BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
(1) Bu Kanunun amacı; Türkiye Cumhuriyeti sınırları dâhilinde gerçekleştirilecek insani amaçlı mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizliğine yönelik faaliyetleri yürütecek Millî Mayın Faaliyet Merkezinin görev, yetki ve sorumluluklarına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
(1) Bu Kanun, Türkiye Cumhuriyetinin tamamında insani amaçlı mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizleme faaliyetlerinin yürütülmesine ilişkin esasları kapsar.
(2) Millî Mayın Faaliyet Merkezi, Bakanlar Kurulu kararı ile görevlendirilmesi hâlinde yurt dışında da faaliyet gösterebilir.
(3) 24/2/2000 tarihli ve 4536 sayılı Denizlerde ve Yurt Yüzeyinde Görülen Patlayıcı Madde ve Şüpheli Cisimlere Uygulanacak Esaslara İlişkin Kanun kapsamında yürütülen faaliyetler, bu Kanun kapsamı dışındadır.
Tanımlar
(1) Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Akreditasyon: Askerî unsurlar dâhil tüm kurum ve kuruluşların teşkilatının, teçhizatının, eğitim seviyesinin ve çalışma usullerinin, mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizleme işlemi için belirlenen standartlara uygunluğunun kontrol ve takip edilerek yetkilendirilmesini,
b) Bakan: Millî Savunma Bakanını,
c) Bakanlık: Millî Savunma Bakanlığını,
ç) İnsani amaçlı mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizleme: Mayın ve/veya patlamamış mühimmatın bulunduğu alanın herhangi bir amaçla kullanıma açılmasına yönelik, zaman ve maliyet baskısı olmadan, çalışanların ve üçüncü şahısların can güvenliğine öncelik verilerek sürdürülen faaliyetlerin tamamını,
d) Kalite güvence faaliyeti: Mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizliği yapan kuruluşun çalışma etkinliğini bozmayacak şekilde, bu kuruluşun belirlenen standartlara uygun çalışıp çalışmadığının takip ve kontrol edilmesi, tespit edilen aksaklıklara anında müdahale edilerek düzeltilmesinin sağlanması, gerektiğinde standartlara uygun temizlik yapıldığından şüphe edilen alanların yeniden temizlettirilmesi, risk tespit edilen durumlarda işin durdurulması ve tüm bu hususların Merkeze düzenli olarak rapor edilmesi faaliyetini,
e) Kalite kontrol faaliyeti: Mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizliği yapılan alanın Merkez tarafından belirlenen orandaki kısmının, örnekleme yöntemiyle yeniden temizlik işlemine tabi tutulması suretiyle kontrol edilmesini,
f) Mayın: Kara, deniz ve hava araçlarını tahrip etmek veya hasara uğratmak, personeli öldürmek ve yaralamak suretiyle muharebe edemez duruma getirmek amacıyla, bir kap içerisine yerleştirilmiş olan patlayıcı, aydınlatma veya kimyasal harp maddelerini,
g) Mayın faaliyeti: Mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizleme işlemini ve bu işlemin gerçekleştirilmesi ile ilgili diğer faaliyetleri,
ğ) Merkez: Millî Mayın Faaliyet Merkezi Başkanlığını,
h) Millî mayın faaliyet planı: Türkiye Cumhuriyeti sınırları dâhilinde bulunan mayın ve/veya patlamamış mühimmat ile kirletilmiş bölgelerin, belirlenen önceliklere göre yıllık ve üç yıllık temizleme planlarını, bu faaliyetlere ilişkin kaynak planlamasını, dönem içinde mayın faaliyeti ile ilgili gerçekleştirilmesi planlanan diğer faaliyetleri içeren planı,
ı) Millî mayın temizleme standartları: Uluslararası mayın temizleme standartlarında belirtilen esaslar doğrultusunda, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde gerçekleştirilecek mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizleme faaliyetlerinde aranacak ve uygulanacak esasların yer aldığı dokümanı,
i) Patlamamış mühimmat: İşleme tabi tutulmuş, tapalanmış, kurulmuş veya kurulmamış, kullanılmak üzere hazırlanmış veya kullanılmış ancak işlevini yerine getirmede başarısız olmuş mühimmatı,
j) Sertifikasyon: Mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizleme sürecinin sonunda, temizlik faaliyetlerinin istenen standartlarda ve derinlikte gerçekleştirildiğine, temizlik yapılan arazinin temizliği yaptıran kuruluşa devredildiğine ilişkin düzenlenen; temizliği yapan, temizlik sürecini denetleyen ve temizlik faaliyetini yaptıran kuruluşlar tarafından imza altına alınan belgeyi,
k) Uluslararası mayın temizleme standartları: Birleşmiş Milletler tarafından, mayından etkilenen ülkelerce yürütülen insani amaçlı mayın temizleme faaliyetlerinin planlanması, uygulanması ve yönetilmesi konularında rehber doküman olarak kullanılması maksadıyla hazırlanarak yayımlanan dokümanı,
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Kuruluş ve Görevler
Kuruluş
(1) Türkiye Cumhuriyetinin sınırları dâhilinde gerçekleştirilecek insani amaçlı mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizleme faaliyetlerine yönelik politikaları belirlemek, bu faaliyetleri planlamak ve yönetmek, belirlenen esaslara uygun olarak gerçekleştirilmesini takip etmek, yurt içi ve yurt dışı kurum ve kuruluşlarla gerekli koordinasyon ve işbirliğini sağlamak amacıyla Bakana bağlı olarak Millî Mayın Faaliyet Merkezi Başkanlığı kurulmuştur.
Görev, yetki ve sorumluluklar
(1) Merkezin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır:
a) Mayın ve/veya patlamamış mühimmat tehdidini ortadan kaldırmak amacıyla, ilgili bakanlıklar, kurum ve kuruluşlar ile işbirliği yaparak; millî politika, strateji, öncelikler ve iş planlarını içeren millî mayın faaliyet planını oluşturmak ve Bakanlar Kurulunun onayına sunmak.
b) Millî mayın faaliyet planını uygulamak, yürütülen faaliyetleri takip ve kontrol etmek, aksaklıklarla ilgili tedbir almak.
c) Millî mayın temizleme standartlarını hazırlamak, güncellemek ve yayımlamak.
ç) Mayın ve/veya patlamamış mühimmat faaliyetlerinin ulusal düzenlemelere ve uluslararası mayın temizleme standartlarına uyumlu olarak yürütülmesini sağlamak.
d) Mayın ve/veya patlamamış mühimmat faaliyetleri konusundaki gelişmeler hakkında Bakanlar Kuruluna rapor vermek, kamuoyuna ve ihtiyaç duyulan yerlere açıklamalarda bulunmak.
e) Mayın ve/veya patlamamış mühimmat mağdurlarına yardım konusunda, yasal düzenlemeler kapsamında yürütülen işlemleri takip etmek ve gerektiğinde iyileştirici önlemler alınmasına yönelik girişimlerde bulunmak.
f) Mayın ve/veya patlamamış mühimmat içerdiği bilinen veya şüphelenilen alanlara ilişkin bilgileri, bu kapsamda gerçekleştirilen keşif faaliyetlerini, bu alanların bulundukları bölgeye, bölge halkına ve ulusal menfaatlerimize etkisini, söz konusu alanların temizlenmesinin sağlayacağı fayda ve mahsurları, temizlenen alanlara ilişkin bilgi ve raporları, mayın ve patlamamış mühimmat kaza ve olayları ile bu kaza ve olaylardan etkilenenlere ilişkin detaylı ve istatistiki bilgileri, mayın risk eğitimi kapsamında gerçekleştirilen ve planlanan işlemleri, ayrıca mayın faaliyetleri kapsamında ihtiyaç duyulan her türlü bilgiyi takip etmek, yönetmek ve istatistiki veriler üretmek maksadıyla, mayın faaliyetleri bilgi yönetim sistemini kurmak ve işletmek.
g) Mayın ve/veya patlamamış mühimmat sorunu ve toplum üzerindeki farklı etkilerine ilişkin ayrıntılı değerlendirme yapmak amacıyla bilgi toplama ve analiz sistemi tesis etmek.
ğ) Merkezin faaliyetlerinin etkili yönetimini sağlamak amacıyla ihtiyaç duyulacak iç sistemleri ve usulleri oluşturmak.
h) Mayın ve/veya patlamamış mühimmat faaliyetini gerçekleştirecekleri akredite etmek, yapacağı denetimlerde aykırı bir durum tespit etmesi hâlinde akreditasyonları iptal etmek.
ı) Kalite güvence ve kalite kontrol faaliyetleri ile sertifikasyon işlemlerini gerçekleştirmek.
(2) Millî Mayın Faaliyet Merkezi Başkanı; Merkezin hizmetlerini mevzuata, millî mayın faaliyet planına ve kuruluş amaçlarına uygun olarak yürütmek ve faaliyet alanına giren konularda diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği ve koordinasyonu sağlamakla görevli olup, Merkezin icraatından ve emri altındakilerin faaliyetlerinden ve işlemlerinden Bakana karşı sorumludur.
(3) Millî Mayın Faaliyet Merkezi Başkanı ve Merkezin her kademedeki yöneticileri, gerektiğinde sınırlarını yazılı olarak açıkça belirtmek şartıyla yetkilerinden bir kısmını astlarına devredebilirler.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Personele İlişkin Hükümler
Sözleşmeli personel çalıştırma
(1) Merkezde; bu Kanunla verilen görevlerin yürütülmesi için, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalınmaksızın özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Bunlar 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır. Bunlara ödenecek ücretin net tutarı, birinci dereceli Millî Savunma Uzmanına ödenen aylık net tutarının yıllık ortalamasını aşmamak üzere Bakan tarafından tespit edilir. Çalıştırılabilecek toplam sözleşmeli personel sayısı elliyi geçemez.
(2) Merkezde çalıştırılacak sözleşmeli personelin hizmete alınmaları, görev ve yetkileri, nitelikleri, disiplin esasları, yükümlülükleri, sözleşmenin fesih hâlleri ile diğer hususlar Bakanlıkça çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
Görevlendirme
(1) 8/6/1984 tarihli ve 217 sayılı Devlet Personel Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde sayılan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar aylık, ödenek, her türlü zam ve tazminatlar ile diğer mali ve sosyal hak ve yardımları kurumlarınca ödenmek kaydıyla geçici olarak Merkezde görevlendirilebilir. Merkezin bu konudaki talepleri, ilgili kurum ve kuruluşlarca öncelikle sonuçlandırılır. Bu madde kapsamında görevlendirilen personel, kurumlarında aylıklı izinli sayılır. İzinde oldukları sürece memuriyetleri ile ilgili özlük hakları devam eder ve bu süreler terfi ve emekliliklerinde hesaba katılır. Bunların geçici görev yollukları Merkez tarafından ödenir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Bütçe ve mali işlemler
(1) Merkezin yürüteceği faaliyetlere ilişkin giderler, Bakanlık bütçesine bu amaçla tahsis edilen ödeneklerden karşılanır.
(2) Millî mayın faaliyet planında yer alan projeler kapsamında gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişmeye Bakan yetkilidir.
Tedarik işlemleri
(1) Merkez tarafından mayın faaliyetlerine ilişkin yapılacak mal ve hizmet alımları, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında yapılır ve bu alımlarda eşit koşullarda yerli firmalara öncelik verilir.
Muafiyet
(1) Merkez tarafından gerçekleştirilen insani amaçlı mayın ve/veya patlamamış mühimmat temizliği faaliyetleri kapsamında kullanılmak üzere yurt dışından getirilecek her türlü araç, makine, teçhizat ve mayın aramak üzere eğitilmiş hayvanlar gümrük vergilerinden muaftır.
Yetki devri
(1) Bakanlar Kurulu, millî mayın faaliyet planında yer alan projelerin veya projelerin Maliye Bakanlığınca belirlenecek belli bir limite kadar olan kısmının güncelleme yetkisini Bakana devredebilir.
21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanununun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 2
Askerlik çağı her erkeğin nüfus kayıtlarında yazılı olan yaşına göredir ve yirmi yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününden başlayarak kırk bir yaşına girdiği yılın ocak ayının birinci gününde bitmek üzere en çok yirmi bir yıl sürer. Bu süre, Genelkurmay Başkanlığının göstereceği lüzum, Millî Savunma Bakanlığının teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla beş yıla kadar uzatılabilir veya kısaltılabilir.
Türk vatandaşlığına sonradan alınanlar askerliklerini, vatandaşlığa alındıkları tarihteki yaş ve öğrenim durumlarına göre o yaştaki Türk vatandaşı yükümlüler gibi yaparlar. Bunlardan gelmiş oldukları ülkelerde askerlik yaptıklarını veya askerlik hizmetini yerine getirmiş sayıldıklarını belgeleyenler ile vatandaşlığa alındıkları yıl yirmi iki yaşında olanlar askerlik yapmış sayılırlar. Bunların askerlikleri, istekleri hâlinde vatandaşlığa alındıkları tarihten itibaren iki yıl süreyle ertelenir. Ertelemelerinin sona ereceği yıl yoklamaları yapılarak o yıl askerlik çağına giren doğumlularla işlem görürler. Bunlar, seferberlik hâlinde ihtiyaca göre askere sevk edilebilirler.
Çeşitli nedenlerle Türk vatandaşlığını kaybettikten sonra yeniden Türk vatandaşlığını kazananların askerlik işlemleri, önceki askerlik safahatları dikkate alınarak bu Kanunun durumlarına uyan hükümlerine göre yürütülür.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kanunlarına göre zorunlu askerlik hizmetini yerine getirdiklerini belgelendiren Türk vatandaşları bu Kanun hükümlerine göre askerlik yapmış sayılırlar.
Bakanlar Kurulu kararıyla belirlenen esaslara göre; yurt dışında doğan ve ikamet edenler ile kanuni rüşt yaşına kadar yabancı bir ülkeye gitmiş olanlardan bulundukları ülke vatandaşlığını da kazanan Türk vatandaşları, talepleri hâlinde, durumlarına uyan ve bu Kanunun öngördüğü askerlik statülerinden biri içerisinde askerlik mükellefiyetlerini otuz sekiz yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar yerine getirebilirler veya tabiiyetinde bulundukları diğer ülkede askerlik yapmış olduklarını belgelemek kaydıyla mükellefiyetlerini yerine getirmiş sayılırlar. Bunların otuz sekiz yaş sonuna kadar askerlikleri ertelenmiş kabul edilir.”
1111 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Askerliğe elverişli olup olmadıklarının tespiti için memuriyet mahalli dışındaki asker hastanesine gönderilmelerinde zaruret görülenlerin harcırahı, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 8 inci maddesine göre ödenir. Ayrıca, bunların konaklama giderleri anılan Kanunun 33 üncü maddesinin (d) fıkrasında yer alan hükümlere göre ödenir.”
1111 sayılı Kanunun 77 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“İzin, istirahat veya hava değişimine gönderilecek olan erbaş ve erlerin ne kadar süreyle izinli, istirahatli veya hava değişimli olduklarını gösterir belge birlik komutanlıklarınca yükümlülere elden verilir, ayrıca bu belgelerin bir nüshası da yükümlülerin terhislerinde kıta şahsi dosyası ile birlikte askerlik şubesine gönderilir.”
“Bu maddede yazılı izinlerin dışında izin vermeye, Genelkurmay Başkanlığının teklifi ve Bakanlığın uygun görüşü üzerine Bakanlar Kurulu yetkilidir. Verilecek bu izinlerin askerlik hizmetinden sayılıp sayılmayacağı Bakanlar Kurulu kararında gösterilir.”
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun ek 81 inci maddesinin birinci fıkrasına “uzman erbaşlar” ibaresinden sonra gelmek üzere “, 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun geçici 32 nci maddesi uyarınca araştırmacı unvanlı kadrolara atananlar” ibaresi eklenmiştir.
10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanununun 33 üncü maddesinin (b) fıkrasına “Maarif Müfettişleri ve Maarif Müfettiş Yardımcıları” ibaresinden sonra gelmek üzere “Akaryakıt İkmal ve NATO POL Tesisleri İşletme Başkanlığı Müfettiş ve Müfettiş Yardımcıları” ibaresi eklenmiştir.
6/5/1960 tarihli ve 7471 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Ordusu Subay ve Astsubaylarının Giyecek ve Teçhizatına Dair Kanun”un adı “Türk Silahlı Kuvvetleri Giyecek ve Teçhizatı Kanunu” şeklinde değiştirilmiştir.
7471 sayılı Kanunun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 1
Bu Kanunun amacı, Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu askeri personele ilk nasıp istihkakı hariç istihkak olarak verilecek veya tahsis edilecek giyecek ve teçhizatına ilişkin hususları belirlemektir.
Bu Kanun; Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu askeri personeli ve bu personele giyecek ile teçhizatını istihkak olarak verecek veya tahsis edecek birlik, karargâh ve kurumları kapsar.
Bu Kanunun uygulanmasında;
a) Türk Silahlı Kuvvetleri: Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları ile Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığını,
b) Askeri personel: Subay, sözleşmeli subay, astsubay, sözleşmeli astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş, askeri öğrenci, sözleşmeli erbaş ve erler ile bunların adayları, erbaş ve erler ile yedek personeli,
c) İstihkak: Askeri personel tarafından kullanılmasına ve ilgili mevzuatı kapsamında sarfına yetki verilen giyecek ve teçhizatının cins ve miktarını,
ç) Tahsis: Askeri personel tarafından bir hizmetin ifası amacıyla veya hizmetin devamı süresince kullanılmasına ve ilgili mevzuatı kapsamında sarfına yetki verilen giyecek ve teçhizatının cins ve miktarını,
ifade eder.”
7471 sayılı Kanunun 2 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 2
Askeri personele, yönetmelikle tespit edilen giyecek ve teçhizatı istihkak olarak; hizmetin özelliğine göre, ihtiyaç duyulan giyecek ve teçhizatı ise tahsis olarak verilir.
İstihkak veya tahsis olarak kullanılmak üzere verilecek giyecek ve teçhizatının cins, miktar ve miadını gösteren istihkak veya tahsis listelerini belirlemeye; tespit edilen giyecek ve teçhizatına yenilerini ilave etmeye veya ihtiyaç kalmayanları iptal etmeye, miktar ve miatlarında değişiklik yapmaya Genelkurmay Başkanlığının teklifi üzerine ilgisine göre Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı yetkilidir.”
4/1/1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanununun 57 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 57
Türk Silâhlı Kuvvetleri sağlık işlerinde, askerlerin fizik ve moral durumlarının takibi ile koruyucu ve askerî sağlık hizmetlerinin yürütülmesi esastır. 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri saklıdır.
Bu hizmetin yerine getirilmesinden kıta komutanları, karargâh veya askerî kurum amirleri ile bunların tabipleri sorumludur.
Türk Silâhlı Kuvvetleri sağlık teşkillerindeki sağlık hizmetleri, harekât ihtiyaçları hariç ulusal sağlık mevzuatında yer alan hizmet standartlarına göre yürütülür.”
211 sayılı Kanunun 58 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 58
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında; çevre sağlığı, kişisel sağlık ve hijyen, ilk yardım, bağışıklama, bulaşıcı hastalıklar ile tütün ve madde kullanımının önlenmesi, iş sağlığı ve güvenliği, okul sağlığı, sağlıklı beslenme, barınma ve giyinme, fiziksel performans ve etkinliklerin artırılması ile koruyucu sağlık hizmetlerine ilişkin diğer tedbirler alınır.
Askerî sağlık hizmetleri; göreve uyarlık ve elverişlilik kontrolleri ile periyodik veya zorunlu kontrolleri, sağlık raporu kontrolünü, tıbbi tehditlerin önlenmesini ve ortadan kaldırılmasını, tahliye, tedavi, sağlık lojistiği ve askerî sağlığa ilişkin diğer ihtiyaçları kapsar.”
211 sayılı Kanunun 59 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 59
Subay, astsubay, uzman jandarma, sivil personel, askerî öğrenciler, erbaş ve erler ile bunların adayları, yönetmelikle belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde sağlık açısından; göreve uyarlık ve elverişlilik ile periyodik veya zorunlu kontrollere ya da sağlık raporu kontrolüne tabi tutulabilir.”
211 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 60
Kıta, karargâh ve askerî kurum tabipleri kadrolarda gösterilir.
Kadroda gösterilen tabip mevcut değilse aynı yerdeki diğer kıta, karargâh veya askerî kurumlarda görevli bir tabip yahut Sağlık Bakanlığı tarafından görevlendirilecek yeterli sayıda tabip kıta, karargâh veya askerî kurum tabibi olarak görevlendirilir. Tabip görevlendirilmesinin mümkün olmadığı hâllerde, en yakın resmî sağlık hizmet sunucusundan ya da Sosyal Güvenlik Kurumu ile sözleşmeli sağlık hizmet sunucularından istifade edilerek sağlık hizmetleri yürütülür.”
211 sayılı Kanunun 61 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 61
Subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman erbaşlar ile sivil personel, hastalıklarını bizzat veya başka bir vasıta ile amirlerine bildirmeye mecburdurlar. Amirler bunları öncelikle kendi kıta, karargâh ve askerî kurumlarının tabiplerine gönderir. Acil durumlarda 5510 sayılı Kanun hükümleri saklıdır. Birinci basamak ve üst basamaklardaki muayene ve tedavilerin safahat ve sonuçları, bizzat veya başka bir vasıta ile amirlere bildirilir.
Üst basamak sağlık hizmet sunucularına sevk işlemleri ile buralardaki muayene ve tedaviler, 5510 sayılı Kanun esaslarına göre yürütülür.
Personelin askerî veya sivil sağlık teşkillerindeki muayene ve tedavi sonucunun Türk Silâhlı Kuvvetlerindeki görevlere uyarlık bakımından takibi, gerekiyorsa 59 uncu madde kapsamında kontrolü sağlanmak suretiyle, kıta komutanları, karargâh veya askerî kurum amirleri ile bunların tabipleri tarafından yapılır.”
211 sayılı Kanunun 62 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 62
Hastalanan öğrenciler ile erbaş ve erler, hastalıklarını amirlerine derhâl haber vermeye mecburdur. Hasta; vizite zamanında kıta, karargâh veya askerî kurum tabibine, mesai saati haricinde ise nöbetçi tabibe gösterilir. Hastalar, acil hâllerde, doğrudan en yakın askerî veya sivil sağlık teşkiline gönderilir veya ulusal acil sağlık sisteminden yararlandırılır.
Amirler, hastalanmış olmakla birlikte bu durumu bildirmediği tespit edilenleri, muayene ve tedaviye ya da 59 uncu madde kapsamında kontrole göndermeye yetkilidir.
Üst basamak sağlık hizmet sunucularına sevk edilen öğrenciler ile erbaş ve erler, muayene ve tedavilerinin safahat ve sonuçlarını bizzat veya başka bir vasıta ile amirlerine ve kıta, karargâh veya askerî kurum tabibine bildirirler. Muayene ve tedavi sonucunun Türk Silâhlı Kuvvetlerindeki görevlere uyarlık bakımından takibi, gerekiyorsa 59 uncu madde kapsamında kontrolü sağlanmak suretiyle, kıta komutanları, karargâh veya askerî kurum amirleri ile bunların tabipleri tarafından yapılır.
Askerlik hizmetini yapmakta iken hayati önemi haiz bir hastalığının bulunduğu resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilen erbaş ve erlerden, genel sağlık sigortası dışında başlanmış tedavileri devam etmekte iken terhis edilenlerin yarım kalan tedavilerine; terhis tarihini müteakip genel sağlık sigortası kapsamında hemen sağlık hizmetlerinden yararlanması mümkün olmayanlar için üç aylık süreyi aşmamak kaydıyla bu hizmetlerden yararlanabilecekleri tarihe kadar devam olunur. Bu şekilde tedavisine devam olunanların azami üç aylık süre içindeki her türlü tedavi giderleri ile tedavileri süresince ödenmesi gereken yol ücretleri ve gündelikleri, ilgisine göre Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığının bütçesinden karşılanır. Ancak bu fıkra kapsamında tedavisine başlanmış olup terhislerinden sonra da tedavilerine devam olunması gerekenlerden terhislerini müteakip genel sağlık sigortası kapsamında hemen sağlık hizmetlerinden yararlanması mümkün olanlar ile bu durumda olmayanlardan genel sağlık sigortası tescillerini 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre bir aylık süre içinde yaptıranlardan tedavilerine devam olunması gerekenlerin tedavi süreleri, genel sağlık sigortası hükümlerine uygun olarak tedavilerinin yapılması kaydıyla bir yıla kadar uzatılabilir.
Terhislerini müteakip dördüncü fıkra uyarınca genel sağlık sigortası dışında tedavisine devam olunacakların askerî hastanelere sevkleri, yerleşim yerlerindeki veya yerleşim yerlerine en yakın askerlik şubeleri tarafından sağlanır. Bunların kendileri ile sevk edildiği yere bir kimse refakatinde gitmesi resmî tabip raporuyla gerekli görülenlerin refakatçisine; gidiş ve dönüş yol ücreti ile gidiş ve dönüş süresi için gündelik, sevk eden askerlik şubesi tarafından peşin veya avans olarak ödenir. Yol ücretinin ödenmesinde şehirlerarası karayolu toplu taşım vasıtası ücretleri; gündelikte ise en düşük dereceli devlet memuru gündeliği esas alınır.”
211 sayılı Kanunun 63 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 63
Görevli oldukları kıta, karargâh veya askerî kurumun bulunduğu yerden başka bir yerde hastalanan subay, astsubay, uzman jandarma, sivil personel ve askerî öğrenciler ile erbaş ve erler; hastalıklarını, bulunduğu mahaldeki en yakın kıta komutanlığına ya da karargâh veya askerî kurumun amirliğine haber verir. Bu kıta komutanı ya da karargâh veya askerî kurumun amiri, hastaların muayene ve tedavisinin yapılabileceği en yakın askerî veya sivil sağlık hizmet sunucularına sevk edilmesini sağlar ve hastanın kıta, karargâh veya kurumuna ve mahallin garnizon komutanlığına haber verir. Garnizon komutanlığı ya da kıta, karargâh veya askerî kurumun bulunmadığı yerlerde hastalananlar, bulundukları yerdeki sivil sağlık hizmet sunucularına müracaat ederler. Bunlar, durumları ile tedavi safahat ve sonuçlarını amirlerine mümkün olan en kısa sürede bildirirler.
İzindeyken hastalanan subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaşlar ile sivil personel birinci fıkrada yazılı esaslara tabi olmadan tercihlerine göre askerî veya sivil sağlık hizmet sunucularına müracaat edebilirler. Bunlar, durumları ile tedavi safahat ve sonuçlarını mümkün olan en kısa sürede amirlerine bildirirler. İzindeyken hastalanan uzman erbaşlar hariç erbaş ve erler ile öğrenciler hakkında birinci fıkra hükümleri uygulanır.”
211 sayılı Kanunun 64 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 64
Acil vakalarda hasta, en yakın askerî veya sivil sağlık hizmet sunucusuna müracaat eder ve durumunu mümkün olan en kısa sürede amirine bildirir.”
211 sayılı Kanunun 65 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 65
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensuplarından; genel sağlık sigortalısı sayılmayanlar ile genel sağlık sigortası kapsamındaki sağlık hizmetlerinden bakmakla yükümlü olunan kişi sıfatıyla yararlanması mümkün bulunmayanların muayene ve tedavi masrafları ile tedavilerine bağlı nakil ve sevk giderleri, ilgisine göre Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesinden karşılanır.”
211 sayılı Kanunun 66 ncı maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 66
Subay, astsubay, uzman jandarma, sivil personel ve askerî öğrenciler ile erbaş ve erlerin yurt içinde ve yurt dışında vefatı hâlinde; genel hükümlere göre belirlenecek cenaze giderleri ile cenazenin talep edilen yere nakli ilgisine göre Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçesinden karşılanır.
Yurt dışında bulunanların eş, üst soy, alt soy, erkek ve kız kardeşleri, evlat edinen ve evlatlık ile üvey çocuklarının ölümleri hâlinde, bunların cenazelerini yurda getirmek için yapılması zorunlu olan giderler de birinci fıkrada yazılı makamlarca ödenir.
Askerlik hizmetini yapmakta iken vefat eden erbaş ve erlerin mezarlarının yapım giderleri, birinci fıkra hükümlerine göre ayrıca ödenir.”
211 sayılı Kanunun 67 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 67
Subay, astsubay, uzman jandarma, sivil personel ve askerî öğrenciler ile erbaş ve erler hakkında askerî veya sivil sağlık sunucuları tarafından düzenlenen sağlık raporları neticesinde yapılacak işlemler yönetmelikle belirlenir.
Askerî veya sivil sağlık hizmet sunucuları tarafından düzenlenen raporlar ve diğer sağlık kayıtları, personel ve sağlık bilgi sistemleri ile özlük dosyalarında muhafaza edilir.”
211 sayılı Kanunun 69 uncu maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 69
Aşağıda belirtilenler askerî sağlık kurum ve kuruluşlarında sivil hastalar için ayrılan kontenjana tabi olmaksızın muayene ve tedavi edilirler:
a) Subay, astsubay, uzman jandarma, sivil personel, uzman erbaşlar ve bunların emeklileri ile kendi özel kanunlarında belirtilen yükümlülüklerini tamamlayarak istifa eden veya emeklilik mevzuatı gereği, diğer şartları sağlamalarına rağmen yaşla ilgili şartları sağlamamaları nedeniyle emeklilik haklarını elde edemeden ayrılanlar ve vefat etmiş olsalar dahi bunların eş, üst soy, alt soy, erkek ve kız kardeşleri, evlat edinen ve evlatlık ile üvey çocukları.
b) Harp ve vazife malullüğünü gerektiren sebeplerden dolayı ölen yedek subay, erbaş ve erlerin aylık almaya müstahak dul ve yetimleri.
c) Harp ve vazife malulü yedek subay, erbaş ve erlerle bunların 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre sağlık hizmetinden yararlanabilecek aile fertleri ile dul ve yetimleri.
d) Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından vazife malullüğü aylığı bağlanan ve bu nedenle okullarından ilişiği kesilen harp okulları, üniversite ve yüksekokullar ile astsubay meslek yüksekokulları ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi Komutanlığına bağlı fakülte ve yüksekokullarda öğrenimde bulunan askerî öğrenciler ile bunların 5510 sayılı Kanuna göre sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek aile fertleri, bunların vazife malullüğünü gerektiren sebeplerden dolayı ölümleri hâlinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek aile fertleri ve uzun süreli tedavi gerektiren hastalıklar nedeniyle okulları ile ilişikleri kesilenlerden ilişiklerinin kesilmesine neden olan sağlık sorunu giderilinceye kadar tedavisi devam eden askerî öğrenciler.
e) Kendi özel kanunlarında belirtilen usul, esas ve sürelere ilişkin hususlar saklı kalmak kaydıyla, Türk Silâhlı Kuvvetlerinden ayrılan sözleşmeli subay, astsubay, uzman erbaşlar, sözleşmeli erbaş ve erler ile bunların 5510 sayılı Kanun ve kendi özel kanunları gereği sağlık hizmetinden yararlanabilecek aile fertleri.
f) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklâl Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatanî Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler ile bunların eşleri.
g) Türk Silâhlı Kuvvetleri adına öğrenim görmek üzere temel ve intibak eğitimine tabi tutulanlardan 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 56 ncı maddesi gereğince vazife malulü sayılarak aylık bağlananların kendileri ve bunların 5510 sayılı Kanuna göre sağlık hizmetlerinden yararlanabilecek aile fertleri ve bu şekilde temel ve intibak eğitimine tabi tutulanlardan aynı maddeye göre vazife malulü sayılmalarını gerektiren sebeplerle hayatını kaybedenler üzerinden dul veya yetim aylığı almakta olanların kendileri.”
211 sayılı Kanunun 70 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 70
Yabancı devletlerin silâhlı kuvvetler mensupları ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler, 5510 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla, uluslararası antlaşmalar ile taraflar arasındaki ikili anlaşmalarda yer alan hükümler doğrultusunda sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar. Yukarıda belirtilenler dışında kalan yabancı uyruklu hastalar ise, 5510 sayılı Kanun hükümleri saklı kalmak kaydıyla ve sivil hastalara tanınan kontenjanlar dâhilinde sağlık hizmetlerinden yararlanabilirler.”
211 sayılı Kanuna 70 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki maddeler eklenmiştir.
“MADDE 70/A
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensupları ile bu Kanunda belirlenen esaslara göre yakınlarının ikinci ve üçüncü basamak muayene ve tedavilerini sağlamak, 59 uncu maddede belirtilen rapor, muayene ve diğer sağlık hizmetleri ile askerlerin ve adayların sıhhi yeterliklerini tespit etmek, kontenjan dâhilinde sivil kişilere sağlık hizmeti vermek maksadıyla askerî ihtiyaçlar dikkate alınarak Genelkurmay Başkanlığınca asker hastaneleri kurulur.
MADDE 70/B
Kıta, karargâh ve askerî kurumlarda; sağlığa uygun ve temiz olan içme ve kullanma suları ile muayenesi yapılarak temin edilen güvenilir gıda maddeleri tüketime sunulur.
İçme ve kullanma suları ile gıda maddelerinin temininden tüketimine kadar alınacak gıda ve su güvenlik tedbirleri, Türk Silâhlı Kuvvetleri gıda kontrol teşkillerince yürütülen kontrol, denetim ve laboratuvar faaliyetleri ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelik ile belirlenir.”
211 sayılı Kanunun 71 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 71
Hayvanların bakımı, barındırılması, beslenmesi, sağlığı ve eğitimi nizamlara uygun olarak yerine getirilir.”
211 sayılı Kanunun 72 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 72
Hastalanan hayvanlar derhâl kıta, karargâh, kurum veya garnizonda görevli Türk Silâhlı Kuvvetleri mensubu veteriner hekime bildirilir.
Türk Silâhlı Kuvvetleri mensubu veteriner hekim veya yeterli tedavi ünitesi bulunmayan yerlerde hasta hayvanların muayene ve tedavisi sırasıyla; bölgedeki askerî hayvan klinikleri, kamu veya üniversite veteriner hekimleri veya hayvan hastaneleri tarafından yapılır. Bu da yoksa muayene ve tedavi hizmeti temin edilebilir. Bunların yem, tedavi, yer ve malzeme giderleri ilgisine göre Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerinden karşılanır.”
211 sayılı Kanunun 73 üncü maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 73
Görev yapabilirlik yeteneklerini kaybeden hizmet hayvanlarının yeniden sahiplenme yapılıncaya kadar geçen süredeki bakımı ve refahı ile ilgili yem, tedavi, yer ve malzeme giderleri ilgisine göre Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı veya Sahil Güvenlik Komutanlığı bütçelerinden karşılanır.”
211 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 2
Asker kişilerin kıta, karargâh ve kurumlarda ya da görev esnasında veya görev yerlerinde ölümü hâlinde soruşturma ve kovuşturma süresince yasal mirasçılarını temsil etmek üzere kendilerinin seçtiği bir avukat vekil olarak görevlendirilir. Fiili veya hukuki imkânsızlık nedeniyle görevlendirme yapılamaması hâlinde bu görev, baro tarafından belirlenecek bir avukat tarafından yürütülür. Yasal mirasçıların avukatının gelmesi hâlinde baro tarafından seçilen avukatın görevi sona erer. Görevlendirilen vekilin savcılıkça yapılacak olay yeri inceleme, ölü muayenesi ve otopsi ile tanık ve bilirkişi dinlenmesi işlemleri sırasında hazır bulunması zorunludur.
Ölenin yasal mirasçıları tarafından seçilen veya baroca görevlendirilen vekilin ücreti müteveffanın mensubu olduğu bakanlığın bütçesine konulacak ödenekten karşılanır; avukat tutma, baro tarafından seçim ve avukatlık ücretinin ödenmesine ilişkin usul ve esaslar, Millî Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren üç ay içinde müştereken çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”
26/10/1963 tarihli ve 357 sayılı Askerî Hâkimler Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (C) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“C) Taksirli suçlar hariç olmak üzere; affa veya zamanaşımına uğramış yahut ertelenmiş olsa bile, bir suçtan hükümlü olmamak, ceza soruşturması veya kovuşturması altında olmamak yahut bir suçtan yargılanıp da hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı bulunmamak,”
27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “lisansüstü öğrenimi tamamlamış olanlarda ise otuziki yaşını” ibaresinden sonra gelmek üzere “, uzmanlığını tamamlamış tabipler için otuzbeş yaşını” ibaresi eklenmiştir.
926 sayılı Kanunun 27 nci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 27
Teğmen-yüzbaşı (dâhil) rütbelerindeki subayların bu rütbelerdeki kıta hizmet süresi yönetmelikle belirlenir. Şu kadar ki, 31 inci maddenin birinci fıkrasının (b) ve (c) bentlerine dayanarak yapılan indirim, 36 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendiyle 58 inci madde gereğince verilen kıdem süreleri bu sürelerden düşülür.”
926 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kıdem alanlar, kazaî veya idari kararlarla nasıpları lehe düzeltilenler ile açığa alınmaları, tutuklanmaları, kısa süreli kaçma ve izin süresini geçirme hariç firar veya izin tecavüzünde bulunmaları nedeniyle terfi edemeyen ve rütbe kıdemliliği onanmayanlardan, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına, kamu davasının açılmasının ertelenmesine veya düşmesine yahut ortadan kaldırılmasına, firar veya izin tecavüzü suçlarından verilecekler hariç olmak üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, beraatine, kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesine veya cezanın ertelenmesine karar verilenler hakkında, emsalleri terfi etmiş veya rütbe kıdemliliği onanmış olmak şartıyla, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak, bu durumda olanların rütbe terfi ve rütbe kıdemlilikleri, hükmün veya kararın kesinleşme tarihinden geçerli olarak yapılıp emsalleri tarihine götürülür. Bu şekilde yapılan terfi ve rütbe kıdemliliklerinde maaş farkı ödenmez.”
926 sayılı Kanunun 35 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendine “kovuşturmaya yer olmadığına,” ibaresinden sonra gelmek üzere “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,” ibaresi eklenmiş ve (b) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“b) Yedek subay okullarını bitirenler, bitirdikleri tarihten geçerli olmak üzere asteğmen nasbedilirler.”
926 sayılı Kanunun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi aşağıdaki şekilde ve beşinci fıkrasının (4) numaralı bendinin birinci cümlesinde yer alan “para cezasına çevrilmiş” ibaresi “seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmiş, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş” şeklinde değiştirilmiştir.
“a) Cezası ertelenen veya seçenek yaptırımlara çevrilenler hariç olmak üzere subayların;
1. Şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkumiyetleri hâlinde, infaz süresinden fazla olmamak üzere gözaltı, tutukluluk ve hükümlülükte geçen süreleri,
2. Açığı gerektiren bir suçtan mahkumiyet hâlinde açıkta geçen süreleri,
3. Haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya buna bağlı düşme kararı verilse dâhi, firar veya izin tecavüzünde bulundukları askeri mahkeme kararı ile sabit olanların firarda veya izin tecavüzünde geçen süreleri,
kıdemlerinden düşülür.
Bu işlem, firar, izin tecavüzü veya açıkta geçen süreler bakımından hükmün veya kararın kesinleşmesini, şahsi hürriyeti bağlayıcı cezalar bakımından, cezanın kısmen veya tamamen infazını müteakip son rütbeye nasıp tarihinin düzeltilmesi suretiyle derhâl yapılır.”
926 sayılı Kanunun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “Ertelenmiş, para cezasına veya tedbire çevrilmiş” ibaresi “Ertelenmiş, seçenek yaptırımlara çevrilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş” şeklinde değiştirilmiştir.
926 sayılı Kanunun 65 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “ölüm veya ağır hapis cezasını” ibaresi “ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasını” şeklinde ve aynı fıkranın (c) bendi ile (h) bendinin birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) Bunlardan;
1. Yargılama sonunda beraatlerine, haklarındaki kamu davasının her ne sebeple olursa olsun ortadan kaldırılmasına veya duruşmanın tatiline veya davanın düşmesine veya kamu davasının reddine veya Türk Silâhlı Kuvvetlerinden ilişkilerinin kesilmesini gerektirmeyecek şekilde hükümlülüklerine yahut haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilenlerin açıkları, haklarındaki kararın kesinleşmesi beklenmeksizin kaldırılır.
2. Soruşturmaya konu olan fiillerin hizmetlerine devama engel olmadığı anlaşılanların açıkları, haklarında karar verilmesi beklenmeksizin kaldırılabilir.
3. Açıkta bulunanlar hakkında her üç ayda bir yapılacak değerlendirme sonucunda veya diğer nedenlerle açıklarının kalkması gerektiği değerlendirilenlerin açıkları kaldırılır.”
“Ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve süreli hapis cezalarının infazı sırasında subaylar er gibi iaşe edilir.”
926 sayılı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) Hükümlü olma nedeniyle ayırma: Ertelenmiş, seçenek yaptırımlara çevrilmiş, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve affa uğramış olsalar bile Devletin şahsiyetine karşı işlenen suçlarla, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 131 inci maddesinin birinci fıkrasının az vahim hâli hariç, basit ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas, iftira gibi yüz kızartıcı veya şeref ve haysiyet kırıcı nitelikteki suçlardan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma suçlarından hükümlü olan astsubaylar hakkında, hizmet sürelerine bakılmaksızın Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır.”
926 sayılı Kanunun 109 uncu maddesinin altıncı fıkrasına “adlî sicilden çıkarılmış” ibaresinden sonra gelmek üzere “, haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş” ibaresi eklenmiştir.
926 sayılı Kanunun 112 nci maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Dış kaynaktan muvazzaf tabip olarak temin edilen personel Devlet hizmet yükümlülüğüne tabi tutulmaz. Ancak Türk Silâhlı Kuvvetlerinde iki yıl görev yapmadan her ne şekilde olursa olsun ayrılanlar hakkında bu fıkra hükmü uygulanmaz.”
926 sayılı Kanunun 113 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) ve (ç) bentleri ile (e) bendinin ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“c) Harp Akademileri Eğitimi bünyesinde verilen Kuvvet Harp Akademisi ve Silahlı Kuvvetler Yüksek Sevk ve İdare Akademisi eğitimlerini veya komutanlık ve karargâh subaylığı öğrenimini bitiren subayların ve Türk Silâhlı Kuvvetleri Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Eğitim Merkezi Komutanlığınca düzenlenen Astsubay Üst Karargâh Hizmetleri Eğitimini bitiren astsubayların yükümlülükleri, buralarda geçen süreler kadar uzatılır.
ç) Silahlı Kuvvetler hesabına yurt içinde tıpta, diş hekimliğinde uzmanlık veya yan dal uzmanlık eğitimi ile Silahlı Kuvvetler hesabına yurt içinde tıpta, diş hekimliğinde veya eczacılıkta doktora eğitimini bitirenlerin yükümlülükleri, buralarda geçen sürelerin yarısı kadar uzatılır.”
“Ancak, yaş haddinden, herhangi bir nedenle resen veya kadrosuzluktan emekli edilecekler ile tutuklulardan kendi isteği ile emekli olmak isteyenlere bu yükümlülük süresi uygulanmaz.”
926 sayılı Kanunun 125 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“MADDE 125
Türk Silâhlı Kuvvetlerine mensup subay ve astsubayların barışta her yıl otuz gün yıllık planlı izin hakları vardır. Bu müddete yol dâhil değildir. Ayrıca, kısa süreli mazeretlerde kullanılmak üzere on beş güne kadar yıllık mazeret izni verilebilir.
Yıllık izinlerin verilmesi, zaman ve süresi, hizmetin aksamaması esas alınmak suretiyle kıta, karargâh ve kurum amirlerince düzenlenir.
Bu Kanun kapsamına giren personele, nasbedildikleri tarihten aynı yılın 31 Aralık tarihine kadar olan süre için yıllık planlı izinleri orantılı olarak verilir. Bu izinlerin ne şekilde verileceği yönetmelikle düzenlenir.”
926 sayılı Kanunun 126 ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“e) Subay ve astsubaylara, bakmakla yükümlü olduğu veya refakat etmediği takdirde hayatı tehlikeye girecek anne, baba, eş ve çocukları ile kardeşlerinden birinin ağır bir kaza geçirmesi veya tedavisi uzun süren önemli bir hastalığa tutulmuş olması hâllerinde, bu hâllerin sağlık kurulu raporuyla belgelendirilmesi şartıyla, istekleri üzerine, aylık ve özlük hakları korunarak üç aya kadar izin verilebilir. Gerektiğinde bu süre bir katına kadar uzatılır. Bu sürenin bitimini müteakip istekleri üzerine ayrıca altı aya kadar aylıksız izin verilebilir. Bu bent hükmü aynı kişi ve aynı vakaya dayalı olarak bir defaya mahsus uygulanır. Aylıksız izinli olarak geçirilen süreler mecburi hizmet süresinden sayılmaz. Yedek subaylara verilen refakat izinleri askerlik hizmetinden sayılmaz.”