Sistematik İndeks
RG. 06.01.1961/10700
Sınıflandırma: Kanunlar
No.: 193
Dosya olarak kaydet: PDF - WORD
Görüntüleme Ayarları:

BİRİNCİ KISIM

Mükellefiyet

BİRİNCİ BÖLÜM

Verginin mevzuu

Mevzu

MADDE 1

Gerçek kişilerin gelirleri (Gelir Vergisi) ne tabidir. Gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların sâfi tutarıdır.

Gelirin unsurları

MADDE 2

Gelire giren kazanç ve iratlar şunlardır:

1. Ticari kazançlar;

2. Zirai kazançlar;

3. Ücretler;

4. Serbest meslek kazançları;

5. Gayrimenkul sermaye iratları;

6. Menkul sermaye iratları;

7. Sair kazanç ve iratlar.

Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, yukarıda yazılı kazanç ve iratlar gelirin tesbitinde gerçek ve sâfi miktarları ile nazara alınır.

İKİNCİ BÖLÜM

Tam mükellefiyet

Mükellefler

MADDE 3

Aşağıda yazılı gerçek kişiler Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirilirler:

1. Türkiye’de yerleşmiş olanlar;

2. Resmi daire ve müesseselere veya merkezi Türkiye'de bulunan teşebbüslere bağlı olup işleri dolayısiyle yabancı memleketlerde ikamet eden ve bulundukları memleketlerde benzeri bir vergiye tabi olmıyan Türk vatandaşları.

Türkiye’de yerleşme

MADDE 4

Aşağıda yazılı kimseler Türkiye’de yerleşmiş sayılır:

1. İkametgâhı Türkiye’de bulunanlar (İkametgâh, Kanunu Medeninin 19 uncu ve mütaakıp maddelerinde yazılı olan yerlerdir);

2. Bir tâkvim yılı içinde Türkiye'de devamlı olarak altı aydan fazla ikamet edenler (Geçici ayrılmalar Türkiye'de ikamet süresini kesmez.)

Yerleşme sayılmıyan haller

MADDE 5

Aşağıda yazılı yabancılar memlekette altı aydan fazla kalsalar dahi, Türkiye’de yerleşmiş sayılmazlar:

1. Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benziyen diğer kimselerle tahsil veya tedavi veya istirahat veya seyahat maksadiyle gelenler;

2. Tutukluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmıyan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olanlar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Dar mükellefiyet

Mükellefler ve mevzu

MADDE 6

Türkiye'de yerleşmiş olmıyan gerçek kişiler, sadece Türkiye'de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden vergilendirilirler. Şu kadar ki, mevduat faizleri ile menkul kıymet satışından doğan kazançlar Türkiye'de elde edilmiş olsa dahi, bunlar vergi mevzuuna alınmaz.

Kazanç veya iradın Türkiye’de elde edilmesi

MADDE 7

Dar mükellefiyete tabi kimseler bakımından kazanç ve iradın Türkiye'de elde edildiği aşağıdaki şartlara göre tâyin olunur:

1. Ticari kazançlarda: Kazanç sahibinin Türkiye’de bulunması, Türkiye’de bulunmadığı hallerde Türkiye'de iş yerinin olması veya daimi temsilci bulundurması ve kazancın bu yerlerde veya bu temsilci vasıtasiyle veya bizzat yapılan işlerden doğması (Bu şartları haiz olsalar dahi iş merkezi Türkiye’de bulunmıyanlardan merkezleri hesabına ihraç edilmek üzere Türkiye’de satın aldıkları veya imal ettikleri malları Türkiye'de satmaksızın yabancı memleketlere gönderenlerin bu işlerden doğan kazançları Türkiye'de elde edilmiş sayılmaz.

Türkiye'de satmaktan maksat, alıcı veya satıcının Türkiye’de olması veya satış akdinin Türkiye’de inikat eylemesidir. İş merkezinden maksat ise, iş bakımından muamelelerin bilfiil toplandığı ve idare edildiği merkezdir.);

2. Zirai kazançlarda: Zirai faaliyetlerin Türkiye'de icra edilmesi;

3. Ücretlerde:

a) Hizmetin Türkiye’de ifa edilmiş veya edilmekte olması ve Türkiye’de değerlendirilmesi;

b) Türkiye’de kâin müesseselerin idare meclisi başkanı ve üyelerine, denetçilerine, tasfiye memurlarına ait hakkı huzur, aidat, ikaramiye, temettü hissesi ve benzerlerinin Türkiye’de değerlendirilmesi;

4. Serbest, meslek kazançlarında: Serbest meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi ve Türkiye’de değerlendirilmesi;

5. Gayrimenkul sermaye iratlarında: Gayrimenkulün Türkiye'de bulunması veya bu mahiyetteki hakların Türkiye'de kullanılması;

6. Menkul sermaye iratlarında: Sermayenin Türkiye'de yatırılmış olması;

7. Sair kazanç ve iratlarda: Bu kazanç veya iratları doğuran işin veya muamelenin Türkiye’de, ifa edilmesi ve Türkiye’de değerlendirilmesi;

Bu maddenin 3 üncü, 4 üncü ve 7 nci bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye’de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır.

İş yeri ve daimî temsilci

MADDE 8

7 nci maddenin 1 numaralı bendinde yazılı iş yeri, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tâyin olunur.

Aynı maddede yazılı daimî temsilci, bir hizmet veya vekâlet akdi ile temsil edilene bağlı olup, onun nam ve hesabına muayyen veya gayrimuayyen bir müddetle veya mütaaddit ticari muameleler ifasına yetkili bulunan kimsedir.

Aşağıda yazılı kimseler, başkaca şartlar aranmaksızın temsil edilenin daimi temsilcisi sayılırlar.

1. Ticari mümessiller, tüccar vekilleri ve memurları ile Ticaret Kanununun hükümlerine göre acenta durumunda bulunanlar;

2. Giderleri devamlı olarak kısmen veya tamamen temsil edilen tarafından ödenenler;

3. Mağaza veya depolarında temsil edilen hesabına konsinyasyon suretiyle satmak üzere devamlı olarak mal bulunduranlar.

Bir kimsenin birkaç kişiyi aynı zamanda temsil etmesi, daimî temsilcilik vasfını değiştirmez.

İKİNCİ KISIM

Muaflık ve istisnalar

BİRİNCİ BÖLÜM

Esnaf muaflığı

Vergiden muaf esnaf

MADDE 9

Ticaret ve sanat erbabından aşağıda yazılı şekil ve suretlerle çalışanlar Gelir Vergisinden muaftır:

1. Elde, sırtta, başta, el veya ayak ile müteharrik el arabası veya hayvanla taşımak suretiyle köylerde, mahalle aralarında ve pazarlarda yenilecek, içilecek, yakılacak, zat ihtiyaçlarında veya evlerde kullanılacak madde ve malzemeleri perakende olarak satanlarla aynı suretle gazete, mecmua, kitap, piyango bileti, kartpostal, zarf, mektup kâğıdı, çocuk oyuncaklarını perakende satanlar;

2. Bir işyeri açmaksızın gezici olarak çalışan hallaçlar, kalaycılar, lehimciler, musluk tamircileri, çilingirler, camcılar, kundura boyacıları, berberler, nalbantlar, fotoğrafçılar, odun ve kömür kıranlar, çamaşır yıkayıcıları, hamallar;

3. Köylerde gezici olarak her türlü madde, malzeme ve eşyanın perakende satışı ve küçük sanat işleriyle iştigal edenler (Nüfusu 2 000 den «2 000 dâhil» aşağı olan köylerde yukarıda yazılı işleri işyeri açmak suretiyle yapanlar da bu fıkra hükmünden istifade ederler.);

4. Nehir, göl ve denizlerde ve su geçitlerinde toplamı 50 rüsum tonilâtoya (50 rüsum tonilâto dâhil) kadar makinasız veya motorsuz taşıma vasıtası işletenler; hayvanla veya bir aded hayvan arabası ile nakliyecilik yapanlar (Bu bentte yazılı ölçüler, birlikte yaşıyan eşlerle velâyet altındaki çocuklar hakkında veya ortaklık halindeki işletmelerde, bu kimselerin veya ortaklığın işlettiği vasıtalar toplu olarak nazara alınmak suretiyle tesbit edilir.);

5.Ziraat işlerinde kullandıkları hayvan, hayvan arabası, motor, traktör gibi vasıtalar veya sandallarla nakliyeciliği mûtat hale getirmeksizin arasıra ücret karşılığında eşya ve insan taşıyan çiftçiler;

6. Hariçten işçi almamak, muharrik kuvvet kullanmamak kayıt ve şartiyle oturdukları evlerde imal ettikleri havlu, örtü, çorap, hah, kilim, dokuma mamulleri, örgü dantelâ, nakış işlerini ve hasır, sepet, süpürge, yapma çiçek, ip ve urganları dükkân açmaksızın satanlar;(Gelir veya Kurumlar vergilerine tabi mükelleflere bu gibi işleri ücret mukabilinde yapanlar hariç.);

7. Yukarıki 1-6 No lu fıkralarda sözü edilen işlere benzerlik gösterdikleri, Danıştayın muvafık mütalâası üzerine, Maliye Bakanlığınca kabul ve ilân olunan ticaret ve sanat işleri ile iştigal edenler.

Ticari, zirai veya meslekî kazancı dolayısiyle gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar esnaf muaflığından faydalanamazlar.

İKİNCİ BÖLÜM

Vergiden muaf çiftçiler

Küçük çiftçi muaflığı

MADDE 10

Küçük Çiftçi Gelir Vergisinden muaftır.

Çiftçilerin bu vergi karşısında küçük çiftçi olup olmadıkları 12 nci ve 13 üncü maddelerde yazılı işletme büyüklüğüne ve yıllık satış tutarı esaslarına göre tâyin olunur. Bu şartlardan her hangi birini haiz bulunmıyanlar küçük çiftçi muaflığından faydalanamazlar.

Aile reisi beyanına tabi zirai gelirlerde işletme büyüklüğü ve yıllık satış tutarları aile reisi, eş ve küçük çocuklar için toplu olarak nazara alınır. Ortaklıklarda da aynı esas caridir. Yarıcılık ortaklık sayılır.

Küçük çiftçi muaflığının hududu

MADDE 11

Küçük çiftçi muaflığı zirai kazançlara münhasırdır. Bu muaflıktan faydalananlar, varsa, diğer kazanç ve iratları üzerinden bu kanunun diğer hükümleri gereğince vergiye tabi tutulurlar.

Diğer ticari, sınai ve meslekî kazançları dolayısıyle gerçek usulde Gelir Vergisine tabi bulunanlar küçük çiftçi muaflığından faydalanamazlar.

İşletme büyüklüğü ölçüsü

MADDE 12

Küçük çiftçi muaflığını tâyin bakımından, bir takvim yılı için, nazara alınacak işletme büyüklüğü ölçüleri şunlardır:

1 inci grup: Hububat, afyon, ayçiçeği ziraaatinde ekilen arazinin yüzölçümü toplamı 150 dönümü;

2 nci grup: Bakliyat, pamuk, pancar, susam, tütün ve keten ziraatinde ekilen arazinin yüzölçümü toplamı 60 dönümü;

3 üncü grup: Çeltik ve sebze ziraatinde ekilen arazinin yüzölçümü toplamı 30 dönümü;

4 üncü grup: Meyva verebilecek hale gelmiş bağ, incir ve fındık, ziraatinde yüzölçümü toplamı 30 dönümü;

5 inci grup: Meyva verebilecek hale gelmiş zeytinliklerde 800 ağacı veya narenciyede 400 ağacı;

6 nci grup: Diğer meyva ve mahsul ziraatinde ekili arazinin yüzölçümü toplamı 15 dönümü;

7 nci grup: Büyükbaş hayvan sayısı 25 adedi veya küçükbaş hayvan sayısı 100 adedi;

Aşmamak.

Yukarıda yazılı ziraat gruplarından birkaçının bir arada yapılması halinde her bir grup için belirtilmiş olan ölçüler ayrı ayrı aşılmadığı takdirde muaflık devam eder.

Satış tutarı ölçüsü

MADDE 13

Küçük çiftçi muaflığından istifade edebilmek için zirai mahsullerin bir takvim yılı içindeki satış bedelleri tutarının on beş, bin lirayı geçmemesi lâzımdır.

Arazi üzerinde yapılmıyan zirai faaliyetler ile kara ve su avcılığında ve 12 nci maddede işletme büyüklüğü ölçüsü gösterilmiyen zira faaliyetlerde muaflık yalnız yıllık satış tutarı ölçüsüne göre tâyin olunur.

Muafıktan mükellefliğe, mükelleflikten muaflığa geçiş

MADDE 14

12 ve 13 üncü maddelerde yazılı hadleri aşan çiftçiler bu durumun husule geldiği tarihi takibeden takvim yılı başından itibaren küçük çiftçi muaflığını kaybederler.

Bu suretle mükellefiyete girenler muafiyet şartlarının kalktığı tarihten itibaren keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye ve mükellefiyetle ilgili ödevlerini Vergi Usul Kanunundaki esaslara göre yerine getirmeye mecburdurlar.

Mükellef durumunda iken muaflık şartlarını iktisabedenler mütaakıp vergilendirme dönemi başından itibaren küçük çiftçi muaflığından faydalanırlar.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Diğer muaflıklar

Diplomat muaflığı

MADDE 15

Yabancı Devletlerin Türkiye’de buluan elçi, maslahatgüzar ve konsolosları (Fahrî konsoloslar hariç) ile elçilik ve konsolosluklara mensubolan ve o memleketin uyrukluğunda bulunan memurları, Türkiye’de resmî bir göreve memur edilenler bu sıfatlarından dolayı ve karşılıklı olmak şartiyle Gelir Vergisinden muaftırlar.

Bu muaflığın menkul sermaye iradı üzerinden tevkif suretiyle alınan vergiye şümulü yoktur.

Ücret istisnası

MADDE 16

Yabancı elçilik ve konsoloslukların 15 inci maddeye girmeyen memur ve hizmetlilerinin yalnız bu işlerinden dolayı aldıkları ücretler karşılıklı olmak şartiyle Gelir Vergisinden istisna edilir.

Göçmen ve mülteci muaflığı

MADDE 17

İskân Kanunu hükümlerine göre göçmen mülteci sayılanlarla yerleştirilenlerin, mezkûr kanunda Kazanç Vergisi muaflığı için konulan kayıt, şart ve sürelerle bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratların 6 000 lirası Gelir Vergisinden müstesnadır.

Bu istisnanın menkul sermaye iradı üzerinden alınacak verginin tevkif yoliyle kesilen kısmına şümulü yoktur.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Kazançlarda istisnalar

Serbest meslek kazançlarında

MADDE 18

Müellif, mütercim, heykeltraş, ressam ve bestekârların kitap, resim, heykel ve nota halindeki eserlerini satmak veya bu eserler üzerinde mevcut haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle, bir takvim yılı içinde elde ettikleri gayrisâfi kazanç ve iratların 5 000 lirası Gelir Vergisinden müstesnadır.

(Eserlerin neşir, temsil, icra, teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alman bedel ve ücretler istisnaya dâhildir.)

Zirai kazançlar istisnası

MADDE 19

Bir vergilendirme döneminde elde edilen ve toplamı 10 000 liraya kadar olan zirai sâfi kazançların 5 000 lirası Gelir Vergisinden müstesnadır.

Gelirleri aile reisi tarafından beyan edilecek olanlar için 10 000 liralık had aile reisi ile eş ve velâyet altındaki küçük çocuklara ait zirai sâfi kazançların toplamlarına göre hesaplanır. Bu toplam istisna haddini aşmadığı takdirde aile fertlerinden her biri istisnadan zirai gelirleri nispetinde faydalanırlar.

Ticari veya meslekî kazancı dolayısiyle gerçek usulde Gelir Vergisine tabi olanlar bu istisnadan faydalanmazlar.

Meden suları kazançları istisnası

MADDE 20

927 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre verilen sıcak ve soğuk maden suları imtiyazının işletilmesinden elde edilen kazançlar ihaleyi takip eden yıldan başlıyarak beş yıl süre ile gelir Vergisinden müstesnadır.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Sermaye iratlarında istisnalar

Gayrimenkuller ve haklarda

21

Gayrimenkulerin ve hakların kiralanmasından elde edilen ve bir takvim yılında toplamı 2 500 lirayı aşmıyan kiralarla bir takvim yılı içinde toplamı 10 000 lirayı aşmıyan kiraların 2 500 lirası Gelir Vergisinden müstesnadır.

Ticari, zirai veya meslekî kazancını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar ile gelirleri bunlar tarafından bildirilecek olanlar bu istisnadan faydalanmazlar.

Menkul kıymetler ve mevduat

MADDE 22

Aşağıda yazılı menkul sermaye iratları Gelir Vergisinden müstesnadır:

1. Özel kanunları veya Devletle akdedilmiş mukavelelerle her türlü vergiden istisna edilmiş olan menkul kıymetlerin faiz, temettü ve ikramiyeleri;

2. Mevduat ve özel alacaklar karşılığında bir takvim yılında alınan faizlerin 200 lirası (Muhtelif müesseselerden veya bir müessesenin muhtelif şube veya ajanslarından alınan mevduat faizlerinde bu had her müessese veya her müessesenin muhtelif şube ve ajansları için ayrı ayrı nazara alınır.)

ALTINCI BÖLÜM

Müteferrik istisnalar

Ücretlerde

MADDE 23

Aşağıdaki yazılı ücretler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir:

1. Dilsiz, meflûç, iki gözü kör, el ve ayaklarının ikisinden veya birinden mahrum, birini veya ikisini kullanamıyacak derecede el ve ayakları sakat bulunan hizmet erbabının ücretleri (Sakatlık veya malûllüğün resmî hastanesi veya mümasil sıhhi teşekkülü bulunan yerlerde ilgili mütehassısın baştabiplikçe tasdik edilecek raporu ile resmî hastanesi veya mümasil sıhhi teşekkülü olmıyan veya ilgili mütehassısı bulunmıyan yerlerde resmî tabip raporu ile tevsiki şattır.);

2. Gelir Vergisinden muaf veya götürü usulde vergiye tabi çiftçilerin ziraat işlerinde bilfiil çalışan işçilerin ücretleri;

3. Toprak altı işletmesi halinde bulunan madenlerde cevher istihsali ve bununla ilgili diğer bütün işlerde çalışan işçilerin yer altında çalıştıkları zamanlara ait ücretleri;

4. Ticari ve sınai kazançları vergiden muaf bulunanların bu işlerinde çalıştırılan hizmet erbabının ücretleri;

5. Mahalle ve köy muhtarları ile köylerin kâtip, korucu, imam, bekçi ve benzeri müstahdemlerinin, mahalle ve çarşı bekçilerinin ücretleri;

6. Hizmetçilerin ücretleri (Hizmetçiler özel fertler tarafından evlerde, bahçelerde, apartmanlarda ve ticaret mahalli olmıyan sair yerlerde orta hizmetçiliği, uşaklık, sütninelik, dadılık, mürebbiyelik, bahçıvanlık, kapıcılık gibi özel hizmetlerde çalıştırılanlardır.);

7. Sanat okulları ile bu mahiyetteki enstitülerde, ceza ve ıslâh evlerinde, darülacezelerin atelyelerinde çalışan öğrencilere, hükümlü ve tutuklara ve düşkünlere verilen ücretler;

8. Hizmet erbabına iş yerinde bedava yemek vermek suretiyle sağlanan menfaatler (Bu yemeklerin iş veren tarafından hazırlatılması şartiyle);

9. Genel olarak maden işletmelerinde ve fabrikalarda çalışan işçilere ve özel kanunlarına göre barındırılması gereken memurlarla müstahdemlere konut tedariki ve bunların aydınlatılması, ısıtılması ve suyunun temini suretiyle sağlanan menfaatler;

10. Hizmet erbabının toplu olarak iş yerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadiyle iş verenler tarafından yapılan taşıma giderleri;

11. Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz bulunan emekli sandıkları tararından ödenen emekli, mâlûyet, dul ve yetim aylıkları (Tüzel kişiliği haiz emekli sandıklarınca ödenen aylıklar, hizmet süresi ve aylık seviyesi aynı olan Devlet memurlarına ödenen miktardan fazla ise, aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutlur.) (Genel, katma ve özel bütçelerden ödenen bu nev'i aylıklar dâhil).

Gider karşılıklarında

MADDE 24

Gider karşılığı olarak yapılan aşağıda yazılı ödemeler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir.

1. Kamu idareleri ve müesseseleri ve 3659 sayılı Kanuna tabi müesseseler ve kamu menfaatlerine yararlı dernekler tarafından verilen harcırahlar ve zaruri yol giderleri (Gündelikler dâhil);

2. Yukardaki fıkrada sayılanların dışında kalan müesseseler tarafından idare meclisi başkan ve üyeleri ile denetçilere, tasfiye memurlarına ve hizmet erbabına verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatmak giderlerine karşılık olmak üzere verilen gündelikler (Bu gündelikler aynı aylık seviyesindeki Devlet memurlarına verilen gündeliklerden fazla ise veya Devletçe verilen gündeliklerin en yüksek haddini aşarsa, aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur.);

3. Kazai veya idari kararlara dayanarak tanıklara ve bilirkişilere verilen ücretler;

4. Özel kanunlarına göre verilen yakıt bedelleri;

5. Özel kanunlarla kurulan komisyonların memur olmıyan üyelerine bu görevleri dolayısiyle yapılan ödemeler.

Tazminat ve yardımlarda

MADDE 25

Aşağıda yazılı tazminat ve yardımlar Gelir Vergisinden müstesnadır:

1. Ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle verilen tazminat ve yapılan yardımlar;

2. Muhtaç olanlara belli bir süre için veya hayat kaydiyle yapılan yardımlar (Asker ailelerine yapılan yardımlarla hayır derneklerinin ve yardım sandıklarının yardımları mutlak olarak bu istisnaya girerler.);

3. Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz olan emekli sandıklarınca kendilerine zat aylığı bağlananlara aylıkları dışında, kanunları veya statüleri gereğince verilen emekli, dul, yetim ve evlenme ikramiyeleri veya iade olunan mevduatı ve sürelerini doldurmamış bulunanlarla dul ve yetimlerine toptan ödenen tazminatlar (Kamu idare ve müesseseleri ve 3659 sayılı kanuna tabi müesseseler dışında kalan tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları tarafından ödenen tazminat ve yardımlar, hizmet süresi ve aylık seviyesi aynı olan Devlet memurlarına verilen miktardan fazla ise, aradaki fark ücreti olarak vergiye tabi tutulur.);

4. Hizmet erbabına ödenen çocuk zamları (Bu zamlar Devletçe verilen miktarları aştığı takdirde, fazlası vergiye tabi tutulur.);

5. Evlenme ve doğum münasebetiyle hizmet erbabına yapılan yardımlar (Bu istisna hizmet erbabının iki aylığına veya buna tekabül eden gündeliklerinin tutarına kadar olan yardım kısmına uygulanır.);

6. Sosyal sigorta kurumları tarafından sigortalılara yapılan ödemeler;

7. İşten çıkma tazminatı (İşten çıkma veya çıkarılanlara verilen tazminatlardır. Şu kadar ki, bu suretle verilen tazminatın miktarı işten çıkan veya çıkarılanın 12 aylığını aştığı takdirde fazlası ücret olarak vergiye tabi tutulur. Hizmet ifa edilmeksizin ödenen ücretler tazminat sayılmaz.);

8. Genel olarak nafakalar (Alanlar için);

9. Yardım sandıkları tarafından statüleri gereğince kendi üyelerine ölüm, sakatlık, hastalık, doğum, evlenme gibi sebeplerle yapılan yardımlar ile üyelerinin geri verilen mevduatı.

Vatan hizmetleri yardımlarında

MADDE 26

Aşağıdaki yazılı vatan hizmetleri yardımları Gelir Vergisinden müstesnadır.

1. Harb mâlûllüğü zamları;

2. Harb mâlûllerine ve şehit, dul ve yetimlerine verilen tekel beyiyeleri;

3. Şehitlerin dul ve yetimlerine şehit, dul ve yetimi sıfatiyle yapılan bilûmum ödemeler (Bu hükmün tatbikında hususi kanunlarına göre kendilerine şehit sıfatı verilenlerle harb, isyan, eşkiya, kaçakçı takip ve müsademesi, sanıkların ve mahkûmların takibi, manevra, talim ve tatbikat esnasında görev başında veya görevden doğan sebeplerle ölenler şehit sayılır.);

4. Vatan hizmetleri tertibinden bağlanan aylıklar ile ödenen mükâfatlar.

Teçhizat ve tayın bedellerinde

MADDE 27

Aşağıda yazılı teçhizat ve tayın bedelleri Gelir Vergisinden müstesnadır:

1. Özel kanunlara dayanarak verilen yemek ve hayvan yem bedelleri veya bu mahiyette yapılan ödemeler;

2. Demirbaş olarak verilen giyim eşyası (Resmî ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası);

3. Tahsilde bulunanlar için yapılan giyim giderleri.

Tahsil ve tatbikat ödemelerinde

MADDE 28

Tahsil ve tatbikat giderleri karşılığı olarak yapılan aşağıda yazılı ödemeler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir:

1. Resmî ve özel müesseseler ve şahıslar hesabına yabancı memleketlerde tahsilde veya stajda bulunan öğrenci ve memurlara gider karşılığı olarak verilen paralar (Özel müesseseler tarafından yapılan ödemeler, benzeri Devlet öğrenci ve memurlarına verilen miktardan fazla olduğu takdirde, aradaki fark ücret olarak vergiye tabi tutulur). (Asli görev veya memuriyet dolayısiyle alınan ücretler bu istisnaya dâhil değildir);

2. Resmî ve özel-müesseseler ve şahıslar hesabına Türkiye’de tahsilde bulunan öğrenciye iaşe, ibate ve tahsil gideri olarak ödenen paralar;

3. Öğrencilere tatbikat dolayısiyle öğretim müesseseleri veya tahsil masraflarını deruhde edenler tarafından verilen paralar.

Teşvik ikramiye ve mükâfatları

MADDE 29

Teşvik gayesiyle verilen aşağıda yazılı ikramiye ve mükâfatlar Gelir Vergisinden müstesnadır:

1. İlim ve fenni, güzel sanatları, tarımı, hayvan yetiştirilmesini ve memleket bakımından faydalı olan diğer işleri ve faaliyetleri teşvik maksadiyle verilen ikramiyeler ve mükâfatlar;

2. Subay, astsubay ve erlere (Kıta onbaşı ve çavuşları dâhil) ve ordu hizmetinde bulunan sivil makinistlere, uçuş, dalış gibi hizmetleri dolayısiyle verilen gündelikler, ikramiyeler ve zamlar;

3. Spor müsabakalarına iştirak edenlere verilen ikramiye ve mükâfatlar (Sporculara transfer ücreti veya sair adlarla verilen paralar hariç);

4. Spor kulüplerinin kendi mensuplarına gider karşılığı olmak üzere yaptıkları ödemeler ve maç hakemlerine verilen paralar.

Sergi ve panayır istisnası

MADDE 30

Dar mükellefiyete tabi olanların:

1. Hükümetin müsaadesiyle açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticari faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar (Türkiye’de başkaca iş yeri veya daimi temsilcileri bulunmamak şartiyle);

2. Bu sergi ve panayırlarda yaptıkları serbest meslek faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar; Gelir Vergisinden müstesnadır.

YEDİNCİ BÖLÜM

En az geçim indirimi

İndirim hadleri

MADDE 31

Mükelleflerin günde 5, ayda 150, yılda 1 800 lirayı aşmıyan gelirleri vergiye tabi tutulmaz.

Mükellef evli ise bu miktara eş için günde 3, ayda 90, yılda 1 080 lira, çocukların her biri için günde 2, ayda 60, yılda 720 lira ilâve edilir.

(Haftalık ücretlerde yedi gün üzerinden indirim yapılır).

Ana ve babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturan ve Gelir Vergisine tabi geliri bulunmayanlar bu maddenin uygulanmasında öz çocuklar gibi hesaba katılır.

Vergiye tabi gelirler yukarda yazılı hadleri aştığı takdirde gelirin bu kısımları matraha alınmaz.

Medeni hal esası

MADDE 32

31 inci maddede yazılı indirim hadlerinin tâyininde mükellefin, gelirin elde edildiği takvim yılı başındaki medeni hali ve aile durumu esastır.

Şu kadir ki, takvim yılı içinde bu durumda mükellef lehine husule gelen değişiklikler ayrıca nazara alınır.

En az geçim indiriminin uygulanmasında her ne suretle olursa olsun, evlilik bağı kalkmış olanların gelirlerine, ilk çocuk için eşe ait, diğer çocukların her biri için 31 inci maddede yazılı çocuklara ait indirim miktarları uygulanır.

İkisi de mükellef olan boşanmış eşlerden her biri hakkında yukarki esaslar, nafakasını sağladıkları çocuk sayısına göre uygulanır.

31 inci madde ile bu madde gereğince hesaplanacak indirim miktarı 5 çocuklu evli mükelleflere ait indirim tutarını geçemez.

Çocuk tabiri

MADDE 33

Yukarki maddelerde sözü edilen çocuk tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (Nafaka verilmek suretiyle bakılanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış evlâtları (Evlât edinilenler dâhil) ifade eder.

Nafakanın ana ve babaya müştereken tahmil edilmesi halinde, çocuk, bunlardan hangisinin velâyeti altında ise onun indirim haddinin tâyininde nazara alınır.

Daimi mâlûliyete düçar olduğu resmî bir hastanenin heyeti sıhhiyesi raporiyle tevsik olunan muhtaç evlâtlar hakkında yaş haddine bakılmaz.

Aile reisi esası

MADDE 34

İndirim yalnız aile reisi sıfatiyle vergiye tabi tutulan mükellefler hakkında uygulanır.

Vergi karnesi esası

MADDE 35

İndirimden faydalanmak istiyenler, Vergi Usul Kanununun esaslarına göre vergi karnesi almak ve bunu saklamak zorundadırlar.

Vergi Usul Kanunu ile karne almaktan muaf tutulmuş olanlardan karne aranmaz.

İndirimin uygulanmıyacağı gelirler

MADDE 36

Muhtelif yerlerden ücret alan hizmet erbabı için, indirim bunlardan yalnız en yüksek olanına uygulanır. Hizmet erbabının vergi karnesi varsa, indirimin uygulanacağı ücret bu karneyi muhafaza eden işverenden aldığı ücrettir.

En az geçim için indirim, dar mükellefiyete tabi kimselere şâmil değildir.

ÜÇÜNCÜ KISIM

Gelir unsurlarının tesbiti

BİRİNCİ BÖLÜM

Ticari kazanç

Ticari kazancın tarifi

MADDE 37

Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.

Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı kazançlar ticari kazanç sayılır:

1. Maden, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının işletilmesinden;

2. Coberlik işlerinden;

3. Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin işletilmesinden;

4. Gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle devamlı olarak uğraşanların bu işlerinden;

5. Kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alım; satımı ile iştigal edenlerin bu faaliyetlerinden;

6. Satın alınan veya trampa suretiyle iktisap olunan arazinin parsellenerek kısmen veya tamamen satılmasından; elde edilen kazançlar.

Kolektif ortaklıklarda ortakların, âdi veya eshamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık kârından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir. (66 ncı madde hükmü mahfuzdur.)

Ticari kazanç, Vergi Usul Kanunu hükümlerine ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilânço veya işletme hesabı esası) veya götürü usullere göre tesbit edilir.

Özel okul ve hastanelerle benzen yerleri işleten serbest meslek erbabı, serbest meslek kazançlarını da işletmenin kayıtlarına ithal edebilirler.

Bilânço esasında ticari kazancın tesbiti

MADDE 38

Bilânço esasına göre ticari kazaç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:

1. İşletmeye ilâve olunan değerler bu farktan indirilir;

2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilâve olunur.

Ticari kazancın bu suretle tesbit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.

Ticari bilânço dâhil olup iratları vergiden müstesna bulunan menkul kıymetlerin iratları ticari kazançtan indirilir.

İşletme hesabı esnasında ticari kazancın tesbiti

MADDE 39

İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılât ile giderler arasındaki müspet farktır.

(Elde edilen hasılât, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye olunan ve borçlanılan meblâğları ifade eder.)

Emtia alım ve satımı ile uğraşanlarda ticari kazancın bulunması için hesap dönemi sonundaki emtia mevcudunun değeri hasılata, dönem başındaki emtia mevcudunun değeri ise giderlere ilâve olunur.

Ticari kazancın bu suretle tesbit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur.

İndirilecek giderler

MADDE 40

Safi kazancın tesbit edilmesi için, aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir:

1. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler.

2. Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilâtında, iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilâç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı (Bu primlerin ve aidatın istirdat edilmemek üzere Türkiye’de kâin sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartiyle), 28 inci maddede yazılı giyim giderleri;

3. İşle ilgili olmak şartıyle, mukavelenameye veya ilâma veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar;

4. İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye maksur olmak şartiyle);

5. İşte kullanılan taşıtların giderleri;

6. İşletme ile ilgili olmak şartiyle: Bina, arazi, gider, istihlâk vergileri, damga ve belediye resimleri, harçlar ve kaydiyeler gibi aynı vergi, resim ve harçlar;

7. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (Değeri bin lirayı aşmıyan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri bin lirayı aşmıyan alât ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmıyarak doğrudan doğruya gider yazılabilir.)

Gider kabul edilmiyen ödemeler

MADDE 41

Aşağıda yazılı ödemelerin gider olarak indirilmesi kabul olunmaz:

1. Teşebbüs sahibi ile eşinin ve çocuklarının işletmeden çektikleri paralar veya aynen aldıkları sair değerler (Aynen alınan değerler emsal bedeli ile değerlenerek teşebbüs sahibinin çektiklerine ilâve olunur.)

2. Teşebbüs sahibinin kendisine, eşine, küçük çocuklarına işletmeden ödenen aylıklar, ücretler, ikramiyeler, komüsyonlar ve tazminatlar;

3. Teşebbüs sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler;

4. Teşebbüs sahiblerinin, eşinin ve küçük çacuklarının işletmede cari hesap veya diğer şekillerdeki alacakları üzerinden yürütülecek faizler;

5. Her türlü para cezaları ve vergi cezaları ile teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar (Akitlerde ceza şartı olarak derpiş edilen tazminatlar, cezai mahiyette tazminat sayılmaz.)

Bu maddenin uygulanmasında, kolektif şirketlerin ortakları ile âdi ve eshamlı komandit şirketlerin komandita ortakları teşebbüs sahibi sayılır.

Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işleri

MADDE 42

Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinin kâr ve zarârı aşağıda yazılı usullerden birine göre tesbit edilir. Mükellefler işin bitiminde bu usullerden birini seçmekte serbestirler. Tercih edilen usul aynı yılda biten işlerin hepsine şâmil olur. Bu takdirde, her iş, beyannameye bağlı ayrı bir ek yaprakta gösterilir.

1. Kâr veya zarar, işin bittiği yıl katî olarak tesbit edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkûr yıl beyannamesinde gösterilir.

2. Kâr veya zarar, işin bittiği yıl katî olarak tesbit edilir ve işin devam ettiği yıllar zarfında, bu işe ait olmak üzere, yapılan işçilik ve malzeme sarfiyatının tutarları nispetinde o yıllara dağıtılır ve o yılların kazancı olarak vergilendirilir. Evvelce başka işler dolayısiyle beyanname verilmiş ise, bu beyannamelerde gösterilmiş bulunan kâr veya zararlar bu dağıtıma göre düzeltilir. İkmal veya reddedilecek vergilerin hesabında, tevkif yoliyle ödenmiş olan vergiler ayrıca nazara alınır.

Mükellefler her iki halde de her inşaat ve onarma işinin hasılat ve giderlerini ayrı bir defterde veya tutmakta oldukları defterlerin ayrı sayfalarında göstermeye ve düzenliyecekleri beyannameleri, işlerin ikmâl edildiği takvim yılını takibeden yılın Mart ayı sonuna kadar vermiye mecburdurlar.

Bu madde şümulüne giren işlerde, geçmiş takvim yıllarına ait tarhiyatın düzeltilmesi ve vergi alacağının doğumu bakımından zamanaşımı işin neticelendiği tarihi takibeden yıldan başlar.

Müşterek genel giderler ve amortismanların dağıtılması

MADDE 43

Birden fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerin diğer işlerle birlikte yapılması halinde müşterek genel giderler ve amortismanlar aşağıdaki esaslara göre dağıtılır.

1. Yıl içinde birden fazla inşaat ve onarma işinin birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel giderler tahsil olunan istihkak bedellerinin birbirine olan nispeti dahilinde;

2. Yıl içinde tek veya birden fazla inşaat ve onarma işinin bu madde şümulüne girmeyen işlerle birlikte yapılması halinde, her yıla ait müşterek genel giderler tahsil olunan istihkak bedelleriyle diğer işlere ait satış veya hasılât tutarlarının birbirine olan nispeti dahilinde;

3. Birden fazla inşaat ve onarma işlerinde veya bu işlerle sair işlerde müştereken kullanılan tesisat, makina ve ulaştırma vasıtalarının amortismanları, bunların her işte kullanıldıkları gün sayısına göre.

İnşaat ve onarma işlerinde işin bitimi

MADDE 44

İnşaat ve onarma, işlerinde:

1. Muvakkat ve katî kabul usulüne tabi olan işlerde muvakkat kabulün yapıldığı yıl;

2. Muvakkat ve katî kabul usulüne tabi olmıyan diğer inşaat ve onarma işlerinde işin fiilen tamamlandığı yıl; bitim tarihi kabul edilir.

Muvakkat kabulden sonra, katî kabulü sağlamak maksadiyle yapılan giderler dağıtım usulüne tabi olmaz; bunlar katî kabulün yapıldığı yıl hesaplarına intikal ettirilir.

Ulaştırma işlerinde matrah

MADDE 45

Dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye ile yabancı memleketler arasında, yaptıkları ulaştırma işlerinde elde ettikleri kazançlar, Kurumlar Vergisine tabi yabancı ulaştırma kurumlarının kazançlarının tâyinine ait esaslara göre tesbit olunur.

Götürü usulde ticari kazancın tesbiti

MADDE 46

47 ve 48 inci maddelerde yazılı şartları topluca haiz olanların ticari ve sınai işlerinden sağladıkları sâfi kazançlar, Maliye Bakanlığınca tanzim edilecek iş cetvellerinde belirtilen iş nevilerine göre ve Vergi Usul Kanunundaki esaslar dairesinde, götürü olarak tesbit olunur.

Aynı işlerde ortak olarak çalışanlar hakkında 47 nci maddede yazılı iş yerleri gayrisâfi iratları ile 48 inci maddede yazılı iş hacmi ölçüleri, toplu olarak, diğer şartlar, ortakların her biri için ayrı ayrı aranır.

Ortaklarından birisi gerçek usule göre Gelir Vergisine tabi bulunan ortaklıklarda diğer ortakların sınai ve ticari kazancı da gerçek usule göre tesbit olunur.

Adi ortaklık halinde çalışanlardan aynı zamanda diğer bir şahsi işle de iştigal edenlerin gerçek veya götürü usullerden hangisine göre vergilendirileceğinin tâyininde, şahsi işine ait iş hacmi ve gayrisâfi irat ölçüleri, ortaklığın iş hacmi ve gayrisâfi irat ölçülerinden hissesine düşen miktarların da eklenmesi suretiyle nazara alınır.

Ortaklıktan hissesine düşen miktarın tesbitinde, ortaklık mukavelesinde yazılı hisse nispetleri, böyle bir mukavele yoksa ortak sayısına bölünmek suretiyle bulunacak miktarlar esastır.

Götürü usule tabi olmanın genel şartları

MADDE 47

Götürü usule tabi olmanın genel şartları şunlardır:

1. Kendi işinde bilfiil çalışmak veya bulunmak (İşinde yardımcı, işçi ve çırak kullanmak, seyahat, hastalık, ihtiyarlık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalar dolayısiyle geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmamak, bu şartı bozmaz. Ölüm halinde iş sahibinin dul eşi veya küçük çocukları namına işe devam olunduğu takdirde, bunların bilfiil işin başında bulunup bulunmamalarına bakılmaz);

2. İş yerlerinin yıllık gayrisâfi iratlarının toplamı 180 lirayı aşmamak;

3. Gerçek kazancı veya iradı dolayısiyle yıllık Gelir Vergisi beyannamesi vermek mecburiyetinde olmamak,

2 ve 3 numaralı bent hükümleri, takvim yılı başındaki ve yeniden işe başlıyanlarda işe başlama tarihindeki duruma göre uygulanır.

Gayrisâfi iradı belli olmıyan iş yerleri için tadilât komisyonu kararlarının kesinleşmesine kadar, gayrisâfi irad şartı mevcut sayılır.

Götürü usule tabi olmanın özel şartları

MADDE 48

Götürü usule tabi olmanın özel şartları şunlardır:

1. Alım, satım işleri ile imal, inşa, tamir ve küçük sanat işlerinde, bir takvim yılı içinde satınalınan veya ithal edilen emtianın, iptidai maddenin ve malzemenin mubayaa bedelleri tutarı 40 000 lirayı aşmamak;

2. Bir takvim yılı içinde satılan veya ihracedilen emtianın, iptidai maddenin ve malzemenin satış bedelleri tutan 48 000 lirayı aşmamak;

3. İptidai madde, yardımcı malzeme ve işçilik müşteriye ait olarak ücretli durumuna girmeksizin yapılan imalât, tamirat, basın, inşaat ve küçük sanat işleri karşılığında bir takvim yılı içinde alınan gayrisâfi ücret tutarı 8 000 lirayı aşmamak;

4. İptidai madde ve malzeme müşteriye, işçilik kendisine ait olarak yapılan imalât, tamirat, basım, inşaat ve küçük sanat işlerinde yıllık gayrisâfi hasılat tutarı 30 000 lirayı aşmamak;

5. Bir ve üç numaralı bentlerde yazılı işlerin memzucen yapılması halinde, bir takvim yılı içinde alınan ücret veya hasılatın altı katı ile mubayaa bedellerinin yıllık tutarı toplamı 45 000 lirayı aşmamak;

6. Bir ve dört numaralı bentlerde yazılı işlerin memzucen yapılması halinde, bir takvim yılında sağlanan gayrisâfi hasılatın üçte bir fazlasiyle emtia, iptidai madde ve malzemenin mubayaa bedellerinin tutarı toplamı 40 000 lirayı aşmamak;

7. Üç ve dört numaralı bentlerde yazılı işlerin memzucen yapılması halinde alınan gayrisâfi ücretlerin tutarlarının dört katı ile sağlanan yıllık gayrisâfi hasılatın toplamı 30 000 lirayı aşmamak;

8. Otel, sinema, plâj, dansing ve emsali eğlence ve istirahat yerleri işletenlerde, bu hizmetler karşılığında bir takvim yılı içinde sağlanan yıllık gayrisâfi hasılat tutarı 8 000 lirayı aşmamak;

9. Maden işletmeleri ile taş ve kireç ocaklarında, kum ve çakıl istihsal yerlerinde, tuğla ve kiremit harmanlarında bir takvim yılı içindeki satışların mecmu bedeli 48 000 lirayı aşmamak;

10. Sahibi veya işleticisi sıfatiyle birden fazla motorlu kara nakil vasıtası veya beşten fazla araba veya su üzerinde müteharrik 18 rüsum tonilâtodan fazla makinalı, 90 rüsum tonilâtodan fazla makinasız nakil vasıtası işletmemek, (Su üzerinde müteharrik vasıtaların memzucen işletilmesi halinde, makinalı olanların rüsum tonilâtoları toplamının beş katı ile makinasızların rüsum tonilâtoları toplamı 90 rüsum tonilâtoyu aşmamak) ve bir takvim yılı içinde alınan taşıma ücretleri tutarı 15 000 lirayı aşmamak (Bu bentte yazılı ölçüler, birlikte yaşıyan eşlerle velâyet altındaki çocuklar hakkında veya ortaklık halindeki işletmelerde, bu kimselerin veya ortaklığın işlettikleri vasıtalar toplu olarak nazara alınır).

Taşıma vasıtalarının sahip ve işleticisi durumunda olmaksızın taşıma işi yapanlar tavassut işi yapmış sayılır.

Tekele tabi maddelerle, damga pulu, milli piyango bileti, akaryakıt, şeker ve bunlar gibi kâr hadleri emsallerine nazaran bâriz şekilde düşük olarak tesbit edilmiş bulunan emtiada, ilgili bakanlıkların mütalâası alınmak suretiyle, bu maddenin 1, 2, 5 ve 6 numaralı bentlerinde yazılı alım, satım hadleri Maliye Bakanlığınca tâyin olunur.

Özel şartlar gösterilmiyen işler

MADDE 49

Özel şartları gösterilmiyen işlerle uğraşanların götürü usulden faydalanıp faydalanamıyacakları 47 nci maddede yazılı genel şartlara göre tâyin olunur.

Götürü usule tabi olmanın şartlarını takvim yılı içinde kaybedenler

MADDE 50

Götürü usule tabi olmanın şartlarından her hangi birini takvim yılı içinde kaybedenler, ertesi takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.

Götürülük şartlarını haiz olanlardan, bu usulden faydalanmak istemediklerini yazı ile bildirenler, taleplerini takibeden takvim yılı başından; yeni işe başlıyanlar, işe başlama tarihinden itibaren; gerçek usulde teklif olunurlar.

Götürülük şartlarını kaybetmek suretiyle veya kendi talepleri üzerine gerçek usulde teklif edilecek olanlar, aynı işe devam ettikleri müddetçe bu usulden dönemezler.

Götürü usulün hududu

MADDE 51

Aşağıda yazılı olanlar, götürü usulden faydalanamazlar:

1. Kolektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları;

2. İkrazat işleriyle uğraşanlar;

3. Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar;

4. Gelir ve Kurumlar Vergisine tabî inşaat, onarma ve ulaştırma mütaahhitlerine karşı derece derece tahaddüdatta bulunanlar;

5. Sigorta prodüktörleri;

6. Her türlü ilân ve reklâm işleriyle uğraşanlar veya bu işlere tavassut edenler;

7. Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar;

8. Tavassut işi yapanlar.

İKİNCİ BÖLÜM

Zirai kazanç

Zirai kazanç, zirai faaliyet, zirai işletme, çiftçi ve mahsulün tarifi

MADDE 52

Zirai faaliyetten doğan kazanç zirai kazançtır.

Ziraî faaliyet; arazide, deniz, göl ve nehirlerde, ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslâh yollariyle veyahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle nebat, orman, hayvan, balık ve bunların mahsullerinin istihsalini, avlanmasını, avcıları ve yetiştiricileri tarafından muhafazasını, taşınmasını, satılmasını veya bu mahsullerden sair bir şekilde faydalanılmasını ifade eder.

Bazı nebat ve hayvan nevilerinde istihsalin doğrudan doğruya arazi üzerinde yapılmaması zirai faaliyetin mahiyetini değiştirmez.

Mahsullerin, değerlendirilmeleri maksadiyle ve zirai istihsale müteferri olarak işlenmesi de zirai faaliyete girer. Ancak, bu ameliye, aynı teşebbüsün bir cüz’ünü teşkil eden bir işletmede vukua geliyorsa, işletmenin sınai bir müessese ehemmiyet ve genişliğinde olmaması ve faaliyetini, cüz’ünü teşkil ettiği teşebbüs mahsullerine hasretmesi şarttır.

Satışların dükkân ve mağaza açılarak yapılması halinde, mahsullerin dükkân veya mağazaya gelinceye kadar geçirdikleri safhalar zirai faaliyet sahasında kalır. Çiftçiler tarafından doğrudan doğruya zirai faaliyetleri ile ilgili alım satım işlerinin tedviri için açılan yazıhaneler, faaliyetleri bu mevzua münhasır kalmak şartiyle, dükkân ve mağaza sayılmaz.

Aşım yaptırmak maksadiyle erkek damızlık beslenmesi, çiftçiye ait her türlü ziraat makina ve aletlerinin başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde çalıştırılması da zirai faaliyetlerden sayılır.

Yukarıda yazılı faaliyetlerin içinde yapıldığı işletmelere zirai işletme, bu işletmeleri işletenlere, vergiye tabi olsun veya olmasınlar, çiftçi ve bu faaliyetler neticesinde istihsal olunan maddelere de mahsul denir.

Kolektif şirketlerle komandit şirketler, zirai faaliyetle iştigal etseler dahi, çiftçi addedilmiyecekleri gibi ortakların bu şirketlerden aldıkları hisseler de ticari kazanç sayılır.

Zirai kazancın tesbit şekilleri

MADDE 53

Yıllık hasılat tutarı 100 000 liradan aşağı olan çiftçilerin kazançları götürü gider esasına, 100 000 lira veya daha fazla olan çiftçilerin kazançları ise gerçek kazanç esasına göre tesbit olunur.

Bu hükmün tatbikında, ortaklık halindeki işletmelerde ortaklığın satış hasılatı tutarı nazara alınır.

Yeni işe başlıyanların veya muafiyetten mükellefiyete geçenlerin işe başladıkları veya intikalin husule geldiği yıl içerisindeki kazançları götürü gider usulüne göre tesbit olunur.

Kazançları götürü gider esasına göre tesbit edilecek çiftçilerden bu usulden faydalanmak istemediklerini yazı ile vergi dairesine bildirenler, mütaakıp vergilendirme dönemi başından; yeni işe başlıyanlar, işe başlama tarihinden itibaren gerçek kazanç esasına geçebilirler. Bu şekilde gerçek kazanç usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden dönemezler.

Götürü gider usulü

MADDE 54

Götürü gider usulünde zirai kazanç, mükellefin bildireceği hasılattan götürü olarak hesaplanan gider tutarının indirilmesi suretiyle vergi dairesince tesbit olunur.

Götürü gider, Vergi Usul Kanununa göre tâyin edilen gider emsallerinin hasılat tutarına tatbiki suretiyle bulunan miktardır.

Zirai faaliyette kullanılan arazi ve binalarla ilgili bulunan aşağıda yazılı giderler hasılattan ayrıca ve gerçek miktarları üzerinden indirilir:

a) Kiralar;

b) Aynı mahiyetteki vergi, resim ve harçlar.

Gerçek zirai kazanç usulü

MADDE 55

Gerçek zirai kazanç 59 uncu maddedeki hükümler mahfuz kalmak şartiyle, zirai işletme hesabı esasına göre tesbit edilir.

Bu esasa göre zirai kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile yapılan giderler arasındaki müspet farktır.

Gerçek ve götürü usulde hasılat

MADDE 56

Tahsil edilen veya edilecek olan meblâğları ihtiva eden hasılat aşağıda yazılı unsurlardan terekkübeder:

1. Bilcümle mahsullerin satış bedelleri;

2. Mahsullerin, idrak edilmeden evvel veya idrak edildikten sonra, hasara uğraması sebebiyle alınan sigorta tazminatları;

3. Ziraat makina ve aletlerinin başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde çalıştırılması mukabilinde alınan ücretler;

4. 57 nci maddede gösterilen iktisadi kıymetlerin satılması halinde, satış bedelleri.

Satılmaksızın mütaakıp yıla devreden mahsul hasılat meyanına ithal edilmez. Bunlar, nevi ve miktar itibariyle, beyannamede gösterilmekle iktifa olunur.

Gerçek ve götürü usulde giderler

MADDE 57

Tediye edilen veya borçlanılan meblâğları ihtiva eden giderler aşağıda yazılı unsurlardan terekkübeden:

1. Zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler;

2. İşletmede çalıştırılan işçilere, çoban, sığırtmaç ve saireye ödenen ücretler;

3. İşletme için alınan ve işletmeye harcanan borç paraların faizi;

4. Ziraat makina ve aletlerinin çalıştırılması ve bakımı için lüzumlu yakıt, yedek parça ve buna benzer giderler ile istihsalde kullanılan hayvanların beslenmesi, hastalıklarının tedavisi için yapılan giderler;

5. İşletme için satınalınan gübre, tohum, fide ve benzerinin bedelleri;

6. İşletme ile ilgili olmak şartiyle sözleşmeye, mahkeme ilâmına veya kanun emrine dayanarak ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar;

7. İşletmede kullanılan motorlu taşıtların işletme ve bakım giderleri;

8. İşletme ile ilgili olmak şartiyle, ödenen aynî mahiyetteki vergi, resim ve harçlar;

9. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (İşletmede kullanılan ve değeri 1 000 liraya kadar olan alet ve demirbaşlar amortismana tabı tutulmıyarak doğrudan doğruya gider kaydolunabilirler.)

Götürü gider usulünde yukarıda yazılı giderlerden kabili hesap olmıyanlar nazara alınmaz.

Hasılattan indirilemiyecek giderler

MADDE 58

41 inci maddede yazılı giderler hasılattan indirilemez.

Bilânço esası

MADDE 59

Yıllık hasılatının tutarı 500 000 lirayı geçenler bilânço esasına göre defter tutmaya mecburdurlar.

Çiftçiler, diledikleri takdirde, işletme hesabı veya götürü gider usulleri yerine bilânço esasına tabi tutulmalarını istiyebilirler.

Yazı ile yapılacak talep, mütaakıp vergilendirme dönemi başından, yeni işe başlıyanlarda ise işe başlama tarihinden itibaren kabul edilir. Talepleri bu suretle kabul edilenler iki yıl geçmedikçe bilânço esasından dönemezler.

Zirai kazancın bilânço esasına göre tesbitinde ticari kazancın bu husustaki hükümleri uygulanır.

Götürü gider usulünden gerçek kazanç esasına veya bu usulden diğerine intikal

MADDE 60

Götürü gider usulüne tabi olanlardan hasılatlarının tutarı 53 üncü maddedeki muayyen haddi aşanlar mütaakıp vergilendirme dönemi başından itibaren gerçek kazanç esasına tabi tutulurlar.

Gerçek kazanç esasına tabi olanlardan hasılatlarının tutarı aynı haddin dununda kalanlar mütaakıp vergilendirme dönemi başından itibaren götürü gider usulüne tabi tutulurlar. (53 üncü maddenin son fıkrası hükmü mahfuzdur.)

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Ücretler

Ücretin tarifi

MADDE 61

Ücret, iş verene tabi ve muayyen bir iş yerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı, verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.

Bu kanunun uygulanmasında, aşağıda yazılı ödemeler de ücret sayılır:

1. 23 üncü maddenin 11 numaralı bendine göre istisna dışında kalan emeklilik, mâlûliyet, dul ve yetim aylıkları;

2. Evvelce yapılmış hizmetler karşılığında verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler;

3. Milletvekillerine, il genel meclisi ve belediye üyelerine, kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine, denetçilerine, tasfiye memurlarına ve bunlara benziyen diğer kimselere bu sıfatları dolayısiyle ve aylık, ödenek, tahsisat, aidat, huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim, temettü hissesi gibi muhtelif adlarla yapılan ödemeler.

İş verenin tarifi

MADDE 62

İş verenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir.

61 inci maddenin 1, 2, ve 3 numaralı bentlerinde yazılı ödemeleri yapanlar bu kanunda yazılı ödevleri yerine getirmek bakımından, iş veren hükmündedir.

Gerçek ücretler

MADDE 63

Ücretin gerçek sâfi değeri iş veren tarafından verilen para ve ajanlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra kalan miktardır.

1. Günde 3, ayda 90, yılda 1 080 lira götürü gider;

2. Emekli aidatı veya sosyal sigorta primleri (Emekli Sandığının veya Sosyal Sigorta Kurununum Türkiye’de olması şartiyle);

3. Emekli aidatı ve sosyal sigorta primi kesilmiyen hallerde, ücretin % 5 ini geçmemek şartiyle, hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık ve işsizlik gibi şahıs sigortaları için hizmet erbabı tarafından doğrudan doğruya veya vasıta ile ödenen primler (Sigortanın Türkiye’de kâin veya Türkiye’de temsil edilen bir şirket nezdinde akdedilmiş olması şartiyle.)

Ücretin gerçek değerinin tâyininde, Gelir Vergisi gibi şahsi vergiler ücretten indirilmez.

Yabancı parasıyle ödenen ücretler ödeme gününün borsa rayiciyle Türk parasına çevrilir.

Hizmet erbabına verilen ayınlar, verildiği gün ve yerdeki ortalama perakende fiyatlarına göre; konut tedariki ve sair suretle sağlanan menfaatler, konutun emsal kirasına veya menfaatin emsal bedeline göre değerlenir.

Götürü usul

MADDE 64

Aşağıda yazılı hizmet erbabının sâfi ücretleri, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre götürü olarak tesbit edilir:

1. Kazançları götürü usulde tesbit edilen ticaret, sanat ve serbest meslek erbabı yanında çalışanlar;

2. Özel hizmetlerde çalışan şoförler,

3. Özel inşaat sahiplerinin ücretle çalıştırdığı inşaat işçileri;

4. Götürü gider usulünü kabul eden gayrimenkul sermaye iradı sahipleri yanında çalışanlar;

5. Gerçek ücretlerinin tesbitine imkân olmaması sebebiyle, Danıştayın müspet mütalâasiyle, Maliye Bakanlığınca götürü ücret usulüne alınanlar.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Serbest meslek kazançları

Serbest meslek kazancının tarifi

MADDE 65

Ârızi veya devamlı her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.

Serbest meslek faaliyeti, bir iş verene bağlı olmaksızın ve sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmî ve mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmıyan işlerin ifasıdır.

Tahkim işleri dolayısiyle hakemlerin aldıkları ücretler ile kolektif, âdi komandit ve âdi şirketler tarafından yapılan serbest meslek faaliyeti neticesinde doğan kazançlar serbest meslek kazancı sayılır.

Serbest meslek erbabı

MADDE 66

Serbest meslek faaliyetini mûtat meslek halinde ifa edenler, serbest meslek erbabıdır. Serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılması bu vasfı değiştirmez.

Bu maddenin uygulanmasında:

1. Gümrük Komisyoncuları, bilûmum borsa ajan ve acentalar, noterler, noterlik görevini ifa ile mükellef olanlar;

2. Bizzat serbest meslek erbabı tarifine girmemekle beraber serbest meslek erbabını bir araya getirerek teşkilât kurmak veya bunlara sermaye temin etmek suretiyle veya sair suretlerle serbest meslek kazancından hisse alanlar.

3. Serbest meslek faaliyetinde bulunan kolektif ve âdi şirketlerde ortaklar, âdi komandit şirketlerde komanditeler;

Bu işleri dolayısiyle serbest meslek erbabı sayılırlar.

Serbest meslek kazancının tebiti

MADDE 67

Serbest meslek kazancı bir hesap dönemi içinde serbest meslek faaliyeti karşılığı olarak tahsil edilen para ve ayınlar ve diğer suretlerle sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerden bu faaliyet dolayısiyle yapılan giderler indirildikten sonra kalan farktır.

Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilâve edilir.

Vergi, resim, hare, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu husulara sarf edilen para ve ayınlar kazanç sayılmaz.

Serbest meslek erbabı, mesleki kazançlarını, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tuttukları «Serbest meslek kazanç defteri» üzerinden, serbest meslek erbabı olmıyan diğer serbest meslek kazancı sahipleri ise, aynı kanuna göre muhafazaya mecbur oldukları vesikalara müsteniden tesbit ederler. (69 uncu madde hükmü mahfuzdur.)

65 inci maddenin son fıkrasında yazılı şirketler de mesleki kazançlarını «Serbest meslek kazanç defteri» üzerinden tesbit ederler. Bu şirketlerin bilânço esasına göre tuttukları defterler serbest meslek kazancı defteri yerine geçer.

Serbest meslek erbabı için,

1. Ittılâ hâsıl etmeleri kaydiyle, namlarına, kamu müessesesine icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması;

2. Serbest meslek kazancı olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki (Temlikin ivazlı olup olmadığına bakılmaz, ivazlı temliklerde ivazın tahsil şartı aranmaz.) Veya müşterisine olan borcu il takası;

Tahsil hükmündedir.

Yabancı parasıyle yapılan ödemeler, ödeme gününün borsa rayiç ile borsada, rayici yoksa Maliye Bakanlığınca tesbit edilecek kur üzerinden Türk parasına çevrilir.

Mesleki giderler

MADDE 68

Serbest meslek kazancının tesbitinde aşağıda yazıl giderler hasılatından indirilir:

1. Mesleki faaliyetin icrasına tahsis edilen iş yerinin kirası (ikametgâhlarının bir kısmını iş yeri olarak kullananların, ikametgâhının tamamı için ödedikleri kira ile sâir masrafların yarısı indirilebilir);

2. Mesleki faaliyetin elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan aydınlatma, ısıtma, telefon, kırtasiye, muhabere ve saire gibi mûtat ve müteferrik giderler ve müstahdem ücretleri,

3. Mesleki faaliyetin ifasında başkalarına gördürülen hizmetler için ödenen paralar;

4. Alınan meslek kitapları, dergiler, gazeteler gibi neşriyat için yapılan giderler ve mesleki teşekküllere ödenen aidat;

5. Mesleki faaliyetle iligili seyahat ve ikamet giderleri (Seyahat maksadının gerektirdiği süreye maksur olmak şartiyle);

6. Meslekin ifasına lüzumlu aletlerin, eczaların ve sair maddelerin tedariki için yapılan giderler;

7. Mesleki faaliyette kullanılan tesisat ve demirbaş eşya için Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanlar (Mesleki faaliyette kullanılan ve değeri 1 000 liraya kadar olan tesisat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmıyarak doğrudan doğruya gider kaydolunabilir);

8. Gayrisâfi kazancın % 5 inci geçmemek üzere mesleki teşekküler tarafından kurulan emekli sandıklarına ödenen aidat;

9. Mesleki faaliyet ile ilgili olarak kanun, ilâm ve mukaveleye müsteniden ödenen tazminatlar.

Sebebi ne olursa olsun para cezaları ve vergi cezaları gider olarak indirilemez.

Götürü usul

MADDE 69

Ebeler, sünnetçiler, sağlık memurları, arzuhalciler ve muakkiplerle gerçek kazançlarının tesbitinde zorluk bulunmasından dolayı Maliye Bakanlığınca tâyin edilecek olan ve mesleklerinin ifası yüksek tahsili icabettirmiyen benzeri serbest meslek erbabının sâfi kazançları götürü olarak tesbit olunur.

(Bu madde hükmü borsa, ajan ve acentaları, gümrük komüsyoncuları dâva vekilleri, müşavirler ve musiki konseri verenlere şâmil değildir).

BEŞİNCİ BÖLÜM

Gayrimenkul sermaye iradı

Gayrimenkul sermaye iradının tarifi

MADDE 70

Aşağıda yazılı mal ve hakların sahipleri, mutasarrıfları, zilyedleri, irtifak ve intifa hakkı sahipleri veya kiracıları tarafından kiraya verilmesinden elde edilen iratlar gayrimenkul sermaye iradıdır:

1. Arazi, bina (Döşeli olarak kiraya verilenlerde döşeme için alınan kira bedelleri dâhildir.), maden suları, menba suları, madenler, taş ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanlan, tuzlalar ve bunların mütemmim cüzileri ve teferruatı;

2. Voli mahalleri ve dalyanlar;

3. Gayrimenkullerin, ayrı olarak kiraya verilen, mütemmim cüzileri ve teferruatı ile bilûmum tesisatı, demirbaş eşyası ve döşemeleri;

4. Gayrimenkul olarak tescil edilen haklar;

5. İmtiyaz, ihtira, işletme hakları ile ticaret unvanı, alâmeti farika gibi sair bilûmum haklar;

6. Telif hakları (Bu gibi hakların müellifleri tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır.);

7. Gemiler ve gemi payları (Motorlu olup olmamalarına veya tonilatolarına bakılmaz).

Yukarıda yazılı mallar ve haklar ticari veya zirai bir işletmenin bilânçosuna dâhil bulunduğu takdirde bunların iratları ticari ve zirai kazancın tesbitine mütaalik hükümlere göre hesaplanır.

Tüccarlara ait olsa dahi, bilânçoya dâhil bulunmayan gayrimenkullerle haklar hakkında bu bölümdeki hükümler uygulanır.

Vakfın veya tesisin gelirinden hizmet karşılığı olmıyarak alınan hisseler bu kanunun tatbikinde gayrimenkul sermaye iradı addedilir.

Sâfi irat

MADDE 71

Gayrimenkul sermaye iradında sâfi irat, gayrisâfi hasılattan iradın sağlanması ve idamesi için yapılan giderler indirildikten sonra kalan müspet farktır.

Gayrisâfi hasılat

MADDE 72

Gayrimenkul sermaye iratlarında, gayrisâfi hasılat, 70 inci maddede yazılı mal ve hakların kiraya verilmesinden bir takvim yılı içinde o yıla veya geçmiş yıllara ait olarak nakten veya aynen tahsil edilen kira bedellerinin tutarıdır.

Ayın olarak tahsil edilen kiralar, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre emsal bedeli ile paraya çevrilir.

Kiracı tarafından gayrimenkulü genişletecek veya iktisadi değerini devamlı suretle artıracak şekilde gayrimenkule ilâve edilen kıymetler, kira müddetinin hitamında bedelsiz (Kıymetlerin emsal bedelinden düşük değerle devri halinde, aradaki fark bedelsiz devir sayılır.) olarak kiralıyana devrolunduğu takdirde, mezkûr kıymetler kiralıyan bakımından, bu tarihte aynen tahsil olunmuş addolunur.

Gelecek yıllara ait olup peşin tahsil olunan kiralar, ilgili bulundukları yılların hasılatı sayılır. Şu kadar ki, ölüm ve memleketi terk hallerinde mükellefiyetin kalktığı tarihi takıbeden zamanlara ait olmak üzere, peşin tahsil olunan kiralar, mükellefiyetin kalktığı dönemin hasılatı addolunur.

Gayrimenkul iradı sahipleri için,

1. Ittılâ hasıl etmeleri kaydiyle, namlarına, kamu müessesesine, icra dairesine, bankaya, notere veya postaya para yatırılması;

2. Kira olarak doğan alacağın başka bir şahsa temliki (Temlikin ivazlı olup olmadığına bakılmaz, ivazlı temliklerde ivazın tahsil şartı aranmaz.) veya kiracısına olan borcu ile takası; tahsil hükmündedir.

Yabancı parasiyle yapılan ödemeler, ödeme gününün borsa rayici ile borsada rayici yoksa Maliye Bakanlığınca tesbit edilecek kur üzerinden Türk Parasına çevrilir.

Emsal kira bedeli

MADDE 73

Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri ile emsal kira bedellerinden hangisi yüksek ise o miktar hasılat kaydolunur. Bedelsiz olarak başkalarının intifasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, mezkûr mal ve hakların kirası addolunur. Binalarda emsal kira bedeli Vergi Usul Kanununa göre taayyün eden gayrisâfi irattır. Arazide, Vergi Usul Kanununa göre taayyün eden kıymetin % 10 udur. Diğer mal ve haklarda emsal kira bedeli, bu mal ve hakların maliyet bedelinin, bu bedel malûm değilse Vergi Usul Kanununun servetlerin değerlenmesi hakkındaki hükümlerine göre tâyin olunan değerlerinin % 10 udur.

Aşağıda yazılı hallerde emsal kira bedeli esası uygulanmaz:

1. Boş kalan gayrimenkullerin muhafazaları maksadıyle bedelsiz olarak başkalarının ikametine bırakılması;

2. Gayrimenkullerin mal sahiplerinin usul veya füruunun ikametine tahsis edilmesi (Usul veya fürudan her birinin ikametine birden fazla konut tahsis edilmişse bu konutların yalnız birisi hakkında emsal kira bedeli hesaplanmaz);

3. Mal sahibi ile birlikte akrabaların da aynı evde veya dairede ikamet etmesi.

Giderler

MADDE 74

Sâfi iradın bulunması için gayrisâfi hasılattan aşağıda yazılı giderler indirilir:

1. Kiraya veren tarafından ödenen aydınlatma, ısıtma, su ve asansör giderleri;

2. Kiraya verilen malların idaresi için yapılan ve gayrimenkulun ehemmiyeti ile mütenasip olan idare giderleri;

3. Kiraya verilen mal ve haklara mütaallik sigorta giderleri;

4. Kiraya verilen mal ve haklar dolayısiyle yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri;

5. Kiraya verilen mal ve haklar için ödenen vergi, resim ve harçlarla (Şerefiyeler dâhil) kiraya verenler tarafından ödenmiş olmak şartiyle belediyelere ödenen harcamalara iştirak payları;

6. Kiraya verilen mal ve haklar için ayrılan amortismanlar (Amortismana tabi değer, malûm ise maliyet bedeli, malûm değilse, bina ve arazi için vergi değeri, diğer mallar için Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesinin 3 üncü sırasına göre tesbit edilen emsal değeridir);

7. Kiraya verenin yaptığı onarım giderleri (Emlâkin iktisadi değerini artıracak surette tevsii, tadili veya bunlara ilâveler yapılması için ihtiyar olunan giderler onarım gideri sayılmaz);

8. Kiraya verilen mal ve haklara ait bakım ve idame giderleri;

9. Kiraladıkları mal ve hakları kiraya verenlerin ödedikleri kiralar ve diğer gerçek giderler;

10. İkametgâhların: nakledenlerin kiraladıkları konutların kira bedeli (Bu kira, sahip oldukları ve evvelce oturdukları konutun gayrisâfi iradını aştığı takdirde, fazlası indirilmez).

Gayrimenkul sermaye mahiyetindeki mal ve hakların kısmen kiraya verilmesi halinde, yukarda yazılı giderlerden yalnız bu kısma isabet edenler hasılattan indirilebilir.

Elde ettikleri yıllık gayrisâfi irat tutarı 10 000 lirayı geçmiyen mükellefler diledikleri takdirde, kiraya verilen mal ve hakların umumuna şâmil olmak üzere, yukarda zikredilen giderlere karşılık olarak hasılatlarından bina ve arazi için % 40 ını, diğer mal ve haklar için % 20 sini götürü olarak indirebilirler. Götürü gider usulünü kabul edenler iki yıl geçmedikçe bu usulden vazgeçemezler.

Bu madde hükmünün uygulanmasında para cezaları ve vergi cezaları hasılattan gider olarak indirilemez.

ALTINCI BÖLÜM

Menkul sermaye iradı

Târifi

MADDE 75

Sahibinin ticari, zirai veya meslekî faaliyeti dışında, nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısiyle elde ettiği temettü, faiz, kira ve benzeri iratlar, menkul sermaye iradıdır.

Kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı iratlar, menkul sermaye iradı sayılır:

1. Her nevi hisse senetlerinin temettüleri (Müessis ve intifa hisseleri dâhil);

2. Her nevi tahvilât faizleri (Yıllık ödeme faizle birlikte tahvilin itfa akçesini de ihtiva ettiği takdirde, itfa akçesine tekabül eden kısım irat sayılmaz);

3. İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limidet şirket ortaklarıyle komanditerlerin kâr hisseleri, kooperatif şirketlerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir. Kooperatif şirketlerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden tahassül eden kârların ortaklara, ortaklıkla yaptıkları muameleleri nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.)

4. Her nevi alacak faizleri (Âdi, imtiyazlı, rehinli, senetli alacaklarla cari hesap alacaklarından doğan faizdir. Hazine tahvili Ve bonoları da dâhil olmak üzere kamu tüzel kişilerince borçlanılan ve senete bağlanmış olan meblâğlar için verilen faizler dahildir);

5. Mevduat faizleri (Bankalara, tasarruf sandıklarına, tevdiat kabul eden diğer müesseselere yatırılan vâdeli, vâdesiz paralar ödenen faizler).

İrat sayılan ve sayılmıyan haller

MADDE 76

Aşağıda yazılı muameleler karşılığında alınan paralar ve iskonto bedelleri de menkul sermaye iradı hükmündedir:

1. Esham ve tahvilâtın vâdesi gelmemiş kopunlarının satılması;

2. İştirak hisselerinin sahibi namına henüz tahakkuk etmemiş olan kâr hisselerinin devir ve temliki;

3. Her türlü senetlerin iskonto edilmesi.

Menkul kıymetin kuponlu veya kuponsuz olarak satılması, iştirak hisselerinin devir ve temliki, menkul kıymetlerle iştirak hisselerinin tamamen veya kısmen itfa olunması karşılığında alınan patalarla itfa dolayısiyle verilen ikramiyeler menkul sermaye iradı sayılmaz.

Ticari kazanca alınan iratlar

MADDE 77

75 inci maddenin 1-5 numaralarında yazılı iratlar, bunları sağlıyan sermaye sahibinin ticari faaliyetine bağlı bulunduğu takdirde, yalnız ticari kazancın tesbitinde nazara alınır.

Sâfi irat

MADDE 78

Sâfi iradın bulunması için menkul sermaye iradından aşağıdaki giderler indirilir:

1. Depo etme ve sigorta ücretleri gibi menkul kıymetlerin muhafazası için yapılan giderler;

2. Temettü hisseleri ile faizlerin tahsil giderleri (Şirket toplantılarına bizzat veya bilvekâle iştirak gibi sermayenin idaresi için yapılan giderler irattan indirilmez);

3. Menkul kıymetler ve bunların iratları için ödenen her türlü vergi, resim ve harçlar (Gelir Vergisi irattan indirilmez).

Yabancı parası ile ödenen faiz ve temettüler

MADDE 79

Menkul sermaye iratları, yabancı parası ile tahsil edildiği veya yabancı parası olarak kayıtlara intikal ettirildiği veya bu iratlara yabancı parası olarak tasarruf edildiği takdirde, mezkûr iratlar, tahsil edildikleri veya kayıtlara intikal ettirildikleri veya tasarruf olundukları günün borsa rayici üzerinden, borsada rayici yoksa, Maliye Bakanlığınca tâyin olunacak kur üzerinden Türk Parasına çevrilir.

YEDİNCİ BÖLÜM

Sair kazanç ve iratlar

Gelire giren sair kazanç ve iratlar

MADDE 80

Aşağıda yazılı olup geçen bölümlerin dışında kalan kazanç ve iratlar bu bölümdeki hükümlere göre vergiye tabi gelire dâhildir.

1. Gayrimenkullerin ve hakların, menkul kıymetlerin satışından iştirak hisselerinin devir ve temlikinden doğan kazançlar;

2. Arızi kazançlar.

Gayrimenkullerin ve hakların menkul kıymetlerin satışından, hisselerin devir ve temlikinden doğan kazançlar

MADDE 81

Gayrimenkullerin, hakların ve menkullerin satışından, iştirak hisselerinin devir ve temlikinden doğan vergiye tabi kazançlar şunlardır:

1. Satınalınan, inşa edilen veya trampa suretiyle iktisabolunan gayrilmenkullerin, gayrimenkul olarak tescil edilen hakların, gemi ve gemi paylarının, hastalık ve ikametgâh nakli veya işin tasfiyesi gibi sebepler dışında, alım, inşa veya trampa tarihlerinden başlıyarak dört yıl içinde satılmaları, trampa veya istimlâk edilmeleri halinde elde edilen ve bir takvim yılı içinde 10 000 lirayı aşan kazançlar (Kooperatif şirket ortaklarına bu sıfatları dolayısiyle şirketçe tahsis olunan gayrimenkuller, ortaklar tarafından tahsis tarihinde satınalınmış sayılır);

2. Satınalınan menkul kıymetlerin iktisap tarihinden başlıyarak bir yıl içinde veya iktisaptan evvel satılmalarından elde edilen ve bir takvim yılındaki tutarı 2 000 lirayı aşan kazançlar;

3. Her ne suretle olursa olsun (İmtiyaz, ihtira, telif, işletme, ticaret unvanı ve alâmeti farika gibi) edebî, sınai ve ticari haklarla maden arama ve işletme haklarının satışından, devir ve temlikinden elde edilen ve bir takvim yılındaki tutarı 5 00 lirayı aşan kazançlar (Edebî hakların müellifi tarafından satılmasından doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır);

4. Bir işletmenin faaliyetini durdurduktan sonra kısmen veya tamamen satılmasından, ortaklıklardaki ortaklık haklarının veya hisselerinin devir ve temlikinden doğan kazançlar,

1, 2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı satış hadleri aşıldığı takdirde, kazancın bu hadleri aşan kısmı vergiye tabidir.

Sâfi kazanç; satış veya devir, temlik ve istimlâk bedelinden maliyet değerleri ile satış ve devir dolayısiyle yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin indirilmesiyle bulunur.

Maliyet değeri tesbit edilemiyen gayrimenkuller için bu değer yerine vergi değeri, ticari kazancı bilânço esasına göre tesbit edilen işletmelerde maliyet bedeli yerine son bilânçoda yazılı değerler esas tutulur.

Aşağıda belirtilen şekillerde elde edilen kazançlar, ticari kazanç sayılır ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümler uygulanır.

1. Faaliyetine devam eden bir işletmenin (Kısmen veya tamamen) veya işletmeye dâhil amortismana tabı iktisadı kıymetlerin satılmasından doğan kazançlar;

2. İşletmenin bilançosuna dâhil gayrimenkullerin, hakların, işletme ve iştirak hisselerinin satış, devir ve temliklerinden veya istimlâk olunmasından doğan kazançlar.

Arızi kazançlar

MADDE 82

Aşağıda yazılı kazançlar ârızı kazançtır:

1. Arızı olarak ticari muamelelerin icrasından veya ticari muamelelere tavassuttan elde edilen ve her bir muamelede 500 lirayı aşan kazançlar;

2. Ticari bir faaliyetin durdurulması için alınan her türlü paralar ve menfaatler;

3. 500 lirayı aşan peştemallıklar ve gayrimenkulün tahliyesi veya kiracılık hakkının devri için alınan tazminatlar;

4. Sporculara transfer ücreti veya saır adlarla verilen paralar.

Arızı kazançların sâfı miktarı aşağıdaki şekilde tesbıt olunur:

1. Alım, satım işlerinde Malın satış bedelinden maliyet bedeli ve satış dolayısıyle yapılan giderler indirilir.

2. Tavassut ve diğer ticari hizmet işlerinde Tavassut veya hizmet karşılığında alınan paralardan veya menfaat değerlerinden bu iş dolayısiyle yapılan giderler indirilir;

3.Ticari bir faaliyetin durdurulması için alınan paralar ile ayınların ve elde edilen menfaatlerin değerleri, peştemallıkların tahliye ve devir tazminatlarının, transfer ücreti ve emsali paraların tutarları, bunların sâfı miktarı sayılır;

4. Dar mükellefiyete tabı olanların yabancı memleketlere ârızı olarak yaptıkları ulaştırma işlerinden elde ettikleri kazançlar 45 inci maddedeki esaslara göre tesbıt edilir,

DÖRDÜNCÜ KISIM

Verginin tarhı

BİRİNCİ BÖLÜM

Beyan esası

Beyan esası

MADDE 83

Hilâfına hüküm olmadıkça, Gelir Vergisi mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur.

Beyanname çeşitleri

MADDE 84

Gelir Vergisi beyanları:

1. Yıllık;

2. Muhtasar;

3. Münferit;

Beyanname ile yapılır.

1. Yıllık beyanname, muhtelif kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya betirilip toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.

Gelirin takvim yılının belli bir dönemine taallûk etmesi, beyannamenin yıllık vasfını değiştirmez.

2. Muhtasar beyanname, iş verenler veya vergi tevkıfatı yapan diğer kimseler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.

3. Münferit beyanname, dar mükellefiyete tabi olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur olmadıkları kazanç ve iratlardan, vergisi tevkif suretiyle alınmamış olanların bildirilmesine mahsustur.

İKİNCİ BÖLÜM

Gelirin toplanması ve yıllık beyanname

Gelirin toplanması

MADDE 85

Mükellefler ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları (Götürü usulde tesbıt edilen kazanç ve ücretler dâhil) için bu kanunda aksım; hüküm olmadıkça yıllık beyanname vermeye ve bu kazanç ve iratları bir araya getirerek yıllık beyannamelerinde toplamaya mecburdurlar.

İstisna hadleri içinde kalan kazanç ve iratlar için beyanname verilmez (En az geçim indirimi istisnadan madut değildir.)

Tacirlerle serbest meslek erbabı, ticari ve meslekî faaliyetlerinden kâr temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler. Bu hüküm, şirketlerin faaliyet ve tasfiye devrelerine şâmil olmak üzere kolektif şirket ortaklarıyle komandıteler hakkında da uygulanır.

Yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlar:

1. Mükellefin bunları Türkiye’de hesaplarına intikal ettirdiği yılda;

2. Türkiye’de hesaplara intikal ettirilmemesinin mükellefin iradesi dışındaki sebeplerden ileri geldiği tevsik olunan hallerde, mükellefin bunlara tasarruf edebildiği yılda;

Elde edilmiş sayılır.

Toplama yapılmıyan haller

MADDE 86

Aşağıda yazılı hallerde gelir toplanmaz:

a) Tam mükellefiyette, vergiye tabi gelir sadece:

1. Ücretlerden;

2. Götürü olarak tesbit edilen ticari, zirai veya mesleki kazançlardan veya bunlarla ücretlerden ibaret ise;

b) Dar mükellefiyette, vergiye tabi gelir sadece;

1. Ücretlerden;

2. Serbest meslek kazancından;

3. Menkul sermaye iradından;

4. Gayrimenkullerin, hakların, menkul kıymetlerin satışından, ortaklık hisselerinin devir ve temlikinden elde edilen kazançlardan;

5. Arızı kazançlardan veya bunların bir kaçından ibaret ise.

İhtiyari toplama ve beyan

MADDE 87

Tam mükellefiyette, yıllık gayrisâfi kazanç ve iratlarının toplamı 5 000 lirayı aşmıyan mükelleflerin, bu kazanç ve iratlarından tevkif yolu ile vergisi kesilmiş bulunanları beyannameye ithal etmeleri ihtiyarıdır.

Ücretler ve götürü usulde tesbit olunan kazançlar ile kazanç ve iratların istisna hadleri içinde kalan kısımları 5 000 liralık haddın hesabında nazara alınmaz.

Ticari, zirai veya mesleki kazançlarını yıllık beyanname ile bildirmek mecburiyetinde olanlar yukarıda yazılı ihtiyarı toplama hakkından faydalanmazlar.

Yıllık gelirinin tamamı tevkif suretiyle vergisi kesilmiş ücret ve toplamı 5 000 lirayı aşmıyan menkul sermaye iradından ibaret bulunanlar diledikleri takdirde bu ücret ve iratlarını yıllık beyanname ile beyan edebilirler.

Zararların kârlara takas ve mahsubu

MADDE 88

Gelirin (Aile reisi beyanlarında eş ve çocukların geliri dâhil) toplanmasında, gelir kaynaklarının bir kısmında hâsıl olan zararlar (81 inci maddenin 1 ve 2 numaralı bentlerinde yazılı muamelelerden doğanlar hariç), diğer kaynakların kazanç ve iratlarına mahsubedilir.

Bu mahsup neticesinde kapatılamıyan zarar kısmı, mütaakıp yılların gelirinden indirilir Arka arkaya üç yıl içinde mahsup edilemiyen zarar bakiyesi mütaakıp yıllara naklolunamaz.

Menkul ve gayrimenkul sermaye iratlarında, masraf fazlalığından doğanlar hariç, sermayede vukua gelen eksilmeler zarar addolunmaz.

Sigorta primi teberru ve iane indirimleri

MADDE 89

Mükellefler yıllık beyanname ile bildirecekleri gelirlerden aşağıdaki indirimleri yapabilirler:

1. Mükellefin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, sakatlık, hastalık, analık, doğum, tahsil gibi şahıs sigortalarının primleri (Her sigortalı için yılda 200 lirayı aşmamak, gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olmak, beyannameye alınmış ücretler varsa bunların sâfi miktarlarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş bulunmak şartiyle; eşlerin ve çocukların kendi gelirleri için ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait sigorta primleri aile reisi gelirinden indirilmez. )

Dar mükellefiyete tabı olanlar sigorta primi indirimi yapamazlar.

2. Kamu menfaatlerine yararlı derneklere makbuz karşılığında yapılan bağış ve yardımlar (Yıllık gelirin % 5 ini aşmamak şartiyle.)

Matrahtan indirilmiyecek paralar

MADDE 90

Gelir Vergisi ile diğer şahsı vergiler ve her ne şekilde olursa olsun vergi cezaları ve para cezaları Gelir Vergisinin matrahından ve gelir unsurlarından indirilmez.

Yıllık beyannamenin şekil ve muhtevası

MADDE 91

Yıllık beyanname, mükellefin kimliğine, şahsı ve medeni durumuna, gelir ve giderlerine ve 42 - 44 üncü ve 114 üncü maddelere göre yapılacak bildirimlere ait malûmatı ve bu kanunun uygulanması bakımından luzumlu sair malûmatı ihtiva eder.

Yukarıda yazılı esaslar dahilinde yıllık beyannamelerin şekil, muhteva ve ekleri Maliye Bakanlığınca tertip ve tanzim olunur. Mükellefler beyanlarını bu beyanname ile yapmaya veya bu beyannamelerde yazılı bilgilere mütenazır olarak bildirmeye mecburdurlar.

Tam mükellefiyete tabı olanların yıllık beyannamelerinde gösterecekleri gider bildirimleri şunlardır:

1. İkametgâh yıllık kırası;

2. Sayfiye masrafları (Yol masraflar dâhil);

3. Hususi otomobil ve sair kara, su ve hava taşıma vasıtalar ve bunların takribi yıllık giderleri (Bu vasıtalar için ödenen vergi, resim ve harçlar dahil);

4. Hizmetçi ve mürebbiye sayısı ve bunların takribi yıllık giderleri

5. Çocukları ve diğer kimseler için deruhde edilen tahsil masraflarının yıllık tutarı (Katî miktarının tâyini mümkün değilse takribi miktarı).

Ticari kazançlarını bilânço esasına göre tesbit eden mükellefler beyannameler ne bilanço kâr ve zarar cetveli bağlamaya ve emtia üzerine iş yapan ticaret erbabı bu hesapların muvazenelerin gösterim malûmatı beyannamelerine dercetmeye veya ayrı bir cetvel halinde beyan namelerini raptetmeye mecburdurlar.

Beyannamelerine dahil kazanç ve iratları üzerinden tevkif suretiyle vergi ödemiş olanlar, vergi kesenlerin ad ve soyadlarını ve varsa ticaret ünvanların ve kendilerince malûm ise adreslerini kesilen vergilerin miktarlarını gösterir bir cetveli beyannamelerine bağlanırlar.

Ad ve kolektıf şirket ortakları ile komandit şirketlerde komanditeler beyannamelerine şirketin bilançosunu, kâr ve zarar cetveline veya işletme hesabı hulâsasını bağlarlar ve şirket mukavelesine göre sermayelerini, şirket kârındaki hisselerini beyannamelerinde ayrıca gösterirler.

Yıllık beyannamenin verilmesi

MADDE 92

Her takvim yılına ait beyanname ertesi yıl başından Mart ayı sonuna kadar:

1. Tam mükellefiyette 106 ncı madde gereğince vergiyi tarha yer kılı Vergi Dairesine,

2. Dar mükellefiyette, Türkiye’de vergi muhatabı mevcutsa, onun Türkiye’de oturduğu yerin, Türkiye’de vergi muhatabı yoksa iş yerinin (İş yeri birden fazla ise, vergi muhatabınca tâyin edilecek iş yerinin), bulunduğu mahal vergi dairesine verilir veya taahhütlü olarak posta ile gönderilir.

Takvim yılı içinde memleketi terk edenlerin beyannameleri memleketi terke takaddüm eden 15 gün, ölüm halinde, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde verilir.

Aile reisi beyanı

MADDE 93

Tam mükellefiyette, aile reisi ile birlikte yaşıyan eşlerin ve velâyet altındaki çocukların yıllık beyanname ile bildirimcisi icabeden gelirleri aşağıdaki esaslara göre, aile reisi tarafından tek beyanname ile bildirilir:

1. Eşlerin ve çocukların her birinin geliri beyannamede ayrı gösterilir:

2. Geliri olan eşler beyannameyi ayrıca imzalarlar;

3. Beyannamede gösterilen bütün gelirler birleştirilmek suretiyle toplam yapılır ve bu toplam üzerinden vergi aile reisi namına tarh olunur.

Eşlerin her biri yalnız kendi gelirine isabet eden vergi kısmından sorumludur Verginin eşlere isabet eden kısımları, bunların aile geliri içindeki hisseleri nispetinde hesaplanır.

Bu madde hükmünün uygulanmasında, aile reisi eşler için koca velâyet altındaki küçük çocuklar için baba, baba olmuş veya velayeti nezedilmişse anadır.

Medeni Kanunun cevaz verdiği hallere münhasır olmak üzere ayrı yaşıyan eşin geliri hakkında bu madde hükmü uygulanmaz.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Vergi tevkifatı ve muhtasar beyanname

Kazanç ve ücretlerde vergi tevkıfatı

MADDE 94

Kamu idare ve müesseseleri, ticaret şu ketleri iktisadı Kamu müesseseleri, dernekler, tesis ve vakıflar, dernek tesis ve vakıfların iktisadı iş etmeleri gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan tüccar ile serbest meslek erbabı:

1. Hizmet erbabına ödenen ücretlerden (İstisnadan faydalanan ücretler hariç) ve 82 nci maddenin 4 numaralı bendine giren ödemelerden,

2. 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (İstisnaim faydalananlar hariç);

3. Yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyle bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden (18 nci maddede yazılı olanlara kazançları götürü olarak tesbit edilen serbest meslek erbabına ve noterlere serbest meslek faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler hariç),

4. 42 nci madde şumulune giren işler dolayısıyle bu işleri yapanlara (Kurumlar dahil) ödenen istihkak bedellerinden,

İstihkak sahiplerinin Gelir vergilerine mahsuben (Avans olarak ödenenler dâhil) tevkifat yapmaya mecburdurlar

Tüccarın ve serbest meslek erbabının yukardakı hükümlere göre yapacakları tevkıfat ticari ve mesleki işlerle ilgili ödemelere münhasırdır

Tevkifi gereken verginin tediyeyi yapan tarafından deruhte edilmesi halinde bu vergi, bilfiil ödenen miktarı ile tediyeyi yapanın yüklendiği verginin toplamı üzerinden hesaplanır.

Tevkifata tabı olmıyan ücretler

MADDE 95

Aşağıda yazılı hizmet erbabının ücretleri hakkında vergi tevkif usulü cari olmaz

1. Ücretlerini yabancı bir memleketteki iş verenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı,

2. 16 ncı maddede yazılı istisnadan faydalanmıyan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri,

3. Maliye Bakanlığınca yıllık beyanname ile bildirilmesinde zaruret görülen ödemeler.

Bunlar gelirlerini, bu kısmın 2 ncı bölümündeki hükümlere göre, yıllık beyanname ile bildirirler.

İratlarda vergi tevkıfatı

MADDE 96

Aşağıda yazılı menkul sermaye ıratları vergi tevkifatına tabidir:

1. Sermaye şirketlerinin ve kooperatif şirketlerin sâfı kazançları (Kooperatif şirketlerde, ortakların şirketle yaptıkları muamele nispetinde dağıtılacak kazanç kısmı hariç),

2. Adi komandit şirketlerin sâfı kazançlarından komanditerlere isabet eden kâr hisseleri;

3. Gerçek kişilere ödenen tahvilât faizleri ile 1 numaralı bend dışında kalan temettüler (22 ncı maddenin 1 numaralı bendinin şumulüne girenler hariç);

4. Gerçek kişilere ödenen mevduat faizlerinin istisna haddini aşan kısımları

Bu maddenin uygulanmasında 1 ve 2 numaralı bentlerde sözü geçen sâfı kazanç, bu kanuna ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre tesbıt edilen vergiye tabi sâfı kazançlardan aşağıda yazılan indirim ve ilâveler yapılmak suretiyle tesbit olunur:

A) İndirimler:

a) Şirketlerin ödiyecekleri Kurumlar Vergisi (Kurumlar Vergisine tabı olmıyanlar indirim yapamazlar),

b) Genel menfaatlere yararlı derneklere makbuz karşılığında yapılmış olan yardımlar (Kurum kazancının tesbitinde bu neviden biriminde yapılmış ise, bu miktar hariç),

c) Ticaret Kanunu ve özel kanunlarındaki mecburiyete dayanarak ayrılmış olan ihtiyat akçeleri ve provizyonlar;

ç) Ödenmiş olan vergi cezaları;

d) Şirketlerin malî bilânçolarına göre tahassuf edip 5422 sayılı kanunun 14 üncü maddesinin 7 numaralı bendi ile bu kanunun 88 inci maddesinin 2 nci fıkrası hükümleri muvacehesinde mahsup edilemiyen geçmiş yıllar zararları;

e) Vergi tevkifatı yapılmadan evvel ortaklığın safi kazancından ortaklara dağıtılmış olan kâr hisseleri;

f) Şirket tarafından bilinmekte ise, Gelir Vergisine tabi olmıyan tüzel kişiliği haiz ortaklara şirketin sâfi kazancından isabet eden kâr hisseleri;

B) İlâveler:

a) Kurumlar Vergisinden istisna edilmiş olan menkul kıymet faiz ve temettüleri:

b) Kurumlar Vergisinden istisna edilmiş olan iştirak kazançları.

Vergi tevfikatı, yukarıda 1 ve 2 numaralı bendlerde yazılı iratlardan, sermaye şirketleri ile kooperatif şirketlerce Kurumlar Vergisi Beyannamesinin, âdi komandit şirketlerde komanditelerin Gelir Vergisi beyannamelerinin verileceği süre içinde, 3 ve 4 numaralı bendlere giren iratlardan da nakten veya hesaben ödenmesi sırasında, tevfikatı yapacak şirketler veya ödiyenler tarafından kesilir Bu fıkrada sözü geçen hesaben ödeme, iratları ödiyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü muhasebe kayıt ve muamelelerini ifade eder.

Şirketlerin sâfi kazançları üzerinden tevkif ve vergi dairesine ödenmiş olan mebâliğden, Kurumlar Vergisine tabi olmıyan ortakların (Kazancı menkul sermaye iradından ibaret olan dar mükellefiyete tabi yabancı kurumlar hariç) kâr hisselerine tekabül eden kısmı tevfikatı yapan şirketin talebi üzerine terkin ve şirkete iade olunur.

Vergi tevfikatının gösterilmesi

MADDE 97

İş verenler, hizmet erbabına ödedikleri ücretlerden 94 üncü madde gereğince yaptıkları vergi tevfikatını Vergi Usul Kanununda yazılı ücret bordrosunda veya bordro yerine geçen diğer kayıtlarda göstermeye mecburdurlar.

94 üncü maddede yazılı ödemelerden ve 96 ncı maddede yazılı iratlardan yapılan vergi tevkıfatı, vergi kesenin kayıt ve hesaplarında ayrıca gösterilir.

96 ncı maddede yazılı mevduat faizlerinden yapılan vergi tevkifatı takvim yılının sonunda, mevduat hesabı yıl içinde kapatılmışsa, hesabın kapatıldığı tarihte vergi kesenin kayıt ve hesaplarında gösterilir.

Muhtasar beyanname

a) Verilme zamanı

MADDE 98

94 ve 96 ncı maddeler gereğince vergi tevkifatı yapmaya mecbur olanlar, bir ay içinde yaptıkları ödemeler veya tahakkuk ettirdikleri kârlar ve iratlar ile bunlardan tevkif ettikleri vergileri ertesi; ayın 20 nci günü akşamına kadar, ödeme veya tahakkukun yapıldığı yerin bağlı olduğu vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. Mevduat faizlerinden kesilecek vergilerin bildirilmesi için bu süre bir ay uzatılır.

Aynı belediye hudutları içinde muhtelif yerlerde yapılan ödemelerin ve tahakkukların ve bunlara ait vergilerin bir merkezden bildirilmesi caizdir.

Çalıştıkları hizmet erbabının sayısı ona kadar olan iş verenler, 94 üncü maddeye göre yapacakları bilcümle tevfikatla ilgili muhtasar beyannamelerini, bağlı oldukları vergi dairesine evvelden bildirmek şartiyle her ay yerine üç ayda bir verebilirler.

Muhtasar beyanname

b) Muhteviyatı

MADDE 99

Muhtasar beyannamede aşağıdaki malûmatın gösterilmesi lâzımdır:

a) Tevkifat yapanın adı ve soyadı veya unvanı ile adresi;

b) Muhtasar beyannamenin ilgili bulunduğu ay veya aylar;

c) Aylık ücret bordrolarının icmali:

1. Hizmet erbabının sayısı;

2. Hizmet erbabına verilen ücretler tutarı;

3. Ücretlerden yapılan vergi tevkifatının tutarı (Üç aylık muhtasar beyannamelerde her aya ait bordronun icmali ayrı gösterilir);

d) Vergi tevkifatına fabl diğer ödemeler:

1. İstihkak sahibinin adı ve soyadı ile iş adresi;

2. Ödemenin nev’i;

3. Ödemenin miktarı;

4. Ödemeden yapılan vergi tevkifatı;

e) Muhtasar beyannamenin tanzim tarihi ve yetkili imza.

96 ncı maddede yazılı kârlar ve iratlar ve bunlardan yapılan vergi tevkifatı, nev’i itibariyle icmalen ayrı bir muhtasar beyannameye alınır.

Muhtasar beyanname verilmiyecek haller

MADDE 100

Genel bütçeye dâhil idare ve müesseseler yaptıkları vergi tevkifatı için beyanname vermezler.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

Özel haller ve münferit beyanname

Münferit beyannamenin verileceği haller

MADDE 101

Dar mükellefiyete tabi mükelleflerden yıllık beyanname vermeye mecbur olmıyanlar:

1. Gayrimenkullerin satışından trampa veya istimlâk edilmesinden elde ettikleri kazançlarını, gayrimenkulun bulunduğu;

2. Gayrimenkul sermaye mahiyetinde olan hakların satışından trampa edilmesinden, devir ve temlikinden elde ettikleri kazançlarını, satışın, devir ve temlikin Türkiye’de yapıldığı;

3. Bir işletmenin kısmen veya tamamen satılmasından, ortaklıklardaki ortaklık haklarının veya hisselerinin devir ve temlikinden elde ettikleri kazançlarla ticari bir faaliyetin durdurulması karşılığında veya gayrimenkulun tahliyesi veya kiracılık hakkının devri için aldıkları paralar, menfaatleri ve peştemallıkları, işletmenin bulunduğu;

4. Arızi olarak ticari işlerin icrasından elde ettikleri kazançlarını, ticari işin yapıldığı;

5. Serbest meslek faaliyetinden doğan ve vergisi tevkif suretiyle alınmamış kazançlarını serbest meslek işinin yapıldığı;

6. Vergisi tevkif suretiyle alınmamış menkul sermaye İratlarını,ödemenin yapıldığı;

Yerin vergi dairesine bir münferit beyanname ile bildirmeye mecburdurlar.

1, 2, 3, 4 ve 6 numaralı bentlerde yazılı kazanç ve iratlara ait beyannamelerin, bu kazanç ve iratların iktisap olunduğu; 5 numaralı bentte yazılı kazanca ait beyannamenin ise, serbest meslek işinin sona erdiği, tarihten itibaren 15 gün içinde, ilgili vergi dairesine verilmesi mecburidir.

Münferit beyannamenin muhteviyatı

MADDE 102

Münferit beyannamede aşağıda yazılı malûmatın gösterilmesi lâzımdır:

1. Mükellefin adı ve soyadı, varsa unvanı ile adresi;

2. Beyanname mükellef adına Türkiye’de başka bir kimse tarafından verilmişse, beyannameyi verenin adı ve soyadı, varsa unvanı ile adresi;

3. Muamelenin yapıldığı tarih veya tarihler;

4. Elde edilen kazançların nev’i;

5. Elde edilen kazançların tutarı.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Verginin nispeti

Esas tarife

MADDE 103

Gelir Vergisi aşağıdaki nispetlerde alınır:

500 000 lira ve daha fazla matrahlara % 60 nispeti uygulanır.

Vergi cetvelleri

MADDE 104

Gelir Vergisinin hesaplanmasında bağlı cetvellerde yazılı gelir kademeleri ile bunların hizasında yazılı ortalama meblâğlar esas tutulur.

Vergi, bu meblâğlardan 31 inci maddede yazılı indirimler yapıldıktan sonra hesaplanır.

A) Gelirlerini yıllık ve münferit beyanname ile bildirmeye mecbur olan mükelleflerin vergileri (1) numaralı cetvele;

B) Ücretlerden ve ücret sayılan ödemelerden alınacak vergiler:

1. Aylıklar için (2) numaralı cetvele;

2. Haftalıklar için (3) numaralı cetvele;

3. Gündelikler için (4) numaralı cetvele;

Göre hesaplanır.

Muhtelif ücret ödemelerinde; vergi cetvelleri her ödeme ayrı ayrı gözönünde tutularak uygulanır.

Yıllık olarak ödenen ücretlerin vergileri (1) numaralı cetvele göre hesaplanır.

Yıllık verginin hesaplanmasında, 50 kuruşa kadar olan matrah ve vergi kesirleri atılır, 50 kuruş ve daha fazla olan kesirler liraya çıkarılır.

Aylık vergilerin hesaplanmasında, 50 kuruşa kadar olan matrah kesirleri ile 5 kuruştan aşağı olan vergi kesirleri nazara alınmaz, 50 kuruş ve daha fazla olan matrah kesirleri liraya çıkarılır.

Haftalık ve gündelik vergilerin hesaplanmasında, 50 santimden aşağı olan matrah ve vergi kesirleri atılır, 50 santim ve daha fazla olan kesirler kuruşa çıkarılır.

Gündelik, haftalık, aylık ve yıllık ücret; ücretin günlük, haftalık, aylık veya yıllık bir devre için hesaplanarak ödenmesini ifade eder.

Saat veya parça başına veya sair esaslara göre hesaplanmakla beraber bir günlük devre için yapılan ücret ödemeleri gündelik, haftalık devre için yapılan ücret ödemeleri haftalık, aylık devreler için yapılan ücret ödemeleri aylık sayılır.

Aydan veya haftadan küçük devreler için yapılan ücret ödemeleri gündelik ücret sayılır ve bu suretle yapılan ödemeler, ödemelerin taallûk ettiği gün sayısına bölünerek gündelik ödeme bulunur.

Yukarıda belirtilen şekiller dışında ve devreler tâyin edilmeksizin yapılan bılûmum ücret ödemeleri yıllık ödeme sayılır.

Vergi tevkifatı nispetleri

MADDE 105

94 üncü maddenin 4 numaralı bendine göre yapılacak tevkifatın nispeti % 3, 3 numaralı bendine göre % 15, 96 ncı maddeye göre % 20 dir.

ALTINCI BÖLÜM

Tarh muamelesi

Tarh yeri

MADDE 106

Gelir Vergisi, mükellefin ikametgâhının bulunduğu mahal vergi dairesince tarh edilir. Şu kadar ki;

1. İş yeri ve ikametgâhı ayrı vergi daireleri bölgesinde bulunan mükelleflerin vergileri, Maliye Bakanlığınca uygun görüldüğü takdirde ve mükellefe de evvelden bildirilmek kaydiyle iş yerinin bulunduğu;

2. Götürü usulde tesbit edilen ücretlerle, gezici olarak çalışanların ticaret ve serbest meslek kazançlarının vergileri, bu ücret ve kazanç sahiplerinin ikametgâhlarının "bulunduğu yerin vergi dairesince tarh edilmemişse, faaliyetlerini icra ettikleri;

3. Dar mükellefiyete tabi olanların vergileri, beyannamelerini vermeye mecbur oldukları;

Yerin vergi dairesince tarh olunur.

Tarhiyatın muhatabı

MADDE 107

Gelir Vergisi, bu vergiyle mükellef olan gerçek kişiler namına tarh edilir. Şu kadar ki;

1. Küçüklerle kısıtlılarda, bunların nam ve hesabına kanuni temsilcileri:

2. Aile reisi beyanlarında, gelir sahibi eş ve çocuklar hesabına aile reisi;

3. Verginin tevkif suretiyle alınması halinde, mükellef hesabına tevkifat yapmaya mecbur olanlar;

4. Dar mükellefiyette, mükellefin Türkiye’de daimî temsilcisi mevcutsa mükellef hesabına daimî temsilci (Türkiye’de birden fazla daimî temsilcinin mevcudiyeti halinde, mükellefin tâyin edeceği, tarhiyat tarihine kadar böyle bir tâyin yapılmamışsa temsilcilerden her hangi birisi);

Tarhiyata muhatap tutulurlar.

Vergilendirme dönemi

MADDE 108

Gelir Vergisinde vergilendirme dönemi geçmiş takvim yılıdır. Şu kadar ki:

1. Mükellefiyetin takvim yılı içinde kalkması halinde, vergilendirme dönemi, takvim yılı başından mükellefiyetin kalkması tarihine kadar geçen süreye inhisar eder;

2. Götürü usulde tesbit olunan ücretlerde vergilendirme dönemi, hizmetin ifa olunduğu bütçe yılıdır. Götürü ücretlerini yıllık beyannameye ithal mecburiyetinde olanlar mezkûr ücretlerini, bütçe yılının bittiği takvim yılının geliri meyanında bildirirler.

3. Tevkif yoliyle ödenen vergilerde, istihkak sahipleri ayrıca yıllık beyanname vermeye mecbur değillerse tevkıfatın ilgili bulunduğu dönemler vergilendirme dönemi sayılır ve kesinlen veya kesilmesi icabeden vergiler yıllık verginin yerine geçer;

4. Münferit beyanname ile bildirilmesi gereken kazançların vergilendirilmesinde, vergilendirme dönemi yerine kazancın iktisap tarihi esas tutulur.

Tarh zamanı

MADDE 109

Gelir Vergisi aşağıda yazılı zamanlarda tarh edilir:

1. Beyanname ile bildirilen gelirlerin vergisi, beyannamenin verildiği günde; beyanname posta ile gönderilmişse, vergiyi tarh edecek daireye geldiği tarihi takıbeden 7 gün içinde;

2. Götürü usulde tesbit edilen ücretlerin vergisi, hizmetin ifa olunduğu bütçe yılının 1 inci ayında; bütçe yılı içinde işe başlıyanların vergileri ise, işe başlama tarihinden itibaren bir ay zarfında,

3. Götürü usulde tesbit edilen ticaret ve serbest meslek kazançlarının vergisi, ticari ve mesleki faaliyetin icra olunduğu takvim yılından sonra gelen bütçe yılının 1 inci ayında.

2 ve 3 numaralı bentlerde yazılı kazanç ve ücret sahipleri, tarh zamanlarında, vergi karnelerini bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz ve vergilerini tarh ettirmeye mecburdurlar.

Vergilendirme dönemi içinde de işe başlıyan götürü kazanç ve ücret sahiplerinin vergi matrahı ve vergileri

MADDE 110

1. Bütçe yılı içinde işe başlıyan götürü ücret sahiplerinin vergi matrahı, yıllık götürü matrahtan, işe başlama ayı tam sayılmak suretiyle o yılın sonuna kadarki, aylara isabet eden miktardır.

Bütçe yılının birinci yarısı içinde işini bırakan götürü ücret sahiplerinden, keyfiyeti, yılın ikinci yarısı girmeden haber verenlerin ikinci taksite isabet eden vergileri, silinir.

2. Takvim yılı içinde işe başlıyan veya işi bırakan götürü ticaret ve serbest meslek kazancı sahiplerinin vergi matrahı, yıllık götürü matrahtan, işe başlama ve işi bırakma ayları tam sayılmak suretiyle, çalışılan aylara isabet eden miktardır.

YEDİNCİ BÖLÜM

Ortalama kâr ve gider esaslarına göre gelir takdiri

Ortalama kâr haddi esası

MADDE 111

Yapılan vergi incelemelerinde, satışlarının % 50 den fazlası perakende olan ticaret erbabı ile yaptıkları imalâtın % 50 sinden fazlasını perakende olarak satan imalâtçılar, otel, pansiyon, bar, gazino, lokanta, kahvehane, kır bahçesi, plâj ve emsali eğlence ve istirahat yerleri işletenlerin ve her nevi taşıma işleriyle iştigal edenlerin beyannamelerinde gösterdikleri sâfı kazançları, Vergi Usul Kanununa göre tesbit edilen ortalama kâr hadlerinin, perakendecilerle imalâtçılarda satılan emtianın maliyet bedeline; otel, pansiyon ve duhuliye ile girilen eğlence yerleri işletenlerde, iş hâsılatına; bunlar dışında kalanlarda, işletme giderlerine, tatbiki neticesinde bulunacak miktarlara nazaran açık bir şekilde düşük bulunduğu takdirde, beyan edilen bu kazançların yerine takdir komisyonlarınca tesbit edilecek kazançlar esas tutulur.

Komisyonca kazanç takdiri yoluna gidilmesi için,

1. Düşüklüğün, mükellef tarafından haklı sebepler ile, izah olunamaması;

2. Düşüklük sebeplerinin, inceleme ile meydana çıkarılamamış bulunması;

Şarttır.

Komisyonca takdir olunacak kazançlar, ortalama kâr hadlerinin, perakendecilerin satışlariyle imalâtçıların perakende satışları için, satılan emtianın maliyet bedeline; otel, pansiyon ve duhuliye ile girilen eğlence ve istirahat yerleri işletenler için, iş hasılatına; bunlar dışında kalanlar için işletme giderlerine uygulanması suretiyle elde edilecek miktardan fazla olamaz.

İşletme giderleri, eğlence ve istirahat yerlerinin, eğlence ve istirahat maksatları için açık bulunduğu müddetle yapılmış olup, hasılatın elde edilmesine matuf bulunan ve umumi masraflarla idare giderleri dışında kalan giderlerden ibarettir.

Taşıma işlerinde işletme giderleri; yakıt, tamir, bakım, yazıhane ve idarehane giderleri, amortismanlar, hizmetlilere ödenen ücretler ve işletme ile alâkalı vergi, resim, harc ve trafik sigorta primlerinden ibarettir.

Zirai kazançlarda asgari kazanç esası

MADDE 112

Zirai kazançlar üzerinden vergiye tabi bulunanların beyan ettikleri veya götürü gider usulüne göre hesaplanmış olan kazançları, Vergi Usul Kanunu hükümleri mucibince, yapılan ekim ve sayım beyanları nazara alınmak (Bu konuda idarece bir tahkikat yapılmışsa bu tahkikat neticeleri ayrıca nazara alınır.) Ve aynı kanunda sözü edilen zirai kazanç ölçüleri esas tutulmak suretiyle hesaplanacak kazanç miktarlarından açık bir surette düşük bulunduğu takdirde, bu kazançlar yerine takdir komisyonunca tâyin olunan kazançlar vergi tarhına esas alınır.

Komisyonca kazanç takdiri yoluna gidilebilmesi için:

a) Düşüklüğün mükellef tarafından haklı sebeplerle izah olunamaması:

b) Düşüklük sebeplerinin inceleme ile meydana çıkarılamamış bulunması:

Şarttır.

Yukardaki sebepler dolayısiyle komisyonca takdir edilecek kazançlar, mükellefin beyanından az olamaz.

Komisyonlar, takdirlerin icrası sırasında Bakanlar Kurulunun tasdikına iktiran etmiş cetvellerdeki hadlere istinat etmeye mecburdurlar. Hâdisenin arz ettiği hususiyete binaen, cetvellerde yazılı hadlerden gayrı hadlere istinat edilmesi zarureti hasıl olduğu takdirde, komisyonlar, bu durumun mucip sebeplerini belirtmeye ve tevsike mecburdurlar.

Gider esası

MADDE 113

Mükelleflerin yıllık gelir beyannamelerinde gösterdikleri gelir ile bildirilen veya vergi incelemeleri sırasında tesbit olunan 91 inci maddeye göre beyanı mecburi giderler arasında, açık bir düşüklük bulunduğu takdirde, beyan olunan gelir yerine, Takdir Komisyonunca takdir olunacak gelir, tarhiyata esas tutulur.

Bu madde hükmüne göre işin komisyona sevk edilebilmesi ve komisyonca takdir yapılabilmesi için,

1. Beyanname incelenmesinin Maliye Müfettişi veya Hesap Uzmanı tarafından yapılması;

2. Açığın, servetten yapılan sarfiyatla, borçla veya başka bir kaynaktan kapatıldığının, mükellef tarafından izah olunamaması;

3. Gerçek gelirin, inceleme ile tesbit edilememiş bulunması şarttır.

Vergi incelenmesinde; gerçek gelirin, mükellefin beyanından fazla olduğu tesbit edildiği ahvalde, giderlerle mukayesede, mükellefin beyanı yerine, tesbit olunan gelir esas tutulur.

Komisyonca takdir olunacak gelir, mükellefin bildirdiği veya inceleme ile tesbit olunan giderden az ve iki katından çok olamaz.

SEKİZİNCİ BÖLÜM

Servet beyanı

Beyanda bulunacaklar

MADDE 114

Yıllık beyaname vermek mecburiyetinde bulunan gerçek kişiler, her yıl verecekleri gelir beyannamelerinde 116 ncı maddede yazılı servet unsurlarını bildirmeye mecburdurlar.

Ancak, dar mükellefiyete tabi olanlarla, beyan edilecek gelirleri gayrimenkul sermaye iradı, ücret, götürü usulde tesbit edilen ticari, zirai veya mesleki kazançlardan veya bunların toplamından ibaret olanlar servet beyanına tabi değildirler.

Beyanın esası

MADDE 115

Bu bölüm hükümlerine göre bildirilen veya maddi delillere dayanılarak tasbit edilen servetin mecmu değeri, bir evvelki yıl beyannamesinde gösterilen veya maddi delillere dayanılarak tesbit edilen servetin değerinden fazla olduğu ve bu fazlalık, iki beyanname arasındaki süre içinde beyan olunan (İkmalen veya re’sen matrah tesbitleri yapılmışsa bu tesbitler ayrıca nazara alınır) gelir toplamını aştığı takdirde, aşan miktar, gelir beyannamesinin taallûk ettiği devre içinde elde edilmiş ve Gelir Vergisi ödenmemiş gelir sayılır.

Bu suretle tesbit olunan gelir üzerinden taallûk ettiği yıl için ikmalen vergi tarh edilir.

Bu hükme göre ikmalen tarhiyat yapılabilmesi için:

1. Servetteki artışın, Gelir Vergisine tabi gelir unsurlarının dışındaki kaynaklardan tevellüt ettiğinin mükelleflerce izah ve ispat edilememiş olması,

2. Servet beyanlarının Maliye Müfettişleri veya Hesap Uzmanlarınca incelenmiş bulunması,

Şarttır.

Bu madde gereğince yapılacak tarhiyat dolayısiyle mükellefler adına kaçakçılık cezası kesilmez.

Beyanın şekli ve muhtevası

MADDE 116

Servet beyanında aşağıda yazılı servet unsurları gösterilir:

I - Ticari, sınai, zirai ve meslekî işlere tahsis edilen sermaye ile ortaklık ve iştirak hisseleri:

1.Ticari, sınai, zirai ve meslekî işlere ve işletmelere dâhil bilûmum kıymetlerin (Alacaklar ve borçlar dâhil) cins ve nevileri ile mukayyet değerleri;

2. Ortaklık ve iştirak hisseleri (İştirak edilen müesseseler ile herbirindeki hisse miktarı ve mukayyet değerleri, hisse nakitten gayri kıymetlerden terekküp ediyorsa miktarları ile birlikte cins ve nevileri.)

II - I numaralı fıkra şümulü dışında kalan:

1. Gayrimenkul mallarla gayrimenkul olarak tescil edilen haklar (Cinsi, bulunduğu ve kayıtlı olduğu mahal, sicil veya bina vergisi hesap numarası, hisse miktarları, maliyet bedelleri, alım, inşa, tescil ve intikal tarihleri);

2. Esham ve tahvilât (Cinsi, nev’i, miktarı, herbirinin satınalma bedelleri, satınalma tarihleri);

3. Mevduat kabul eden müesseselerdeki para mevcudu (Bulunduğu müesseseler itibariyle);

4. Mevduat dışındaki para mevcudu (Yerli veya yabancı);

5. Sikke veya külçe halindeki altın ve diğer kıymetli madenler mevcudu (Cinsi, nevi ve miktarları veya sikletleri ile satıalma bedelleri, satınalma veya intikal tarihleri);

6. Mücevherat (Cinsi, nev’i, miktarı, satınalma bedelleri, satmalına veya intikal tarihleri);

7. Kara, deniz ve hava taşıma vasıtaları (Cinsi, nev’i, miktarı satınalma bedelleri, satınalma veya intikal tarihleri);

8. Alacaklar (Miktarı, borçluların adı, soyadı ve adresleriyle alacakların senetli veya senetsiz oldukları);

9. Borçlar (Miktarı, alacaklıların adı, soyadı ve adresleriyle borçların senetli veya senetsiz oldukları).

II numaralı fıkranın 5, 6, 8 ve 9 numaralı bentlerinde yazılı servet unsurlarından her bende dâhil olanların toplamı ayrı ayrı 5 000 lirayı aşmadığı takdirde beyanı ihtiyaridir.

Servet unsurlarının değer veya bedelleri mevcut değilse veya bilinmemekte ise gerçek bedel veya değerleri yerine bunların mükelleflerce tahmin olunan değerleri yazılabileceği gibi, mükellefler Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesine göre bedel takdirini de istiyebilirler.

Yapılan vergi incelemelerinde mükelleflerin tahmininin hatalı olduğu tesbit edilirse, tesbit olunan bedel esas alınmakla beraber bu tahmin hatasından dolayı mükellefler adına ceza kesilmez.

Aile topluluğuna dâhil eş ve çocukların servetleri beyannamede ayrı ayrı gösterilir.

Servet beyannamesinde yukarıda yazılı mal ve kıymetlerden bu beyannamenin taallûk ettiği devrenin son gününde Türkiye içinde ve dışında mevcut bulunanları gösterilir.

Servet beyannamelerinin şekli ve servet unsurları dışında kalan başkaca ne gibi bilgileri ihtiva edeceği Maliye Bakanlığınca tâyin ve tesbit olunur.

BEŞİNCİ KISIM

Verginin ödenmesi

BİRİNCİ BÖLÜM

Taksitler

Yıllık beyanname ve götürü kazançta taksitler

MADDE 117

Yıllık beyanname ve serbest meslek ve ticaret erbabının götürü kazançları üzerinden tahakkuk ettirilen Gelir Vergisi, biri Mart diğeri Eylül ayında olmak üzere iki eşit taksitte ödenir.

Maliye Bakanlığı, gelirlerinin büyük kısmını zirai kazanç teşkil eden mükellefler hakkında, lüzum görülen hallerde, iki taksitten fazla olmamak üzere, muayyen istihsal mıntıkaları ve ziraat mahsullerine göre, hususi ödeme zamanları tâyin edebilir.

Götürü usulde tesbit edilen ücretlerde ödeme

MADDE 118

Götürü usulde tesbit edilen ücretlerin vergisi:

1. Ötedenberi işe devam edenlerde, yıllık verginin yarısı bütçe yılının birinci, diğer yarısı, 7 nci ayında;

2. Bütçe yılının birinci yarısı içinde işe başlıyanlarda, yıllık verginin yarısı, verginin karneye yazıldığı günde, ikinci yarısı ise, bütçe yılının 7 nci ayında;

3. Bütçe yılının ikinci yarısı içinde işe başlıyanlarda, ikinci taksit vergisi, verginin karneye yazıldığı günde;

Ödenir.

Vergi tevkifatının yatırılması

MADDE 119

94 ve 96 nci maddeler gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname verecekleri süre içinde bağlı bulundukları vergi dairesine yatırılır.

Münferit beyanname ile bildirilen kazançların vergisi

MADDE 120

Münferit beyanname ile bildirilen kazançların vergisi, beyanname verme süresi içinde vergi dairesine ödenir.

İKİNCİ BÖLÜM

Mahsuplar

Vergi tevkifatının mahsubu

MADDE 121

Yıllık beyannamede gösterilen gelire dâhil kazanç ve iratlardan bu kanuna göre kesilmiş veya götürü usulde tesbit edilmiş olan kazanç ve ücretler dolayısiyle ödenmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisine mahsubedilir.

Mahsubu yapılan miktar Gelir Vergisinden fazla olduğu takdirde, aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine ret ve iade olunur. Bir yıl içinde müracaat etmiyen mükelleflerin bu farktan doğan alacakları düşer.

Götürü ücret vergisinin mahsubu

MADDE 122

Ücretleri götürü olarak tesbit edilen hizmet erbabı muhtasar beyannameye tabi iş verenler nezdinde çalışmaya başladıkları takdirde, bu tarihten sonraki aylara ait olmak üzere peşin ödem şioldukları vergiler gerçek ücretleri üzerinden hesaplanan vergilere mahsup edilir ve mahsubu yapılan miktar hizmet erbabının vergi karnesine iş veren tarafından kaydolunur.

Yabancı memleketlerde ödenen vergilerin mahsubu

MADDE 123

Tam mükellefiyete tabi mükelleflerin yabancı memleketlerde elde ettikleri kazanç ve iratlardan mahallinde ödedikleri benzeri vergiler, Türkiye’de tarh edilen Gelir Vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirilir.

Birinci fıkra hükmünce indirilecek miktar Gelir Vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından fazla olduğu takdirde, aradaki fark nazara alınmaz.

Gelir Vergisinin yabancı memlekette elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmı, bunların gelire olan nispeti üzerinden hesaplanır.

Birinci fıkrada yazılı vergi indiriminin yapılması için:

1. Yabancı memlekette ödenen vergilerin gelir üzerinden alınan şahsi bir vergi olması;

2. Yabancı memlekette vergi ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki temsilcileri tarafından tasdik olunan vesikalarla tevsik edilmesi;

Şarttır.

2 numarada yazılı vesikalar taksit zamanına kadar gelmemiş olursa, yabancı memlekette elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden vergi kısmı bir yıl süre ile ertelenir.

Aranan vesikalar bu süre zarfında vergi dairesine ibraz edildiği takdirde vergi tenzil edilir; süre geçtikten sonra erteleme hükmü kalkar ve vesikalar ibraz edilse bile nazara alınmaz. Vergi Usul Kanununda yazılı mücbir sebeplere ait hükümler mahfuzdur.

Yabancı memleketlerde ödenen vergilerin ilgili bulundukları kazanç ve iratlar mükellef tarafından hangi yılın gelirine ithal edilmişse, bu vergiler de o gelire ait vergiden indirilir.

Bu madde gereğince yapılan vergi indiriminde yabancı para ile ödenen vergilere, bunların ilgili bulunduğu kazanç ve iratlara uygulanan kambiyo rayici uygulanır.

Son hükümler

Kaldırılan hükümler

MADDE 124

5421 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile mezkûr kanunu değiştiren 5820, 6247, 6582, 6838 ve 6908 sayılı kanunlar 1/1/1961 tarihinden, 2897, 3343, 4750 ve 5818 sayılı kanunlarla 4040, 4226 sayılı kanunların Hayvanlar Vergisini ilgilendiren hükümleri de 1/1/1962 tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.

Geçmiş yıllara ait vergiler

GEÇİCİ MADDE 1

a) 1961 takvim yılından evvelki zamanlarda vukubulan faaliyetlerle aynı yıldan evvelki sürelere taallûk eden ücretlere;

b) 1961 mali yılından evvelki sürelere taallûk edip götürü usulde vergiye tabi olan kazanç ve ücretlere alt vergiler eski hükümlere göre alınır.

Bu madde gereğince tarh ve tahsil olunan vergiler Gelir Vergisinin matrahından, matrah unsurlarından veya Gelir Vergisinden indirilemez.

Kanunun ilk uygulama yılında esnaf muaflığının tâyini

GEÇİCİ MADDE 2

a) 1960 takvim yılında genel veya özel şartlar bakımından esnaf muaflığını kaybedenler 1961 takvim yılı başından itibaren gerçek usulde Gelir Vergisine tabı tutulurlar.

b) 1960 takvim yılında esnaf muaflığı şartlarını haiz olup da bu kanunla mükellefiyete girecek olan ticaret ve sanat erbabı, genel şartlar bakımından 1 Ocak 1961 tarihindeki durumları, özel şaftlar bakımından da 1960 takvim yılındaki muamele ve faaliyetleri nazara alınmak suretiyle, bu kanunda belirtilen ölçüleri aşmadıkları takdirde götürü usulde, ölçüleri aşmış bulunmaları halinde de gerçek usulde vergiye tabi tutulurlar.

c) Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde, götürü usulden faydalanmak istemediklerini vergi dairesine yazı ile bildirenler 1961 takvim yılı başından itibaren gerçek usulde vergilendirilirler.

Birden fazla takvim yılına sirayet eden taahhütler

GEÇİCİ MADDE 3

1 Ocak 1960 tarihinden evvel mukaveleye bağlanmış ve işe başlanılmış olan birden fazla takvim yılına sâri inşaat, onarım ve ulaştırma işlerinin kâr ve zararları, eski hükümlere göre tesbit ve vergilendirilmelerine devam olunur.

Bu işler dolayısiyle 1/1/1961 tarihinden sonra ödenecek istihkak bedellerinden 94 üncü madde gereğince vergi kesilmez.

Gayrisâfi iratlarda zam ve tenziller

GEÇİCİ MADDE 4

Yeniden yapılacak tahrir neticelerinin uygulanacağı tarihe kadar, bu kanunun 47 ve 73 üncü maddelerinde sözü geçen gayrisâfi iratların hesabında:

a) 1/1/1940 tarihinden önce tekdir edilmiş olan ıratlar, iş yerleri için % 50, konutlar için % 20 fazlasıyla,

b) 28/2/1947 tarihinden sonra takdir edilmişi olan iratlar % 35 noksaniyle nazara alınırlar.

En az geçim indirimi hadleri

GEÇİCİ MADDE 5

a) 1961 ve 1962 takvim yıllarında vergilendirilecek kazanç ve iratlarla 1961 ve 1962 takvim yılı ücretlerinin, 1961 ve 1962 mali yılı götürü ücretlerinin vergilendirilmesinde 5421 sayılı konurum 6908 sayılı kanunla değiştirilmiş 32 ncı maddesinde yazılı hadler ve aynı kanunun 33 üncü maddesinde kabul edilmiş esaslar,

b) 1963 - 1964 takvim yıllarında vergilendirilecek kazanç ve iratlarla 1963 - 1964 takvim yılı ücretlerinin 1963 - 1964 malî yılı götürü ücretlerinin vergilendirilmesinde, bu kanunun 31 ve 32 nci maddeleri ile tâyin eden esaslar nazara alınmak suretiyle, mükellef için günde 3, ayda 90, yılda 1 080 lira eşler için günde 2, ayda 60, yılda 720 lira, her çocuk için günde 1, ayda 30, yılda 380 lira en az geçim indirimi,

c) Bu kanunun 31 ve 32 nci maddelerinde yazılı en az geçim indirimi hadleri 1 Ocak 1965 tarihinden (Goturu ücretler için 1965 mali yılı başından) itibaren uygulanır.

Ücretlerden götürü indirim

GEÇİCİ MADDE 6

Bu kanunun 63 uncu maddesinin 1 numaralı bendinde yazılı götürü indirimi 1961 takvim yılında uygulanamaz, 31/12/1961 tarihinden sonraki devreye taallûk eden istihaklar için, 1963 takvim yılı sonuna kadar, mezkur bendde yazılı götürü indirim miktarlarının yarısı uygulanır.

Vergi nispeti

GEÇİCİ MADDE 7

Bu kanunun 103 üncü maddesinde yazılı vergi nispetleri ücretler hakkında 1/3/1962, diğer kazanç ve ıratlar hakkında da 1.1.1962 tarihinden itibaren uygulanır. Bu tarihe kadar, ve vergilendirmece, 5421 sayılı kanunun 6908 sayılı Kanunla değiştirilmiş 89 uncu maddesinde yazılı nispetler esas tutulur.

Cezalar

GEÇİCİ MADDE 8

Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç yıl içinde, ticari veya zirai, kazançları dolayısıyle ilk defa Gelir Vergisine tabi olacak mükelleflerden götürü usulde veya işletme hesabı esnasına göre vergilendirilecekler adına, mükellefiyete girdikleri vergilendirme dönemi ile ilgili olarak bu kanun ile Vergi Usul Kanunu hükümlerine aykırı hareketlerinden dolayı kaçakçılık, kusur ve usulsuzluk cezaları kesilmez Hileli vergi suçu ve hileli vergi suçuna teşebbüsten dolayı ceza uygulanmaz.

Faaliyetlerini vergi dairesinin ıttılaı dışında bırakanlar bu hükümden faydalanmazlar.

İlk iki yılda yapılacak servet beyanı

GEÇİCİ MADDE 9

Bu kanunun 114 üncü maddesi mucibince 1961 ve 1982 yıllarında yanılacak servet beyanları, beyanın yapılacağı süre içinde, üzerinde mükellefin soyadı, adı, ikametgâh ve işyeri adresleri, bağlı bulunduğu vergi dairesi, mükellefin hesap numarası yazılı bulunan bir zarf içine konulup kapatılır ve zarf vergi dairesine mühür mumu ile mühürlettirildikten sonra Vergi Usul Kanununun 223 uncu maddesinde yazılı notere veya noter görevini ifa edenlere mükellef tarafından tevdî olunur.

Noter veya noter görevlisi zarfı tevdi edene, Maliye Bakanlığınca tâyin edilecek numuneye uygun, 2 nüsha makbuz verir

Mükellef, yukarıda bahsi geçen makbuzun bir nüshasını nezdinde saklayıp ikinci nüshasını da, alındı karşılığında, bağlı olduğu vergi dairesine tevdî eyler.

Bu suretle noter veya noter görevlisine tevdî olunan servet beyanları 1963 yılı Nisan ayından evvel vergi daireleri ve incelemeye yetkili olanlar veya adlî, idarî, askerî makamlar tarafından noterden alınamaz. Beyanları ihtiva eden zarflar 1963 yılı Mayıs ayında bir bodro ile ilgili vergi dairesine verdir

Bu servet borçları için bu kanunun 115 inci maddesine göre ikmalen vergi tarhı gerektiği takdirde tarh zamanaşımı 1964 yılından itibaren başlar.

Bu maddede bahsi geçen makbuz ve alındılar damga resmine tabi değildir.

Yürürlük maddeleri

MADDE 125

Bu kanun 1 Ocak 1961 tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 126

Bu kanun hükümlerini Maliye Bakanı yürütür.