Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

I. BAŞVURUNUN KONUSU

1. Başvurucu, Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin adaylık başvurusunun Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) 3/7/2014 tarihli kararıyla reddedildiğini belirterek, Anayasa'nın 67. maddesinde tanımlanan seçilme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

II. BAŞVURUSÜRECİ

2. Başvuru, 16/7/2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine doğrudan yapılmıştır. Dilekçe ve eklerinin idari yönden yapılan ön incelemesi neticesinde Komisyona sunulmasına engel bir eksikliğin bulunmadığı tespit edilmiştir.

3. İkinci Bölüm İkinci Komisyonunca 17/9/2014 tarihinde, kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine karar verilmiştir.

III. OLAYLAR VE OLGULAR

A. Olaylar

4. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar özetle şöyledir:

5. Başvurucu, 2/7/2014 tarihinde YSK'ya başvurarak Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin olarak adaylığının kabul edilmesi talebinde bulunmuştur.

6. Başvurucunun istemi YSK'nın 3/7/2014 tarih ve 3140 sayılı kararıyla, 19/1/2012 tarih ve 6271 sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 7. maddesinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi dışından en az yirmi milletvekilinin imzasıyla aday gösterilebileceğinin düzenlendiği, başvurucunun başvurusunun bu hükme uymadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

7. Başvurucu, anılan kararı 14/7/2014 tarihinde öğrenmiştir.

8. Başvuru, 16/7/2014 tarihinde yapılmıştır

B. İlgili Hukuk

9.  6271 sayılı Kanun'un 7. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Cumhurbaşkanlığına Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri içinden veya Meclis dışından aday gösterilebilmesi en az yirmi milletvekilinin yazılı teklifiyle mümkündür"

10.  6271 sayılı Kanun'un 3. maddesi şöyledir:

"Cumhurbaşkanı seçimleri beş yılda bir yapılır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.

Cumhurbaşkanı seçimi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmış gün içinde; makamın herhangi bir şekilde boşalması hâlinde ise boşalmayı takip eden altmış gün içinde tamamlanır. Cumhurbaşkanı seçim dönemi, Cumhurbaşkanının görev süresinin dolmasından önceki altmışıncı gün, makamın herhangi bir şekilde boşalması hâlinde ise boşalmayı takip eden gün başlar.

İkinci fıkrada öngörülen süreler içinde seçimin tamamlanması amacıyla, Yüksek Seçim Kurulu tarafından, seçim takvimi resen belirlenir ve ilân edilir."

IV.  İNCELEME VE GEREKÇE

11.  Mahkemenin 4/11/2014 tarihinde yapmış olduğu toplantıda, başvurucuların 16/7/2014 tarih ve 2014/11717 numaralı bireysel başvurusu incelenip gereği düşünüldü:

A. Başvurucuların İddiaları

12.  Başvurucu, Anayasa'nın 101. maddesinde belirlenen Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçerli şartlara sahip olduğunu, Cumhurbaşkanı adayını belirleme yetkisinin sadece siyasi partiler ve milletvekillerine ait olduğunu kabulün Türk vatandaşlarının seçme ve seçilme hakkının özüyle bağdaşmadığını, YSK'nın 3/7/2014 tarihli kararı nedeniyle seçilme hakkının doğrudan etkilendiğini belirterek, Anayasa'nın 67. maddesinde tanımlanan seçilme hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme  

13.  Başvuru dosyasının incelenmesinde öncelikle Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrasında çizilen çerçevede başvurunun Anayasa Mahkemesinin konu bakımından yetkisi içinde olup olmadığı hususunun ortaya konulması gerekmektedir.

14.  Anayasa'nın 148. maddesinin üçüncü fıkrası şöyledir:

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir."

15.  6216 sayılı Kanun'un "Bireysel başvuru hakkı" kenar başlıklı 45. maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:

"Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve buna ek Türkiye'nin taraf olduğu protokoller kapsamındaki herhangi birinin kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvurabilir."

16.  Anılan Anayasa ve Kanun hükümlerine göre, Anayasa Mahkemesine yapılan bir bireysel başvurunun esasının incelenebilmesi için, kamu gücü tarafından müdahale edildiği iddia edilen hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasının yanı sıra Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (Sözleşme) ve Türkiye'nin taraf olduğu ek protokollerinin kapsamına da girmesi gerekir. Bir başka ifadeyle, Anayasa ve Sözleşme'nin ortak koruma alanı dışında kalan bir hak ihlali iddiasını içeren başvurunun kabul edilebilir olduğuna karar verilmesi mümkün değildir (B. No: 2012/1049, 26/3/2013, § 18; B. No: 2012/917, 16/4/2013, § 16).

17.  Anayasa'nın "Seçme, seçilme ve siyasî faaliyette bulunma hakları" başlıklı 67. maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

"Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak, seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasî parti içinde siyasî faaliyette bulunma ve halkoylamasına katılma hakkına sahiptir."

18.  Anayasa'nın "Siyasi Haklar ve Ödevler" başlıklı dördüncü bölümünde yer alan 67. maddede seçme, seçilme ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasî faaliyette bulunma hakkı güvence altına alınmıştır (B. No: 2012/1051, 20/2/2014 § 65).

19.  Sözleşme'nin Türkiye'nin taraf olduğu Ek 1 Nolu Protokolün 3. maddesi şöyledir:

"Yüksek Sözleşmesi Taraflar, yasama organının seçilmesinde halkın kanaatlerinin özgürce açıklanmasını sağlayacak şartlar içinde, makul aralıklarla, gizli oyla serbest seçimler yapmayı taahhüt ederler."

20.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihatlarına göre, anılan maddede geçen "yasama" ifadesi mutlak anlamda ulusal parlamento anlamına gelmemekte, söz konusu ifadenin devletlerin anayasal yapısı ışığında yorumlanması gerekmekte, federal devletlerde federe devletlerin parlamentoları da bu madde anlamında "yasama" organı olarak kabul edilmektedir (Mathieu-Mohin ve Clerfayt/Belçika, B. No: 9267/81, 2/3/1987;Matthews/Birleşik Krallık, B. No: 24833/94, 18/2/1999, § 40).

21.  Bunun yanı sıra AİHM, kapsam ve güç bakımından yeterli yasama yetkisine sahip olmayan yerel yönetim seçimlerini "yasama organı" seçimi kapsamında görmemektedir (X/Birleşik Krallık, B. No: 7215/75, 5/11/1981;Clerfayt, Legros/Belçika, B. No: 10650/83,17/5/1985;Booth-Clibborn/Birleşik Krallık, B. No: 11391/85, 5/7/1985;Malarde/Fransa, B.No: 46813/99, 5/9/ 2000;Molka/Polonya, B. No: 56550/00, 11/4/2006).

22.   Görüldüğü üzere Sözleşme'ye Ek 1 No.lu Protokol kapsamında korunan hak, yasama organının seçimi ile ilgili olup başvurucunun "Cumhurbaşkanlığı seçimi"yle ilgili ihlal iddiaları, Sözleşme'ye Ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesi kapsamında değildir. Bu itibarla, başvurucunun şikâyetlerinin bireysel başvuru konusu yapılabilmesi mümkün değildir.

23.  Sonuç itibarıyla, başvurucuların ihlal iddiasının konusu, Anayasa'da güvence altına alınmış ve Sözleşme kapsamında olan temel hak ve özgürlüklerin koruma alanı dışında kalmaktadır.

24.  Açıklanan nedenlerle, başvurucunun şikâyetlerinin Anayasa'nın 67. maddesi ve Sözleşme'ye Ek 1 No.lu Protokol'ün 3. maddesinin ortak koruma alanına girmediği anlaşıldığından başvurunun, diğer kabul edilebilirlik koşulları yönünden incelenmeksizin "konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verilmesi gerekir.

V. HÜKÜM

Açıklanan gerekçelerle, başvurunun, "konu bakımından yetkisizlik" nedeniyle KABUL EDİLEMEZ OLDUĞUNA, yargılama giderlerinin başvurucular üzerinde bırakılmasına, 4/11/2014 tarihinde OY BİRLİĞİYLE karar verildi.