketmiş hizmetleri için kendilerine bir ücret tahakkuk ettirilmeyecek gibi bir daha aynı iflas idaresinde görev alamazlar.
İcra ve İflas Kanununun 233 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
MADDE 233
Sıra cetvelinde kabul edilmeyen alacaklar red sebepleri ile birlikte gösterilir. Ancak, iflas idaresi ipotekle temin edilmiş alacakla ilgili olarak bunu doğuran sebep veya ipotek limiti miktarı bakımından red kararı vermeyip, kabul etmediğini ikinci alacaklılar toplantısına bildirir. İpoteğin iptali veya miktarının tenzili iddiasını takip hakkı, isteyen alacaklıya 245 inci madde hükmü çerçevesinde devrolunur.
İcra ve İflas Kanununun 235 inci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 297 nci maddenin son fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.
İcra ve İflas Kanununun 237 nci maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
İflas İdaresi, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232 nci maddedeki sürenin bitiminde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cetveline kayıt davası açmış alacaklılardan 235 inci maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanları da ikinci toplantıya ilanla davet eder.
İcra ve İflas Kanununun 269/b maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Kira sözleşmesindeki imzanın inkârından dolayı alacaklı umumî mahkemede dava açmaya mecbur kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahkûm edilir.
İcra ve İflas Kanununun 275 inci maddesinin beşinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Mahkemede açılan davada icra takibi sırasında inkâr olunan imzanın kendisine ait olduğu anlaşılan kiracı veya kiralayan yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahkûm edilir.
İcra ve İflas Kanununun 278 inci maddesinin üçüncü fıkrasının birinci bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
1. Karı ve koca ile usul ve füru, neseben veya sıhren üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) hısımlar, evlat edinenle evlatlık arasında yapılan ivazlı tasarruflar,
İcra ve İflas Kanununun 279 uncu maddesine üç nolu bentten sonra dört numaralı bent olarak aşağıdaki bent eklenmiştir.
4. Kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya verilen şerhler.
İcra ve İflas Kanununun 280 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Üçüncü şahıs, borçlunun kan veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhrî hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir.
İcra ve İflas Kanununun 287 nci maddesine aşağıdaki fıkralar birinci ve sonuncu fıkralar olarak ilave edilmiştir.
Konkordato talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usule göre ilan edilir. Konkordato talebinin ilanından itibaren on gün içinde alacaklılar itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek tetkik merciinden konkordato talebinin reddini isteyebilirler.
İhtiyati tedbir yoluyla da olsa, borçluya karşı başlamış olan takiplerin konkordato mühletinin bitiminden sonraki dönem içinde durdurulmasına veya borçluya karşı yeni takip yapılamayacağına karar verilemez.
İcra ve İflas Kanununun 288 inci maddesinin üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
Tetkik mercii bu itirazların hepsini tarafları dinleyerek bir kararla halleder. Alacaklının itirazının reddine dair kararlar ile 287 nci maddeye göre borçluya mühlet verilmesine veya verilmiş mühletin uzatılmasına dair merci kararları temyiz olunamaz. İtiraz mühletin cereyanını durdurmaz.
İcra ve İflas Kanunun 331 inci maddesine ikinci fıkradan sonra üçüncü fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
Gayrimenkul rehni kapsamında bulunan teferruatın rehin alacaklısına zarar vermek kasdı ile gayrimenkul dışına çıkarılması halinde, teferruatın zilyedi 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
İcra ve İflas Kanununun 345/a maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 345/b maddesi ilave edilmiştir.
Artırmadan çekilme
MADDE 345/B
Bu Kanuna göre yapılan ihalelerde kendisine veya başkasına vaad olunan veya sağlanan yarar karşılığında artırmadan çekilen veya artırmaya katılmayan kimseye bir aydan altı aya kadar hapis ve ikimilyon liradan beşmilyon liraya kadar ağır para cezası verilir.
Aracılara da aynı ceza verilir.
İcra ve İflas Kanununun 363 üncü maddesinin ilk fıkrasının 12 nci bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ilk fıkrasına aşağıdaki 18 inci bent eklenmiş ve bu fıkranın ikinci paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
12. 287 nci maddeye göre mehil verilmesine dair isteğin reddine ve 288 inci madde uyarınca verilmiş mehlin kaldırılmasına;
18. Takip tarihinden sonra işleyen faiz, masraf ve sair alacak kalemlerinin hesabına dair şikâyetlerin kabul veya reddine;
İlişkin kararlarla bu Kanunda temyiz kabiliyeti kabul edilen kararlar tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz edilebilir. Şu kadar ki, 1, 2, 3 ve 5 inci bentlerde takip konusu alacakta ihtilaflı kalan değer veya miktarın; 4, 6, 7, 8, 9, 11, 15, 16 ve 17 nci bentlerde merci kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin; 10 uncu bentte sırası itiraza uğrayan alacağın tutarının ve 18 inci bentte de yanlışlığı öne sürülen alacak miktarının beşyüzbin lirayı geçmesi şarttır.
3182 sayılı Bankalar Kanununun 90 ve 91 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
İcra ve İflas Kanununa aşağıdaki Geçici Madde eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 2
Bu Kanun ile diğer kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde yer alan icra memuru unvanı “icra müdürü”, icra memur yardımcısı unvanı “icra müdür yardımcısı", iflas memuru unvanı “iflas müdürü” olarak değiştirilmiştir. Bu değişiklik sebebiyle ilgililerin yeniden atanmaları gerekmez. Bunlar, yeni unvanları yan ödeme kararnamelerinde yer alıncaya kadar eski unvanları üzerinden yan ödeme almaya devam ederler.
Bu Kanunun, İcra ve İflas Kanununun 195 ve 196 ncı maddelerindeki değişiklik yapan faize dair hükümleri, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren uygulanır.
Ayrıca;
a) 67, 68, 68/a ve 169/a maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan itiraz ve şikayetler hakkında,
b) 69, 72, 89, 97, 158, 160, 164, 165, 173, 177, 178, 269/b, 275 ve 345/b maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra açılan davalarda,
c) 83/c, 85, 91 ve 103 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan haciz işlemleri hakkında,
d) 150/d ve 170/a maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden önce yapılan takipler hakkında,
e) 116, 118, 124, 126, 129, 133 ve 134 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan satışlar hakkında,
f) 221 inci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan ilk alacaklılar toplantısında,
g) 287 nci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan konkordato talepleri hakkında,
h) 227, 288 ve 363 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlük tarihinden sonra verilen kararlara karşı yapılan temyiz talepleri hakkında,
i) 111 inci maddesini değiştiren hükmü, Kanunun yürürlüğünden önce yapılan taksit sözleşmeleri hakkında,
j) 168 ve 170 inci maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra yapılan takipleri hakkında,
k) 193 ve 194 üncü maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonra açılan iflaslar hakkında,
l) 208, 219, 232, 233, 235 ve 237 nci maddelerini değiştiren hükümleri, bu Kanunun yürürlüğünden önce açılan iflaslar hakkında,
m) 278,279 ve 280 inci maddelerini değiştiren hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılan tasarruf ve şerhler hakkında,
n) 127, 128, 150/g ve 166 ncı maddelerini değiştiren hükümleri, Kanunun yürürlüğünden sonraki olay ve işlemler hakkında,
o) 68/b ve 150/ı maddelerini değiştiren hükümleri, 2 Mayıs 1985 tarihinden sonra yapılan takipler hakkında,
Uygulanır.
Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.